Bu dosya-analizimizde Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı’nın yapım aşaması yanı sıra, ekonomik verileri, aynı zamanda bu boru hattının Suriye-Irak arasındaki ilişkilerindeki etkisi ve bu noktada uluslararası ve bölgesel güçlerince Irak’ta ve Suriye’de yaşanan gelişmeler dikkate alınacaktır.
BİRİNCİ ARAP-İSRAİL SAVAŞI
Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı 5 Haziran 1967 yılında Arap-İsrail devletleri arasında başlayan Birinci Arap-İsrail Savaş’ından beri devam eden gerginliğin sonucu olarak Altı Gün Savaşı yaşandı. İran’ın İsrail’e gönderdiği petrol ihracatını engellemek için Mısır, Tiran Boğazı’nı İsrail gemilerine kapattı. Diğer taraftan Londra ve Washington’un destek vermesi üzerine İsrail, Mısır ve Suriye’ye saldırdı. 1 Haziran’da Arap ülkelerinin düzenlediği konferansta Arap ülkelerine saldıran ülkelere veya saldırılara destek veren ülkelere karşı Arap petrol ihracatını durdurma yönünde karar alınmıştır. Bu durumda savaşın etkisiyle boru hattı ilk kez kapatıldı. Bunun yanında Arap ülkeleri Süveyş Kanalını da kapattı. Hem boru hattının hem de Süveyş kanalının kapatılması maliyet artışlarına neden oldu ve varil başına petrol fiyatı 1,80 dolardan 1971’de 2,24 dolar ardından 1972’de 2,48 ve 1973’te 3,29 dolara yükselmiştir. Arap ülkelerinin ekonomilerine zarar verdiğini iddia eden Suudi Arabistan ve Kuveyt ülkeleri petrol ambargosuna karşı çıkmışlardır. Arap ülkeleri ortak bir davranış sergileyememeleri ve ekonomik yönden yetersizlikleri baş faktör olmak üzere petrol ambargosuyla istenilen başarı sağlanamamıştır.
IRAK VE SURİYE ARASINDAKİ PETROL ANLAŞMAZLIĞI
1 Haziran 1972 tarihinde Irak petrol şirketinin millileştirilmesinin ardından boru hattının geçtiği ülkelere mülkiyeti dağıtıldı. Ardından Suriye hükümeti ile aralarında transit ücretleri sorunu gündeme geldi. Mayıs ayında Irak Petrol Bakanı Şam’a bir ziyaret düzenleyerek Cumhurbaşkanı Hafız Esad ile transit ve geçiş ücretleri hakkında görüştü. Suriye devlet başkanı, ülkenin transit ücretleri ve yükleme ayrıcalıkları mevcut olan diğer boru hatları transit ücretlerinden ve yükleme ayrıcalıklarından daha ucuz olmayacağını dile getirdi. Suriye’nin talebi sürekli arttı ve Irak’ın Petrol Bakanı ve başkanlığındaki bir heyet temmuz ayı ortasında transit ücretleri ve yükleme ücretleriyle anlaşma sağlamak üzere Şam’a gitti. Ancak kamulaştırmadan kaynaklanan mali güçlükler göz önüne alındığında Irak’ın ileri sürdüğü bütün argümanlar boşunaydı. Suriye IPC tarafından ödenen ücretler üzerine %100 artış talep etti. Irak bu anlaşmazlığı bir çözüm bulmak için herhangi bir Arap devleti veya yabancı devletler arasında yürüklükte bulunan bir prosedürü kabul etmek istiyordu. Bu sebeple iki Arap petrol uzmanına çözüm için başvuruldu. Irak sorun çözülene kadar Suriye’ye transfer ücretleri için ödeme yapmaya istekliydi fakat Suriye petrol akışını yeniden sağlamayı kabul etmedi. 1973 yılında Irak Suriye’ye transit ücretlere %50 oranında zam yaptı ve bu anlaşma 15 yıl geçerliliği vardı. Ancak Suriye 1975 yılı sonuna kadar transit ödemeleri konusunu tekrar gündeme getirme hakkına sahipti. Ancak Suriye iç tüketimi karşılamak için varil başına 3,5 dolar ödeyerek belirli bir miktar petrol satın alması zorundadır. Irak ile Suriye hükümetleri arasında transit ücretleri üzerine yeni bir anlaşma sağlandı. Irak, transit ücretlerini 14.96 sentten 22,5 sente yükseltti. İlaveten Süveyş Kanalı’nın kapalı kalacağı sürece bir varil için ½ sent artış yaşandı. Banyas’taki yükleme ücretlerinin de varil başına 3,4 sentten 4 sente yükseldi. Şirket ayrıca geçmiş talepler için de 33,6 milyon doları tek seferde ödemeyi kabul etti. Irak, Suriye’ye transit ücretleri konusunda yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar ödeyecektir.
