İnsanlar kiminle arkadaşlık yaparsa bazı renklerini ve özelliklerini arkadaş oldukları kişiden alır. Bu kelime birçok farklı kültürde ve dilde kullanılmaktadır. Bu ifadenin toplulukları, çocuklarını ve bireylerini yolsuzluklardan korumaları ve kötü arkadaşlıklar kurmalarını engellemeleri konusunda kendilerine öğüt verirler. Bu ifade genellikle ahlaki bir eğitim olarak kullanılır. Toplumun üyeleri kötü şeyler yapmamak, ahlaksız insanlarla etkileşime girmemek, kişiliklerini ve ahlaklarını koruyabilmek için bu ‘aforizmaları’ ilişki standardı ve korunma aracı olarak kullanırlar. Bu aynı zamanda toplum kültürünün güzel ahlak temelleri üzerine inşa edildiğini de gösterir. Ancak kültür ve ahlak en değerli savunma aracıdır!
Güney Kürdistan’da 20 Ekim 2024’te parlamento seçimleri yapılacak. Bakalım bu seçimde kim kiminle arkadaşlık yapıyor!?
Bu seçim hangi şartlarda yapılıyor?
Savaş ateşi Ortadoğu’yu sarmış, bölge halkını beklenmedik felaketlere sürüklemektedir. Bu yangının sonu belli değil! Bu kriz ve kaos ortamında herkes bu felaketten daha az hasarla kurtulmanın yolunu arıyor. Bilindiği gibi Hamas, 7 Ekim 2023’te İsrail’e “büyük” bir askeri saldırı başlattı. Bu saldırının temeli neydi, hangi istihbaratla yapıldı, hala bilinmiyor!? Bugün aydınların ve siyasetçilerin dilinde mantıklı ve mantıksız pek çok senaryo var. Medya haberlerle çeşitli manipülasyonlar yapmaktadır. Senaryoların çokluğu gerçeği bulanıklaştırıyor. Bu savaşın gerçeğini anlamak isteyen herkes, oluşturulan senaryoların tuzağına düşüyor ve isteyerek ya da istemeyerek “proje sahibine” hizmet ediyor. Aynı zamanda Başur Kürdistan dağlarında Kürdistan özgürlük gerillaları ile Türk işgal güçleri arasında şiddetli bir çatışma da sürüyor. Türk devleti arkasına “ihanetin gücünü” koymuş ve Kürdistan özgürlük devrimini ortadan kaldırmak istemektedir.
Kürt halkının bu krizden ve kaostan korunabilmesi ve özgürlüğüne kavuşabilmesi için stratejik akla ihtiyaç vardır. Mevcut kriz ve kaos ortamında Kürtler ne yapacak, ne gibi önlemler alacak, bu krizden nasıl çıkacak?
Kuşkusuz Kürdistan’ın sadece bir parçası için değil, her parçası için ulusal demokratik birlik ve özgürlük mücadelesi stratejisi gereklidir. Şu anda ulusal birlik politikası ve bunun için çalışmakla ancak Kürdistan topraklarının işgal edilmesi tehlikesinin önüne geçebilir.
KDP KİMLERLE ARKADAŞLIK KURUYOR?
KDP mevcut süreci nasıl okuyor ve ne gibi önlemler alıyor? KDP’nin Kürdistan’ın diğer parçalarına yönelik programı nedir…? Kürdistan’ın diğer parçalarını bir kenara bırakırsak KDP’nin Başur Kürdistan projesi nedir? Kesinlikle hiçbir şey.! Ulusal bir projeleri yok! KDP’nin tek projesi Başur Kürdistan’ın kazanımlarından yararlanmaktır. Başur Kürdistan’ın zenginliklerini kendisine mülk olarak kullanıyor. KDP’nin bölgede ve Kürdistan’da var olan tehlikelere ilişkin bir değerlendirmesini kimse duymadı. Çünkü KDP’nin tek derdi iktidarını korumak! Kürdistan onların meselesi değil. KDP “Küçük olsun, benim olsun” diyor. ” Duhok ve Zaxo benim elimde kalsın, Kürdistan’ın başına ne gelirse gelsin. Var olan durumdan razıyım.” Onun için önemli olan iktidarını ne şekilde ve hangi stratejiyle koruyabileceğidir.
KDP’nin bugüne kadar uyguladığı politikaya bakarsak iktidarını nasıl korumak istediğini göreceğiz. Sorani lehçesiyle şöyle diyorlar: (Rabirdû dahatuyê dîyar dike.) “Geçmiş geleceği belirler.” Yani KDP’nin geçmişte yaptıkları geleceğinin yansımasıdır! Kardeş katliamı (Birakujî) savaşı, Hekarî felaketi (07.07.1978 tarihinde Kuzey Kürdistan’da 700 YNK peşmergesi KDP tarafından şehit edilmiştir.) 1996 yılında Saddam Hüseyin’in yardımıyla Erbil’in işgali ile 1997 yılında Erbil’de 70’den fazla PKK’lı şehit olmuştur. çoğu savaşta yaralandı. 15 Şubat toplantısında yerleştirme. Şu anda bile Türk devletinin Kürdistan özgürlük gerillalarına karşı işgalinin önünü açıyorlar. Irak hükümeti PKK’ya karşı savaşın içine çekildi ve PKK’ya karşı Irak ile Türkiye arasında ittifak oluşturuldu. Nerede Kürdistan özgürlük hareketinin düşmanı varsa KDP onlarla ittifak yapmıştır. 1996 yılında Saddam Hüseyin’in yardımıyla Hewlêr’in işgali ve 1997 yılında Hewler’de çoğu savaşta yaralanan 70’den fazla PKK’linin şehit edilmesi. 15 Şubat Komplosunda yer alma. Şimdi de işgalci Türk devletinin Özgürlük Gerillalarına saldırmasının önünü açıyor. Irak hükümetini PKK’ye karşı savaşın içine çekti ve PKK’ye karşı Irak ile Türkiye arasında ittifak oluşturdu. Nerede Kürdistan özgürlük hareketinin düşmanı varsa KDP onlarla ittifak yapmıştır. Faşist AKP-MHP ve MİT ile ittifakı, Kürtlerin katili HÜDA-PAR ile ittifak vs. Bu yüzden Kürtler şöyle diyor: “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”
KDP, Barzani ailesinin iktidarını korumak için Kürdistan’daki tüm işgalcilerle ittifak yaptı. Ancak dört parça Kürdistan’ın korunması konusunda hiçbir Kürt hareketiyle anlaşmaya varmadı. KDP, aile ve bölge iktidarına karşı bu kadar aç gözlü olmasaydı Başur Kürdistan’da, ulusal bir Kürt ittifak kurabilirdi. Eğer bu ittifak kurulmuş olsaydı Başur Kürdistan topraklarının yüzde 51’i Kürtlerin elinden çıkmayacak ve Kürtler Irak devletine karşı bu kadar zayıf olmayacaktı.
Şimdi Kürt halkından bölgesel parlamento seçimleri için oy vermesini istiyorlar. Hangi yüzle? 33 yıldır iktidardalar. 33 yıldır ceplerini dolduruyorlar! Kürdistan’ın yer üstü ve yer altı tüm zenginliklerini yediler. Halkın sorunlarını göz ardı ettiler. Emekli peşmergeler maaşlarını alabilmek için para sıralarında can veriyorlar. Öğretmenler ve görevdeki peşmergeler yılda yalnızca iki veya üç ay maaş alıyor. Halk büyük bir yoksulluk ve sefalet içinde yaşıyor. Hırsızlık ve yolsuzluğun hesabı yok. Umurlarında değil! KDP bir siyasi parti olarak değil, bir alım-satım şirketi olarak çalışmaktadır. Siyasi olarak iflas etmiş durumda. KDP’nin siyaseti Kürt milletine hizmet etmiyor. Hewler kalesini Türk bayrağıyla süsleyen ve Başur Kürdistan’ın yarısını Türkiye’ye teslim eden parti, nasıl olur da Kürtlerden Kürdistan adına oy isteyebilir?
KDP’nin Kürdistan’ı tehlikeye sokan politikasına Başur Kürdistan halkımızın EDİ BESE! demesi gerekiyor!
Bilmeliyiz ki, KDP’nin bu seçimlerdeki yenilgisi işgalci Türk devletinin yenilgisidir. KDP’nin çöküşü Başur Kürdistan topraklarında işgalci devletin el ve ayaklarının yaralanmasıdır. Eğer Kürdistan halkı Türk işgalini topraklarından çıkarmak ve gücünü kullanmak istiyorsa bu seçim büyük bir fırsattır. Kürt halkı, stratejik bir akıl ile ulusal ve yurtsever birliğin gücünü kullanabilir ve Kürdistan’ı büyük tehditlerden koruyabilir.
Hîwa AZAD