Peki, neden özgürlük zamanı? Zaman derken neyin zamanı? Neyin özgürlük zamanı? Niçin böylesi bir kampanyaya ihtiyaç duyuluyor? Özgürlük zamanın özü neyin nesi? Vb. binlerce soru insanın kafasına takılıyor.
Özgürlük zamanı Kürt Halkı, halkların, kadınların, gençlerin, demokratların, aydınların ve özgür yaşama sevdalıların yıllardır yürüttüğü mücadelenin gelinen önemli son noktasını işaret ediyor. Bu hamle kampanyası büyük bir heyecanla takip ediliyor. Ve öyle hissediyorum ki bu hamle büyük bir özgürlük tılsımını bağrında saklıyor. Bir volkan hareketliliği, büyük bir birlikteliği yaratacak ve özgürlükle var olmayı geliştirebilecek bir güç barındırıyor. Özün gürleşeceği, halkın yüreğindeki yıllardır saklı olana kavuşacağı ve yıllardır zamanı beklenen an çattı da geldi dedirtiyor gibi bir his yayılıyor yüreğimin çeperinde. Nasıl ki önemli bir şeyin yaklaştığı heyecanı, coşkusunu, sevincini tutkusunu etrafına yayılarak hissettiriyorsa öyle bir heyecan anımsatıyor bu kampanya. Ve nasıl ki uzaklardan yakınlaşan ve bu yakınlaşan şeyin heyecanın kapıya dayandığı, sevincinin sesini uzaktan duyar duymaz, insan fırlayarak ayaklanıyorsa kapıya doğru işte öyle bir heyecan… Ve bazen bazı sözler cup diye nasıl ki gediğine mucizevi bir şekilde oturuyorsa bu da onun gibi bir şey şu özgürlük zamanı bu zamanda.
Kürt halkının ve Önderliğin üzerindeki tecridi, kültür kırımı, dil inkârı, kadın üzerindeki taciz, tecavüz ve ölümleri, en ibret verici olansa yaşamsal değerlere yapılan işkâl-tecavüz saldırıları ve büyük bedellerle elde edilen kazanımlara yapılan hayâsızca saldırılara son vermenin zamanını ifade ediyor. Bunun temel nedenlerinden bir tanesi kapitalist modernitenin kadın üzerindeki inanılmaz çirkin oyununa son vermenin zamanının geldiğini vurguluyor. Kadın gerçekliği yüzümüze acımasız bir tokat gibi hiç durmak bilmeden çarpıp duruyor. Kapitalist modernitenin pratik ayağı olan faşist devletlerin iktidarları, hükümetleri son birkaç yıldır kadına yönelik şiddeti, tacizi, tecavüzü ve öldürülmeleri inanılmaz bir şekilde hızlandırıyor ve dozajı artık zıvanadan çıkmış durumda. Bu politikalarla sadece kadını değil yaşamın kendisini soluksuz, nefessiz bırakılmıştır. Kadın güçlendikçe bu çirkin saldırlar ayyuka ya vardırılıyor. Bu politikalar özellikle kadınların soluksuzca özgürlük mücadelesini verenleri, özgürlük mücadelesini veren yerlerde ve daha küçük yaştaki genç kadınların iradesini kırarak özel savaş politikası olarak geliştiriliyor. Buna karşı bu acımasız politikaları açığa çıkarmak onur meselesine dönüşmek ve bunu boynumuzun borcu haline getirmemin kritik zamanı gelmiştir. Kadın katliamlarının zemini kurutmak yaşamı kazanmakla eşdeğer anlamını taşıyorsa, bunun karşısındaki duruşumuzu ciddi bir şekilde ele almanın zamanı gelmiş ve şiddetle yüreğimizin kapısına dayanmıştır. Her gün, her an ölüm musallat olmuş acımasızca. Ve bu acımasız ölümlerden kaynaklı yaşam anlam yitimine uğramış hayâlarda. Bununla mücadele etmenin yollarını bulmak gerekli olmaktan çıkmış su ve ekmek kadar hayati bir soruna dönüşmüştür. İşte özgürlük zamanın en büyük nedenlerinden biri kadın yaşamının özgürlükle buluşturma zamanı gelmiştir de ondan. Kadın yaşamın en önemli varlık gerekçesi olduğu için, kadının gerçek özünü açığa çıkarmanın zamanı gelmiştir. Hayatın en derin anlamını bağrında sır gibi saklayan kadını hayatla buluşturmanın zamanı gelmiştir. Bu derin yaşamın anlamını açığa çıkarmanın zamanı kapıya dayanmış ve hiç durmadan acı acı sinyal veriyor bizlere. Kadının doğasını özgürlükle buluşturmak baharın gelişi kadar heyecan veren, mutlu eden, an an inanılmaz yaratımları açığa çıkarmanın en güzel ifadesidir çünkü. O zaman özgürlük zamanı gelmiştir desek cup diye yerinde oturacak.
Bunun için herkes, her kadın, her insan, her demokratım diyen ve her yaşamı seviyorum diyenlerin el ele vermesinin tamda zamanıdır. Nasıl ki birlik özgürlüğü doğuruyorsa özgür yaşam için birlik zamanı. Özgürlük zamanı… Özgürlük duygusu insani duygunun en erdemlisi, en heyecanlısı, en yaşamın kıvançla insanın içini kıpır kıpır eden sevinç ise işte tamda burada özgürlük zamanı gelmiştir artık. Acılarımıza son vermenin zamanı geldi demenin ifadesidir özgürlük zamanı. Daha nereye kadar bu acılara boyun eğip kendimizi bu muazzam güzellikteki duygudan kendimizi mahrum edeceğiz ki… Korkularımızı, endişelerimizi ve kaygılarımızı son vermenin zamanı gelmiştir. Bununla değer ve başarılarla özlenen zamanını kendi elimizle yaratma zamanıdır.
Tarihi an bu günlerde gizli. Kaos aralığının oluştuğu yüz yıllık fırsatların bu günlerde saklı olduğu bilinciyle sürece yüklenme zamanı özgürlük zamanındayız. Tarihi fırsatlar kolay kolay yakalanılamıyor. Kısa anlarda saklanır daima. Sürecin ruhunu okuyabilenler ancak bu fırsatı görebilirler. İşte o muazzam heyecan yaratan süreç bu süreçtir. Bu süreci özgürlük aşkıyla ve yaratılan değerlerle hep beraber topyekûn son bir hamlede saklı olduğu bilinciyle hareket etme zamanı. Bu fırsat kaçtı mı yaratılan değerlerin tek tek kaybetmemize veyahut uzun zamanlara yayılan daha büyük bedellerin acıların bizi beklediğidir. Bu son hamlede her yaşta ve her kesin kesin kez özgürlüğüne asılacağı zamandır. Bunun dışında her şey acı, kan, yitikliktir.
Tutsaklığımıza, önderliğimiz üzerindeki tecridi kaldırmanın, ona kavuşmanın zamanı, kazanımlarımızı korumanın zamanı, bize ait olanı geri almanın ve kısacası özgürce yaşamanın tamda zamanın tek ifadesidir. Bunun için zamanın ruhunu hissedip zamanda var olmanın en büyük fırsatı bu kampanya da gizli. Bununda yegâne çözümü her kesin kritik zaman devrimciliğinin öncüsü olmayla ancak hayat bulabilir.
Lotus JİYANDA
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi