Kürtler ve önderlikleri uzun soluklu bir mücadelenin başarısına doğru yürüyorlar. Kürt halkı en politikleşmiş dönemini yaşıyor. Kürtler her yerde düşmana meydan okuyorlar, darbe vuruyorlar. İnkar rejimi ve yürütücüleri olan AKP-MHP hükümeti artık son zamanlarını yaşıyorlar. Kürt halkı ve özgürlük güçleri, düşmana karşı inanılmaz bir irade ve güçle savaşıyorlar. Yüz yıllık inkar rejimi artık her bakımdan bir yıkılışın eşiğine gelmiş bulunuyor. İnkar rejimi, Türkler içinde de, sınıfsal nedenlerden kaynaklı olarak bir çözülüşü yaşıyor ama bu çözülüşü sağlayan esas güç, Kürt Özgürlük gerillasıdır. Özgürlük Gerillasının büyük ve kararlı direnişi inkar rejimini çözülme noktasına getirdi. Türkiye ekonomisi yıllardır kirli bir savaşa akıyor. Türkiye, bir avuç çete-haydut ve mafya zihniyeti ile yönetiliyor. Dünyada, Türkiye’deki AKP-MHP iktidarı kadar, kirliliğe ve yolsuzluğa bulaşmış başka bir yönetim bulunmaz.
Yapılan bazı anketlerde AKP-MHP’nin oy oranlarında bir erime var ve bir seçimin olması durumunda iktidarı kaybediyorlar ve hatta MHP’nin tabanından bile yüzde dört oranında HDP’ye doğru bir kaymanın olduğu gerçekliği var. Kürtlere karşı savaşarak ve milliyetçiliğe dayanarak iktidarını sağlamlaştırma dönemi bitiyor artık. RTE’nin vaatleride artık işe yaramıyor. İnkara, hileye, katliama ve yalana dayalı bir rejimin ömrü ancak bu kadar olur. Yakın zamanda, Türkiye, ya demokratikleşip, çok kimliklikliliğe ve çok renkliliğe açık hale gelecek ya da tarihe karışacak. Kürt gerçekliği bütün gücüyle kendisini ortaya koyuyor, düşmana meydan okuyor. Bir yerde, düşman bu kadar vahşileşmişse bilinki sonu yakındır. AKP-MHP iktidarını yönetenlerin ruh hallerine bakıldığında yenilgiyi göreceksiniz. Türkiye siyaseti, Kürtlere karşı verdiği kirli savaşa destek bulmak için, büyük güçler arasında eğile eğile kamburlaşmış durumdadır.
Halbuki, Türkiye’nin, bir demokrasi sorunu var ve bu demokrasi sorununu da, çözecek olanlar Kürtlerdir. Türkiye, ABD’den, Avrupa ve Rusya’dan destek alıp, Kürtleri ortadan kaldırmayı düşünüyorsa büyük yanılıyor. Devletlerin devletlerle ilişkileri dostluğa değil çıkar ve menfaate dayanır. Ama halkların ilişkileride dostluğa ve kardeşliğe dayanır. Emperyalizm ve Türkiye ilişkileri, Kürt soykırımı ve asimilasyonu üzerine kuruludur. Kürtler büyük bir mücadeleyle bu ilişkileri önemli oranda deşifre ettiler ve emperyalistlerin ipliğini pazara çıkardılar. Özgürlük gerillası Medya Savunma Alanlarında göstermiş olduğu kahramanca direnişle düşmana en iyi darbeyi vurmuş, AKP-MHP iktidarını sarsmıştır. Türk halkından da, birçok çevre ve kesim, AKP-MHP iktidarını artık görmek istemiyor. Son zamanlarda yapılan zamlar ve gittikçe artak hayat pahalılığı halkı canından iyice bezdirdi. AKP-MHP rejimi tam bir alabora olma durumuyla karşı karşıya gelmiş bulunuyor.
Olası bir seçimde HDP’nin, seçimlerde kilit parti olduğu ve HDP’siz bir partinin iktidar olma şansının oldukça az olduğu görülüyor. Kürtlere karşı savaşılması ve HDP’nin üsütüne üstüne gidilmesi ve partinin siyaset yapma alanlarının daraltılması Kürtlerin ve HDP’nin, demokrasinin öncü gücü olmasındandır. Özgürlük Hareketi, Kürtleri her bakımdan donanımlı hale getirmiştir. Kürtler, tarihte hiç olmadığı kadar ulusal demokratik bilince ve ulusal örgütlülüğe ulaşmış, siyaseten kader tayin edici bir duruma gelmişlerdir. İnkarcı rejim, son çare olarak KDP ve Barzani denen çetelere bel bağlamış bulunuyor ama Kürt halkının kararlı duruşu ve gerilla Kürt halkının değerlerini savunduğu sürece, inkarcı rejim bir sonuca ulaşamayacak, Kürtlerin direnişine boyun eğecektir. İnkar rejiminin sözcüleri, umutlarını bu saldırılara ve opersyonlara bağlamış durumda ama bundanda sonuç alamayacakları daha ilk günlerinden belliydi. ” Zap’a sefer olur ama zafer asla olmaz ”. Özgürlük Gerillası, gerilla üslerini, işgalci güçler için, bataklığa çevirmiştir. KDP-Barzanilerde İnkarcı rejmle birlikte tarihe karışacaklar. Kürt halkının inkara ve ihanete artık tahammülü kalmadı. Kürt halkı, ulusal demokratik devrimin arefesindedir. Örgütlü Kürt halkının ve Özgürlük Gerillasının kazanamayacağı zafer-başarı yoktur. Yürütülen mücadele meşruysa başarı kesindir. Kürt halkı, özgürlüğü kazanmak için gereken bütün bedeli fazlasıyla verdi-veriyor…
Kemal SÖBE
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi