Nerede özgür bir Kürt varsa tasfiye etmek için saldıran işgalci TC sahada MİT desteği, KDP ve Irak hükümeti eliyle Başur Kürdistan’da kendine ilhak alanı açmaya çalışırken Maxmur Şehid Rûstem Cudî Mülteci Kampına yönelik kirli politikalarını yeni bir aşamaya taşıyarak sürdürüyor.
Temmuz ayının başında MİT-KDP ve Irak hükümetinin ortaklaşa yeni bir komplo planını devreye koyduklarını sitemiz lekolin.org teşhir etmişti. Maxmur’da uyuşturucu, fuhuş vb. adı altında toplumsal sorunların var olduğunu lanse ederek bunun üzerinden Demokratik Konfederalizm değerleri ile yaşayan Maxmur halkını suçlayıp, halka yönelik saldırıların zemini hazırlanmak istendi. Bu eksende 24/25 Temmuz 2024 tarihleri arasında Irak güçlerinin Maxmur’un girişindeki seytere (kontrol noktası) ile aşağı Maxmur arasında Asayiş-Narkotik Merkezi kurdu. Bu kirli planın devamı olarak Irak hükümeti ve KDP’nin MİT talimatlarıyla yeniden harekete geçtiği bilgisine ulaşıldı.
GEREKÇELER ARANIYOR
Edindiğimiz bilgilere göre geçtiğimiz haftalarda Irak hükümetinin göç ve göçmenlik adı altında Maxmur’a bir heyet gönderdiği öğrenildi. Gönderilen heyetin ev ev dolaşarak kamp halkına form doldurduklarını ve form dağıtımı sırasında kamp sakinlerine; burada silahlı bir güç var mı? PKK var mı? vb. tamamen askeri sorular sordukları bildirildi.
İşgalci TC’nin uzun zamandır Metina, Zap, Xakûrkê alanlarında yürüttüğü işgal saldırılarında KDP’nin amansız iş birliğine rağmen girdiği bataklıktan çıkamıyor. Saldırılarında Medya Savunma alanlarıyla sınırlı kalmayan işgalci TC her fırsatta Maxmur Mülteci kampına saldırmaktan geri durmuyor. Irak hükümeti ile yapılan son mutabakat sonrası Bakurê Kurdistan’da köy yakmaları ve siyasi zorlamalar sonucu göç etmek zorunda kalan Botan halkı şuan Mexmur ilçesinde Şehîd Rûstem Cudî kampında yaşamını devam ettirmeye çalışırken günü birlik saldırılara maruz kalıyor. Bu saldırılarda Irak devleti tarafsız kalmayıp son bir yıldır aleni bir şekilde tarafını belli etmiş oluyor. Daha önce DAİŞ saldırısı sırasında ve sonrasında HPG ve YJA-Star güçlerinin kamp halkının güvenliğini sağlamak amacıyla kampa gelmesi ve kampta kalmasını bahane ederek hava saldırıları düzenleyen işgalci TC, Ekim 2023’te HPG ve YJA-Star güçlerinin resmi olarak kamptan ayrılmalarına rağmen bu saldırılarını devam ettirdi. Tek merkezden yürütülen özel savaş medyası KDP medyasıyla ortaklaşa içeride hala PKK’liler var diyerek bu saldırıları meşru kılmaya çalışıyor.
Ayrıca geçen sene HPG ve YJA-Star güçlerinin alandan çekilmesi sonrası kampın etrafına Irak hükümeti tarafından kuleler bırakılmış, DAİŞ hareketliliğine karşı kampı korumak adı altında bırakılan bu kuleler ile kamp halkı çembere alınmak istenmişti. Kamp halkından güvenlik nedeniyle adını açıklamak istemeyen X.K kampın etrafında DAİŞ hareketliliğinin olduğuna dikkat çekerken bırakılan bu kulelerin işlevi dışında hareket ettiğine kamp etrafında güvenliği sağlamaktan çok kamp halkını hedef alan hava saldırılarının destekçisi olduğunu belirtti. İşgalci TC’nin hava saldırıları öncesi Irak kontrol noktalarına haber verildiğini belirten kamp sakini X.K yaşanan bu durumların TC’nin baskısıyla gerçekleştiğini belirtirken, Irak devletinin içine girdiği bu durumdan kamp sakinlerinin rahatsız olduğunu belirtti.
Oysa siyasi nedenlerden dolayı bugün kampta yaşamını sürdürenlerin yurtsever Kürt halkı olduğu hem Irak hem de TC tarafından biliniyor. Yani içeride hiçbir PKK kadrosu bulunmazken bu saldırılar kamp halkına gözdağı vermek yurtsever yönlerini zayıflatmak amacıyla gerçekleşiyor. Botan topraklarından Mexmur’a kadar işgalci TC’nin zulmü ile yüz yüze kalmış olan bu halkın bu şekilde yılmayacağını onlar da biz de biliyoruz.
Şahin ADIL