Önder Apo’nun kardeşi Mehmet Öcalan tarafından 05.03.2020 tarihinde Mezopotamya Haber Ajansı’na bir açıklama da bulunulmuştu. O açıklama’da Mehmet Öcalan, 04.03.2020 tarihinde Önder Apo ile yapmış olduğu görüşmeye dair bilgi vermişti. Yapmış olduğu bu bilgilendirmede ise şunlar yer almıştı.
“kişiler kendine değil, kurumlara halka hizmet etmelidir.” “medyayı güçlendirin. Katkı sunun, medya çalışanı arkadaşlara çok çok selam gönderiyorum. Hem dergileri hem televizyonları güçlendirin.”
“Rojava’da emek verenler çok değerlidir. Çalışmalarından dolayı onları kutluyorum. Kutsal bir çalışma yürütüyorlar. Başarılar diliyorum onlara. Türkiye bir Amerika’nın yanında bir Rusya’nın yanında. Bu çözüm değil. Çare olamaz. Çözüm ve çare şudur: Rojava’daki güçlerin, Suriye’nin bütünlüğü içerisinde daha geniş bir şekilde güç olması gerekiyor. Bu Suriye’nin bütünlüğü için gereklidir. Rojava’daki oluşum. Suriye’nin bütünlüğü içindir. Oradaki oluşumlar Kürtler, Araplar, Ermeniler, Hristiyanlar güç olmazsa yarın Suriye’nin bütünlüğünü de sağlayamazlar. Suriye’deki strateji çok doğrudur ve orada çalışan, emek veren herkese ayrım yapmadan saygı ve selamlarımı iletin.”
“Her şey mücadeleyle, doğru mücadeleyle olur. Güç olmak zorundasın ki bu sorunları çözebilesin. Ortadoğu’daki ve isim koyalım Kürt sorununu bu şekilde çözersin. Güç olmazsan kimse sorunu çözemez. Biz masa diyoruz ya Türkiye’deki masa iki ayaklı masadır. Siz üçüncü ayak olmak zorundasınız. Bu neyle olur? Güçle olur. Bunu yaparsanız olur. Emek verirseniz olur. Evet masa gerekiyor. Bu da halka hizmet ve emek vermekle olur.”
“Sen de Urfa’da çevrende bir şeyler yapabilirsin. Hepinize görev düşüyor. Böyle geri çekilerek oturmakla olmaz. Sende emek verebilirsin. Hizmet vereceksin. Sende vereceksin, o arkadaşlarında verecek. O köyler var ve arkadaşlarımız var. O Türkmenler var. Hepsine selamlarımı ilet.”
“Rojava’da, Başur’da ve Rojhılat’ta, Avrupa’da tecride karşı mücadele eden herkese selamlarımı söylüyorum. Nerede Kürtler varsa tecride karşı mücadele ettiyse onların mücadelelerini kutluyorum.”
“Her şey sizin mücadelenize bağlı. Bir ilerlemeyi sağlarsanız her şey çözülür. Ama yapacaksanız da devam eder. Hem tecrit devam eder hem de kan dökülmeye devam eder. Herkes buna göre elinden geleni yapsın.”
Bundan bir ay önce Önder Apo kendisiyle görüşen kardeşi Mehmet Öcalan’a bunları söylemişti.
Birkaç gün sonra, Önder Apo’nun yeni bir doğum gününü daha karşılayacağız.
Önder Apo, 4 Nisan gününün kesin doğum günü olmadığını belirtmekle birlikte, bu güne böyle bir anlam verilmesini anlamlı ve değerli bulduğunu belirtmişti. Yıllardır da bu şekilde 4 Nisan Önder Apo’nun doğum günü olarak tüm Kürdistan halkı ve dostları tarafından karşılanıyor, kutlanıyor. O gün fidanlar toprakla buluşturularak Önder Apo’ya “doğum günün kutlu olsun” deniliyor. Böylece Önder Apo’nun doğum gününün; bir yaratılışı, can verilen toprağı, yeşeren doğayı, köklerin ona hayat veren toprakla buluşarak yaşama doğuş anlamına geldiği anlatılmış oluyor.
Bu yılda 4 Nisan tüm Kürdistan halkı ve dostları tarafından karşılanacak. Ancak bu yıl önceki yıllardan farklı olacak. Newroz’da olduğu gibi milyonlarca insan bulunduğu/yaşadığı her yerde 4 Nisan’ı karşılayacak. Böylece her yer 4 Nisan’ı karşılama alanı, Amara haline getirilecek ve Önder Apo selamlanacak. Dağlarda, ovalarda, kentlerde, kasabalarda, köylerde, mahallelerde, evlerin bahçelerinde: yeni sürgünler, körpe dallar, fidanlar toprakla buluşturulacak. Bozkırlar, ağaçsız topraklar, ağaç katliamlarının yapıldığı araziler üzerlerinde yeşerecek olan geleceğin ormanlarına: eşsiz, anlamlı bir yaşama kavuşturulacak. Böylece her yerde 4 Nisan bahçeleri, ormanları dünyanın güzelliklerine, yeni güzellikler katacak. İnsan, doğa, yaşayan ne varsa, bunlara düşman olanlara karşı en anlamlı yanıtlardan biri daha verilmiş olacak.
