10 Ekim 2010 Pazar Saat 13:30
Bu gün sekiz yıldır Türkiye toplumunun başına musallat olmuş devleti ele geçiren ABD taşeronu Muaviye hareketi AKP, bu inkâr ve imha siyasetinde bu kadar ısrar ederken nasıl bu caniliğin dışında tutulabilinir. Kürt halkının iradesini tanımamak onu kırmaya teslim almaya çalışmak ve temelde kadında çocukta olsa gereği yapılacaktır deyip Kürtlerin seçilmişlerin çocuklarını zindana attırmak Uğur kaymazları, Ceylan önkollara kurşun ve havan topu sıkmak Kürt kızlarını fuhuşa sürüklemek canilik ve katillik değil midir? Kürt sorununu düşünmüyorsanız yoktur yaklaşımıyla çözmeyerek orduyu Kürt halkının ve gerillanın üstüne salmak ve gençlerin ölümüne sebep olmak canilik ve katilik değil midir? Her defasında din kardeşliği demokratik açılım adı altında Kürt halkının dini duygularını istismar edip ateşkes süreçlerinde bile Kürt halkının dağlarını bombalamak, ormanlarını ve bitki örtüsünü yakmak, gerilla avını sürdürmek katilik değil de nedir? Peki, nasıl oluyor da bütün bu cani zihniyete sahip olup da bu uygulamaları gerçekleştiren Kürt halkının iradesine, barajlarla ipotek koyan sizler, masum temiz insancıl ve insan haklarına saygılı oluyorsunuz? Barış özgürlük eşitlik isteyen Sayın Öcalan mı saygılı olmuyor? Yoksa siz mi?
Dolayısıyla canilik zihniyetinde ısrar eden Türk generalinden siyasetçisine aydınından meslek uzmanlarına bilimcilerine ve sanatçılarına şunu hatırlatmak isterim: Bir insanı öldürmemiş olmamanınız sizlerin bir cani birer katil olmadığınız anlamına gelmez. Hepiniz birer cani birer katilsiniz. Yinede öldürülen her masum insanın Hrant Dinklerin ölümünden sorumlusunuz. Hem birer Okan Samastsınız, hem onu katiliğe azmettiren, hem onu Türklüğün onuru diye karşılayan askerler, polislersiniz… Yani farklıklara saygılı hoşgörülü demokratik ve komünal bir kültür ve zihniyet gerçeğini edinemediğiniz sürece de bu zihniyetle birer katil birer cani olmaya devam edeceksiniz.
Çünkü bu zihniyet ancak zülüm, sömürü, cani ve katil üretir. Çünkü bu zihniyet dünyada kendi mutlak egemenliği ve çıkarları için salt kendi varlığı için inkâr ve imha etmeye devam edecek, dolayısıyla canilik ve katilik yaparak yaptırmayı da sürdürecektir.
Çünkü bir insandan tutalım bir hareketin ve toplumun ve devletin geçmiş ve geleceğinde belirleyici olan şey onun kendini ele alış biçimi ve dünyaya bakış açısıdır, kuruluş felsefesidir. Yani ideolojik paradigmasal kimliğidir. Eğer bu ideolojik kimlikte ulus devletçilik olup inkâr ve imha amaç ediniyorsa ve kendi varlığı dışında bütün farklı kimlikleri yok edip tekleştiriyorsa adına tek devlet, tek millet, tek dil, tek bayrak, tek din, tek kültür, tek siyaset (yani at gözlüğü) deniliyorsa silindir gibi geçiliyorsa bu teröründe, katilliğin de caniliğinde en alası demektir.
Dolayısıyla bu dünyayı 200 yıldır kana boğan atom bombasını kullanma çılgınlığında bile bulunan ve Hitler faşizmini doğuran bu ulus devlet paradigması en büyük canidir. En büyük katilliktir. En büyük zorbalıktır. İnsanlığın başında Demokles’in kılıcıdır. Toplumu her yerde köleleştirerek rehin almıştır. İşte bütün canice öfkenizle köleleştirilen insana topluma Sayın. Öcalan özgürleşmenin yolunu gösteriyor. Çaldığınız ateşi ve özgürlük ışığını Sayın Öcalan Prometeus gibi zalim egemenlerinizden alıp halklara, topluma, Kürt halkına veriyor. Bütün öfkenizin nedeni budur. Ancak Kürt halkı, Kürt kadını, Kürt gençliği Sayın Öcalan’ın verdiği özgürlük bilinçle ulus devlet olgusu ve paradigması dışında demokratik ve komünal bir yaşam kültürünün ahlaki ve politik bir toplumun inşa edilebileceğinin mesajını almıştır. Demokratik özerkliğinde bu bağlamda gösterilen canilik çabaları beyhude çabalar olmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Azad Welat
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info