HABER MERKEZİ- Bağdat ve Hewler arasında 9 Ekim’de imzalanan ve Şengal halkının taleplerini içermeyen Şengal Anlaşması, Irak ve Ezidi halkına olumsuz etkide bulunabilecek bir kapsama sahip.
Şengal Halkı’nın taleplerini görmezden gelen ve 9 Ekim’de Hewlêr ve Bağdat arasında imzalanan anlaşma, Irak ve Ezidilere ciddi etkide bulunabilecek genişliktedir.
Şengal Anlaşması’nın uygulamaya konulması halinde, 2014 yılında DAİŞ’ten kurtarılan bölgenin Şengal Halk Meclisi’nin çabaları ile sarılan yaraları tekrar kanatmak, Şengal halkının Irak’ın tekrardan toparlanmasına örnek olacak sistemin kurulmasına balta sallamak Irak’ı toparlamak isteyenler için altından kalkılamaz sonuçlara yol açabilir. Öte taraftan bu anlaşma bölgede Irak’ın demokratikleşmesinin önünde engel teşkil eden ve Êzîdî halkına 73. Fermanın uygulamaya konulmasında oyun kurucu olan güçler için yeni hareket alanları açabilme kabiliyetine sahip.
Irak’ı refaha kavuşturma hedefinin de içinde bulunduğu Irak Başbakanı Kazimî’nin hedefleri, Irak’ı bu anlaşma ile tam tersi bir durumla karşı karşıya bırakır.
Irak’ı Sorunlardan Arındırma Hedefi
Irak’ın yolsuzluk, ekonomik sorunlar, ABD-İran gerginliği ve 3 ayrı devlete bölünmesi riskinden geçtiği bir atmosferde Mayıs ayında başbakanlığa gelen Mustafa el-Kazımi, göreve başlar başlamaz güvenlik bürokrasisi ve kritik devlet kurumlarında yeni atamalar yaparak çıkar devşiren belirli grupların etkilerini kırmaya başladı. Her fırsatta Irak’ın refaha kavuşturulmasını vurgulayan El-Kazımi, başta Türk Devleti ve KDP olmak üzere Irak’a ciddi zararlar veren pratikler sergileyen güçlere karşı ciddi bir adım atabilmiş değil.
2014’te Musul’u ele geçiren DAİŞ’in 3 Ağustos’ta Türk Devleti’nden aldığı talimat ile Şengal’e saldırarak binlerce insanı öldürmesi, binlerce kadın ve çocuğu da kaçırmasının üzerinden altı yıl geçmesine rağmen çok sayıda kadın ve çocuk KDP’nin baskısı ile kamplarda bekletiliyor, kamplarda zorlu şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Kamplarda yaşayan birçok insanın kendi iradesi ile Şengale dönmeyi istemesine rağmen onları Şengal’e saldırmanın gerekçesi olarak kullanmak isteyen KDP ve Türk Devleti tarafından baskı ve zor ile kamplarda tutuluyor. Kazımi’nin 10-11 Eylül’de seleflerinden ayrışarak Başur Kürdistan’ın tüm vilayetlerini ziyaretleri esnasında Duhok’taki kamplarda sığınmacılar ve Şengal’e dönemeyen Ezidilerle konuşmasının ardından kutsal kent saydıkları Şengal’deki Ezidi’lerin iradesini görmeyen Şengal Anlaşmasının gelmesi, Irak’ı sorunlardan arındırmaktan ziyade sorunları dahada derinleştireceğini gösteriyor.
Anlaşmanın uygulanmaya çalışılması halinde Irak’ta tekrardan bir kaos ortamının oluşması, başta Musul ve Kerkük’ü kendi sınırlarına dahil edeceğini defalarca deklara eden Türk Devleti olmak üzere ABD ve İran’a bağlı güçler de oluşacak kargaşadan faydalanmaya çalışabilir. Diğer yandan sürekli operasyonlar ve dakika dakika takip ile kontrol altında tutulduğu sanılan DAİŞ’in farklı örgütlenmeler için evin içini gizleyen perde olduğu gerçekliği ile çok ağır bir biçimde öğreneceğinin zemini hazırlanmış olur.
