Uygarlık sistemlerinin üç özelliğini yeniden hatırlarsak, bunlardan birincisi rekabet-hegemonya, ikincisi merkez-çevre ve üçüncüsü inişli-çıkışlı döngüsel karakteridir. Bunların temelinde ise, iktidar...
Savunmamın temel tezi, Avrupa uygarlık sisteminin, geleneksel hegemonik sistemlerin kapitalizm temelinde dönüşüme uğramış devamı niteliğinde olduğuna ilişkindir.
Uygarlıklarda bir sistemin gücü toplumsal sorunlara getirdiği köklü çözümle ölçülür. Neolitik çağ tarım devrimiyle in-sanlığın yüz binlerce yıllık vahşet koşullarındaki...
Ortadoğu’da yoğunlaşan küresel krizi anlayabilmek için merkezî uygarlığın Avrupa’daki dönüşümünü kavramak kilit öneme sahiptir.
Uygarlık sistemine karşıt ideolojiler arasında Zerdüştlüğün özel bir yeri ve anlamı vardır. Zagros dağ sisteminin aydınlık ve berrak çehresidir, heybetli...
Uygarlık sistemleri sınıf ve tabaka yapılıdır. Sınıflaşma ve tabakalaşmanın hem ürünü hem de hızlandırıcısıdır.
Avrupa uygarlık merkezli sosyal bilimlerin Greko-Romen uygarlığını orijinal kabul etme temelinde geliştirilmesi, evrensel tarih yazımı ve okumalarını ileri düzeyde çarpıtmıştır.
Toplumsal bunalım sistemin kendini sürdüremez duruma düştüğü dönemleri dile getirir. Sorun kavramına nazaran daha genel bir anlama sahiptir.
Tarihin sadece insan toplumu için değil, tüm evrensel oluşumlarda var kılıcı bir rol oynadığı tüm bilimlerin ittifak ettiği bir hakikattir.
Demokratik modernite kavramı ne ‘altın çağdan’ haber verme girişimidir, ne de geleceğe ilişkin bir ‘cennet ütopyası’dır.
Kültürel hareketler tüm uygarlık çağları boyunca hiç eksik olmadı. Postmodernite döneminde kendisinden yaygın bahsedilmesinin nedeni, ulus-devlet sınırlarının çözülmesiyle ilgilidir.
Reel sosyalizmle yaşıt olan ve Fransız Devrimi’nde kök bulan anarşist hareketler reel sosyalizmin çözülüşü, daha doğrusu sistemle bütünleşmesi sonrasında yeniden...
Geniş bir yelpazeye sahip olan sistem karşıtı güçlerin aralarında önemli farklılıklar olmakla birlikte, birçok ortak değeri de paylaştıkları açıkça belirtilebilir.
Uygarlık sistemleri yapısallığı gereği bunalım niteliği taşırlar. Bunalımlar zaman ve mekân boyunca iç ve dış etkenler sonucu ara sıra içine...
Modern devrimlerin en trajik yanı, gerçekleşmesine katkıda bulundukları modernizmin kurbanı olmalarıdır.
Toplumsal doğanın üçüncü boyutunu yönetimsel düzeyde demokratik konfederalist sistem biçiminde belirlemek mümkündür.
Kapitalist moderniteyi nasıl üç önemli boyut altında düşünmek mümkünse, benzer bir yaklaşım demokratik modernite için de geçerli olabilir.
Demokratik modernite üstten bir bakışla ana boyutlar halinde nasıl sunulabilir, sorusunu cevaplandıracağım.
İbranilerin tarihte ve günümüzdeki öyküsü doğru kavranmadan, tarihsel-toplum gelişiminin tam bir anlatımı zordur.
Çağımızın (modern yaşam tarzımızın) endüstriye misli görülmemiş oranlarda bağımlı olduğu bir gerçektir.
Avrupa merkezli sosyal bilimlerin hakikati araştırma metotları özü gereği hegemonisttir. Hakikatin alternatif yollarını iki temel yöntemle adeta imkânsızlaştırırlar:
Bütünlük ancak farklılıklar içinde anlam bulabilir. Devlet olarak kenti demokratik uygarlık unsuru sayamayız.
Özgür insan doğasının en temel özelliği, tarihini seçebilmesi ve tarihle yaşamayı bilmesidir. Tarih varoluşun, gerçekleşen sürecin yorumudur.
Evrenselci, düz, çizgisel-ilerlemeci yaklaşım yöntemi, sosyal bilimlerde en az dinsel dogmatizm kadar gerçeği algılama sorunlarına yol açar.
