18 Nisan 2013 Perşembe Saat 16:03
Kürdistan Halk İnisiyatifi, Kürt gençlerine yönelik “polis-cemaat organizeli” provokasyonlar konusunda uyarırken, anadilde eğitim talebiyle 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı boykot etmeye çağırdı.
Halk İnisiyatifi yaptığı yazılı açıklamada çözüm süreci, üniversitelerdeki saldırılar ve Kürdistan’daki “özel savaş politikalarını” değerlendirdi.
İnisiyatif açıklamasında, şöyle dedi: “Önderliğimizin yeni tarihsel bir başlangıç olarak tanımladığı ve ilan ettiği ‘demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa etme’ stratejik ve tarihsel hamle, önderliğimizin inisiyatifinde çok önemli bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Başta Kürdistan ve Ortadoğu halkları olarak, bu önemli, tarihsel günlerden geçerken işgalci ve sömürgeci güçler, bu tarihsel gerçekliği kendi iktidar ve politik çıkarlarına göre uyarlamaya çalışmaktalar. Halklar kendi öz demokratik ve özgür değerleriyle yeniden buluşurken , kapitalist modernite tüm argüman ve aktörleriyle aşılmakla yüzyüze kalmış durumdadır.”
“Ortadoğu’da öne çıkan gelişmelere paralel Kürdistan’da da halkımızın özgürlük mücadelesi önder Apo ve hareketimiz öncülüğünde çok önemli bir boyut kazanmıştır” denilen açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi: “Gelinen aşama artık halkımızın özgürlük ve statü hakkının inkar edilirliği ortadan kalkmış ve önderliğimiz öncülüğünde gerçekleşen bir tartışma sürecine girilmiştir. Önderliğimiz Newroz’da, ulus devlete dayalı zorba ve baskıcı güçlerin toplumu yönetme ve idare etme yöntemleri artık bir meşruluğunun kalmadığını , aşılmaya mahkum olduklarını ve tarihin çöp sepetine atılması gerektiğini belirtmiştir. Buna karşılık halkların, demokratik modernite esaslı, özgür yaşamı tarihsel kökleri üzerinde yeniden inşa etme göreviyle yükümlü olduğunu belirtmiştir.
Ancak önderliğimizin başlatmış olduğu yeni mücadele dönemine karşı, başta Suriye’de Baas rejimi olmak üzere bölgedeki sömürgeci devletler halkımızın potansiyel gücünü zayıflatma amaçlı, ideolojik, politik ve fiziki katliamlara varan saldırılar gerçekleştirmektedir. En son Rojava’da halkımıza dönük gerçekleştirilen katliamlar, pervasız bir hal almıştır. Bu nedenle tüm halkımız dört parçada, Rojava devrimini sahiplenmeli , yapılan katliamlara karşı açıkça tutum almalı ve serhıldanlarla tepkisini ortaya koymalıdır.
Halkımızın, kırk yılı aşkındır çok büyük bedeller ödeyerek yürüttüğü özgürlük mücadelesi, önemli oranda ulusal birliği sağlamış, özellikle Kuzey Kürdistan’da çok büyük bir güce ulaşmıştır. Bu nedenle 2012 yılında başta önder Apo’nun, hareketimiz ve halkımızın direnişi, sömürgeci TC devletinin yüz yıllık zorba ve baskıcı zihniyetini ve sistemini yerle bir etmiş, Kürt halkıyla yeniden bir hukuk ve ilişki kurma zeminine çekmiştir. Bu aşamada artık TC devletinin mevcut haliyle Kürdistan’daki varlığının hiçbir meşru zemininin kalmadığı çıplak bir biçimde görülmektedir.”
POLİS-CEMAAT ORGANİZELİ PROVOKASYONLAR
Açıklamada, “Her ne kadar Erdoğan ve kurmayları bu süreci kendilerine mal etmeye çalışsalar da, bu süreci önder Apo tüm dünya halkları şahitliğinde başlatmış ve yürütmektedir” ifadeleri kullanılırken, şöyle denildi: “Fakat Erdoğan kamuoyunda yürütülen tartışmaları kendisinin belirlediği çerçevede ve biçimde yürütülmesini istemektedir. Oluşturulan akil insanlar komisyonu bu biçimde oluşturulmuştur. Ana akım medya ve Cemaat takımı özellikle halkımız üzerinde çok sinsi bir algı mühendisliği yapmaya çalışmaktadır. Ortalığa asılsız iddialar ve halkımızın kafasını karıştırma amaçlı tartışmalar yürütülmektedir. Bir yandan da doğrudan polis- cemaat organizeli, Kürt devrimci gençliği provakatif ortamlara çekilmek istenmektedir. “
BOYKOT ÇAĞRISI
Halk İnisiyatifi halka yaptığı çağrıda rehavete kapılmamak gerektiğini kaydetti. Açıklamada şunlar belirtildi: “Halkımız, kamuoyunda yürütülen tartışmaları takip etmekle birlikte, söylenenlere hiçbir şekilde itibar etmemeli ve rehavete düşmemelidir. sadece ve sadece önder Apo ve hareketimizin açıklamaları ve politik tutumunu esas almalıdır. Halkımız önder Apo’nun yürüttüğü tartışmaları ve pratik adımları açıkça sahiplenmeli ve şimdiye kadar olduğu gibi mücadele biçimi olarak yaşama geçirmelidir. Bu yüzden önderliğimizin belirttiği demokratik kurtuluşu sağlamak ve özgür yaşamı inşa etmek için her zamankinden daha fazla örgütleme çalışmalarını yoğunlaştırmalıdır. Akil insanlar vb kesimlerle yürütülen bütün tartışmalarda önderliğimizin özgürlüğü açıkça ve özellikle dile getirilmeli, halk olmaktan kaynaklı tüm doğal haklarımızı (statü, ana dilde eğitim vb) dile getirmelidir.
Erdoğan ve cemaat devleti Kürdistan’da özel savaş politikalarından henüz vazgeçmemiş ve yürütücü güçlerini ülkemizden çekmiş değil. Asimilasyon, kültürel soykırım, fuhuş vb özel savaş politikaları daha da geliştirilmektedir. Bu nedenle halkımız her boyutuyla kendini korumalı ve öz savunması olan serhıldanlarını daha fazla güçlendirmelidir.”
Kürdistan Halk İnisiyatifi, “Ayrıca, 21. yüzyılda ana dil eğitiminden hala yoksun bırakılmış bir halk olarak 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda kimse çocuğunu okula göndermemeli ve buna karşı her türlü demokratik serhıdanlara katılmalıdır” dedi.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info