Kazımi liderliğinde Bağdat’ta yapılan Şengal anlaşmasına ilişkin toplantıya KDP heyeti ve KDP’li Ezidi toplumu temsilcilerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis’in de katılması, Kazımi’nin Türk Devleti’nin Rojava’ya saldırırken uyguladığı uluslararası kamuoyunu teskin etme çabalarının benzeridir. Bu durum ABD ve diğer hegemon güçlerin bölgeyi kendisi için daha verimli hale getirme amaçlarında, Irak üzerine yürütülen planlara göre elde tutulan politikaların ifadesidir. Bölgedeki insanların yaşadığı dramın belirlenen politikalarda araç olduğu ABD’nin de anlaşmayı kabul etmesinde somut ifadesine kavuştu. Türk Devleti ile benzer bir yol izleyen Irak’ın anlaşmayı uygulamaya koymaya çabalaması sonucu Irak Türk Devleti’nden daha beter bir hale girer ki Irak’ın hem toplumsal hem ekonomik ve hemde dış müdahalelere açıklığı zemini bu denli bir durumu kaldırmaz.
Şengal’in Özerkliğine, Irak’ın Demokratikleşmesine Karşı
Şengal’in 2015’te DAİŞ’ten kurtarılması ile Özerklik ilan eden ve daha sonrasında PKK’nin de girişimleri ile Şengal halkı tarafından oluşturulan “Şengal Yeniden İnşa Meclisi” ile Şengal’in Şengal halkının talepleri doğrultusunda yönetilmesi ve kendi evlatlarından oluşan silahlı birlikleri ile Irak halkı ve hükümetine Irak’ı refaha götürmenin yolunu gösteriyor. 2014 yılında DAİŞ’in Şengale saldırısı ile soykırımla karşı karşıya kalan Ezidileri, PKK gerillaları savunmuştu. Ezidiler ve PKK’nin soykırım karşısındaki direnişi ve zaferi en çok KDP ve Türk Devleti tarafından saldırıya maruz bırakıldı. Şengal Halk Meclisi kentin DAİŞ’ten kurtarılmasından sonra DAİŞ’in saldırılarından dolayı göç etmek zorunda kalmış tüm Ezidileri Şengale davet edip yeniden inşa sürecinde yer almaları çağrısını yapmalarına rağmen Duhok’taki kamplarda tutulan Ezidilerin dönüşüne izin verilmiyor. Duhok’taki kamplarda kalan Ezidiler defalarca Şengal’e dönmek istediklerini ifade etmelerine rağmen KDP, halkın kente dönmememesi için her türlü yola başvurdu. Anlaşmaya ilişkin Şengal Halk meclisi’de bir açıklama yaptı. Şengal Halk Meclisi KDP ve Bağdat arasında imzalanan Şengal Anlaşması’nın kendi iradelerini tanımadığını belirterek anlaşmayı kabul etmediğini açıkladı.
Şengal’in ve Irak’ın demokratikleşmemesi birçok faaliyette bulunan Türk Devleti’nin, Başur Kürdistan sınırları içerisinde PKK şahsında özgür Kürde ve demokratik Irak’a yönelik geliştirdiği saldırıları görmezden gelip sadece kamuoyunun gazını almak için pasif tepkiler ortaya koyan Irak’ın, Şengal’deki Ezidi halkının iradesini yoksayan anlaşmaya KDP ile varması, Türk Devleti için Irak’ı önümüzdeki süreçlerde daha ciddi tehditler savurabilecek pozisyona itiyor. Irak’ın Musul ve Kerkük eyaletlerini kendi topraklarına katmak isteyen Türk Devleti’nin de KDP ve Bağdat arasında imzalanan bu anlaşmaya destek olduğu ve saldırmaya hazır olduklarını ifade etmesi, Irak’a yönelik hazırladıkları politikaları hayata geçirmesi için bulunmaz bir fırsat olarak yaklaştığını gösteriyor.
