Mitolojik kaynaklarda Newroz’un değişik anlamları olsa da genelde kabul gören ortak kanı, zalime ve zulme karşı başkaldırı, isyan ve direniştir. Demirci Kawa efsanesinin direniş öyküsü olarak tanımlanır. Zuhak-Dehak olarak bilinen Asur kralının zulmüne karşı başkaldıran Demirci Kawa’nın direnişini konu edinir. Newroz bayramı, birçok halk tarafından kutlana gelen geleneksel bir bayramdır. Doğanın uyanışı, Baharın gelişi, yeni yılın başlangıcı gibi değişik anlamlar da yüklenmiştir.
Newroz bayramının en büyük özelliği, Mezopotamya halklarını bir direniş öyküsü etrafında bir araya getiren, birleştirici bir rol oynamasıdır. Yüzyıllar boyunca bu direniş geleneği Mezopotamya halkları tarafından sahiplenmiş ve ortak değeri haline gelmiştir. Günümüzün demokratik toplum temasına, tanımlamasına, paradigmasal açılımına en çok yaraşan bir bayram olmaktadır. Ortaklaştıran, birleştiren, direnişe davet eden rolüyle gerçek anlamda halkların diriliş bayramıdır.
Newroz geleneğine çağdaş anlamını veren ise Amed Zindanında zalim Dehak’ı aratmayan Faşist Türk devletinin uygulamalarına karşı direnerek Newroz’u karşılayan Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın eylemidir. Mazlum Doğan, zindandaki faşist uygulamalara, işkenceye, teslimiyete ve ihanete karşı eylemini 21 Mart 1982 Newroz’unda gerçekleştirmesi son derece anlamlıdır. Newroz’un direnişçi geleneğine ve tarihsel anlamına uygun bir karşılama ve kutlama olmakla birlikte, Newroz’u yeniden canlandırarak zindandaki zulme karşı durmanın yolunu göstermiştir. Zindan koridorlarında işkencenin kol gezdiği, teslimiyet ve ihanetin dayatıldığı, insanlık onurunun ayaklar altında sürüklendiği, faşizmin mutlak hâkim olduğu bir dönemde, ruhunu ve bedenini direnişe adayan Mazlum Doğan üç kibrit çöpüyle, unutulmaya yüz tutmuş Newroz ateşini harılandırmayı başarmıştır.
Mazlum Doğan’ın ‘Cuntaya karşı koyduğumuz eylemler, gösterdiğimiz direniş ve mahkemelerde haykıran sesimiz mutlaka kitlelere ulaştırılmalıdır’ mesajı kitlelerde karşılığını bulmuştur, onu Çağdaş Kawa yapmıştır. Mazlum’un bireysel eylemi milyonları ayağa kaldırmıştır.
Mazlum Doğan, Kürt özgürlük hareketinin öncülerinden biri olarak temsil ettiği düşüncenin en önde savunuculuğunu yapmıştır. En zor koşullarda büyük bir cesaretle, her türlü teslimiyet ve ihanete Newroz ruhuyla karşı durmuştur. Kibrit çöpüyle çaktığı kıvılcım zindan duvarlarını aşarak Kürdistan dağlarında ateşe dönüşmüştür. Tıpkı Demirci Kawa efsanesinde olduğu gibi. Dehak’ın kafası demir gürzle ezildiğinde, Mezopotamya halkları dağlarda ateş yakıp, etrafında halaylar çekerek günümüze bıraktığı miras Kürt halkının direnişiyle devam etmektedir. Mazlum Doğan’ın eylemiyle birlikte direnişin ve dirilişin bayramı olan Newroz bilimsel anlamına da kavuşmuş oldu.
2024 Newroz’unu her açıdan kritik bir eşiğin arifesinde karşılıyoruz. Kuzey Doğu Suriye halkları yeni Dehak’larla karşı karşıyadır. Newroz efsanesine göre Asur’un zalim Dehak’ı kendi döneminde çocukları katlediyordu oysaki günümüzün Dehak’ı Erdoğan iktidarı, bütün halkları ve her kesimden insanı katlediyor. İnsanları toprağından ediyor, işgal ediyor, zulmediyor, tutukluyor işkence ediyor, katlediyor, tecavüz ediyor. Uluslararası hiçbir hukuka uymuyor. ‘Ali kıran baş kesen’ misali Ortadoğu halklarının başına musallat olmuş en büyük bela haline gelmiştir.
Sadece Türk hükumeti değil, ona bağlı irili ufaklı İslami çete gurupları da en vahşi uygulamalara baş vurmakta ve insanlığa dehşet saçmaktadırlar. Sadece bölge halkları da değil tehlikenin boyutları çok daha büyük ve küresel çaptadır. Biraz daha geniş bir çerçeveden bakarsak, küresel çapta, bütün insanlık için bir tehlikeden bahsetmek mümkündür. Küresel kapitalist güçler Ortadoğu’da ki bütün sorunların, insani trajedilerin tek sorumlusudurlar. Dünyanın geneli için ciddi bir tehdit oluşturmaktadırlar. Çıkarları uğruna dünyayı yaşanmaz hale getirdiler. Her türlü kötülüğün kaynağı haline geldiler. Bütün insanlığı ilgilendiren ekosistemin dengesini bozdular. Kısacası her şeyi sanallaştırarak doğal olanı tahrip etmeye devam ediyorlar.
Günümüzün Dehak’larına karşı, Newroz ruhuyla ayağa kalkmak, tarihsel anlamına uygun bir direnişle mücadele etmek Ortadoğu halklarının hatta dünya halklarının kaçınılmaz görevi olmaktadır. Newroz’u evrensel çapta halkların direniş bayramı haline getirmek mümkündür. Günümüzün ihtiyaç duyduğu enternasyonal direniş halkalarını örmek açısından Newroz bayramı büyük önem taşımaktadır. Birleşmiş Milletler de 21 Mart’ı ‘Uluslararası Newroz Günü’ olarak kabul etmiştir. Unutulmaması gerekir ki Newroz bayramı egemen güçlerin, iktidarların, despotik yönetimlerin değil gerçek anlamda halkların bayramıdır. Newroz bayramı, Çin’den Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir coğrafyada kutlana gelen bir bayramdır. Kürt halkı, Newroz bayramını evrensel çapta kutlanmasına öncülük edebilir. Halkların gerçek anlamda dayanışma ruhuyla birliğini sağlaya bilir. Halkları, demokratik konfederasyon zihniyetinin çatısı altında birleştirmenin yolunu açabilir.
Günümüzün toplumsal sorunlarının çözümü, halkların dayanışmasından geçtiği artık iyice açığa çıkmıştır. Dehak’lara karşı ortak mücadele ve direniş zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir. Birliğe ve dayanışmaya, ortak kaderde buluşmaya duyulan ihtiyaç Ortadoğu halkları açısından daha da ivedi bir hale gelmiştir. Çünkü süre giden dini-etnik çatışmalarda, savaş ortamında sürekli kan kaybeden halklarımızın, kan deryasından çıkışın tek yolu demokratik toplum bilincinin edinmesine bağlıdır. Rojava’da temelleri atılan demokratik toplum inşası bütün dış saldırılara ve iç sorunlarına rağmen umut olmaya devam etmektedir. Demokratik temelde yeni bir toplumun inşa edilmesine, ete-kemiğe büründürülmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.
2024 Newroz bayramı, Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlerden hemen önce yapılması da oldukça önemlidir. Kürt halkına dayatılan iradesizleştirmeye karşı güçlü bir cevap niteliğindedir. Bu anlamda Newroz bayramı, halkların irade beyandır. Bu Newroz’da bütün halk bileşenleri, ezilen toplumsal kesimler, kadınlar, gençler, demokrasi isteyen her kesin top yekûn alanlara akması ve irade beyanında bulunması gerekir.
Dirilişin ve direnişin sembolü olan Newroz bayramını kutlayan bütün halkların Newroz’unu şimdiden kutluyoruz. Demokratik toplumların inşasına, demokratik konfedere oluşumlara vesile olmasını diliyoruz.
Rauf KARAKOÇAN