2011 YILI ÇATIŞMALARINDA İDLİB
15 Mart 2011’de Halk Baharı’nın başlamasıyla birlikte İdlib halkı Suriye rejimini protesto etti. Ancak 2012 yılı başında İhvani Müslimin çetelerinin de katılımıyla bu gösteriler rejime karşı silahlı çatışmalara dönüştü. Zaten o dönemde İdlib, Müslüman Kardeşler’e destek veren yerel ve uluslararası güçlerin dikkatini çekmişti. Çünkü İdlib Türkiye-Suriye sınırındaydı. Bu temelde özellikle “Özgür Ordu” adı verilen çete gruplarını destekleyen uluslararası operasyon odalarının inşa edilmesinden sonra o dönemde iki operasyon oda kuruldu. Birincisi Ürdün’de “MOC” adıyla ikincisi ise Türkiye’de “MOM” adıyla kuruldu.
Böylelikle aynı zamanda Suriye ile Türkiye arasında sınır kapısı olan Bab el-Hawa bölgesi, Özgür Suriye Ordusu Komutanlığı’nın ana merkezi haline geldi. Dolayısıyla bu çete gücü, başta Türkiye, Katar ve NATO ülkeleri olmak üzere Suriye’ye müdahale eden ülkelerden askeri destek almış ve bu desteği de başta Osmanlı Sultanlarının isimlerini alan çete gruplarına ve diğer çete grupları üzerinde dağıtılmıştır.
Bu destek, silah ve teçhizat yardımları Suriye’nin kuzeyinden ve merkezinden geçen Şam’ın Doğu Guta’sına gönderildi. Dolayısıyla İdlib, Türkiye’den gelen çetelerin, silah ve mühimmatların Suriye’ye girdiği ana kapı ve bir destek arteri haline geldi. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler ve NATO ülkeleri tarafından gönderilen ve gönderilmeye devam edilen sözde insani yardımların da ana kapısı haline geldi.
Çeteler Suriye krizine müdahale eden güçlerin planları doğrultusunda Halep-Lazikiye (M4) ve Halep-Şam (M5) arasındaki İdlib şehrinden geçen uluslararası karayollarının kontrol altına alınması için saldırı ve operasyonlara başladı. Amaç Suriye rejiminin kontrolündeki bölgelerde ticaret ve ekonomik hayatı felce uğratmaktı. 2012 yılının sonlarında Özgür Ordu, Cephet El Nusra ve Ahrar El Şam’a bağlı çeteler Harem, Maeret El Numan gibi bölgeleri kontrol altına alarak bölgedeki ilçe ve köyleri birer birer işgal etti. Dolayısıyla bu çeteler Türkiye, Katar ve Batılı ülkelerin desteğinden faydalanıyor. Bu yardım aynı zamanda Türkiye sınırını geçen yabancı cihatçılar tarafından da kullanıldı. 2015 yılı sonunda El Fetih Ordusu olarak adlandırılan koalisyon ve onun İslami, selefi, cihatçı ve Özgür Ordu çete grupları İdlib şehrini (vilayetini) neredeyse tamamen kontrol altına almayı başardı. Ancak Ebû el-Duhûr Askeri Havalimanı’nın yanı sıra Şii kasabaları olan El Fewa ve Kafriya bölgelerini hakimiyetlerine alamadılar.
Bu işgalle birlikte İslamcı, cihatçı ve yabancı gruplar tek tek kendi ideolojik modellerini zorla empoze etmeye çalışmış, maddi ve ideolojik olarak Özgür Ordu çete gruplarının yerini almıştır. Tam bu süreçte Cephet El Nusra ve Ehrar El Şam çeteleri ortaya çıkıp halka yakınlaştıktan sonra Özgür Ordu’ya saldırarak bölgeyi kendi denetimine aldı. Halkın dini inancından yararlanıp onları etkileyerek Özgür Ordu’yu oradan çıkardılar. Halkın dini inancı nedeniyle bu gruplar din eğitimini ve Kur’an okuma kurslarını da artırdılar. Bunun ardından Nusra Cephesi farklı ideolojik inançlara sahip gruplara saldırarak iktidarı güçlendirme stratejisine yöneldi. Diğer çete gruplarını ve destekçilerini bölgeden çıkardı. Aynı zamanda “Enkaz Hükümeti” adında bir hükümet kurdu. Ayrıca şeriat bilincine göre güvenlik ve askeri birimler ile ilgili idari birimler oluşturuldu.
ŞU ANDA İDLİB’TE VAROLAN ÇETE GRUPLARI
1-Heyet Tehrîr El-Şam:
İsmini değiştirmeden önce El Kaide’nin eski kanadı olan “Cebhat El Nusra” olarak adlandırılıyordu. Şu anda ilin yarısından fazlasını kontrol ettiği için İdlib’deki en etkili güç konumunda. Temmuz 2017’de çete gruplarının ortaklarından mahrum bırakılıp bir kenara atılmasının ardından Heyet Tehrir El-Şam çete grubu İdlib’te tek güç haline geldi. Fakat Türkiye ile Rusya arasında yapılan bazı anlaşma ve ittifaklar nedeniyle bazı alanlar kontrolünden çıktı. (El Nusra Cephesi’nin oluşum aşamasını daha sonra detaylı olarak ele alacağız).
2-Ceyş El-Badiye û El-Melahin:
İki küçük cihatçi grup olup El Kaide’ye sadıktırlar. 2017’nin sonunda Heyet Tahrir El Şam çete grubunun El Kaide’den kopması üzerine bu iki grup da El Kaide’den ayrıldı. Her iki grup da şuanda İdlib’in güneyinde yer alıp Türkistan İslam Partisine yakındırlar.
3-Türkistan İslam Partisi (Türkistan):
Türkistan İslam Partisi, Çin’in kuzeybatısındaki Sincan (Uygur) eyaletinden eski El Kaide yanlılarından oluşan bir gruptur ancak Suriye’de güçlü bir varlığa sahiptir ve Türkiye’den destek almaktadır.
Telegram’da Suriye’deki faaliyetleriyle ilgili yazılar ve videolar yayınladığı özel bir kanal gibi medyası var. Heyet Tahrir el-Şam ile ittifak halindedir. Üye sayısı 4.000 civarında Türkistanlı ve Çinli’den oluşurken bin civarında Suriyeli destekçileri bulunmaktadır.
Askeri olarak Cisir El-Şuxur ve kırsalındaki Cennet el-Qura, El-Ghassaniye, El-Zenbaqî, Darkûş ve Amûd bölgelerinde varlığı söz konusudur. Ayrıca Eriha şehrine bağlı Mihmebel kasabası ile Kefer Şalaya köyü arasındaki dağlık Horş Basanqul adıyla bilinen bölgede bulunuyorlar. Ailelerinin çoğu Eriha bölgesindeki Cebel el-Erbeîn beldesinde yaşamaktalar. “Cemeat” olarak bilinen ve birçok binanın birbirine yakın olduğu bu yerde yaşayan ailelerin çoğu Çinli Türkistanlılardır. Ailelerinin bir kısmı da İdlib şehrinde daha önce polis evleri olarak bilinen batı mahallesinde bulunuyor. Ayrıca İdlib’in kuzey kırsalındaki Harim kentinde de çoğunluğu aileleriyle birlikte göç ettirilen kent sakinlerinin evlerinde yaşıyor.
4-DAIŞ:
İdlib geneline yayılmış durumdalar ama organize bir şekilde olmayıp gizlice faaliyet gösteren küçük gruplar halindedirler. Çoğunluğu İdlib’in kuzeyinde bulunna işgalci Türk devletine ait bir üssü kalıyor. Bu üsteki DAİŞ çetelerinin sayısı 300 civarında. Edindiğimiz bilgilere göre İşgalci Türk devleti HTŞ’ye yönelik tehdit aracı olarak bu DAIŞ çetelerini yanında tutuyor.
5-Cund El-Aqsa Grubu:
Bu çete grubu 2012 yılının sonlarında kuruldu ve sayıları 300’ü geçmiyor. Çete grubunun liderliğini Filistinli Ebû Ebdulezîz El-Qeterî yapmaktadır. Kuruluşunda göçmenleri de barındıran bu grup zamanla destekçilerin sayısını arttırdı. Kurucusunun öldürülmesinin ardından grup bölündü ve Heyet Tahrir El Şam çeteleri bu grubu yok etmeye karar verdi ancak Türkistan İslam Partisi çeteleri HTŞ’ye müdahale etti ve Cund El-Aqsa çetelerinin çoğunu kendi grubuna kattı. 2016 yılında Amerika Cund El-Aqsa grubunu terör listesine aldı.
6-Diğer Silahlı Çete Grupları:
İdlib’deki üsleri Temmuz 2017’de Heyet Tahrir el Şam çeteleri tarafından ele geçirilen Ahrar el Şam gibi pek çok grup daha var. Nûredîn Zenkî Hareketi, Ceyş El-Ehrar, Feyleq El-Şam, Ceyş al-Izza ve daha küçük gruplar yer almaktadır.
(DOSYA 3: İdlib ve Cephet El-Nusra)
Fırat ALİ