Şengal’i Şengallilerden arındırma anlaşması diyebileceğimiz bu anlaşmanın hayata geçirilmesi ihtimali, ileriki süreçlerde Türk Devleti’nin ekonomik ve siyasi yönden kendine bağladığı KDP eli ile Irak üzerine daha fazla baskı uygulayacağı ve bu anlaşmayı fırsat bilen Türk Devleti’nin Irak’ı Ankaraya davet ederek, anlaşmanın uygulamaya konulması için harekete geçeceği öngörülebilirdir. Arazi bakımından Irak’a kısmi etkide bulunabilen Türk Devleti, Irak’ta daha fazla araziye sahip olma fırsatını bulmak için bu anlaşmanın uygulamaya konulması için ısrar edecektir.
Musul ve Kerkük Ne Olur
Şengal’in muhtemel saldırıya uğraması durumunda bağlı olduğu Musul vilayetinde ve Kerkük’de huzursuzluğun nüksedeceği muhtemeldir. 140. Bölge kapsamında olan bu bölgeler Irak’ın uzun zamandır çözmek istediği ve dış müdahalelere sebebiyet veren bir konuma sahip. Başta Türk Devleti ve birçok farklı güç bu bölgede konuşlanarak bölgedeki zenginliklerden ve konumunun getirdiği avantajlardan faydalanmak istiyor. Kerkük için Türk Devleti yetkililerinin yaptığı açıklamar genellikle Türk Şehri olduğu yönündedir. Ve sadece açıklamayla kalmayıp bölgede yerleşik olan Türkmenler üzerinden silahlı örgütlenmelere giderek doğrudan Türk Devletine bağlı bir hal almış durumdalar. Öyleki kendileri için belirledikleri bayraklar ve Türk Devletine dahil oluşları ihtimalinde kullanacakları araç plaka kodu da çoktan belirlenmiş. Anlaşmanın duyurulması ile birlikte deyim yerindeyse kendini bu anlaşmayı uygulamada baş aktör gören Türk Devleti Kerkük vilayetinde olası saldırılar için karadan destek birlikleri oluşturmaya başladı bile. Kerkük’e plaka hazırlayan gücün Musul vilayetine saldırı vaziyeti alması Irak’ın işini kolaylaştırmak içinmidir? Ya da stratejik Şengal’e yerleşerek Irak’ı baskı altına alıp, ileriki süreçlerde Rojava’nın Derik kentine saldırarak Irak’a sınır olan Rabia’ya kadar işgal ederek uzun zamandır planını kurduğu Zaxo’daki sınır kapısına alternatif kapıyımı hedefleyecek belirsiz.
Anlaşma Kime Yarar Sağlar
9 Ekime denk getirilmesi manidar olan anlaşma elbetteki Irak’ı mevcut parçalı hale getiren güçlere faydalıdır. Uluslararası komplonun yıldönümü gününe denk getirilen anlaşma komplonun amaçlarına ulaşılmada ısrarcı olunduğunu ifade eder. Komplonun amacı da Özgür Kürdü, Özgür İnsanı ve Özgür Ülkeyi hapsetmekti. Irak’ın bu komploda tarafsız kalması ciddi zararlara uğramasına sebebiyet verir fakat komplocuların tarafında yer alması da uğrayacağı zararı indirgemeye yetmeyecektir.
Birlşetirici ideolojisi ile Irak’ı kaosa sürükleyen güçlerin hedefi haline gelen Önder Apo ve PKK’nin bölgeye yönelik sunduğu çözüm önerileri Irak’ı refaha kavuşturmaya yeterlidir. Bu ideolojinin hayat bulduğu Şengal’e ve Şengallilere saldırmak Irak’ın toparlanmaya yönelik yükselen umutlarını dağıtır. Şengalliler Bağdat’a tehdit oluşturmuyor ancak Bağdat’ı Şengal’in tehdit oluşturduğuna inandıran başta ABD ve Türk Devleti olmak üzere KDP’nin, saldırıya uğrayan Şengal’den koparacağı pay Bağdat’ı yok eder.
Fırat Ali
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi