14 Eylül 2019 Cumartesi Saat 11:22
0
21
TR
ZH-CN
:” ”
:””
” “,serif
Kürtlerin kazanımlarına yönelik hep
tetikte bekleyen TC’nin yarattığı dikta zihniyeti bugün de Kürtleri yok etmek
için iş başında. Çökertme planı kapsamında Milli İstihbarat
Teşkilatı (MİT) ve MİT’e
bağlı kurumların Kürt ailerini HDP’ye karşı kışkırtması ve HDP önüne getirmesinin
kayyumlarda ön saflarda direniş gösteren annlere, devlet tarafından katledilen
çocuklarının kemiklerini arayan Cumartesi Anneleri’ne karşı kullanıldığını iyi
görmek gerekir. Türk devleti bir yandan direnişleri bu gündemlerle bastırmak, Kürdistan’In
üç büyük belediyesine atanan kayyumları gündemden çıkarmak iken, bir yandan
HDP’yi PKK gibi göstererek demokratik siyaset alanında halkların sorunlarına cevap olabilecek bir
parti olan HDP’yi kriminalize etmek istemektedir. Böylelikle de hakikati
tersyüz etmeye çalışmaktadır.
MİT’in Kürt aileleri üzerinde hayata
geçirdiği savaş konsepti, HDP’yi hedef göstererek soykırım siyaseti ile HDP’yi baskı altına
alabilmek ve saldırıların hedefi haline getirebilmek amaçlıdır. Bu bir savaş konseptidir. MİT ve
MİT’e bağlı kurumlarının ortaya koyduğu asimile, bastırma, kışkırtma
konseptidir.
HDP önüne getirilen ailelere destek
verenlerin başında “ANDA Kardeş Vefa Derneği , KADEM, kurumlarının yanı sıra
basın ayağında ise Yeni Şafak, Star, Sabah ve Milliyet gazetesi
gelmektedır. MİT’e bağlı kurum, dernek,
basın ve Sanatçılar bu süreçte röllerini iyi yapmak için sahnede iyi bir oyun
çıkartmaya çalışsalarda nafile, bu oyun daha önce oynanmıştı. Oynan oyun toplum
tarafından benimsenmediği ve oyun bitirildi. Şimdi aynı oyun sahnede.
ANDA MİT’e bağlı bir kurumudur
Peki ANDA Kardeş Vefa Derneği kime
bağlıdır? Genel Başkanlığını ve kuruculuğunu BBP başkanı Mustafa Destici ve OKAN TOSUN yapmaktadır.
Okan Tosun Efrin işgalinde sahaya sürdüğü ÖSO adlı çete gruplarının lideridir. MİT
TIR’larının başında da o vardı…
MİT
2. Daire Başkanlığı’na bağlı olan bu şahıs, MİT’in silah ve askeri teçhizat
başta olmak üzere her türlü alım ve satım yapma işini Okan Tosun yürütmektedir.
Taşınan silahlar için alınan ve kiralanan TIR’lar, Cihatçıların taşınmasında
kullanılan otobüslerin alımı ve kiralanması da Tosun’un başında olduğu daire
tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı gizli
ödeneğinden para aktarılan tek yer MİT Özel Faaliyetler Dairesi’dir. Antep, Hatay, Urfa, Kilis ve Kırıkhan,
Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliğindeki Cihatçı eğitimlerini de bu daire
yapmaktadır.
Okan
Tosun aynı zamanda Güney Kürdistan’da Başika kampının yerini belirleyen, Sünni
aşiret liderleriyle anlaşan ve Eğit Donat programını uygulayan MİT yetkilisidir
de. Şimdi Efrin Saldırısı koordinasyonunda aktif olarak yer almaktadır. BBP
başkanı Mustafa Desteci’ninde ikinci derecede akrabası olmakta Tosun.
Ama Okan Tosun yerine Türkmenlerden
Mustafa Mahir isminde bir tetikçi olarak görünuyor. Okan Tosun, Afrin İşgalinde
Kürtlerin katledilmesinde en büyük role sahip bir şahsiyettır. Kürtleri
katleden bir MİT’çinin HDP önünde oturan ailere destek vermesi daha anlaşılır
olacaktır. Çünkü yönlediren bu planı uygulayanların başında gelmektedır. Açik
ve nettır MİT bu Kürt ailerini örgütleyerek HDP önüne getirmiş ve bu doğrultada
MİT bünyesinde olan kurumlar tarafından destek verilmektedır.
KADEM çocuk istismarcıların korunduğu
bir kurumdur
MİT’in yönledirmesi ile HDP önüne gelen
ailere destek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın kızı Sümeyye
Erdoğan’ın yönetiminde bulunduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM)’dır. KADEM ise Ensar Vakfına bağlı
olan bir kurumdur. Ensar Vakfı ise 45 çocuğun cinsel istismar uğradığı bir
kurum olarak gündemde yerini tuttu.
KADEM’e bağlı kurumlarda verilen Kuran kurslarında onlarca çocuk
öğretmenlerinin cinsel istismarına maruz kalmıştır. Ancak iktidar tarafından
bunun üstü örtünerek kapatılmaya çaşıldı. Çocuklara cinsel istismarda bulunan
öğretmenler ve yöneticiler iktidar tarafından korunarak örtpas edildi.
MİT’in basın ayağı: Yeni Şafak, Sabah,
Milliyet, Star gazeteleri
Sürekli Sivil Toplum örgütlerini hedef
gösteren Yeni Şafak gazetesi muhabiri Aybike
Eroğlu, bu sefer de Ankara’da faaliyet gösteren bazı kadın kurumlarını
arayarak, emniyetin yönlendirmesiyle HDP Diyarbakır
İl Örgütü önünde bekleyen ailelere destek açıklaması istemekte ve kurumları
HDP önüne yönledirmektedır. Yönledirmeye gelmeyen kadın kurumlarını ise hedef
göstermekte ve manipülasyon haberler yayınlamaktadır. En bariz örneği ise Kadın Derneklerinın HDP
önüne gitmeyi kabul etmemesi üzerine
Yeni Şafak’ta yazdığı “Derneklerin
maskesi düştü başlığı ile yazdığı haberdır. Kadın kurum ve derneklerini
hedef haline getiriyor.
Yeni
Şafak gazetesinin sahibi Albayrak Grubu adına Ahmet
Albayrak olarak görünüyor. “Köklü bir geçmişe sahip
olduğunu” her fırsatta tekrarlayan bu grup, Recep Tayyip
Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile birlikte tırmanışa
geçmişti. Bu tırmanış arkasında MİT ve Erdoğan iktidarı bulunmaktadır.
MİT’in verdiği talimatlar doğrultusunda manipülasyon
ve dezenformasyon haberler yaparak toplumu farklı bir yöne çekmeye
yönelik haber yapma görevini yürütmektedır. Yani kısacası Yeni Şafak MİT’in basın ayağı görevini
yapmaktadır.
MİT’in basın
ayağını yürüten diğer basın kuruluşları PKK’nin elinde bulunan MİT’in
Yurtdışı Etnik Bölücü Faaliyetler Başkanı Erhan Pekçetin, basınla ilişkileri
itiraflarında MİT’e bağlı olan basın kuruluşlarını şöyle sıralamıştı: Sabah Gazetesi, Star gazetesinde,
Milliyet gazetesi birebir MİT’e bağlıdır.
Bu gazetelerin yayınladıkları haberlere
baktığımızda HDP önünde oturan ailelerle ilgili yaptıkları haberlerde
görülecektir. Yeni Şafak Gazetesinin Muhabiri olan Aybike Eroğlu,nun
Kurumları araması ve HDP önüne yönlendirmesi herşeyi açıklayacak niteliktedır.
Bütün manşetlerinde HDP’yi HDP şahsında Kürt halkını hedef göstermekte ve
bununla HDP’yi toplum nezlinde illegelleştirmek ve kapatmaya yönelik algı
oluşturma çalışmaları yürütülmekte.
Saray “Sanatçıları Sahnede
Kendilerini
sanatçı olarak gösterip toplumun algısını değiştirmeye çalışan MİT’e bağlı yada
MİT’in sanatçıları desek daha yerinde bir cümle olacaktır. Evet bunlar toplumun
sanatçıları değil. Olamazlar da. Sanatçı dediğin toplumun öncülüğünü, toplumun
sorunlarını, toplumun barışı için çabalayan, yorumlayan ve yenilik
üretenlerdır. Ancak bunlar iktidarın siyasetine göre sahaya sürdüğü özel savaş elemanlarıdır. Savaş ve
kaosu kızıştırmak için sahneye çıkıyorlar. Bu seferki oyunları HDP önüdür. Verilen
direktifler doğrultusanda oynuyorlar. Türk devletinin Efrin işgali sırasında da
verilen görevi yerine getirmek için sahnelerini sınıra kurmuştular. Türk
devletinin, Kürtleri tankıyla, uçağıyla katledilişine alkış tutuyorlardı. Şimdi
yine aynı ekip aynı zihniyet HDP önünde.
Kim bu sanatçılar peki? Başta Hülya
Koçyiğit, Gülben Ergen ile Yavuz Bingöl, Muazzez Ersoy, Cengiz Kurtoğlu, Hazım
Körmükçü, Hasan Kaçan. Bu ekip Efrin işgalinde de sahnedeydiler. Bunlar
sanatçı değil iktidarın ve MİT’in özel elamanlarıdır.
Sadece bunlara bakarak da Erdoğan, MİT ve polis tarafından
tertiplenip yönetilen bir proje olduğu görülecektir. Bu proje bir özel savaş faaliyetidir. Oradaki insanlar bunun farkında olmalı ve
bu özel savaşın aracı olmamalıdır.
Sara GULAN
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
ANDA MİT’e bağlı bir kurumudur KADEM çocuk istismarcıların korunduğu
bir kurumdur MİT’in basın ayağı: Yeni Şafak, Sabah,
Milliyet, Star gazeteleri Saray “Sanatçıları SahnedeSara GULAN