HABER MERKEZİ – İmralı Adası Yüksek Güvenlik F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 21 yıl aradan sonra ilk kez ailesiyle telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aynı cezaevinde bulunan Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş da aileleriyle telefon görüşmesi yaptı. Öcalan’ın, ‘Akacak kanın altından kimse kalkamaz. Kürtlerin savaşa değil ulusal birliğe ihtiyacı var’ dediği öğrenildi.
Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda gerçekleşen görüşmeyi Mezopotamya Ajansı’ndan Barış Polat’a aktaran aktaran Mehmet Öcalan, ağabeyinin gündemdeki 3 konu üzerinde değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi. Mehmet Öcalan, Öcalan’ın Güney Kürdistan’daki son gelişmelere ilişkin 1982 Protokolünü hatırlattığını ve Kürtlerin savaşa değil, birliğe ihtiyacı olduğunu vurguladığını kaydetti.
Öcalan’ın gündemdeki üç konu üzerinde değerlendirmelerde bulunduğunu söyleyen Mehmet Öcalan, “Başkan, şu an sağlık durumunun iyi olduğunu ama ileride ne olacağını bilemeyeceğini söyledi” diye konuştu. Mehmet Öcalan, ağabeyinin salgını gündeme getirmediğini daha çok Kürtlere dair yaşanan gelişmelere dikkat çektiğini vurguladı.
KÜRT’Ü KÜRT’E KIRDIRMANIN KİMSEYE FAYDASI YOK
Öcalan’ın, kısıtlı olan telefon görüşmesi üzerinden çok fazla değerlendirme yapma imkanının olmadığını ve gündemde genel olarak neler olduğunu sorduğunu ifade eden Mehmet Öcalan, ilk olarak Federe Kürdistan’da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiğini söyledi. Mehmet Öcalan, şunları aktardı: “Güney’deki son gelişmelere dair Kürt’ü Kürt’e kırdırma politikası olduğunu ve bundan Kürtlerin hiçbir kazanımının olmayacağını belirtti. Bu politikada Türkiye halkının da çıkarının olmayacağını söyledi. KDP’nin de YNK’nin de hiçbir Kürt hareketinin de ‘İşte savaşırız, bunun karşılığında bize devlet verirler’ gibi hesapların içerisine girmemesi gerektiğini söyledi. ‘Bu ne kabul edilir ne de öyle olur’ dedi. Ulusal birliğin esas alınması gerektiğini belirtti.”
'AKACAK KANIN ALTINDAN KİMSE KALKAMAZ'
Öcalan’ın “40 yıldır Kürtlerin birliğinin olması gerekiyor” dediğini kaydeden Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: “Orada yaşayan insanların Kürt olduğu, olası akacak bir kanın altından kimsenin kalkamayacağı mesajının hem Kandil hem de Federe Hükümet için de geçerli olduğunu söyledi. Yine mesajının Barzani Ailesi, Talabani Ailesi, Güney’de yaşayan şahsiyetler ve herkes için olduğunu söyledi. Başkan, Kürtlerin savaşa ve kana ihtiyacının olmadığını, barışa ve birliğe ihtiyacının olduğunu ve en büyük mesajının bu olduğunu söyledi.”
İDRİS BARZANİ İLE YAPTIĞI PROTOKOL
Öcalan görüşmede, 1982’de İdris Barzani (Federe Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani’nin babası) ile imzalanan 10 maddelik protokolü hatırlattı ve protokol gereğince Kürtler arasında artık kan akmayacağı ve savaşın yaşanmayacağının taahhüt edildiğini hatırlatan Mehmet Öcalan, görüşmenin bu kısmını şöyle anlattı: “1982’de İdris Barzani ile 10 maddelik bir anlaşma yaptıklarını, Talabani’nin de bu anlaşmadan haberinin olduğunu ve bu anlaşmanın güncellenebileceğini söyledi. Neçirvan Barzani’ye, Mesrur Barzani’ye ve Talabani’nin çocuklarına selamlarını gönderdi ve şu uyarıda bulundu: ‘Şunu bilsinler; Kürtlerin birliği olmazsa kimse Kürtler için bir şey yapmaz, kimseye güvenmesinler. Kürtler arasında kanın dökülmesi asla kabul edilemez; halk da biz de kabul etmiyoruz. Şayet ortada bir eksiklik varsa bunun diyalogla çözülmesi ve barışın geçekleştirilmesi gerekir.’ Kürt ulusal birliğinin büyük bir ihtiyaç olduğunu herkesin görmesi gerektiğini belirtti. Kürtler arasındaki birliğin yolunun Rojhilat, Rojava, Başûr ve Bakur’dan geçtiğini söyledi. Başkan, ‘Kürtler artık bir yerde anlaşıp aralarında bir sorun varsa bunu diyalogla çözmelidirler. Bunu yapacak olanlar da Barzani ile Talabani aileleri ve Kandil’deki arkadaşlardır. Hem Kürt halkının hem de bizim beklentimiz Kürtler arasında artık kanın dökülmemesidir’ dedi.”
‘ÖRGÜTLENİN, ÖRGÜTLENMENİZİ BÜYÜTÜN’
Öcalan’ın diğer gündeminin Rojava olduğunu söyleyen Mehmet Öcalan, şunları aktardı: “Rojava için ‘Duyduğum kadarıyla durumu iyi de değil, kötü de değil’ dedi. Başkan, Rojava’daki partilerin ve kurumların demokratik yapıyı büyütemediklerini, çok küçük kaldıklarını söyledi. Başkan, bu küçüklükle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini, güç olunmadığı takdirde çözümün de gelişemeyeceğini söyledi. Başkan, onun için örgütlenmenin daha fazla olması gerektiğini, aynı şekilde dört parçada da örgütlemenin büyütülmesi gerektiğini, örgütlenip güç olunması durumunda çözümün de gelişeceğini söyledi. Başkan şöyle devam etti: Dükkân küçük olsun benim olsun, yaklaşımını asla kabul etmiyoruz. Küçük dükkân ne Kürtler ne de diğer kesimler için gerekli değildir. Dükkânın büyük olması ve herkesin o dükkânda kendini temsil etmesi gerekiyor. Bir ırka ya da bir mezhebe değil, ki partimiz bunu da hiçbir zaman kabul etmez; ırk ve mezhep üzerinden örgütlenme yapılmaz. Demokratik birlik için parti üzerinden gelişme sağlayıp büyütürseniz bu sizin için iyi olur.’”
‘BENİM ÜZERİMDEN YANILGI HESAPLAR YAPMAYIN’
Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan’a telefon görüşmesinin devamında şunları söyledi: “Bana ilişkin kimi yanılgılı değerlendirmeler var. Ben burada nasıl bir mücadele verdiğimi iyi biliyorum, önümüzdeki süreçte imkân olması durumunda bunlara gereken cevabı vereceğim. Kimse benim üzerimden hesaplar içerisinde olmamalı. Benim 50 yıldır ne yaptığımı dünya âlem iyi biliyor. Ben ve yanımdaki arkadaşlarım, hücremizde elimizden ne geliyorsa arkadaşlarımız için iyi şeyler yapıyoruz. Lakin bana doğru bakmayanlar varsa doğru değil, kabul edilemez. Her şey ortadır. Saklanacak hiçbir şey yok. Ortada büyük bir sorun var ve herkesin bunun için doğru bir şekilde çalışması gerekiyor. Ortada akan bir kan var, şayet güç olursan bu kanın önünü kesebilirsin. Onun için herkesin bu temelde mücadele etmesi gerekiyor ve bakış açıları bu olsun.”
‘HDP KENDİSİNİ BÜYÜTMEZSE YOK EDECEKLER!’
Öcalan, görüşmede HDP için de şunları söyledi: “HDP kendisini büyütmesi gerekiyor. Büyük işler yapmaları, geniş bir perspektifle hareket ederek, örgütlülüğünü büyütmeleri ve güç olmaları gerekiyor. Aksi halde karşı taraf onları yok edecek.”
Öcalan’ın gelişmelere ilişkin bunları söylediğini belirten Mehmet Öcalan, “Başkanın en son İmralı’da 3 Mart’ta yaptığımız görüşmede verdiği mesaj neyse şimdi de aynıydı. Başkana inancı olanların bu mesajları geniş ele alarak, bunu hayata geçirmesi gerekiyor. Başkan son olarak, cezaevlerindeki arkadaşlara, bedel veren ailelere ve halkımıza selamlarını söyledi. Yine ‘Beni soran ve dinleyen herkese selam söyle’ dedi” diye konuştu.
CEZAEVLERİNE SELAM
Öcalan’ın gelişmelere ilişkin bunları söylediğini belirten Mehmet Öcalan, “Başkanın en son İmralı’da 3 Mart’ta yaptığımız görüşmede verdiği mesaj neyse şimdi de aynıydı. Başkana inancı olanların bu mesajları geniş ele alarak, bunu hayata geçirmesi gerekiyor. Başkan son olarak, cezaevlerindeki arkadaşlara, bedel veren ailelere ve halkımıza selamlarını söyledi. Yine ‘Beni soran ve dinleyen herkese selam söyle’ dedi” diye konuştu.
Lekolin.org/Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi