27 Kasım’dan bu yana İşgalci Türk devletine bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırıları devam ediyor. İşgalci Türk devleti, Suriye Milli Ordusu (SMO) maskesi altında topladığı, finanse ettiği ve örgütlediği DAIŞ çetelerini karadan sahaya sürerken havadan da İHA ve SİHA’larla yoğun bombardıman gerçekleştiriyor.
QSD, Minbic’te yaşanan çatışmalar için ateşkes ilan ettiklerini açıklamasına rağmen Kürtlerin, Suriye’de statüsüz kalması ve Özerk Yönetim ile QSD’nin tasfiyesi için saldırı, işgal tehdidi ile birlikte diplomatik tüm aparatlarını devreye koyan işgalci Türk devleti Kobanê’nin batısındaki kırsal alanları, Qerekozak, Tişrin bölgeleri başta olmak üzere Rojava’nın tüm kantonlarına yönelik saldırılarını devam ettiriyor.
DARBE ALAN ÇETELERE MİT’TEN DESTEK!
Minbic’in güney ve doğusunda Türk devletine bağlı çetelerin saldırı girişimleri QSD savaşçıları ve Minbic Askeri meclisi savaşçıları tarafından ağır darbelerle boşa çıkarılmasının ardından İşgalci Türk devleti Minbic’in Hoşeriye bölgesindeki üssünden yine Toxar köyü çevresindeki üssünden direkt saldırmaya başladı.
Edindiğimiz bilgilere göre işgalci Türk devletine bağlı çeteler son üç gündür Ebu Qelqel’in doğusuna düşen Til Ereş, Elweș, Halole ve Sikewiyé köylerine yoğun çete ve ağır silah takviyesi gerçekleştiriyor. Yine Ebu Qelqel’in güneyinde yer alan Mustefa El Hemad köyüne doğru işgalci Türk devletinin havadan desteğiyle takviye gerçekleştirdikleri öğrenildi.
Güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre ilerleme sağlayamayan SMO çetelerine destek için MİT tarafından coğrafyaya hakim olan Mustefa El Hemad adlı çetebaşı görevlendirildi. MİT’in sahadaki yetkililerinin talimatlarına göre hareket eden SMO çeteleri işgalci Türk devletinin hedeflerine henüz cevap olmuş değiller.
TC KALICI İŞGAL ÜSLER KURMAYA ÇALIŞIYOR
İşgalci Türk devletine bağlı SMO çeteleri Minbic’in batısında yer alan Seyidin köyü ve bu köyde yer alan Suriyetel tepesine konumlanmaya çalıştıkları bilgisine ulaşıldı. Aynı şekilde Tişrin bölgesindeki en stratejik teperlerden biri olan Derdara tepesine kalıcı işgal üssü kurmaya çalışmakta. İki bölgeye de ileri teknik donanımlı araçlar ve ağır silahlar takviye edildiği öğrenildi. QSD’ye bağlı Şehid Harun birlikleri bu iki bölgede 4 radar sistemli aracı imha ederken bu kalıcı işgal girişimlerini boşa çıkardı.
Minbic’e yönelik işgal saldırılarında daha önce DAIŞ içerisinde en üst düzeyde görev almış çetebaşlarını sahaya süren işgalci Türk devleti Tişrîn Barajına ve Qerekozak köprüsüne yönelik saldırılarında da özel topladığı yabancı uyruklu DAIŞ çetelerini kullanıyor.
Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Basın İrtibat Merkezi, işgalci Türk devleti ve çetelerinin Minbic kırsalı ve Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılarına ilişkin son açıklamasında: “Özbekistan, Türkistan ve Çeçenistan yurttaşlarından olan “Huras El Dîn” çete grubundan 500 DAIŞ çetesi, işgalci Türk devleti ve ona bağlı diğer çeteler, Minbic kentinin güney ve doğu kırsalı ile Tişrîn Barajı’nın kırsalına yönelik şiddetli saldırılar gerçekleştirdi. Güçlerimiz çetelerin saldırılarına sert karşılık verdi ve onlarca çete öldü ve yaralandı.
Karadan çeteler eliyle ilerlemeye çalışan işgalci Türk devleti uluslararası koalisyonun izniyle havadan yoğun saldırılar gerçekleştiriyor. QSD açıklamasının devamında aynı gün işgalci Türk devletinin 5 SİHA ile, yine tank ve panzerlerinin desteğiyle Minbic’in güneydoğusundaki Etşanê, Seîdîn, Xirbet Tiwênê, Mihşiyet El Şêx, Ubêd El Mistefa, Xirbet Zemale, Mestaha, Girê Siryatel ve Eloş köylerine saldırdığını belirtti.
TC İŞGALİ DİRENİŞ DUVARINA ÇARPTI
Tişrîn barajı ve Qerekozak köprüsünde adeta bedenlerini siper eden QSD savaşçıları 9 Ekim’den bu yana devam eden 26 günlük direnişte Türk devletine bağlı SMO maskeli 487’den fazla çeteyi öldürdü, yüzlerce çeteyi yaraladı. İşgalci Türk devletinin çetelere verdiği onlarca zırhlı araç ve radar sistemi QSD’ye bağlı Şehid Harun birlikleri tarafından imha edildi. Yine QSD güçleri Türk devletine ait 3 SİHA’yı geliştirdiği özel teknolojisi ile düşürdü. Tüm askeri ve savaş tekniğini devreye koyan işgalci Türk devleti yıllardır eğittiği, finanse ettiği çeteler eliyle Tişrîn’i ve Qerekozak bölgelerini kontrolüne aldıktan sonra Kobanê’yi işgal etmeyi planlıyordu. Fakat bu işgal planı Tişrîn ve Qerekozak köprüsünde direniş duvarına çarptı.
Tişrîn ve Qereqozax direnişi destansı bir şekilde devam ederken sonuç alamayan işgalci Türk devleti F-16 savaş uçaklarıyla sahaya girdi. 3 Ocak gecesi Türk devletine ait savaş uçakları Deyr Hefir’ı 3 kez, Tişrin Barajı çevresini 5 kez bombaladı. İşgalci Türk devleti 26 günden sonra ilk kez savaş uçaklarıyla aleni bir şekilde Rojava topraklarına saldırmaya başladı. Buna rağmen güdümündeki çeteler sahada ilerleme sağlayamadı. Edindiğimiz bilgilere göre İşgalci Türk devletine bağlı çetelerin Minbic kırsalında büyük darbe almasından sonra El Emşat çete grubundan 25 çete savaşmayı bırakıp Efrin’in Benê köyüne kaçtı.
İşgalci Türk devletinin ve çetelerinin hevesle ilerleme planı, tüm özel savaş çabaları ve halkı kaçırtma amaçlarına, halklar arası çatışma yaratacak fitnelerine ve uluslararası güçleri devreye koyarak şantajla teslimiyet anlaşmalarına mecbur bırakma girişimlerine rağmen tıkanmış durumdadır. Özellikle direniş saflarında YPJ kadın savaşçılarının, öncülüğü mücadeleyi zirveye taşıdı.
TİŞRİN BARAJI VE QEREKOZAK KÖPRÜSÜNÜN ÖNEMİ
Minbiç-Kobanê-Rakka hattı, Fırat Havzası’ndaki Tişrîn Barajı ve Qerekozak Köprüsü, son bir ayda bölgedeki saldırı ve çatışmaların merkezine haline geldi. İşgalci Türk devleti ve SMO tarafından sürdürülen saldırılar, bu iki stratejik noktayı ele geçirmeye çalışırken, asıl hedeflerin arasında Kobane’yi kuşatıp işgal etmek. Şimdiye kadar QSD savaşçıları havadan ve karadan çeteleri vurarak saldırı girişimlerini boşa çıkardı.
Tişrîn Barajı, Suriye’nin en büyük ikinci barajı olmakla beraber bölge halkı için temel elektrik ve su kaynağı. Tişrîn barajının aynı zamanda Tapka, Rakka, Kobanê ve diğer bölgeler için zengin bir kaynak oluşu burayı stratejik bir hedef haline getiriyor. İşgalci Türk devleti ve çeteleri, 9 Aralık 2024’te Minbic’in güneydoğusuna doğru ilerleyerek Tişrîn Barajı’na ulaşmaya çalıştı. İHA/SİHA ve son olarak savaş uçaklarıyla havadan; yine çeteleri eliyle karadan saldıran işgalci Türk devleti, barajı ve çevresi ele geçiremedi.
Tişrîn Barajı Tapka, Rakka ve Heseke için bir savunma kalkanı görevi görüyor. Bu bölgeyi ele geçirmek isteyen işgalci Türk devletini birden fazla amacı var.
Birincisi ilerde hem Rojava halkına karşı bir tehdit olarak kullanmak. İkincisi Fırat’ın doğusu ve batısına geçişleri kendi kontrolüne almak. Üçüncüsü tüm Rojava’yı işgal edip Özerk Yönetimi tasfiye etmek.
Qerekozak Köprüsü de Tişrîn barajı kadar stratejik bir öneme sahiptir. Fırat’ın doğusu ile batısını birbirine bağlayan ve Kobanê’nin 30 km güneyinde bulunan Qerekozak Köprüsü, Kobanê’yi koruyan en önemli savunma kalkanı işlevi görüyor. İşgalci Türk devleti, köprü üzerinden Kobanê’ye ve Fırat’ın doğusuna ilerlemek istiyor. Yine Suriye’den Irak topraklarına kadar uzanan M4 yolu bu köprüden geçiyor bu yüzden işgalci Türk devleti saldırılarını yoğunlaştırdı. Ancak QSD savaşçıları kararlı bir şekilde direnmeye devam ediyor ve çeteleri köprüye yakınlaştırmıyor. Gösterilen direniş çetelerin bu bölgedeki ilerleyişinin tahmin edildiği kadar kolay olmadığını gösterdi.
Militan RÊHAT