Anlamlı bir paradigma ve sosyal bilim ancak bu tanımlara dayalı çözümleme yapılır ve cevaplar üretilirse anlam taşır.
Açık ki, endüstriyalizm sorunu hem ekolojik sorunun bir parçası, hem de en temel nedenidir. Farklı bir başlık altında yorumlamak tekrar...
Sıkça vurgulamak durumundayım ki, tarih ‘şimdi’ olduğu gibi, şimdi’nin herhangi bir unsuru da tarihtir. Tarih ile şimdiki arasında büyük kopukluk...
Özgürlük adeta evrenin amacıdır diyesim geliyor. Evren gerçekten özgürlük peşinde midir diye kendime sıkça sormuşumdur.
Özgürlük adeta evrenin amacıdır diyesim geliyor. Evren gerçekten özgürlük peşinde midir diye kendime sıkça sormuşumdur.
Kapitalist dünya sisteminin bilgi yapısı, en az iktidar ve üretim-birikim aygıtları kadar kriz yaşamaktadır.
Tarih boyunca iktidar oluşumunu çözmeden sağlıklı bir sosyoloji çalışması yapamayız.
Uygarlık tarihinin ilk, orta ve yeniçağ biçiminde üçe bölünmesi yanlış değildir. İhtilaflar daha çok tanımlamaların içeriğine ilişkindir.
Medya savunma alanlarında 27 Kasım kutlamaları devam ediyor. Kutlamalara HPG Ana Karargâh komutanı Nurettin Sofi’de katıldı.
Uygarlık, iktidar ve devlet kavramları gerek kendi içlerinde, gerek iç içelikleri kapsamında çözülmesi en güç sosyal ilişkiler kategorisini oluşturur.
Uygarlıklar uzun süreli ve ideolojik inşalar temelinde oluşur. “Önce maddi kültür mü gelir, sonra manevi kültür mü gelişir?
Kapitalist moderniteyi kavramlaştırmak için ekonomiyle işe başlamak hem yetersiz, hem de yöntem açısından saptırıcı, ilişkiyi ve özü kavramaktan uzaklaştırıcı,
Bir halk deyişidir. Doğru haber alınmak istendiğinde, “Çocuktan al haberi olarak deyimlenir.
Medler’in henüz tam gün yüzüne çıkmamış bir uygarlık etkisi vardır. Bilinen en önemli özellikleri Zagroslarda yaşayan Hurri kökenli oldukları,
O halde hem ekonomi olmayan ve hem de ekonomi karşıtlığı bariz olan bu sistemi toplumsal ve uygarlıksal gerçekliğin neresine ve...
Bir halk deyişidir. Doğru haber alınmak istendiğinde, “Çocuktan al haberi olarak deyimlenir. Bir kez daha hem tüm çocuklara saygı gereği,
Toplumun mekân sorunu irdelenmeye değer bir konudur. İnsan toplumunun hangi coğrafya ile bağlantılı olup geliştiğini anlamaya çalışır. Konu geniştir.
Kapitalizmin daha çekirdek halindeyken siyasal iktidar ve hukuksallığın fideliğinde oluştuğunu tüm gözlemler doğrulamaktadır.
Kapitalizmin doğuşunu ekonomik gelişmenin doğal bir sonucu sayan görüşler bu gruba girer. Özellikle Marksizm bu açıdan bir nevi ekonomizme indirgenmiştir.
Kapitalizmin doğuşunda akılcılık etkenine başat rol tanınır. Batı düşünce tarzı diye bir kategoriye de tanık oluyoruz.
Kapitalist sisteme karşı savunmamı geliştirirken yapmam gereken ilk işleyişlerden biri onun zihni formatlarından kurtulmaktır.
Roma ve Sasani çöküşünden sonra, maddi ve ideolojik kültürdeki gelişme ve dönüşümleri tekrar yorumlamakta yarar vardır.
Halen büyük önemini koruyan bu sorunu aydınlatmak sanıldığı kadar kolay değildir.
Uygar toplumu üç aşamalı yorumlamak öğretici olabilir. İlk, orta ve son aşamalar olarak. Fakat uygar toplumun bir bütün olduğunu, bu...
Dördüncü yüzyıl sonlarında Roma’nın çöküşüyle sadece bir kent ve adına izafeten bir uygarlık çökmüyor. Tüm ilkçağ ve klasik çağ uygarlıklarının...
Uygarlık toplumlarında din, bilim, felsefe, sanat ve ahlak gibi kurumsal etkinliklerin rolünü görünür kılmak da çok önemlidir. İddia odur ki,...