22 Temmuz 2015 Çarşamba Saat 10:44
HDP Seçim sonrasında da çözüm sürecinde ısrar ediyor. Seçim
öncesi dillendirdiği “Yeni Yaşam projesinden vazgeçmiş değil. HDP Türkiye’nin
savaş konseptine girmesinin önünü almaya çalıştıkça. Türkiye’de savaşa davet
artıyor. Siyasal süreçten yana olmayan AKP hükümeti Çözüm dendikçe savaş
çığırtkanlığı yapıyor. Kanlı sahneler hazırlıyor dün Suruç’ta yaşanan olaylar
salt DAİŞ vahşeti ile izah edilemez. Bu vahşete yardım yataklık eden AKP
siyaseti bu günleri hazırladı.
Aynı zamanda seçimler sonrası gündem koalisyon olurken,
koalisyona da dürüst yaklaşmayan AKP hükümeti, yeni bir hükümet oluşturmak için
yeni koalisyon arayışlarında olurken arayışlarında’ da samimi değil. Samimi
olsa çözüm sürecini tıkayan AKP hükümetidir. HDP Çözüm sürecini tıkamadı. Ama
HDP’ yi hiçbir zaman siyasal bir parti olarak görmediği için HDP ile her
oturumda PKK’nin silah bırakma çağrısını yaptırmaya çalışıyor. Silah bırakılıp
bırakılmayacağı kararını HDP verecek durumda değil bunun muhatabı Sayın Öcalan
olmaktadır. Çözüm sürecinin gelişmesini istiyorsan muhatap İmralı Cezaevinde
olmaktadır. Bunun içinde Sayın Öcalan’ın çözüm deklarasyonu bilinmektedir.
Çözüm sürecinin
mimarı ile de diyaloğu sürdürülür koparılmazdı.
Ama önderliğe karşı tecrit devam etmektedir. Gerçekleşen diyaloglar da
yok farz edildi cumhurbaşkanı nezdinde
Suruç’ta gelişen
katliamdan bile pay çıkaran AKP parti PKK ile DAİŞİ aynılaştıran terörist
benzetmeleri ve teröre karşı ortak deklarasyon çağrısı ile çok ciddiyetsiz bir
açıklama yapmaktadır Davutoğlu. HDP’yi kendince bu katliamlarla korkutma,
terbiye etmeye kendince teslimiyetçi siyasetine çekmeye çalışıyor. AKP’nin
samimiyetsiz yaklaşımlarına karşı PKK nasıl silah bıraka bilir. Hele, hele yanı
başımızda İŞİD gibi bir vahşet dururken. Ve kendi vatandaşını bile korumayan
devlet dururken PKK kaderini başkalarının eline bırakamaz. AKP bu noktada
sadece kendini kandırıyor. Ortak çözüm anlayışı olmadan silah bırakılmaz.
Çözüm sürecini
tıkayan AKP Kürdistan’ın çeşitli bölgelerinde operasyonlar geliştiriyor. Kürdistanı
ateşe veriyor. Bununla da sınırlı kalmayıp Rojava sınırları üzerinde Tempon
bölgelerini oluşturmaya yönelik girişimler içinde DAİŞ’ e karşı mevzilenmeyen
AKP hükümeti PYD karşı mevzilendi sınıra asker yığdı. DAİŞ’ bir tehdit değildi.
Türkiye toprakları için PYD’yi daha büyük bir tehdit olarak gördü AKP hükümeti.
19 Temmuz Rojava Devrimini AKP hiçbir zaman hazmedemedi.
Bunun için kapılarını sonuna kadar DAİŞ’e açtı. HDP açıkça DAİŞ’e hedef gösterildi. Secim
sonrası kazanan HDP olunca AKP’nin açık düşmanlığı öne çıktı.
DAİŞ gibi bir
vahşetin karşısında direnişiyle birlikte özgürlük alanlarını yaratan Kürt
halkına karşı, faşist Türk milliyetçi, dinci yapıları geliştiriliyor. Bölgede
kaostan yararlanan faşist zihniyetler kabusu ülkelerine davet ediyor. Kaldı ki
kaç sefer bu belgelenerek kamuoyuna yansıdı. Bunun bir tedbiri geliştirildi mi?
Geliştirilmedi niye geliştirilsin ki DAİŞİ sadece Kürt halkı ile savaşı var AKP
zihniyetine göre. Türkiye’nin bundan
etkilenmeyeceği noktasında hem fikir olmasalar DAİŞ’e cephane, erzak, ilaç,
eğitim alanları sağlamazdı.
DAİŞ Türkiye sokaklarında rahat hareket etti. Her türlü
ihtiyacını Türkiye’ de karşılıyordu. Hatta kaç ana çocuğunun DAİŞ’e gitmemesi
için devlet kapısına gitmesine rağmen Devlet ne kadar bu anaları dinledi. DAİŞ
yapılanması önüne geçti. Gündemine bile almadı. Düşmanımın düşmanı benim dostum
anlayışını sürdürdü.
