Kuzey Suriye bölgesinde çeteler arası iç çatışmalar, hırsızlık, talan, insan kaçırma ve uyuşturucu ticareti gibi suçlar alenileşirken Amerika ve Rusya gibi hegemon güçler başta olmak üzere Şam hükümeti, İşgalci TC ve İran Rejimi’nin bölge denkleminde yaptığı hesaplar belirginleşiyor. Bu hesaplar çerçevesinde Rusya ve işgalci TC arasında ortak noktalar kurulurken Amerika eliyle harekete geçirilen HTŞ, İdlib hattından Haleb’e doğru bir atak başlatmış bulunuyor.
Son iki yıldır işgalci TC’nin Şam hükümetiyle anlaşma adımlarını hızlandırması üzerine işgal altındaki bölgelerde çete grupları arasındaki anlaşmazlıklar silahlı çatışmalara evrilirken yaşanan çatışmaların perde arkasını ve MİT’in işgal bölgelerine yönelik geniş kapsamlı planlarını daha önceki analizlerimizde ortaya koymuştuk.
Şimdiye kadar Efrin, Bab, Cerablus ve Ezaz başta olmak üzere işgal bölgelerindeki çete gruplarını denetime alamayan işgalci TC, bir yandan Şam hükümetiyle anlaşmaları kabul etmeyen Cephet El Şamiye ve Ehrar El Şarqiye çete gruplarını Müşterek Güç ve Sultan Murad çete grupları eliyle tasfiye etmeye çalışırken El Hamam Sınır Kapısı’nda ve Hawar Kilis’te çete gruplarıyla üst üste toplantılar yaptı.
Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre 3 Ekim 2024 tarihinde Teymur olarak bilinen işgalci TC askeri sorumlusu ve bölgeden sorumlu MİT yetkilileri, tüm çetebaşlarını Efrin’in Cindirêse bölgesinde bulunan El Hamam Sınır Kapısı’nda topladı. Toplantıya Müşterek Güç’ten sorumlu Ebu Emşa, Sultan Murad çetebaşı Fehim İsa, El Hamzat çetebaşı Seyf Ebu Bekir, Ceyş El Şerqiye çete başı Ebu Elî ve yardımcısı Ebu El Hekem, Nebi El Selam çete grubu adına Ebu Şihab, El Tehrir çete grubu müsteşarlığında görev alan Ebu El Baz ve tüm çete gruplarının basınından sorumlu Ebu Hûmam katıldı.
RUSYA’DAN TIL RIFAT İŞGALİNE YEŞİL IŞIK
Tüm çetebaşlarının hazır bulunduğu ve MİT denetiminde 3 saat süren toplantıda tartışılan konuların içeriğine dair ulaştığımız bilgiler ise şunlar;
Tartışılan konuların başında Rusya’nın yeşil ışık yaktığı Tıl Rıfat’e yönelik işgal planının olduğu öğrenildi. Toplantıda MİT yetkililerinin Müşterek Güç’te yer alan çete gruplarının (El Hamzat ve Süleyman Şah çete grubu) ve Sultan Murad çete grubunun Tıl Rıfat’a yönelik 3 koldan saldırı yapmaları için hazır olmaları talimatını verdi. Toplantıda Teymur’un çete gruplarına işgal operasyonundan bir gün önce haber verileceği ve operasyon tamamlandıktan sonra bölgenin Ceyş El Weteni çete grubunun denetimine gireceğini söylediği belirtildi.
Son zamanlarda KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat ile birlikte birçok basın-yayın organı Tıl Rıfat’a yönelik işgal operasyonu dinlendirirken bu işgal operasyonunu kesinik kazandıran durum ise Rusya’nın işgalci TC’ye operasyon için yeşil ışık yakmış olmasıdır.
İDLİB’E KARŞILIK TIL RIFAT
Kuzey Suriye bölgesinde İşgalci TC, Şam Hükümeti, Rusya ve İran gibi birçok gücün hesapları olmakla birlikte her tarafın kendi kartlarını oynamaya başladığını görüyoruz.
Tıl Rıfat bölgesine yönelik işgal operasyonuna karşılık TC’nin İran’ı memnun etmek için İdlib’in Keferiya, Fewia ve Kefer Noran bölgelerini İran’a bağlı milis güçlerine teslim edeceği öğrenildi. Mevcut durumda işgalci TC ve Rusya’nın ortak planı bu şekildedir. Fakat HTŞ ve Cephe El Şamiye çete gruplarının bu duruma karşı çıkması ve Halep bölgesine saldırı hazırlıkları yapması bu işgal planını sekteye uğratmaktadır.
Mevcut durumda Tıl Rıfat işgaline karşılık Keferiya, Fewia ve Kefer Noran’ı vermek zor görünüyor. Fakat işgalci TC’nin HTŞ ve Cephe El Şamiye çetelerinin Halep’e saldırmasına izin vermemesi karşılığında Rusya, İran ve Suriye rejiminin Tıl Rıfat bölgesini TC’ye hediye etme ihtimali de söz konusudur. Ki bu minvalde sahada harekete geçen işgalci Türk devleti olası bir HTŞ operasyonunu engellemek için son iki hafta içinde İdlib ve Haleb kırsalına 190’dan fazla askeri araç ve çok sayıda çete gönderdi.
Sonuç olarak işgalci TC’nin Tıl Rıfat ve Halep’e yönelik olası iki saldırıdan da istifade etmek istediği açıktır. Böylece bununla Beşar Esad’ı kayıtsız şartsız görüşmeye zorlayabilecek zemin oluşmuş olacak. Bu temelde Rusya, son dönemde Astana Zirvesi konusunu bir kez daha gündemine aldı.
EL BAB’TA TC-RUS ORTAK NOKTASI KURULDU
Edindiğimiz bilgilere göre 4 Ekim 2024 tarihinde Hawar Kilis’te Cebel El Bab’ta El Şêx Iqêl üssünde görevli olan TSK komutanlarından Kurt lakablı El Dîb öncülüğünde Sultan Murad çetebaşlarından Osman ve El Bab sözde meclis başkanı Ebû Ibrahîm El Tewîl ile toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda 28 Eylül tarihinde kurulan TC-Rus ortak noktasına dair tartışmalar yapıldı. El Bab’ta El Mamun Üniversitesi yakınlarında kurulan ortak noktanın Osman isimli çetebaşı ve Ebu İbrahim tarafından yönetildiği ve ayrıca Rusya ve TC MİT’i tarafından denetlendiği bilgisine ulaşıldı.
Yapılan toplantının hemen akabinde 5 Ekim günü Osman ve Ebu İbrahim TC-Rus heyetiyle yukarıda belirtilen noktada görüştü. Yapılan görüşmede kontrol noktasında çalışma ve denetim odalarının belirlenmesi kararı alınırken geçişlerin kontrol altına alınması talimatı verildi.
Kurulan nokta TC-Rejim anlaşmasına karşı çıkan çete gruplarına karşı bir kalkan ve tam olarak aktifleştirilmek istenen Ebu Zendin Sınır Kapısı’nın güvenliğini sağlamak amaçlı olmakla beraber diğer önemli bir hedef ise Ebu Zendin Kapısı’nın açılmasıyla Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetim’in ekonomisine darbe vurmayı amaçlanıyor.
İşgalci TC ve Şam hükümeti ortak plan çerçevesinde Özerk Yönetim’in işgal altındaki bölgelerle olan tüm kapıları kapatarak Özerk Yönetimi, Şam hükümeti üzerinden ticaret yapmaya ve Türkiye’den gelenleri de Şam hükümeti üzerinden bölgeye girmeye zorlamak. Uluslararası alanda insani yardım kapısı olarak bilinen Minbic hattında olan On El Dadat Kapısının tümden kapatılması da bu kirli plan çerçevesindedir. Böylece Rusya, Şam hükümeti ve işgalci TC’nin ortak anlaşmaları ekseninde On El Dadat kapısının yerine Şam ve TC arasındaki Ebu Zendin Kapısı aktifleşmiş olacak.
Militan RÊHAT