27 Mayıs 2011 Cuma Saat 15:40
AKP ve yandaşlarına göre, seçimler öncesi yeniden hükümete karşı bir komplo yürürlükte ve bu son hızla ilerliyor.
İddialar şöyle: “AKP’yi zayıflatmak için Ergenekon yeniden devrede. Seçimler sabote edilmek isteniyor, bazı komutanlar yetki sınırlarını aşarak operasyon düzenliyor, toplumsal hassasiyetle oynanıyor. Onlara kalırsa, bunu yapan adres de belli: Ergenekon-PKK İttifakı.
Hükümet iyi niyetli, halen ‘çözüm’ konusunda bir şeyler yapmak istiyor ama askerin tümüne hâkim değil, özellikle bazı bölgelerde komutanlar hükümete rağmen operasyon yapıyor.”
Peki, kim bu komutanlar, hangi komutan nerede görev yapıyor, kime yakın duruyor, kiminle ilişkisi var?
Kürdistan’daki savaşın fiili sorumlusu, Malatya merkezli 2. Ordu. Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı 4 ordudan biri ve “görevi İran-Irak-Suriye’den gelebilecek saldırılara karşı tedbir almaktır” diye geçiyor resmi literatürde.
SERVET YÖRÜK’Ü ERDOĞAN TERCİH ETTİ
2. Ordunun komutanı, son yıllarda Türk ordusunun yetiştirdiği ‘en başarılı’ general olarak lanse edilen, geçen yıla kadar Bordo Bereliler ya da diğer adıyla Özel Kuvvetler Komutanlığı yapmış olan Orgeneral Servet Yörük.
Orgeneral Yörük, Balyoz Davası gölgesinde yapılan 2010 Yüksek Askeri Şura-YAŞ toplantısında en rahat terfi ve atama alan general oldu.
Hatta Başbakan Erdoğan, uygulanmakta olan ‘Savaşta Yeni Konsept’ ve kurulması kararlaştırılan Profesyonel Ordu kapsamında, Yörük’ü özellikle tercih etmişti.
Erdoğan, geçmişte de Yörük’ten yana tercihini kullanmıştı. “Orduya en fazla desteği biz sunduk, tüm istemlerini geciktirmeksizin karşıladık” diyen Erdoğan, 2006 yazında Genelkurmayla ordunun yeniden yapılanma konusunda anlaştı. Böylece de Yörük’e şans kapıları açıldı.
Erdoğan PKK’ye karşı yürütülen savaşta daha etkin kuvvet ve yöntemler ortaya çıkarmayı hedefliyordu. Erdoğan-Büyükanıt anlaşması gereğince Özel Kuvvetler Komutanlığı yeniden yapılandırıldı. Komutanlık bünyesinde iki tugay oluşturuldu. Genel Komutanlığa Korgeneral Servet Yörük getirildi.
Tuğgeneral Mustafa Bakıcı 1’inci Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan, Tuğgeneral Zafer Çelik 2’inci Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan ise sorumlu kılındı.
2006’dan bu yana yıldızı parlayan Özel Harekâtçı ve Özel Kuvvetler Komutanı Servet Yörük, 2008’de Güney Kürdistan’da başarısızlığa uğrayan ‘Güneş Harekâtının’ A Takımı bünyesinde istenilen başarıyı elde edemedi.
On binlerce askerin katılımıyla büyük bir gürültüyle başlayan sınır ötesi saldırı, birçok kayıpla başarısız bir şekilde 9. gününde geri çekildi.
Servet Yörük’ün ismi daha sonra, kendi denetimindeki Özel Kuvvetçilerin Mart 2010 başında Ankara’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast hazırlığı içindeyken yakalanması nedeniyle bir kez daha gündeme geldi.
Bunu, Kozmik Oda olarak bilinen ve savcıların Özel Kuvvetler Komutanlığındaki günler süren aramaları olayı izledi.
Ama bu son olmayacaktı… Bir ihbar sonucu Ankara’da ele geçirilen cephane yüklü kamyonun izin belgesini imzalayan kişi de Korgeneral Servet Yörük’ten başkası değildi.
ERDOĞAN’IN ERGENEKONCU DANIŞMANI
2. Ordu Komutanı Orgeneral Servet Yörük’e bağlı görev yapan önemli isimlerden biri, Adana merkezli 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Mehmet Eröz. 6. Kolordunun görev sahası Amanoslar olan bilinen, Hatay’dan Osmaniye ve Maraş’a kadarki geniş bölge.
İşin ilginç tarafı, Mehmet Eröz de Başbakan Erdoğan’ın yakından tanıdığı ve atanmasında tercihini kullandığı bir komutan.
Oysa Korgeneral Mehmet Eröz, Ergenekon Savcısı Zekeriya Özün soruşturma kapsamında ifade vermesini istediği komutanların başında geliyordu. Değişik tarihlerde Ergenekon, Balyoz ve İrtica’yla Mücadele Planı ile bağlantılı olarak ismi gündeme geldi.
Planın altında imzası bulunan ve daha sonra Harekât Başkanlığı ve Bilgi Destek Dairesi’nde bilgisayar kayıtlarının silinmesi emrini bizzat veren kişi de Eröz.
Ekibindeki isim de kendisiyle aynı aktivite içinde bulunan ve Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Servet Yörük’e bağlı faaliyet yürüten ve hükümetin yeni yapılanma sürecinde 1. Özel Kuvvetler Komutanlığı’na getirdiği Tuğgeneral Mustafa Bakıcı.
Tüm bu olaylarla gündeme gelen ve AKP medyasının ateş püskürdüğü Korgeneral Mehmet Eröz bu süreçte nerede görev yapıyordu dersiniz?
Tabii ki Başbakanlıkta… Evet, tartışmaların odağındaki Eröz, Başbakan Erdoğan’ın askeri başdanışmanıydı.
Başbakanlık binasında özel odası olan Eröz, bu görevini Amanos Komutanı olarak atandığı 2010 YAŞ Toplantısına kadar sürdürdü.
TANIDIK BAŞKA BİR YÜZ
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savaşta yer verdiği isimlerden biri de Tümgeneral Mustafa Bakıcı.
Bakıcı, 14 Mayıs 2011’de, Şırnak’ın Uludere ilçesinde sınır ötesi bir saldırıyla 10 HPG gerillasının öldürülmesi ve sonrasında Kürtlerin patlayan öfkesiyle başlayan protestolarla gündeme geldi. Erdoğan-Büyükanıt ikilisinin ordunun profesyonelleşmesi kapsamında büyük umutlarla 2006’da 1. Özel Kuvvetler Komutanlığı’na getirdiği Bakıcı, şimdi 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı görevini yürütüyor. Uludere Operasyonunun planlayıcısı ve yürütücüsüdür.
O da Korgeneral Mehmet Eröz ile Ankara’da Özel Kuvvetlerde ortak hareket eden bir komutan. Balyoz, Kaos Planı, İnternet Andıçı ve Karargâh evleri Soruşturmasında adı geçen, bazı Ergenekon sanıklarını Genelkurmay Başkanlığı adına ziyaret ederek destek sunan, savcılık kararına rağmen ifade vermeyen Bakıcı, en hassas bir yerde sınırsız yetkiyle donatılmış bir konumda görev yapıyor.
BAKANLAR KURULUNA KATILAN KOMUTAN
Tümgeneral Mustafa Bakıcının misyonunu anlamak için geriye, 2008’e gidelim. Ekim sonu yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısına resmi olarak ilk defa askerler katılıyordu. Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğa İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Daire Başkanı Tuğgeneral Mustafa Bakıcı eşlik ediyordu. Gündemde yine Terörle Mücadelede Yeniden Yapılanma konusu vardı.
ÇİÇEK NE DEMİŞTİ?
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantı sonrasında şu çarpıcı açıklamayı yapacaktı: PKK ile mücadelede yeni bir anlayışla konunun ele alınması bakımından yeni bir yapılanmaya gidilmesi kararı alındı. Bu tedbirlerin neler olduğu kamuoyuna açıklanıyor ama bir kısım tedbirlerin kamuoyuna açıklanması mümkün değil. Ancak kararla mücadele kararlılıkla sürdürülecektir. Tüm devlet kurumları fikir birliği içindedir. Ancak şunu söyleyeyim Bugüne kadar olandan çok daha farklı bir biçimde bu mücadeleyi sürdürüyoruz”.
İNSANLIK YAPAN ÖZEL SAVAŞÇI
Ergenekon-PKK İttifakının AKP’ye komplo kurduğunu ileri süren stratejistlerin örnek verdiği diğer bir isim ise Elazığ 8’inci Kolordu Komutanı Korgeneral Galip Mendi. Görev alanına Dersim, Bingöl ve Elazığ giriyor. Yani PKK’ye yönelik kapsamlı operasyonların yapıldığı bir bölgeden sorumlu Mendi.
Yıllarca Kıbrıs’ta görev yapan ve adı kontrgerilla faaliyetleriyle anılan Korgeneral Mendi, araştırmalarından rahatsız olduğu gazeteci Kutlu Adalının 1996 yılında öldürülmesinin planlayıcısı olarak kamuoyunda tanındı. Kıbrıs’ta eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve derin çevreler dışında dostu olmayan ve istenmeyen adam ilan edilen Mendi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de ifade vermek zorunda kaldı. Mahkeme, Türk tarafını delilleri ortadan kaldırmak ve olayı yeterince açıklığa kavuşturmamaktan dolayı suçlu buldu ve Türkiye yüklü miktarda para cezasına çarptırıldı.
Korgeneral Mendi, buna rağmen terfi üzerine terfi aldı. Korgeneral Galip Mendi, dönemin Kocaeli Garnizon Komutanı olarak, Ağustos 2008 tarihinde Kandıra F Tipi Cezaevine giderek, Ergenekon Sanıkları emekli Orgeneral Şener Eruygur ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile 1 saat 5 dakika görüştü.
Genelkurmay Başkanlığı, ziyarete şu açıklamayla sahip çıktı: Türk Silahlı Kuvvetlerine uzun süre hizmet veren iki emekli komutana yapılan bu ziyaret, Türk Silahlı Kuvvetleri adına gerçekleştirilmiştir.
ERDOĞAN’IN O ÜNLÜ AÇIKLAMASI
Ancak en ilginç yorum, Başbakan Erdoğan’dan geldi. Gazetecilerin sorusu üzerine Başbakan, Genelkurmay Başkanlığının bile aklına gelmeyen destek mahiyetli ünlü şu açıklamasını yaptı:
“Bildiğiniz gibi savcılığa yapılmış olan bir müracaatla, özel izin neticesinde Türk Silahlı Kuvvetleri adına Garnizon Komutanı görevlendirilerek, insani amaçlı iki orgeneral ziyaret edilmiştir. Olay, insani amaçlı olarak yapılmış olan bir ziyarettir.”
KİM KİMİNLE İTTİFAK YAPIYOR?
Başbakan’ın tercihen görevlendirilmelerini istediği, Yeni Savaş Konsepti ve Terörle Mücadelede Yeniden Yapılanma dediği, kamuoyunun profesyonel ordu yada Özel Kuvvetler olarak bildiği yapılanma işte bu. Bu, hükümetin dışında bir yapılanma değil, aksine emri ile kurulan özel bir savaş yapılanması.-ANF
Erdal Er
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info