Ulus devlet zihniyetinin en vahşi olanı Türkiye’de iflas etmiştir. İktidar ve sermaye zihniyetinin tutulacağı bir argüman kalmamıştır. Kürt Özgürlük Hareketi, geliştirmiş olduğu demokrasi mücadelesiyle Türk İslam adıyla şekillenen bu yüz yıllık faşizmini ideolojik alanda önemli oranda darbeledi, artık tutunulamaz hale getirdi. Demokratik legal mücadele alanında, başta Kürtler olmak üzere, bir bütünen demokrasi güçleri kazandı. Direnişin her alanda gelişim gösterdiği koşullarda faşizmin daha çok saldırgan olacağı bilinciyle hareket ederek, demokrasi mücadelesini daha çok geliştirme ve bütün topluma yayma zorunluluğu var. AKP MHP faşizminin, askeri kaba şiddet dışında, kendisini atakta tutacak bir dayanağı kalmadı. Sadece Kürdistan’da değil, Türkiye’de de, küçük bir kesim dışında, toplum nezdinde bir meşruiyeti kalmadı. Faşizmin en tehlikeli olacağı durumlar, siyasal olarak toplum nezdinde, sistemin bir dayanağının ve meşruiyetinin kalmadığı durumlardır. Bahçeli faşisti yalnız kalmaktan korkuyor. Bunun için, RTE ve Meral Akşener’in, parti liderliğinde kalmaların ve bütün seçimlerde aday olmaya devam etmelerini istiyor. Çünkü birinin gidişi diğerinin de gidişine yol açar. Türk İslam sentezinin yok edildiği yer tabi ki Kürdistan’dır. Bu yenilgiyi hazmedememiş olmalılar ki, seçimden sonra Dem Partili adaya mazbatasını vermiyorlar, kendi adamına veriyorlar. Ama Kürt halkı Van’da öyle bir tokat attı ki AKP-MHP faşizmine, RTE ve Bahçeli faşistini ciddi anlamda sersemletti. Türk İslam sentezi ve ulus devletin en kötü modeli Türkiye’ye iflas etti.
Önderliğin demokratik ulus paradigması, toplumsal sorunların tek çözüm yolu olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yerel seçimlerde ortaya çıkan başarıyı yeterli görmemek gerekiyor. Faşizmi geriletmenin bir ilk adımıdır ve bundan sonrası daha çok önemlidir. Bir taraftan demokratik belediyeciliği geliştirirken diğer taraftan da, her alanda demokrasi mücadelesini, faşizmi her alanda yok etmek için yükseltmek gerekiyor. Bazıları, seçimi kazandık, belediyeleri aldık, koltuk kazanma ve egemenlik hesabına girmemeliler. Demokratik halk siyasetini geliştirmek ve halkların özgür yaşamını kurmak için bunu bir araç olarak görelim. Koltuk ve rant hesabı yapmak iktidarcı güçlerin zihniyeti olup, bundan uzak durmak ve bunu yapmaya kalkanları da durdurmak gerekiyor. Faşizmin hala yaşama, bütün araçları devrede tutarak hakim olmak istediği koşullarda yaşıyoruz. Şimdiki süreç, basit bir İktidar değişimi süreci değildir. Halkların, kendi karşıtı olan iktidarcı rejimi söküp atma ve kendi öz yönetimlerini kurma gibi çok önemli bir sorunları var. Sadece bir seçim başarısıyla rejim değişimi olmaz, hayatın en ücra köşelerine kadar demokrasi mücadelesini ve Önderliğin demokratik ulus paradigması ulaştırma zorunluluğu vardır. AKP-MHP faşizminin toplumsal dayanağı kalmamıştır ve söyleyecekleri yalanlarda bitti. Buldukları doğal gaz, petrol kendilerini kurtarmadı. Kapitalizm vaadlerle ve yalanla ayakta durur. AKP MHP faşizminin söyleyecekleri yalan ve kullanacakları argüman kalmadı. Faşist İktidar kan kaybetmeye başladı, bundan dolayı Kürdistan’da terör estiriyor. Güvenlik ve beka sorunumuz var deyip, buna kitle desteği sağlamaya çalışsa da, Türkiye halkı, artık bunları ciddiye almıyor, ve ülkede bir demokrasi sorunu olduğunun farkındadır.
Türkiye’deki demokrasi mücadelesi, Kürdistan demokrasi mücadelesiyle aynı dengede olsaydı Türk İslam sentezine dayalı inkâr rejimi çoktan yıkılmıştı. Biraz gecikmeli de olsa, Türkiye’de de demokrasi mücadelesi gelişim gösterip Kürdistan’da ki demokrasiyle birleşip bir alternatif yaşam geliştirmeyi başaracak. Yasal zeminde aslında büyük bir demokrasi birikimi var. Ancak bu demokrasi birikimini tek vücut haline getirmek ve bununla rejim devirmek gerekiyor. Yani bütün devrimci demokratik güçleri bir araya getirmek ve sisteme alternatif oluşturmak gerekiyor. Yoksa, sadece sistemden memnun olmamak ve fikri olarak karşı çıkmak yeterli ve anlamlı değil. Türkiye’de azımsanmayacak sol/demokratik bir kitle var ama ne durumdadır, nasıl bir rol oynuyor, yeni özgür bir yaşam kurmaya hazır mı? soruları sormak ve pratik gereklerini yerine getirmek gerekiyor. Devrimci demokratik söylemlerin yerini ciddi kazandırıcı bir pratiğin alması şart olmuştur. Kürt Özgürlük Hareketi bu konuda rolünü oynuyor. İnkâr rejimi gerillanın fedai direnişi karşısında yenilmiştir. Bunu, halkın yasal zemindeki demokrasi mücadelesi tamamlıyor. Türkiye halkı içinde de, demokrasi mücadelesi, Kürdistan demokrasi mücadelesiyle birleşirse, AKP MHP faşizminin her bakımdan yenilgisi kaçınılmaz olur. Çözülme başladı ve şimdi, demokrasi mücadelesini daha çok geliştirmek gerekiyor. Çünkü Türkiye tarihinde, ilk defa rejimin yıkılma sürecine girmiştir. Devrimci demokratik güçlerin, her alanda birlik olmalarına ve faşizmi yıkmaya daha çok ihtiyaç vardır. RTE ve Bahçeli faşistinin psikolojilerinde yenilginin emarelerini görmek mümkündür.
Kemal SÖBE