Türkiye sınırlarını rahat kendine mekân tutan DAİŞ
çetelerine karşı hiçbir tedbir geliştirmedi AKP hükümeti, sınırda ekmek peşinde
koşan insanlara kurşun sıkarken DAİŞ’in geçişlerini kolaylaştırdı. DAİŞ
faaliyetlerinin önünü almadı. Bu gün 20.07.15 gelişen katliam, katliamda
yaşamını yitiren gençlerin ölümünde AKP DAİŞ İşbirliği ile geliştirilmiştir.
ROJAVA devrimine tahammülsüz olan Türkiye, Türkiye sınırlarını sonuna kadar
DAİŞ’e açmıştır. Bu saldırılar ilkte değil. Diyarbakır Mitinginde gerçekleşen
patlamada bu hazımsızlığın sonucu gelişmedi mi? DAİŞ Saldırıları Türkiye’nin
başka yerlerinde de faaliyetlerini derinleştirerek geliştiriyor. DAİŞ’in sınırları aşmasının Önünü Tempon
bölge ile aşamaz artık, Tempon bölge sadece ezilen halkları zorlar. Ambargoyu derinleştirir. Bölge halklarını
karşı, karşıya getirir. Ama DAİŞ vahşetinin önünü almaz. DAİŞ’i sınırlarda bir
zat devlet yetkilileri askerleri geçiriyor? . DAİŞ’in geçmesini önünü almak
isten yine sivil toplum değil miydi? . Kaç sefer DAİŞ’İ tuttu devlete teslim
etti. Devlet yine onları serbest bırakmadı mı? . AKP hükümeti Kürt düşmanlığı sonucu DAİŞ gibi
bir vahşete sınırsız kucak açtı. Günlük DAİŞİ Besleyen işbirliği faaliyetini
silah, erzak, ilaç vb. ihtiyaçlarını da bir zat karşılar konumda yer aldı.
Hatta DAİŞ eğitim alanları oluşturuldu Antep, Hatay da eğitim kampları bu
kamplar AKP onayı ile oluşturuldu.
Ezilenlerin sosyalist partisinin demokratik gençlik
bileşimi, Kobanê’ye destek olma İnşa çalışmalarına katkı sunmak için Suruç’tan
basın açıklaması yapmak için bir araya geldiğinde yaşanan büyük katliam açığa
çıktı. 32 genç, 32 gelecek yaşamını yitirdi. Yüzlerce insanda yaralandı.
Türkiye halklarında oluşan demokratik sosyalist gençliğin kayıtsız kalamadığı
savaşa karşı Biz sırtımızı KOBANİ yaslıyoruz demek için gittiği Suruç Kobanê
sınırında yaşamlarında oldular.
Devlet artık kendi halkını savunamıyor. Türk ‘iye halkları
her an DAİŞ tehdidi altında Türkiye halklarına da bu vahşet uzak olmadığı,
yakın olduğu da bu olayla birlikte açığa çıktı. Halkların el ele, omuz omuza
verme vakti gelmiştir. Biz halkların açısını devletle izah edemeyiz. Halkın
vicdanı devlet vicdanında daha büyük ve değerli olmaktadır. Türkiye halkları olarak açılarımız ortak
geleceğimizi karanlığa gömmeyelim. Geleceğimiz gençliktir. Yaşamını yitiren
gençlere sahiplenmek geleceği sahiplenmektir. Etnik yapımız ne olursa olsun
yaşanan açılar ortaktır. Devrimci sosyalist gençliğin yaşadığı açılar
unutulamayacak açılardır. Buna sahiplenmek insanlığa sahiplenmek olacaktır.
Bu katliam sonrası AKP yetkileri timsah gözyaşları döküyor
katliamı kınıyor. Katliamı yaratanlar
şimdi terörün her türlüsünü kınıyor. Bu ne kadar samimi 19 Temmuz devrimine
tahammül edemeyen AKP hükümeti DAİŞ Vahşetine kapı aralarken sınırların
ötesinde de 19 Temmuzunu selamlayan gençlere tahammül edemedi.
Bu savaş halkların savaşı, Türkiye ve Kobanê arasında fark
yok. DAİŞ gibi bir vahşet her an her canı alabilecek bir konumdadır. Bu vahşete
kayıtsız kalmayan demokratik gençliğe karşıda katliamla karşılık verildi. Türkiye halklarıyla asırlardır birlikteyiz.
Biz bu birliktelikle vaaz geçemeyiz de ortak kader birlikteliklerimiz bu
topraklarda gelişti gelişecekte. Yaşanan açılar sadece Kürt halkının açıcı
değil tüm demokratik halkların açıcı olmaktadır. Bu katliamda hesapsız
kalmayacak hesabı sorulacaktır.
Zin MARAŞ
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
:” ”