Kendisi için değil, ülkesi, halkı ve dünya insanlığı için kalbi atan, nefes alan ve her saniyesini bunlar için dolu dolu yaşayan bir insan için gerçekleşecek olan bu doğum günü karşılaması, ona verilecek olan en anlamlı bir karşılık olacaktır. Ancak bu verilen yeterli bir karşılık anlamına da gelmeyecektir. Çünkü o hiçbir zaman kendisi için bir şey istemediği gibi, kendisi için karşılığı olsun diye de ne bir şey söylemiş ve nede bir şey yapmıştır. “Halk, sağlığınızı merak ediyor” diye soran avukatlarına, sağlığımdan daha önemli olan meseleler var anlamına gelen yanıtlar vermiştir. 7 yaşındayken başlattığı “ilk isyan”ın dan günümüze kadar da hep böyle yaşamıştır. Annesinin “yalnız kalacaksın” sözüne rağmen bu ilkeli yaşamından ne bir an bile olsa taviz vermiş nede vazgeçmiştir. Sürekli bir direniş halinde olmuştur. Resmi kimliğine göre içerisine girdiği 71. yaşının 21 yılını da rehine olarak ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutularak, bu şekilde yaşamaya devam etmiş ve hala da devam etmektedir.
4 Mart 2020 tarihinde yaptığı görüşmede Önder Apo, kardeşiyle yaptığı görüşmede yine kendisinden bahsetmediği gibi; halkı sormuş, yaşanan toplumsal, siyasal sorunlara nasıl çözüm getirilebileceğini, Kürdistan ve Ortadoğu halklarının, dünya insanlığının geleceğinin yeniden inşasının nasıl gerçekleşebileceğine dair görüşlerini dile getirmiştir. Bunun için mücadele edenlerin emeklerini taktir ederek selamlarını göndermiştir. Anlamlı bir yaşam için nelerin yapılması gerektiğini belirterek, böyle bir yürüyüşte yol arkadaşı olacak, emek verebilecek olanlara da selamlarını göndermiştir. Selam gönderdikleri arasında yakından tanıdıkları ve bildikleri ile birlikte Arap, Ermeni, Hristiyan topluklara, Türkmenlere de yer vermiştir. Önder Apo’nun gönderdiği bu selamlar vermiş olduğu değerle birlikte çok derin anlamlarla yüklüdür.
Önder Apo gönderdiği bu selamları ile onlarında özgürlüğü ve gelecekleri için yürüttükleri mücadele ve arayışlarında onlarla birlikte olduğu mesajını vermiştir. Şimdi böylesine kalbi tüm insanlık için atan Önder Apo’nun yeni bir doğum gününe daha girilecek. O kendisi için bir şey istemese de Kürdistan halkının, dostlarının ve dünya insanlığının, kendi gelecekleri için üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirerek, ona selamlarını göndermelerinin olanağı vardır. Önder Apo’ya doğum gününde verilecek olan en anlamlı armağanda ancak bu şekilde verilmiş olacaktır.
Bugün Kürdistan halk hem fiziki hem de Kültürel olarak bir soykırım saldırısı altındadır. Soykırımcı faşist TC devleti günün 24 saati elinde tuttuğu imkan ve gücünü, silahlarını Kürdistan halkına karşı kullanmaktan geri kalmamaktadır. Nerede bir Kürt varsa oraya saldırmakta ve Kürde hiçbir şekilde yaşam hakkı tanımamakta ve Kürde ait ne varsa onu yok etmek istemektedir. Ortadoğu’nun kadim, mazlum halklarına karşı da düşmandır. Her fırsatta onlara da soykırımcı yüzünü göstermekten geri durmamaktadır. Bunları gerçekleştirirken de iliklerini kadar sömürdüğü yoksul Türk/Türkmen halkına karşı da en büyük düşmanlığı yapmaktadır. Ellerinde ne var ne yok her şeylerini almasına rağmen, onları yürüttüğü özel kirli savaşın birer basit araçları haline getirmekten de geri kalmamaktadır. Bir yandan bu şekilde Türk/Türkmen halkın kanını emerek beslenirken, diğer yandan da onların elini Kürt kanına bulaştırarak işlediği insanlık suçlarına ortak etmek istemektedir. Böyle bir düşmana karşı başta Türk/Türkmen halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının yürüteceği, Kürdistan halkı ile ortaklaştıracağı mücadele Önder Apo’ya 71.doğum gününde gönderecekleri en anlamlı bir selam olacaktır.
Önder Apo sömürüye, baskıya, zulme nasıl son verileceğinin, kölelik zincirinin nasıl kırılacağının, halkların özgür ve kardeşçe nasıl yaşayabileceğinin yolunu göstermiştir. Bu yolda da ancak çalışarak, örgütlenerek, mücadele edilerek yürünebileceğinin göstermiştir.
71.yılında Önder Apo’ya verilecek olan armağanda ancak bu şekilde olacaktır. Ona layık olan da özgür bir ülke de özgür bir halk olarak yaşamaktan başka bir şey değildir.
Her yerin AMARA olacağı 71. YIL KUTLU OLSUN!