1973 yılında Arap-İsrail Savaşı’nın etkisiyle petrol fiyatlarında yaşanan artış birçok petrol şirketinin kar elde etmesine neden oldu. Exxon, petrol gelirini bir önceki yıla oranla %80, Gulf ise %90 karını artırmıştır. BP %332, Shell ise %153 gibi yüksek karlar elde edilmiştir. Suriye’nin petrol akışını durdurması ve sabotaj tehdidi gibi çeşitli etkenlerden dolayı Irak petrol ihracı için alternatif yollar aramaya başladı. 1970’de Kerkük’ten Ceyhan Limanı’na ulaşması planlanan yeni bir boru hattı projesi gündeme geldi. Bu boru hattı 101,60 cm ve 948 uzunluğundadır. 1977 yılında Irak’ın kuzey petrol sahalarından İskenderun Bölgesinde bulunan Dörtyol Türk Terminaline bağlanarak boru hattı faaliyete geçirildi. Bu hattın günlük kapasitesi 700 bin varildir. Boru hattı her iki ülke içinde avantajlı konumdaydı. Irak için mevcut petrol ihracatına ek koruma sağlarken, Türkiye için ise transit ücreti ile ek gelir sağlamaktaydı. Bu hattın paylaşımı ise hattın geçtiği bölgeye bağlı olarak iki ülke arasında paylaşıldı. Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı’nın kapalı olması bu boru hattının önemi daha çok artmıştır. 1987 yılında Türkiye üzerinden geçen hatta paralel olarak yeni bir hat inşa edildi. Boru hattı 116,84 cm ve ilk hat ile toplam üretim kapasitesi 1,6 milyon varile ulaşmıştır. 1990 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesiyle yaşanan Körfez Savaşı sırasında Irak’ın bazı pompa istasyonları bombalandı. Kuveyt’i işgali nedeniyle BM’nin Irak’a yaptırımları dayatması nedeniyle Irak-Türkiye Boru Hattı kapatıldı.
IRAK-İRAN SAVAŞI
Kerkük-Banyas Boru Hattı 1979’da kısmen de olsa açıldı. 22 Eylül 1980 tarihinde Irak ile İran arasında güç mücadelesi Şatt-ül Arap suyolu sebebiyle sınır anlaşmazlığı yaşanmış ve 22 Eylül 1980 tarihinde Irak İran’a karşı savaş başlatmıştır. 1980’de savaşın başlamasıyla petrol üretimi bir önceki yıla oranla yüzde 24 oranında azalarak 131,1 milyon tona düşmüştür. 1981 yılında ise bir önceki yıla oranla yüzde 66 azalarak 44,5 milyon ton olmuştur. İran-Irak savaş öncesi ham petrol ihraç eden ülkeler arasında beşinci sırada iken, savaştan sonra 1985 yılındaki sıralamada 9. sıralamaya gerilemiştir. 1980’de 131,3 milyon ton petrol üretirken 1985 yılında 69,8 milyon tona düşmüştür. Sonraki yıllar da her iki ülkenin hem petrol üretimi azalmış hem de dünya petrol arzına darbe vurmuştur. İran-Irak savaşı nedeniyle varil başına petrol fiyatı 36,83 dolara çıkarken savaşın bittiği yıl 13,18 dolar seviyelerindedir. Bu durumda Irak’ta petrol ihracatı 1979’da 23,6 milyar dolar iken 1981’de 12,2 milyar dolara düşmüştür. İran ırak savaşı 1979 yılında Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı’nda petrolün akışı yeniden sağlansa da 1982 yılında boru hattı Suriye’nin İran’dan petrol ithalatı yapmak için boru hattı Suriye tarafından kapatıldı. 1982 yılında İran-Irak savaşı sebebiyle 2 milyon 502 bin varil olan ihracat yüzde 20 oranında azalarak 900 bin varile düşmüştür. 650 bin varili Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattından sağlanırken 250 bin varili ise Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattından sağlanmaktaydı. Bu boru hattının kapatılması Saddam Hüseyin rejiminin günde 17 milyon dolar yıllık ise 6 milyar dolar zarar etmesine neden oldu.
