16 Şubat 2012 Perşembe Saat 12:40
İran Birleşmiş Milletler Kadın Hakları sözleşmesine imza atmayan ülkeler arasına giriyor. İran devlet televizyonunun aktardığına göre İslam devrimini korumakla sorumlu üst düzey konsey Uluslararası Kadın Hakları anlaşmasını gözden geçirdikten sonra İslami değerlere aykırı olduğu gerekçesiyle ret etme kararı aldı.
İran’da 2002’den önce geçerli olan yasaya göre evlilik için asgari yaş kızlarda 9 erkeklerdeyse 14 olarak belirlenmişti. 2002 yılında İran parlamentosundaki kadın üyelerin yoğun baskısı sonucu evlilik yaşı kız çocuklarda 13 erkek çocuklarda da ancak 15 olarak yeniden düzenlenebilmiştir.
İran’da kadınlar İslami kurallara göre giyinmek zorundadır. Yani kıyafetler bedenin şeklini belli etmeyecek şekilde bol olmalı, saçlarını örtüp bacaklarını, kollarını ve ayaklarını açıkta bırakmayacak şekilde giyinmelidir. Renkli başörtüler, dar giysiler ya da erkeklerde batı stili saç kesimleri de sert cezalandırılıyor.
İran’da bir erkek ne zaman isterse karısını boşayabilir, hatta mevcut eşinin yanında birkaç evlilik daha da yapabilir. Ama kadın hiçbir zaman kendi rızasıyla boşanamaz, erkek ne zaman isterse o zaman boşayabilir. İran’da bir düğünde kadınlardan başka kimse gelini göremez. Düğünde kadın ve erkeklerin ayrı ayrı olması zorunludur. Sıraladığımız bu birkaç örnek İran’daki mevcut gerçeğin tümü ile kıyaslandığında denizde damla misali olmaktadır.
İran’da her türlü şiddet ve ayrımcılık rejim tarafından özel olarak görevlendirilmiş Mollaların eliyle yürütülmektedir. Mollalar sürekli olarak kadının şeytanın cinsi olduğu propagandasını yaparak kadın üzerindeki şiddeti tahrik eden bir rol oynamaktadır. Bunu da zaman zaman abartılı dini-mitolojik hikâyelere dayandırmaktadır.
İran İslam Cumhuriyetinin kadınlar üzerindeki politikası düşmanca bir politikadır. İran 30 yıldır kadınlara karşı şiddet ve ayrımcılıkta sınır tanınmıyor. Kadın günün 24 saati ve sistematik olarak taciz, şiddet ve ayrımcılığa maruz kalıyor. Kadın özgür değilse toplumun özgür olmadığı diyalektiğinden hareket edildiğinde İran’da sadece kadının değil toplumun genelinin özgür olmadığı ve ciddi bir özgürlük sorunu olduğu söylenebilir.
İran’da kadın üzerinde uygulanan bu şiddet ve yaşamın her alanında maruz kaldığı bu cinsiyetçi ayrımcılık kaynağını sistemin kendisinden almaktadır. Kadınlarında dünyanın her yerinde olduğu gibi bu sisteme de teslim olmayacakları ve mücadele edecekleri kesindir. Bu anlamda kadınların bu sistemin değişip demokratikleşmesi için ellerinden ne geliyorsa yapacaklarına da inanıyoruz.
Adar Serhat
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info