07 Mart 2014 Cuma Saat 07:01
Rojava Devrimi öncüleri olan kadınlar devrimin her alanında aktif yer aldılar. Devrim öncesi çoğu kadın evden dışarı bile çıkamıyorken, Rojava Devriminin başlamasıyla beraber kadınların yaşamlarında devrim niteliğinde gelişmeler yaşandı. Birçok kadın devrimle beraber aktif çalışmalara katıldı, bir dönem sorun olarak görülen kadınlar çözüm gücü haline geldi.
Lekolin.Org sitesi Rojava’nın Cizire Kantonundaki kentlerde yaşayan kadınlarla devrimin hayatlarında getirdiği değişiklikler üzerine söyleşi yaptı.
Berivan Silo (15) Tirbespiye: Êzidî bir Kürt kadını olan Berivan Silo duygularını şöyle dile getiriyor. Silo, Rojava devrimi başlamadan önce yaşamımız dört duvar arasındaydı. Okuldayken Baas rejiminin bize dayattığı eğitim dışında hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Ne kendi tarihimizi biliyorduk ne de öğrenmeye merakımız vardı. Rojava devriminden sonra, kendimizi, tarihimizi tanıdık. Özellikle kültür ve sanat alanına geçtikten sonra, Kürt kültürüne yönelik daha da hassasiyet oluştu. Öğrenme merakımız daha da arttı. Önderliğimizin dediği gibi ‘kültür bedendir, bedenimize sahip çıkmalıyız’ biz de bu esas üzerinde yürüyoruz. Rojava devriminden sonra kadınlar birçok kurumda, yer aldı.’’
Raperin Ömer (17) Tirbespiye: “Baas rejiminin sisteminde kaybolmayla yüz yüze kalmıştık. Güya okul okuyorduk halbuki her gün kendimize biraz daha yabancılaştırılıyorduk. Kürd ve Kürtçe’ye dönük hiçbir eğitim görmüyorduk. Bunu çok normal bir durum olarak görüyorduk. Şimdi ise tarihimizden tutalım kültürümüze, dilimize kadar kendi eğitimlerimizden geçiyoruz. Bendeki değişiklikleri sözle anlatmak yetmiyor. Rojava devrimi bende de devrim yarattığı bir gerçek.’’ Dedi.
Şeyma Ferhan (17) Tirbespiye: Baas rejiminin üzerimizdeki etkilerini dışardan bakınca daha iyi anlaşılıyor. Yeni yeni bazı şeylerin farkına varıyorum. Devrimle beraber bizde oluşan en önemli şey öğrenme merakıydı. Daha önce bir şeyden haberimiz olmadığı için merak da pek oluşmuyordu. Şimdi kendimi, kültürümü, dilimi daha çok seviyorum.
Makbule Huseyin Mihemmed (52): ‘’Ben Tirbespiye kadın eğitim ve bilim merkezi yönetiminde yer alıyorum. 3 yıldır Rojava’da devrim var. Yani Önderlik bu coğrafyada yıllarca eğitim verdi. Hepimiz Önderliğin felsefesini biliyoruz. Önderlik felsefesinin kadına verdiği hakları biliyorduk. Ancak yine de evimizde bir türlü uygulanmıyordu. Rojava Devrimi ile beraber haklarımızın farkına vardık. Kendimi ele aldığım zaman devrimden önceki hayatım ile devrimden sonraki hayatım arasında dağlar kadar fark var. Kendimi bildim bileli ev işi yapmak zorunda olan biri gibi hissediyordum. Öyle de görülüyordum. Evine, ailesine, çocuklarına, eşine bakmak zorunda olan ve ev dışında bir alternatifi olmayan biriydim. Devrimle beraber kadın eğitim ve bilim merkezinin yönetiminde yer aldım. Şu anda eşim, çocuklarım evden çıktığında ben de onlarla beraber çıkıyorum. Şuan dışardaki işlerden eve çok az vakit ayırıyorum. Bu bir yandan beni sevindiriyor. Çünkü bu benim bir irade olduğumu gösteriyor. Halbuki eskiden sadece evdeki erkeklerin böyle bir hakkı vardı. Eskiden sorun olarak görülen biz kadınlar şimdi çözüm gücü olduk. Birçok ailenin sorunlarına çözüm gücü olabiliyoruz.’’ Şeklinde konuştu.
Emşa Hüseyin İbrahim (37): Tirbespiye kadın eğitim ve bilim merkezi üyesi olarak çalışma yürüten Emşa Hüseyin İbrahim devrim öncesini şöyle anlatıyor. Emşa, ‘’Rojava devriminden önce yaşamımız sadece ev ile sınırlıydı. Rojava devrimiyle evden çıktık, gözümüz açıldı. Eskiden her şeye evet demek zorunda kalan, erkeğin sözü dışına çıkamayan, erkek ne derse öyle yapmak zorunda olan biriydim. Ama şimdi eskideki gibi konuşamayan, hakkını arayamayan biri değilim. Nerde olursa olsun çalışmaya katılıp aktif rol alabilirim. Eskiden iki gün üst üste dışarı çıksam evde kıyamet kopartılırdı. Şimdi on gün üst üste eve gitmesem herkes benim bir işim olduğunu biliyor ve ona göre de davranıyor. Şu anki yaşamım bir hayal olmadığını gerçek bir yaşam olduğunu görebiliyorum. Rojava devrimiyle kadınlar olarak kimliğimize kavuştuk. Bir kadın olarak kendimi daha güçlü hissediyorum.’’
Xetice Hesen Ehmet (45): Tirbespiye Yekitiya Star Meclis Yönetiminde yer alan Xetice Hesen Ehmet devrimle birlikte değişen yaşamını şöyle anlatıyor. ‘’Eskiden gözü kapalı hiçbir şeyin farkında olmadan yaşıyorduk. Dünya nasıl geliyor nasıl gidiyor farkında değildik. Nasıl yaşadığımızın bile farkında değildik. Vatan nedir, toprak nedir siyaset nedir hiç anlamıyorduk. Önderliğin çıkışı ile beraber yaşamımızda da değişiklikler oldu. 45 yıldır Tirbespiye’de yaşıyorum hiçbir şey anlamıyordum hayattan. Bir gün ben de işe girebilir miyim diye soruyordum kendi kendime. İşte şimdi çalışıyorum bu da Rojava Devrimi ile gerçekleşti.’’
Şaha Hemdo (50): Dêrik Gire Reş Köyü Meclis Üyesi Şaha Hemdo, ‘’Devrimden önce kadın baskı altındaydı. En çok iş yapan ama en az emeği görünen durumundaydı. Önderliğin çıkışı ile beraber kadını öne çıkartmasıyla kendimizi biraz tanıdık. Rojava Devrimiyle beraber ise, meclislerin inşasıyla birlikte kadın iş hayatının her alanında yer edindi. Eskiden bulaşık, çamaşır, temizlik dışında bir işimiz yoktu. 50 yaşıma geldim, şimdiki gibi kendime güven sahibi olmamıştım. Bu yaştan sonra evden dışarıya çıkıp çalışmak gerçekten çok farklı bir duygu. Köyde meclis üyesiyim. Kendimi çözüm gücü olarak görüyor ve büyük moral alıyorum. ‘’ Şeklinde konuştu.
Xalya Murad (34) Dêrik Yekitiya Star Diplomasi Üyesi: ‘’Kürt Özgürlük Hareketi kadına çok büyük bir rol verdi. ABD, Rusya gibi sözde çok gelişmiş ülkeler bile kadına bu derece hak tanımıyor. Kürt kadınının Rojava Devriminde büyük bir rolü var. Devrimde kadın her yerde yer aldı. Kendimi ele aldığımda Yekitiya Star diplomasi üyesiyim. Eskiden işim ev, çocuk, mutfak idi. Toplumun kadına belirlediği sınırlar dışına çıkamıyorduk. Belki çok az dışarı çıkabiliyorduk. Şu anda ise bir irade olarak hem devrimin gereklerini yerine getiriyoruz hem de bir kadın olarak evden dışarı çıkmanın heyecanını yaşıyoruz. Eskiden sadece ev ile sınırlı kalırken şu anda, Arap, Suryani, Kürd, Ermeni birçok yer, kurum ile diplomatik ilişkiler kuruyoruz. Görüş alışverişinde bulunuyoruz. Önümüzdeki zamanlarda uluslararası boyutta da ilişkiler kuracağız. Yani kendime baktığımda bendeki değişiklikler bana güven veriyor. Eskiden erkeğin hizmetini yapmak zorunda olan biri iken şimdi Rojava’nın içi ve dışı diplomasi faaliyetleri yürüteceğiz. Eskiden erkekler karşısında hep utangaç, kendini eksik gören bir halimiz vardı. Genel itibarıyla baktığım zaman, kadının önemli ölçüde yol kattettiğini görüyorum. Örneğin kadını bir irade olarak görmeyen erkek, şimdi kadın eğitim ve bilim merkezine gelip sorunlarını kadın eliyle hallediyor. Bu da toplumda kadına yaklaşımda var olan zihniyetin kırılmasını sağlıyor. Kürtlerde bir atasözü var. Deniliyor ki “Şêr şêre çi jine çi mêre şu anda da kadın yaptığı çalışmalarla bunu kanıtlıyor. ‘’
Kamile Hesen (38): Dêrik Yekitiya Star Diplomasi Üyesi olan Kamile Hesen şu sözlerle duygularını dile getiriyor. Kamile, ‘’Rojava Devriminde, kadının bu seviyeye gelmesinde Önderliğimizin yıllardır verdiği eğitim, emeğin büyük rolü var. Devrimle beraber birçok şey değişti. Bir kadın olarak eğer şimdi dışarı çıkıp iş yapabiliyorsam bunu Önderliğimize borçluyum. Devrimle beraber kendimi daha da özgür hissediyorum.’’
Semira Yusiv (30): Dêrik’te yaşayan Semira Yusiv Rojava’daki devrimdeki kadının yaşamını nasıl değiştiğini kendi yaşamından örnekler vererek duygularını dile getiriyor. Semira Yusiv, ‘’Eskiden her işimizi erkek yapıyordu. Ev dışında bir iş oldu mu bizim söz hakkımız pek yoktu. Örneğin kendimi ele aldığımda eskiden iki gün üst üste dışarı çıkamıyordum. Çıktığım zaman hemen dedikodu oluyordu. Eşim sorun çıkarmasa bile komşular, akrabalar tarafından bir saldırı oluyordu. Bu da kendime olan güvenimin sarsılmasına sebep oluyordu. Ev içinde gece gündüz çalıştığım halde, emeğim çok fazla görülmüyordu. Devrimle beraber evden dışarı çıktım. Artık ne komşu, ne akraba ne eş benim üzerimde baskı yapamıyor. Çünkü bu devrim bana güç ve güven veriyor. Yalnız olmadığımı olabilecek her sıkıntıda başvurabileceğim birçok kurumun olduğunu biliyorum. Önderlik diyor ya ‘kadın yaşamdır’ bunu şu an daha iyi hissedebiliyorum. Eskiden kurumlarda kadınlar çok azdı. Var olanlar da haklarından habersizdi. Şu anda kurumlarımıza baktığımızda erkeklerden daha çok kadınlar var. Buradaki her kadın çok rahat bir şekilde çalışmasını yürütüyor. Çalışmamızda da kadın olarak her türlü işi yapıyoruz. Erkek işi olarak görülen birçok işi biz kadınlar yürütüyoruz. Artık köşede kalan varlıklar değiliz. Esas rol oynayan güçlü kadınlarız. Bunu da Önderliğimize borçluyuz. ‘’ Dedi.
Bişeng Rüstem
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.org – www.navendalekolin.com – www.lekolin.net – www.lekolin.info