İran-Irak Savaşı sırasında Suriye tarafından 10 Nisan 1982’de kapatılan boru hattı Irak’ın alternatif boru hattı aramasına neden oldu. Irak hükümetinin Suriye’ye güvenmemesi üzerine Suudi Arabistan üzerinden petrol akışını devam ettirmek için iki petrol boru hattı projesi hazırlandı. 1985 yılında tamamlanan ilk hat günlük 500 bin varil kapasiteli, 137,16 cm ve 1.126 km uzunluğundadır. İlk hatta paralel olarak inşa edilen ikinci hat ise 1990 yılında tamamlanmıştır. Bu hat 142,24 cm çapında boru hatlarıyla 2 bin 534 km uzunluğundadır. Toplamda 1,65 milyon varil taşıma kapasitesine ulaşmıştır.
IRAK’IN KUVVEYT’İ İŞGAL ETMESİ
1980 yılında 2 milyon 482 bin petrol ihraç ederek 26 milyar dolar gelir elde ederken savaş dönemi içinde 714 bin 600 varil petrol ihraç ederek 10.039 milyar dolar gelir sağlamıştır. 1982 yılında 846 bin varil ile 9 bin 933 milyar dolar, 1983’de 702 bin varil petrol ihraç ederek 7,816 milyar dolar elde edilmiştir. Mayıs 1990’da Arap Birliği Zirve toplantının sonunda Saddam, OPEC’in belirlediği petrol üretimi kotasının üzerine çıkarak petrol fiyatlarının düşmesine neden olan BAE’nin ve Kuveyt’in Irak’a yönelik bir ekonomik savaş açtığını iddia ederek olası bir savaşa karşılık verebileceğini söylemiştir. Irak, yüksek petrol fiyatı politikasını benimsemiştir. OPEC, 1990’da 22 milyon varil petrol üretimi gerçekleştirmesi gerekirken piyasaya 24 milyon varil petrol vererek petrol fiyatını düşürmüşlerdir. Aslında İran-Irak Savaşı’nda finansal olarak Suudi Arabistan ve Kuveyt ülkeleri destek olurken bu ülkelere toplamda 80 milyar dolar borcu olduğu tahmin edilmektedir. Saddam bu borcu ödemeyi ret etmemektedir. Saddam, İran ile savaşarak Humeyni rejiminin Arap devletleri için üzerindeki tehdidini önlediği gerekçesiyle savaşın faturasını paylaşılmasını istiyordu. 1980 yılının başından itibaren Batı ülkeleri Irak’ın sağladığı petrol gelirleriyle silah ticareti yapmış ve Irak yaklaşık 100 milyar dolar borçlu hale gelmiştir. Irak yapılan silah ticareti sayesinde bölgenin en güçlü askeri gücüne sahip olmuştur. Fakat Kuveyt’in yüzde 90’ı Irak topraklarına ait olan El-Rumeyla petrol bölgesinden yaklaşık 2,4 milyar dolar gelir elde etmekle suçlamıştı. Irak’ın hem dış borçları hem de yıllık 10 milyar doları aşan silah ticaretini ödemesini ancak petrol gelirleri ile ödeyebilirdi. Petrol fiyatlarının düşmesiyle 1979’da 21,382 milyar dolar gelir sağlanırken 1983’te 7,816 milyar dolara düştü ve zarara uğrayan Irak, ekonomik krize doğru yaklaşmıştı. Bu sebepler itibariyle Irak Kuveyt’i 1990 yılında işgal etmiştir.
