06 Mart 2014 Perşembe Saat 09:10
Fethullah Gülen’in ‘Ablalar Örgütü’ nasıl çalışıyor? 30 Mart seçimlerinde Fethullahçılar hangi partilere oy verecek? Bunun çalışmasını nasıl yapıyorlar?
Fethullah Gülen örgütündeki ablalar, ağabeyler, imamlar öğrencilerle nasıl ilgileniyor? Lise ve üniversitelerde nasıl örgütleniyorlar? Ev yaşamları nasıl? Ablaların çalışma yöntemleri neler? Her hafta Gülen’in hangi konuşmaları ve talimatları gönderiliyor? Öğrencilere hangi zorunluluklar getiriliyor? Hangi yöntemle para toplanıyor? AKP ile çatışma başladıktan sonra cemaat evlerinden ve yurtlarından kimler ayrıldı, hangi destekler kesildi? Evlerde AKP ile yaşanan çatışma nasıl anlatılıyor? Fethullahçılar nasıl seçim çalışması yapıyor, Gülen örgütü mensupları 30 Mart seçimlerinde hangi partilere oy verecek?
Yukarıdaki sorular çoğaltılabilir. Kişisel olarak, Avrupa’daki Fethullah Gülen örgütlenmesi, en az Türkiye ve Kürdistan’daki örgütlenme kadar ilgimi çekiyor. Bir dönem Almanya’daki üniversitelerde Kürt öğrencilerin hazırladığı panellerde Fethullahçılarla karşılaşmıştım. Bazı tartışmalar da yaşanmıştı. Ama karşılıklı oturup uzun süreli bir sohbet ya da tartışma yapma şansımız olmamıştı. Ancak bu kez tanıştığım iki genç kadının anlattıkları, ibret vericiydi. (Konuştuğum kişilerin kimliklerini, güvenlikleri nedeniyle gizli tutmak zorundayım. Yaptığımız sohbeti yazmak için kendilerinden izin aldığımı özellikle belirtmeliyim.) Türkiye’de üniversitede okurken Fetthulahçılarla tanışan, evlerinde kalan iki genç, ilişkilerini yıllarca sürdürmüş. Halen Avrupa’da master ve doktora yapıyorlar ve onların sağladığı evlerde yaşamışlar. Ancak şimdi o evlerden ayrılmak istiyorlar. Genç kadınlarla sohbetimiz şöyle sürdü:
Neden şimdiye kadar kaldığınız evlerden ayrılmak istiyorsunuz?
Artık dayanılacak gibi değil. Her şeyimize müdahale ediyorlar. Ve bu zorunlu bir eğitim gibi. Avrupa’nın pek çok yerinde Fethullahçıların evleri var. Bizimle cinsiyetimiz nedeniyle ‘ablalar’ ilgileniyor. ‘Ablalar’, ağabey örgütlerinin kadın yapısı. Bizim hangi evde, kimlerle kalacağımızı da onlar belirliyor. Eğer bir abla ya da cemaatten resmi sorumlu biri evde yoksa bizi başka evlere gönderiyorlar. Evde yalnız kalmamızı istemiyorlar. Her akşam 20.00′da ‘dini sohbetler’ adı altında eğitim yapıyoruz. Kendileri interneti kullanıyor ama biz okuldaki ödevlerimiz için mobil internet aldık. İzin vermediler. Bize evin “mahremiyetini bozuyorsunuz” dediler. Ev kirasına bizim belli bir katkımız var. Ona rağmen eve gelmediklerinde bizi başka ‘ablaların’ kaldığı eve gönderiyorlar. Ayrıca bir evde diyelim üç oda var. Her odada iki kişi kalıyor. Toplam 5 ya da 6 kişiyiz. Ama her birimiz her gün Zaman gazetesi almak zorundayız. Yani bir eve 6 gazete giriyor. Ayrıca Sızıntı dergisine abone olmamızı istiyorlar. O da yetmiyor Fethullah Gülen’in konuşmalarını içeren CD’leri dağıtmamızı istiyorlar. Gazetelerin de çoğu açılmıyor bile. Biz tamamen cemaatin birer üyesi değiliz. Ama bizi öylesine sıkboğaz ediyorlar ki, dayanılacak gibi olmuyor. Her şeyimize müdahale ediyorlar.
Abla örgütlenmesini anlatır mısınız, nasıl bir yapısı var?
Her evden sorumlu bir abla var. Bazıları bizim gibi öğrenci. Ama okula gittikleri yok. Kendilerini cemaate adamışlar. Her ablanın bağlı olduğu bir ‘üst abla örgütlenmesi’ var. Onların üzerinde ise ‘bölge temsilcisi ablalar’ var. Düzenli olarak bir araya geliyorlar. Mesela her Cuma günü kesin bir araya gelir Fethullah Gülen’in ya konuşmalarını ya da ondan gelen yazıları okurlar. Ağabeyler örgütlenmesi de bunun benzeri. Biz öğrenci olduğumuz için öğrenci evlerini ve buradaki örgütlenmelerini yakından biliyoruz. Her alanda sıkı örgütlendiklerini söyleyebiliriz.
MOBİLYALAR İSTİKBAL’DEN VE AYNI RENK
Kaldığınız evler nasıl?
Öğrenci evlerin bütün mobilyaları aynıdır. Ya kırmızı ya da krem rengi. Ve hepsi İstikbal Mobilya’dan. “Allah rızası” için gönderiyorlarmış, ablalar öyle diyor!. Bütün evlerin düzeni aynı. Cemaate yakın şirketler aracılığıyla evlere kuru kumanya vb. temel gıdalar da getirtiliyor. Ayrıca aileleri zengin olanlarla da “özel” ilgileniyorlar. Çünkü durumu iyi olanlar Türkiye’de ya da Avrupa’da cemaate yüklü bağışlar yapıyor. Ve birçok öğrenciden “kira yardımı” adı altında paralar alınıyor. Ancak toplanan paralar kira parasından fazla. Fazla paraları da cemaate aktarıyorlar, ‘hizmet için’ diyorlar. Örneğin bizim kaldığımız bölgede en az 30 öğrenci evi var. Kiralanan evler başkalarının ismine. Yani biz bir evde kalıyoruz ama adresimizi başka yerde gösteriyorlar.
EVLERDE SINAV
Evlerdeki yaşantınız nasıl?
Bir-iki yıl önceydi sanırım: ‘Zaman gazetesinin tirajı bir milyonu aşarsa Hocaefendi Türkiye’ye dönecek’ diyorlardı. Bu yüzden herkesin Zaman gazetesi için abone bulmasını istiyorlardı. Yine yakın zamanlarda Fethullah Gülen’in “Sonsuz Nur” isimli kitabını okumamız için bize baskı uygulandı. 2014 Nisan ayında herkesin bu kitaptan sınav yapılacağını söylediler. Şaşırdık. “Zaten üniversitede yeterince sınavımız var. Bu da nereden çıktı?” dedik. Karşılığında “Bu ilahi bir sınav” diye yanıt verdiler. Ben de “Ahirette zaten ilahi sınav olacağız, buna gerek yok” dedim. Abla bana çok kızdı.
EVLERDE FİŞLEME
Evlerde kurallara uymayanlara neler yapılıyor?
Ev kuralına bir kez uyulmazsa, ‘evin ablası’ çekip konuşur, uyarır. İkinci kez tekrar ederse de bir üst sorumlu ablaya bildirilir. Üçüncü kez ise bölge sorumlusu abla ve diğer üst düzey yöneticiler devreye girer. Hep insanın en zayıf noktasını arıyorlar, onun üstüne gidiyorlar. Hemen hepsi aynı tonda konuşur. Hep ağlamaklı, boynu bükük dururlar. Hepsinin ortak özelliği bu. Ağabeyler de, ablalar da öyle. Hemen herkesin hakkında çok fazla şey biliyorlar. Ailesi, yakınları, kişisel yaşamı.
SINAVLARI KAZANANLARI HEMEN ARIYORLAR
Nasıl bilebilirler her şeyi?
(Bu soruyu sırayla yanıtladılar. İlki şunları anlattı) Örneğin Türkiye’de üniversiteyi kazandığımda beni aradılar. Bana yurt ve kalacak yer sorunu olursa yardımcı olacaklarını söylediler. Ben üniversiteyi kazandığım için şaşkındım. Arayan bir kadındı. Sevincimden pek dikkatimi etmedim. Teşekkür ettim. Sonra üniversiteyi kazandığım kente gittiğimde beni buldular. Evden ilk kez ayrılmıştım, ailem muhafazakardı ve kadındım. O yüzden kabul ettim. Sonra anlatımlarından öğrendim ki o yıl üniversiteyi kim kazanmışsa Türkiye’de Fethullahçılar önceden bu bilgileri topluyor. Kimin solcu, Alevi, Kemalist, Kürt ya da İslam’a yakın olduğunu araştırıp öğreniyorlar ve ona göre yaklaşıyorlar. Ellerinde bazı listeler var. İnsanları kendilerine göre sınıflandırmışlar. Hani fişleme falan deniyor, öyle işte. Avrupa’ya gelen öğrencileri de öyle takip ediyorlar.
(Diğer genç kadının yanıtı ise şöyle)
Örneğin beni de buldular. Babamla ilişkileri varmış. Ama ben İstanbul’da rahattım. “Bizim yurtlarda kal” dediler. Allahtan Yurt Kur çıkmıştı, o yüzden kalmadım. Ama buraya geldiğimde, mecburen kabul ettim. Çünkü imkanım yoktu.
KAST SİSTEMİNE GÖRE EVLİLİK
Peki, evlerde kalanların çoğunluğu memnun mu?
Hayır ne memnunu!.. Bazılarının ekonomik durumu yok, okulu bitirene kadar katlanıyor. Bazılarına iş imkanı sunacaklarını ve her işlerinin kolaylıkla yapılacağını vadediyorlar. Bazılarının ise ailelerini ikna ediyorlar. Ancak özellikle gözlerine kestirdikleri bir öğrenci grubunu ise, ‘geleceğe yatırım’ olarak değerlendiriyorlar. Okullarda, bürokraside yükselmelerinde kolaylık sağlıyorlar. Avukat, kaymakam, vali, öğretmen, teknik vb. alanlara kanalize ediyorlar. Hatta evlendiriyorlar.
Evlilik mi? Kimler yapıyor?
Ablalar ve ağabeyler aracı oluyor. Herkesin kendi dengi olacak bir ilişki öneriyorlar. Örneğin biri doktorsa ona doktor eş, ya da öğretmense öğretmen eş. Tıpkı kast örgütlenmesi gibi. Birini evlendirmek istiyorlarsa, onu eş adaylarıyla tanıştırıyorlar, onu beğenmezse bir başka aday. Kabul ettirene kadar ‘sabırla’ uğraşıyorlar.
Ablalar ve ağabeyler, onlar da evleniyor mu?
Onlarda evlenen de var, kendini ‘hizmete’ adayan da. Hizmete adayanlar, sözde fedakarlık yapıyorlar. Ama bazı ablaların evlendiğini biliyorum. Ablalar daha çok “kendi kariyerlerinin yükselmesi” için çaba gösteriyorlar. Bizimle ilgilenmeleri dışında ailelere de gidiyorlar, adeta ailenin içine sızıyorlar. Sadece üniversitelerde değil, ilkokullarda, başka yerlerde çalışma yapıyorlar.
GECEYARISI ZORUNLU BEDDUA MESAİSİ
AKP ile çatışmadan sonra Fethullahçıların yurt ve evlerinden kimler ayrıldı? Hangi destekler kesildi? Fethullahçılar evlerde AKP ile çelişkisini nasıl anlatıyorlar?
AKP ile kavgaları başladığından bu yana çok gerginler. Bazı işadamları cemaate yaptığı bağışları kesti. Çoğu öğrenci evlerden ayrıldı. Fethullah Gülen’in beddua eden konuşmasını herkese özellikle izlettiler. Acayip şeyler oluyordu. Gece yarısı bazen ablalar bizi kaldırıp Tayyip Erdoğan’a beddua ettiriyorlar. Fethullah Gülen’in CD’lerini izletip “Hocaefendiyi bu hale getirdiler, onu çok kızdırdılar” diyorlar. Hepsi çok gergin. AKP kaybedecek diyorlar.
SEÇİMLERDE CHP VE MHP’YE DESTEK VERİLECEK
30 Mart seçimlerinde Fethullahçılar hangi partilere oy verecek? Bunun çalışmasını nasıl yapıyorlar, bu konuda bilginiz var mı?
Her yerde seçim çalışması yapıyorlar. Ama yerel seçimlerde yurtdışındakiler oy kullanamıyor. Türkiye’dekilerin CHP’ye bazı yerlerde MHP’ye oy vereceğini söylüyorlar. Bunun için de çok çalıştıklarını anlatıyorlar, aşırı milliyetçiler.
Kurdistan24.org / Baki Gül
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.org – www.navendalekolin.com – www.lekolin.net – www.lekolin.info