Zira Irak Meclis Başkanı ve Sünni Takaddum Partisi’nin lideri Muhammed Helbusi’nin mahkeme kararıyla vekilliğinin düşürülmesinin yankıları sürerken, diğer yandan merkezi Irak hükümeti ile Kürdistan Bölgesi arasındaki bütçe krizi de çözülmüş değil. Irak’ta bulunan ABD askeri güçlere dönük saldırıların son dönemde büyük artış göstermesi işin cabası. Başûr’daki işgalini genişleten ve Irak sahasında etkili bir aktör olmak için büyük çaba sarf eden Türk devleti ise özellikle Kerkûk’teki kirli emelleri uğruna yerel seçimler öncesi aktifleşti.
Şöyle ki, 2003 yılından bu yana hem Irak genel durumu hem de Federe Kurdistan Bölgesi’nin statüsü hiçbir zaman şuanki kadar zayıf olduğu kadar karmaşık hale gelmemişti. Biz bunu Kurdistan Bölgesi Hükümeti Başbakanı Mesrur Barzani’nin ABD’ye çağrı yaparak “Bölge tehlikede, eğer yardım etmezseniz bölge yıkılacak” demesinden anlıyoruz. Lakin Vilayet meclisler seçiminde yıllardır tartışmalı bölge olarak gündemden düşmeyen Kerkük’te de seçime katılacağından, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen üçlü Barzani ve işgalci Türk devleti, Kerkük’te faşist Irak Türkmen Cephesi’ni destekleyeceği için umudunu kesen Mesrur Barzani ABD’ye çağrı yapmak zorunda kaldı.
Bunun yanı sıra Irak’ta önemli bir nüfusa sahip Sadr Hareketi’nin vilayet meclisi seçimlerini boykot etme kararı, özellikle Kerkük’te Türkmen partilerin birleşeceklerini ‘zaten Kerkük Türkmenlerindir’ şeklinde yapılan tehditvari açıklamaları, böyle bir başlık atmamıza neden oldu denilebilir. Çünkü Sadr Hareketi’nin boykot kararı seçimlerde oy kullanma oranının yüzde 20’lere düşeceği ihtimal dahilinde varsayarsak ‘ben olmadığım yerde o masa kurulamaz’ anlamını taşıyor olabilir. Zira seçime katılım oranının yüzde 20’ye düşen bir ülkenin seçimleri uluslararası arenada meşru sayılmayacak duruma gelir.
18 YIL ARADAN SONRA KERKÜK’TE SEÇİM YAPILACAK
Bu seçim ilk bakışta görülenden çok daha ciddi bir kriz potansiyeli taşıyor. Nedeni, 18 yıl sonra ilk kez Kerkük’te yapılıyor olması. Bunun yanına vilayet meclislerin geniş bir yetkiye sahip olması da eklenince haliyle seçimden sonra kaos kaçınılmaz olur.
Irak’ta bir vilayet meclisinin toplam üye sayısının üçte birinin talebiyle o vilayette referandum çağrısı yapabileceğini ve referandumda salt çoğunlukla kabul edilirse o vilayetin bir federal bölge olabileceği bir durum söz konusu. Yani isterse bir vilayetin meclisi o vilayette referandumu tetikleyebilir ve orada bir federal bölge oluşturabilir. Başka bir güç unsuru ise, Irak’ta bir vilayet meclisi, baraj ve havaalanı gibi stratejik altyapı hizmetleri dışında o şehirdeki tüm harcamalara karar verebilir. Eğitimden sağlığa, elektrikten suya kadar altyapı hizmetlerinin tamamını gerçekleştirecek idarecileri kendi içindeki oylama sonucu atayabilir. Vilayet meclisleri herhangi bir bakanlığın ya da kuruluşun kontrolüne tabi değildir. Harcama yetkisinin dışında vergi koymaya varacak kadar güçlü mali yetkilere sahipken, anayasayla çelişmeyen her türlü idari kararı kolaylıkla olabilir. Herhangi bir kişiyi vali olarak seçebilir. Bu vali bir şehrin her türlü güvenlik kararlarını gerekirse tek başına alabilecek kadar güçlüdür.
Bu geniş yetkiye sahip vilayet meclislerinin seçimlerine sürekli Kürt, Arap ve Türkmenler arasında tartışmalı bir bölge olan Kerkük de 18 yıl aradan sonra seçim yapılması söz konusu siyasi kaosu derinleştireceği görülüyor. Kerkük’ün sorunu 1946’dan beri devam eden katliamların, zorla yerinden etmelerin, haksız uygulamaların hiçbirinin çözümlenmeden sürekli bir halının altına süpürülmesi. Halının altı öylesine bir atık yığınıyla doldu ki; üzerine çıkan herkesin dengesini bozuyor. Zenginlik içinde yüzmesi gereken şehirde gerginliğin yaşanmadığı bir dönem görünmüyor. Şimdi böylesine bir atmosferde Türkmenler, Kürtler ve Araplar şehri kimin nasıl yöneteceğine dair yapılacak seçimde karşı karşıya geldiler.
Esasında her üç halkın birlikte yaşayabilecek ve kendi kendini yönetebilecek örnek bir şehir olan Kerkük’te, tam tersine karşılıklı ve karmaşık ittifaklar ve düşmanlıklarla bölgeyi sürekli kriz ve kaos içinde bırakmak isteyen emperyal güçlerin ekmeğine yağ sürmeye devam edileceği görülüyor.
Karker ASO