Irak Kuveyt’i işgal etmesiyle Suudi Arabistan Boru Hattını kapatma kararı aldı petrol ihracatı yüzde 84 oranında gerilemiş ve BM’nin Petrol Karşılığı Gıda, İlaç ve İnsani İhtiyaç Maddeleri Programının devreye girmesiyle 1998 yılında 104,2 milyon tona, 1999 yılında ise 125,3 milyon tona yükselmiştir. 1982 yılında kapanan Kerkük-Banyas Boru Hattı’nın 14 yıl aradan sonra Kasım 1996’da tekrar açıldı. 20 Ocak 2001 tarihinden itibaren BM’in gıda-petrol programı kararıyla Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı günlük 200 bin varil olmak üzere petrol akışına izin verildi. Kısıtlı petrol taşımacılığı bile günlük petrol üretiminin yaklaşık yüzde 8’ine, petrol ihracatının ise yüzde 11’ini karşılamaktadır. Toplam petrol ihracatından 15,685 milyar dolar gelir sağlamaktadır. Petrol ihracatından elde edilen gelir ile sadece gıda ve ilaç alınabilmektedir. Ancak Irak’ın BM kararına uymadığı günlük 450 bin varil ham petrolü çeşitli yöntemlerle sattığı ileri sürülmekteydi. Bu çeşitli yöntemlerden birisi de Kerkük-Banyas Boru Hattı vasıtasıyla Körfez kıyıları ülkelerine petrol taşımaktı. Irak bu yasa dışı satışla yılda 600 milyon ile 2 milyar dolar arasında gelir sağladığı tahmin edilmekte. Irak alternatif boru hatlarıyla çeşitlendirerek azalan petrol ihracını dengelemeye çalışmıştır. Irak’ın Kuveyt’i işgaliyle 1989 yılında petrol üretimi 139, milyon ton iken 1990 yılında 105,3 milyon ton düşmüştür. 1991 yılında Birinci Körfez Savaşının da başlamasıyla petrol üretimi bir önceki yıla oranla yüzde 86 azalarak 13,9 milyon ton olmuştur. Irak’ta 1990 yılında 179,8 milyar dolar olan nominal GSYH değeri Körfez Savaş’ının da etkisiyle 1991’de 59,8 milyar dolara düşmüştür. Petrol ihracatı ise bir önceki yıla oranla yüzde 84 oranında daralarak 351 milyon dolar olmuştur. Esad, Irak ile ilişkilerini düzeltmeye yönelik çalışmalar başlanmış ve ABD’nin 11 Eylül sonrası dönemde Irak’a yönelik tutumu olduğu günlerde Suriye, Irak’ı desteklemiştir. Bu sebeple Suriye ABD’nin tepkisine maruz kaldı. Bu tepkinin nedeni ise Esad’ın ülke ekonomisini canlandırmak adına Irak ile ilişkilerini düzeltmiş olmasıdır. Saddam, BM’in uyguladığı petrol ambargosu sebebiyle petrol üretimi miktarı azalmıştır. 1990’da günlük 2 milyon 149 varil petrol üretirken 1991’de günlük petrol üretimi 285 bine düşmüştür. 1996 yılına kadar azalma devam etmiştir. 1997’den 2003’e kadar petrol üretimi kademeli olarak artmıştır. Suriye’nin günlük petrol üretimi 495 bin varildir ve iç tüketim için 300 bin varil kullanılmaktaydı. Geriye kalan 195 bin varil petrolü ihraç edebilecekti fakat Suriye 400 bin varilden fazla petrol ihracı gerçekleştirmekteydi.
ABD’NİN IRAK İŞGALİNİN İLK HEDEFİ KERKÜK-BANYAS BORU HATTI OLDU
Suriye Irak petrolünü normal petrol fiyatı varil başına 28,50 dolar iken varil başına 7 veya 8 dolarlık gibi çok ucuz bir fiyata satın aldı. Ancak Suriye, büyük oranda kar elde etme isteğiyle kendi petrolünü piyasa fiyatlarından ihraç etti. Irak hükümeti, Suriye’ye boru hattından yasadışı yollarla yılda yaklaşık 1 milyar dolar petrol ihracatı yaptığı tahmin edilmektedir. 20 Mart 2003’te ‘biyolojik silah ürettiği’ iddiasıyla ABD Irak’ı işgal etti. Bu işgal saldırılarının ilk hedefi Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı oldu. BP’nin verilerine göre 2002 yılında 103,9 milyon ton olan petrol üretimi Irak’ın işgaliyle 66 milyon tona düşmüştür. Irak ile Suriye hükümetleri arasında mevcutta var olan boru hattına paralel olarak yeni bir petrol boru hattı inşa edilmesi planlanırken Irak’ın işgaliyle mevcut olan boru hattı da kullanılamaz hale geldi. Boru hatlarına düzenlenen saldırıların nedeni boru hatlarının korunması zordur. Bu sebeple nispeten kolay hedef konumundadır. Bu nedenle saldırıda ilk zarar gören ve ekonomiye büyük zarar verecek olan boru hatlarıdır.
Fırat ALİ