Bir yandan yeni savaşların yeni işgallerin hesabı yapılırken, gah İsrail, gah İran, gah ABD, gah, Rusya, çokça HAMAS, fazlaca Hizbullah. Arada bir BAE ülkeleri. Belli fiillerle taşırılıp, taşırılıp tartışılırken çok gizli istihbarati oyunlar kurulurken, yok sayılıp görmezden gelinen toplumlar, halklar, haklar, topraklar, savaşlar, bedeller ve para oyunları. Elbet tüm bunlar günlük karşımıza çıkan iç ve dış gündem konuları.
Nereye baksan medyanın en görünen yüzü Erdoğan ve vazgeçilmezi Bahçeli açıklamaları, naraları, tehditleri. Tüm bunların altından yürütülen koca bir savaş borsası altında, para aklama oyunları. Her fırsatta Rojava’yı dillendiren AKP-MHP faşist hükümdarlığı; “Şöyle vururuz, şöyle geliriz” naralarına aralıksız devam ederken, sormak lazım kimin parasıyla kime savaş? Farkındaysanız Türkiye Rojava başta olmak üzere Suriye’nin belli yerlerinde ve de farklı ülkelerde Irak, Azerbaycan, Mısır vb gibi yerlerde savaş oyunları oynama oynatma gayreti içinde. Tabi bu oyunlar haksız sebepler ve de kanlı oyunlar olması yanı sıra onlar için oyun bizim için kabul edilemez ağır gerçekler olmaktadır. Peki tüm bu gerçeklerin içinde yatan gerçeklerden biride bu bol masraflı savaşların gideri nasıl geliyor, nereden geliyor sorusu sizin de aklınıza düşmüyor mu?
Bunca ölüm, acı ve de göç içinde ne parası der gibisiniz. Tabi ki derdimiz para değil söylemek istediğimiz bu paranın kimin emeğinden alınıp savaş oyunlarına yatırıldığı. Mesela bir örnek verelim; bir İsrail İHA’sı satın almak isterseniz fiyatı tam olarak 18 milyon dolar. Şuan Türkiye’nin ürettiği Bayraktar TB2’nin maliyeti söylenene göre 5.37 milyon dolar.
O da söylenene göre bizde söyleyenin yalancısıyız yani. Bide bunların bolca çeşidi varmış. Özel yakıtları özel bakımları özel ekipleri özel roketleri vb. özel masrafları da cabası. Sorsanız cevapları hemen hazır adamların. Yok Bekaa’yı korumak, yok bilmem neyle mücadele, yok hakkımız olanı alırız naraları ile cevap verirler. Peki tüm bu savaş alet edevatları ile birlikte oluşturulan barbar güruhlu çete guruplarının masrafı ve de cabası. TC Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sunduğu veriye göre Türkiye’nin 2024 en güncel dış borcu 8.106 MİLYAR TL.
Bu borç Dolar olarak yine aynı kaynağın verdiği 31 Mart 2024 tarihli veriye göre 506,8 Milyar Dolar.
Türkiye’nin Rojava ve Suriye’nin Efrin, Serêkaniyê, Gire Sipi, İdlip ve Cerablus gibi yerlerinde işgal güçleri bulunmakta. Bu paralı çete gurupları ve Türk ordu mensupları İstihbarat mensupları, belli bir maddi masraf çerçevesinde buralarda barınabilmekte ve faaliyet yürütebilmektedirler. Başta IŞID VE ÖSO olmak üzere direk MİT’e bağlı birçok silahlı gurup bulunmakta ve bu gurupların lojistik, sağlık, eğitim vb. Masrafları TC tarafından karşılanmakta. Aynı zamanda birde göçmenlik adı altında Türkiye topraklarına çekilip beslenen eğitilenler de cabası.
Bu düzenek bir savunma düzeneği değildir yani TC bunu kendini savunma amaçlı yapmıyor aksine Kürtler başta olmak üzere bölge halklarını baskı altına alma, haklarına el koyma ve sömürüsünü yaygınlaştırma amaçlı yapıyor. Yani Türkiye’nin mali gücünü, parasını daha fazla işgale yatırmakla birlikte, Türkiye’ye hiç bir zaman mal olmayacak silahlı grupları besliyor. Anlayacağınız halkın alın teri AKP ve MHP’nin kirli ellerinde kirli oyunlara yatırılıyor.
Serdar ALİ