• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Dizi Yazı

HEWLER’DE KDP DENETİMİNDE ENGİZİSYON UYGULAMALARI-2

Yayınlayan Lekolin
1 Eylül 2020
Kategori: Dizi Yazı, Haberler
275 5
A A
HEWLER’DE KDP DENETİMİNDE ENGİZİSYON UYGULAMALARI-2
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

 

HABER MERKEZİ- Güney Kürdistan’da  ekonomik sorunlar, rüşvet ve Türk devletinin işgal saldırılarına karşı halkın  eylemleri sürerken, KDP’nin gözaltına aldığı  ve tutukladığı   kişilere Engizisyon sistemi bir yargılama biçimi uyguladığı  ortaya çıktı.

Güney Kürdistan’da sorgu biçiminden, yargılama aşamaları ve hapishane uygulamalarına kadar her alanda çağdışı  uygulamalar hayat bulmaktadır.  KDP denetimindeki bölgelerde gözaltına alınan kişilerin suçları ne olursa olsun, yakalandığı yerlerde bir kaç gün tutulduktan sonra Hewler’deki genel asayişe  götürüldüğü, diğer yerlerde sorgulardan sonuç alınmayınca  Hewler’deki genel asayişte KDP eliyle terbiye edilmeye çalışıldığı ve her türlü sorgu biçiminin burada uygulandığı iddia edildi. Tüm kanun ve yasaların sadece kağıt üzerinde kaldığı, İnsan hakları, hukuk ve demokrasi alanında toplumu ortaçağ karanlığına sürükleyen bir çok uygulamanın burada hayat bulduğu ve uygulandığı  bilgisine ulaşıldı.

Hewlêr Genel Asayiş binası ve aynı zamanda sorgu merkezi olarak da kullanılan yerde uzun bir süre tutuklu bulunan ve can güvenliği nedeniyle ismini açıklamak istemeyen kişi, tutukluluk süreci boyunca maruz kaldığı uygulamaları anlattı. İsmini açıklamak istemeyen yurttaş, uygulamaların “Engizisyon Uygulamaları”ndan farkı olmadığını söyledi.

İsmini açıklamak istemeyen yurttaşın anlatımları şunlardır:

“Genel asayiş  Hewler merkezde büyük bir kompleks olarak dizayn edilmiştir. Yan-yana bir çok binadan oluşuyor. Her ne kadar burası resmiyette gözaltı ve sorgu evi olarak görülse de  fiiliyatta tutuklular için  işkence sisteminin  merkezi olarak kullanılıyor. Genel asayiş  üç ayrı  bölümden oluşuyor .Her bölüm ise iki koğuş biçiminde düzenlenmiş, Burası  üç bölüm ve 6 koğuş olarak dizayn edilmiştir. Koğuşların her biri  60 metrekare büyüklüğünde, beş metre genişliğinde, 12-13 metre uzunluğundadır. Koğuşların her birinde en az 120, genelde ise 150 civarında kişi kalıyorduk. Burada tutulan 700-800 kişilik tutuklu grubu mekan kapasitesinin üç-dört katına tekabül ettiği için aşırı kalabalıktan dolayı tutuklular koğuşlarda ancak sırt-sırta vererek oturabiliyor uzanabilecek bir yer bulamıyorduk.  Aşırı dar ve havasız bir mekan olduğu için bütün yaşamımız bir  işkence biçimine dönüşüyordu . Ayrıca aşırı kalabalık ve sıkışık bir biçimde yaşama sık-sık cilt, mantar, kaşıntı vb. bulaşıcı hastalıklara neden oluyordu orada tutuklu olan hemen herkeste bu tür hastalıklar çıkıyordu. Zaten o koşullarda bir süre kalıpta hasta düşmemek bir mucizedir” dedi.

PARASTIN DENETİMİNDE İSKENÇE ODALARI

Tutukluluk süreci boyunca   insanlık dışı uygulamalara maruz kaldığını belirten yurttaş sözlerine şöyle devam etti:

“Hewler’deki genel asayişte sorgulananlar, bir süre sonra ayrıca “Parastın taybet” denilen bir yere götürülüp sorgulanıyorlar. Parastın taybet  genel asayişten çıkınca araçla yaklaşık 40 dakika ile gidilen bir mesafededir. Tutuklular  genel asayişten, Parastın taybet yerine kapalı kasa araçlarla getirilip-götürülüyor. En kötü sorgu burada yapılıyor buradaki uygulamalar vahşice . Suçu ne olursa-olsun tutuklular ağır işkencelerden geçiriliyor. Sorgu tutuklularının  gözleri bağlı olarak yapılmaktadır. Sorgunun  ilk aşaması kişiyi tanıma ve suç ile bağını kurmaya yöneliktir. Bu kapsamda  kimlik bilgileri ve sicil alınma ile işe başlanmaktadır. Daha sonra tutuklunun aile tablosu, kimlik bilgileri, ne iş yaptığı, siyasi görüşü, nerede kaldığı, yakalanan materyaller, bunların kime ait olduğu,nereye götürüldüğü vb. ile devam etmektedir. Tıpkı Engizisyonda olduğu gibi toplam  üç kez sorgu yapılıyor. Sorgu yazılı biçimde tutanak altına alınmaktadır. Yerel sorgu merkezlerinde nasıl bir sorgu tekniği kulanılıyor bilmiyorum fakat Hewler asayişi, genel asayiş ve Parastın taybet’deki sorgularda sistematik işkence uygulanıyor. Hewler genel asayiş yerleşkesindeki tutukluların kaldıkları koğuşlar ve sorgu yeri tek katlıdır. Bu nedenle işkenceli sorgu esnasında bağırış sesleri duyulmasın diye mekanda yalıtım yapmışlar. Burada ayrıca yer altında bir  sorgu yeri bulunuyor. Hem genel kattaki sorgu yerinde, hemde yer altındakinde işkenceli yöntemlerle sorgulananlar,sorgu dışındaki zamanlarda diğer tutukluların kaldıkları koğuşlara götürülmüyor. Sorguları bitene ve yaraları kısmen iyileşene kadar yer altındaki tek kişilik hücrelerde tutuluyorlar buradaki süreç bazen  8-9 ay sürebilir. Burada sorgulananlar kim olursa-olsun her türlü işkenceli sorgulardan geçirilmektedirler. Bu mekana getirilen her kes işkenceli sorgudan geçirilmektedir. Kişilerin siyasi ya da adli bir suçtan yakalanması fark etmiyor.  İşkenceli sorgu genelde  üç seans biçiminde uygulanıyor. Sorguya alınan kişiye ilk olarak elektirikli tabanca ile işkence yapılıyor. Bu yöntem aynı zamanda  su dökerek elektrik verme biçiminde de uygulanıyor. Sorgu süresince bu işkence biçimi sürekli kulanılıyor. Elektrikli tabanca ile yapılan işkenceyi  el ve ayak tırnaklarının altına iğne batırılarak yapılan işkence takip ediyor. El-ayak tırnaklarının altına iğne batırma yöntemi ile yapılan işkenceyi ise  ısıtılmış iğneyi el yada ayak tırnaklarının altına batırma devam ediyor. Bu uygulamaları falaka’ya yatırma, sopalarla dövme biçimindeki işkence yöntemi takip etmekte. Bunun için kalın elektrik kablosu ve sopa kulanılıyor. Kaba dayak, tutukluların çenesini dizine vurarak çenesini ve dişlerini kırma,yumruklama,tekmeleme,uzun süre uykusuz bırakma ise süreklidir ve yaşam biçimi haline getirilmiş.  Burada sorguya ara verildiğinde tutuklular kimsenin göremeyeceği tek kişilik hücrelere konulmaktadırlar.  Bu süre tamamen sorgucuların insafına göre kısa-yada uzun tutulmaktadır. Sorgu süreci bitince  ifade tutanakları okutulmadan zorla tutukluların parmak basmaları  dayatılmakta Bundan sonra  kişilerde görünen yaralar kısmen iyileşince tutuklular koğuşlara götürülüyor”.

 

KARAR MERCİĞİ ASAYİŞ SORUMLULARI

KDP’nin yargı sisteminde hayat  bulan uygulamalar sadece yıkılan sömürgeciliğin çarpık bir temelde yeniden inşası olduğunu belirten yurttaş, sorgu, yargı ve  sanık haklarının burada asla geçerli olmadığını, tamamen kişilerin keyfi uygulamalarının yürürlükte olduğunu bu kişilerin icat ettikleri prosedürler üzerinden meşru olmayan bir hukuk  sisteminin oluşturulduğunu belirtti.

Yurttaş sözlerine şöyle devam etti:

“Kişiler her-hangi bir suçlama ile gözaltına alınınca ilk üç hafta aileleri ile görüştürülmüyor. Üç hafta sonra resmi olarak gözaltına alındığı kabul edilenlere telefon ve aile görüş hakkı veriliyor. Genel  Hewler asayiş sorumlusu İsmet Ergoşi’dir bu kişiye her türlü yetki verilmiştir. Ergoşi tehdit ve baskıyla herkesi etki ve yetkisi altına almıştır. Siyasi bölüm yetkilisi Muhamed Mırza yardımcısı ise Bejdar dır. Bejdar  Kürtçe’nin yanı sıra Türkçeyi de iyi bilen  biridir. Ayrıca bu kişiler siyasi tutuklulara ilişkin son karar merceğidir. Bu grup MİT’le birlikte  koordineli bir çalışma yürüttüyor. Yine  buradaki  tutuklulardan sorumlu kişinin adı ise Bekir’dir. Bekir, tutuklulara bakan gardiyanların genel sorumlusudur. Aynı zamanda tutukluların idare ile olan sorunlarının muhatabıdır. Genel uygulamalar bu kişi aracılığıyla gardiyanlara yansıtılmaktadır.  Koğuşlarda sorumlu olarak görevlendirilenler genel olarak suç işleyip tutuklanan KDP yönetici ve üyeleridirler bu kişiler her hafta  tutuklulardan  2 bin dinar para alırlar. Buradaki  yaşam tamamen askeri kurallara göre düzenlenmiştir. Saat  09:00’da tutuklular 15 dakikalık havalandırmaya çıkarılmaktadırlar. Bu uygulama öğlen ve akşam’da  tekrarlanıyordu bazen keyfi davranıp havalandırmaya çıkarmadıkları da oluyordu.  Koğuşların içinde banyo ve elbise yıkama imkanı olmadığından bu ihtiyaçlarımız  havalandırma zamanında  karşılamaya çalışıyorduk tabi zamanın kısıtlı olmasından kaynaklı bu tam anlamıyla sağlanmıyor. İhtiyaç duyulan giyim  malzemeleri çok nadir ailelerce dışardan getirilmekte,  ailesinin koşulları elvermeyenler ve ailesi ile görüştürülmeyenler bu ihtiyaçlardan  mahrum kalıyor.

Sabahtan-akşama kadar  her ne sebeple olursa-olsun tutukluların konuşması yasaktır. Bu yasak tutukluların bir-biri ile konuşmasını kapsadığı gibi, kendi kendine türkü söyleme, yada mırıldanmayı da kapsıyor bu kurala uymayanlar bir çok ceza yaptırımıyla karşı karşıya kalabiliyor.Konuşma yasağı yemek yenirken bile  geçerlidir. Asayiş içindeki tüm koğuşlarda kitap, defter ve kalem bulundurmak kesinlikle yasaktır. Asayişteki tutuklulardan parası olanlar için haftada bir kantin listesi hazırlayabilirler. Bu yolla listeler markete gönderiliyor fakat istediğimiz şeyler hiçbiri zamanında gelmiyor bununla birlikte sorumlular kantinden gelen malzemelerin bir kısmını kendine aldıktan sonra, geriye kalanları liste sahiplerine veriyorlar. Yapılan alış-verişte fahiş bir  fiyat tarifesi uygulanıyor bununla birlikte  gardiyan, koğuş sorumlularıda  fiyatlara kendi paylarını ekledikleri için böyle her hangi bir eşya dışardaki fiyatın iki-üç katında satılıyor.”

‘İZLEDİĞİ POLİTİKA AKP’NİNKİNE BENZİYOR’

KDP’nin  kendisine muhalif olan herkesi düşman gibi gördüğünü belirten yurttaş Hewler asayişinde sadece bazı suçlardan tutuklanan kişilerin bulunmadığını KDP politikalarını eleştiren, doğru bulmayan karşı çıkan herkesi buraya getirerek bastırmaya, susturmaya çalışıldığını aslında KDP nin politikalarının  AKP’ninki ile aynı olduğunu dile getirdi.

Yurttaş devamında şunları bellirtti:

“Genel asayişte her zaman ortalama 700-800 civarında tutuklu bulunmaktadır. Sürekli yaşanan sirkülasyona rağmen bu oran değişmemektedir. KDP politikalarını eleştiren aydınlar, siyasetçiler ve gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri de ağırlıkta burada tutuluyor. Örneğin  Mam Davut isimli bir kişi Mesur Barzani’nin diplomasi grubundayken kimi konularda KDP’ye muhalefet ettiği için tutuklanmıştır. Yine Barzani ailesinde Tarık isimli bir Liva komutanı Mesrur’a itiraz etiği için tutuklanmış ve üç yıl tutuklu kalmıştır. Genel asayişte KDP’ye iç muhalefet nedeniyle tutuklananlar dışında PKK gerillaları,PKK ve YNK taraftarları bulunuyor.”

Devam Edecek…

Bawer AGİR

 

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Önceki yazı

Barışı Savunmak, Soykırımcı TC Devletine Karşı Mücadele Etmektir

Sonraki Haber

Hatanın Başladığı Yere Dönmek

Benzer Haberler

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi
Haberler

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

18 Mart 2023
İşgalci TC ve Rejimin Görüşmelerinde Çıkan Senaryolar!- HABER
Haberler

İşgalci TC ve Rejimin Görüşmelerinde Çıkan Senaryolar!- HABER

4 Şubat 2023
Michel Rubin Barzani İçin Neden Korkak Dedi?
Dış Basından

Michel Rubin Barzani İçin Neden Korkak Dedi?

26 Ocak 2023
Sonraki Haber
Kapitalizmde Cumhuriyet ve Demokrasi Kavramları Tanınmaz Hale Getirildi

Hatanın Başladığı Yere Dönmek

Öne Çıkan Yazılar

  • Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    519 Paylaşım
    Paylaş 208 Paylaş 130
  • HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

    545 Paylaşım
    Paylaş 218 Paylaş 136
  • JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

    534 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

    541 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135
  • Asena Meral’in Seçim Oyunu

    558 Paylaşım
    Paylaş 223 Paylaş 140

Önerilenler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

Çökertme Politikasının Maşası: Üniformalı Kadın Ve Çocuk Katilleri

Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç