Sömürgeci soykırımcı faşist Türk devletinin Kürdistan ve Ortadoğu halklarına karşı geliştirdiği barbar saldırganlık nasıl durdurulacak?
Tek amacı Kürt halkını “yüzyıllık kölelik statüsünde tutmak” ve “kültürel soykırım kıskacını her geçen gün daha da daraltarak Kürtleri, Türk uluslaşma projesi kapsamında eriterek yok etmek” olan bu ırkçı zihniyet ve barbarlığın önüne nasıl geçilecek?
Ulus devlet vahşetinin “ne kadar güçlü ve muktedir olursam o kadar iyidir” anlayışı ile hareket ettiği ve egemenliği altına aldığı tüm halkları, bireyleri ve doğayı kendi iktidarını tahkim etme alanı olarak gördüğü ve her an herkese diz çöktürmeye ve sömürüye açmaya çalıştığı bir durumda topyekun kurtuluş ve özgürleşme nasıl mümkün olacak?
Tüm barbar faşist saldırılara karşı meşru direniş çizgisinde direnen ve savaşan Özgürlük Hareketi militanları, her türlü insanlık değerini yok sayan, tüm yasaklı silahları kullanan ve hiç bir savaş hukuku ve ahlakını göze almayan terörist bir devlete karşı nasıl savaşarak varlığını koruyup halkların özgürlüğünü sağlayacak?
Ankara’daki kirli savaş merkezi TUSAŞ’a yönelik gerçekleştirilen fedai eylemi tanımlamak, anlamak ve bu eylem karşısındaki tutum ve duruşunu belirlemek isteyen herkes yukarıdaki soruları kendilerine sormalıdır!
Ve ulaştıkları sonuçları, cevapları ve bunun sonucunda varsa görüş ve önerilerini ortaya koymalıdır.
Kürt özgürlük gerillaları Rojger Hêlin ve Asya Ali yoldaşlar, diğer tüm fedai militanlar gibi bu soruları kendilerine sormuş ve geliştirdikleri cevapları fedaice pratikleştirmişlerdir.
Bir ulusun, milyonlarca insanın kaderini ilgilendiren bu soruları ciddiyetle kendisine soran ve aynı ciddiyetle cevap arayışı içine giren herkes, geliştirilecek her cevabın bir sonucu ve bedelinin olacağının ciddiyetini de yaşar.
Kuşkusuz bu soruları sormak ve cevap arayışına girmek ciddiyet kadar cesaret de ister. Çünkü işin içine vicdan girer, ahlak girer, hak-adalet kavramları girer.
Ve kapitalist modernite yaşamının çürüten konformizmine kapılan yüreklerde bu kavramlar sarsıcı etkiler yaratır.
Sarsılmaktan korkmayan, yüreğini ve beynini özgürleştirmek isteyenler cesaret göstererek cevap arayışına girişirler.
Rojger Hêlin ve Asya Ali yoldaşlar bu cesareti yaşayarak cevaplarını ortaya koymuşlardır ve soykırımcı sömürgeci faşist Türk devletinin barbarlığına karşı direnmek isteyen her Kürt gencine de nasıl direnileceğini göstermişlerdir. Bu fedai eylem herkesi Önderlik çizgisinde ve direniş mevzisinde direnmeye çağırmaktadır.
Kürt gençleri, kadınları ve bir bütünen Kürt halkı bu çağrıyı almışlardır ve yüreklerinde hissetmişlerdir. Halkımız korkakların ve teslimiyetçilerin eylemi değersizleştirme çabalarını dikkate almadan, olabilecek en güçlü bir şekilde eylemi ve fedai şehitlerini sahiplenmelidir. Bizim pusulamız korkaklar ve teslimiyetçiler değil, kahraman şehitlerimiz ve Önder APO’dur.
Bu anlamda herkesin de tutum ve tarafını belirlemesi gerekir: Ya Sömürgeci Barbarlık Ya da Fedai Direniş Çizgisi!
Ulaş ASLAN