04 Mayıs 2012 Cuma Saat 08:33
İlçesi’nde tatlı su bataklığı ve plato özeliği taşıyan Nehil Sazlığı, tüm uyarılara karşı yok ediliyor. Binlerce hayvan türüne ev sahipliği yapan sazlığın çöplük alanına dönüşmesine yetkililer ise izleyici kalıyor. Yurttaşların balık avladığı ve araçlarla atıklar attığı sazlığın durumuna dikkat çeken Cilo Doğa Derneği Yüksekova Şube Başkanı Mesut Kıratlı, Nehil Sazlığı’ndaki doğa katliamının sorumlusunun devlet kurumları olduğunu söyledi.
Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde deniz seviyesinden bin 925 metre yükseklikte 2 bin 800 hektarlık geniş bir alana yayılmış olan, bitki örtüsü ve su yönünden oldukça zengin bir yere sahip Nehil Sazlığı, geçmişte insan boyundan daha yüksek olan sazlık ve kamışlarla kaplı iken, operasyonlar sırasında sürekli ateşe verilmesi ve bilinçsiz kullanılmasından dolayı yok olmakla yüz yüze. Uluslararası Ramsar Sözleşmesi’nde korunması garanti altına alınmış olmasına karşın Nehil Sazlığı yok ediliyor. Cilo Doğa Derneği ve Kent Konseyi defalarca açıklamalar yaparak, Nehil Sazlığı’nın durumuna dikkat çekmişti. Son olarak 12 Nisan’da DİHA tarafında yapılan haberler üzerine ilçedeki kurumlar, kül dökme ve atıklardan arındırma açıklamalarında bulunmuştu. Ancak aradan 15 gün geçmesine rağmen aynı hızla Nehil Sazlığı’na çöp ve kül dökülmeye devam ediliyor. Atık döken araçlar ve çöplük alanında yurttaşların balık tutması dikkat çekerken, yaşanan bu katliam karşısında olay yerine giden Cilo Doğa Derneği Yüksekova Şubesi yetkilileri, sazlıkta inceleme yaptı. Atık döken araç sahipleri ve balık tutan yurttaşlarla görüşen yetkililer, “Yaşanan bir felakettir ve bu felaketin sorumluları tüm kurumlardır” dedi.
‘Herkes birbirini suçluyor’
Nehil Sazlığı Civyan Köprüsü yakınlarında dökülen kül ve atıkların canlıları öldürmeye ve tabiatı yakmaya devam ettiğini dile getiren Cilo Doğa Derneği Yüksekova Başkanı Mesut Kıratlı, “Uluslararası Ramsar Sözleşmesi gereğince korumaya alınan Nehil Sazlığı ne yazık ki, tüm yetkililerin gözleri önünde yok ediliyor. Bugüne kadar yurttaşları suçlayarak, çözüm arayan derneğimiz, yaşanan son olaylar sonunda tüm sorumluluğun yetkili kurumlarda olduğunu tespit etti. Sazlıkta araçlarla atık dökenler, oltalarla balık tutanlar ve piknik için evinden bu alana gelen yurttaşların manzarası bizi hem öfkelendirmiş hem de düşündürmüştür. Doğa ve çevre felaketine izleyici kalan tüm kurumları vicdanıyla baş başa bırakıyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Belediye, İl Özel İdaresi, Karayolları, İl Çevre Sağlık Müdürlüğü, Şehircilik, il ve ilçe tarım müdürlükleri ve Orman Müdürlüğü ile Kaymakamlık bu vahşetin baş mimarlarıdır” dedi.
‘Söz konusu doğa oldu mu devlet acemileşiyor’
Devletin uluslararası Ramser Sözleşmesi’nde sazlığın korunması sözünün verildiğini belirten Kıratlı, devlet yetkililerini ve uluslararası çevrecileri ilçeye davet etti. Kıratlı, “Askeri ve siyasi operasyonlarda ustalaşan devlet, doğa ve çevre felaketine karşı acemileşmiştir. Çünkü bu bölgede tek düşünülen ‘güvenlik’ adı altındaki operasyonlardır” dedi. Çöpler içerisinde balık tutmaya çalışan gençler ise, sazlığın bir cennet bahçesi olduğunu belirterek, yetkililerin bir an önce soruna çözüm bulmasını istedi.
Konuya ilişkin görüştüğümüz belediye yetkilileri, alanın mücavir (belediyenin sınırları dışında) alan olduğunu belirterek, alanın temizlenmesi için yeterli imkânlarının olmadığını savundu.-DİHA
Sami Yılmaz/Gever
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info