04 Ağustos 2016 Perşembe Saat 08:04
Çete Emirleri İçin Özel Hazırlanan Mağaralar Var!
Meclis güçlerinin kenttin yakın çevresinde çetelerin
bulunduğu noktalara operasyon düzenleyerek çatışmalar yaşanırken, bu
çatışmalarda çok sayıda çetelerin öldürüldüğü ve bir çok cenazenin yanı sıra
ağır silahların olduğu çok sayıda cephaneliğin de meclis güçlerinin eline
geçti. Halkın özgürleşen alanlara geçmesi için çetelerin bulunduğu noktalara
operasyonlar yapan Minbic Askeri Meclisi ve QSD güçleri, DAİŞ çetelerine büyük
darbeler vurmasıyla, bu noktalardan özellikle çetelerin emirleri için özel
hazırlanan mağara ve tünellerin de çetelerden temizlendiği görüldü.
‘Genç Kadınları Tünellerde Tutuyorlardı’
Çetelerin baskıları altından kurtulan ve özgürleştirilen Ebû
Gelgel, Qerha Elkebîr köyleri başta olmak üzere köy ve mezralara getirilen
çocuk ve kadınların çetelerin zulmü altından kurtuldukları için sevinç
gözyaşları dökerken, diğer yandan da DAİŞ çetelerin vahşetini anlatmaya
çalışıyorlardı. Kız çocukların ve genç kadınların çeteler tarafından
alıkonulduğunu anlattan R.H.E.H, isimli genç kadın, çetelerin halka yaptıkları
vahşeti anlattı. R.H.E.H, bizzat içinde bulunduğu ve birçoğuna da şahit olduğu
vahşeti şöyle anlattı: “Çetelerin onlarca kez farklı sebeplerle insanların
kafalarını kestiklerini ve bunu izleyip hafızalarına kazınması için de kadın,
çocuk, yaşlı demeden herkesi zorla toplayarak bu vahşeti seyrettiriyorlardı.
Öldürülen veya kafası kesilen insanların kız çocuklarını ya da genç kadınları
alarak emirleri için özel hazırlanan mağara yada tünellere götürüyorlardı. Bir
çok kadını ‘cariye’ adı altında bu mağaralarda tutuyorlardı. Alıkoydukları genç
kadınları adeta seks kölesi haline getirmiştiler.”
‘Kaçanlara Recm, Demirden Kafese Hapsetme, Kafa Kesme
Vahşeti Uygulanılıyor’
Yüzlerini peçelerle kapatan ve kendileri de çeteler
tarafından alıkonulduktan sonra mağaralarda kalan ismini vermek istemeyen iki
genç kadın da, yaşadıklarını şöyle anlattılar: “Ağabeyimiz ve babalarımızı
kaçırdılar, en son öldürdüklerini bizi mağarada tutuklarında öğrenmiştik.
Emirler ve çetelerin bize taciz ve tecavüzleri tiksindiriciydi. Biz bir yolunu
bulup mutlaka kaçmamız gerektiğini düşündük ve bir gece yarısı kaçtık. Bir süre
nerede alıkonulduğumuzu bilmediğimiz için yolu kaybettik, ancak bulunduğumuz
yerde çalı çırpılar vardı biz onların arasına girdik ve öbür gün öğle
saatlerine kadar çıktık. Biz çok korkuyorduk, çünkü yakalanmamız halinde
başımıza ne geleceğini, öldürüleceğimizi biliyorduk. Yaklaşık bir yıl
akrabamızın bir evinde saklandık, hiç dışarı çıkmadık. Bu zamana kadar. Biz
mağaradayken, bir iki genç kadını daha getirmiştiler, bunlar iki gün sonra
kendilerine yapılan tecavüzleri kaldıramadılar, biri intihar etti, diğeri de
kaçarken yakalandı. Sonradan öğrendik ki bu genç kadını gövdesinin yarısından
fazla toprağa gömülerek taşlanarak (recm) öldürdüler.”
Bunların yanı sıra çetelerin taciz ve tecavüzlerini kabul
etmeyen ve direnen kadınları kent merkezinde kurulan demirden kafese
hapsedildiklerini duyduklarını ve tanıdıkları bir kaç kadının da bu şekilde öldürüldüğünü
öğrendiklerini anlatan genç kadınlar, “Bazı kadınları bu şekilde
öldürüyorlardı. Bazılarının kafalarını da akrabaları olan kadınların kucağına
atıldığını duyduk” şeklinde çetelerin kadınlara karşı uyguladıkları
vahşetti dile getirmeye çalışıyorlar.
‘Bu Hamlenin Ne Kadar Haklı Olduğunu Bu Vahşetler
Gösterdi’
Minbic halkının sık sık kendilerini çetelerin vahşetinden
kurtarma çağrılarını hatırlatan Minbic Askeri Meclisi savaşçıları da “Bu
hamlenin başlatmanın ne kadar haklı olduğumuzu halkın bu anlatımlarından ortaya
çıkıyor. Bunun için biz kentimizi ve halkımız çetelerin vahşetinden
kurtarıncaya kadar kanımızın son damlasına kadar savaşacağız” denilerek
operasyon büyük bir kararlıkla sürdürülmeye devam ediyor.
DAİŞ ve İşgalci Devlet Güçleri İçin Stratejik Önemdeki Minbic’i
Kaybetmemek İçin Her Şey Yapılıyor!
Hamlenin ikinci aşaması olan Minbic kent merkezinin
özgürleştirme operasyonu Minbic Askeri Meclisi ve QSD güçleri tarafından kentin
dört bir tarafı sarılırken, DAİŞ ve işgalci devlet güçleri başta Türkiye,
Katar, Suudi Arabistan için Suriye’ye yönelik var olan krizin derinleştirmesi
için stratejik önemde olan kentin düşürülmemesi için açıktan olmazsa da
gizliden lojistik ve cephane desteğini vermeye devam ediyor. DAİŞ çeteleri, üç
yıldır hazırladıkları tüneller, her yerin mayınlama ve bombalı tuzaklar, askeri
meclisi savaşçıların kentte girmemesi için kentte bulunan sivil halkı canlı
kalkan olarak kullanması, çok sayıda patlayıcı dolu araçların hazırlanması,
savaşçıların ilerleyişini ağır yürütmek zorunda kaldı. Özellikle kentte bulunan
sivillerin canlı kalkan olarak kullanması hem ABD’nin başını çektiği koalisyon
uçakları hem de Minbic Askeri Meclisi savaşçıların kontrollü bir şekilde
çetelerin noktaları vururken, halkın zarar görmemesi için savaşçılar belirlenen
çetelerin merkezi olarak kullandıkları evlere nokta operasyonu yapılıyor. Bu
operasyonlar sonucunda kentin batı, güneybatı, doğu tarafında bulunan Sewama
köyü çıkışındaki Buğday Silosu, El-Ketab ve El Şeria kavşaklarında çıkan yoğun
çatışmalar sonucunda çetelerden temizlendi.
Ancak Ezaz, Marê ve Cerablus arasındaki bölgede bulunan çok
sayıda köylerin Türk MİT’in eliyle kurulan Suriye Koalisyon (SUK) çetelerine
teslim edilmesi karşılığında lojistik ve silah yardımı yapıldığı bilgisi geldi.
Bunun için Cerablus’tan güçlerini yavaş yavaş El Bab kentinin kuzeyine çekmeye
çalışan çeteler Minbic kentinin kuzeyinden kentin içinde bulunan güçlerine
takviye amaçlı Minbic-Cerablus yol hattını tutan ve kenti kuşatmaya alan Minbic
Askeri Meclisi güçlerine saldırarak kuşatmayı kırmaya çalıştı. Ancak bu
saldırılara karşı meclis savaşçıları sert karşılık vererek onlarca çete
öldürüldü ve çok sayıda cephanelik elle geçirildi.
Bu gelişmeler karşısında adeta çılgına dönen AKP devleti
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti, yaptıkları açıklamalar ve ABD’ye olan
sitemlerini dile getirerek, Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federalizm
Sistemi’ne karşı düşmanlığını açıkça dile getirdi. Minbic Askeri Meclisi’nin bu
hamlenin başarısını gören AKP devleti-Erdoğan, Kobanê ve Efrin kantonlarının
birleşeceği korkusu tümden sarmaya başladı ve Suriye’deki “Stratejik derinlik
politikasının çöküşünü bir nebze de olsa düzeltmek için farklı yöntemlere
başvurdu.
Suriye’de seçtikleri üçüncü yolla Ortadoğu halklarına
birlikte yaşam kültürü geliştiren ve hamleleriyle Suriye’de demokratik çözümü
formüle eden Kürt güçleri, yüzyıldır Kürdistan’ın işgali üzerine siyaset üreten
Türkiye, Baas Rejimi ve İran’ı bir araya getirdi. “Minbic’ı
özgürleştirme” hamlesi ile Ortadoğu ve Afrika kapıları kapanma aşamasına
gelen Türkiye, İran aracılığı ile 5 yıldır gitmesi için uğraştığı Esad yönetimi
ile Cezayir’de bir araya geldi. Baas Rejimi’nin hamiliğini üstlenen İran’ın da,
işgali altındaki Doğu Kürdistan’ı kontrolünde tutma amaçlı bu 3’lü ittifakın
parçası olduğu belirtiliyor. Yine Kuzey Suriye Federasyonu ilanı ile Suriye’de
merkezi otoriteyi sarsacak çözüm yolu üreten güçlerin, diktatöryasını devam
ettirme arayışında olan Esad yönetiminin hedefi olacağı açık. Bu 3’lü ittifakın
ABD, Rusya, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın yer aldığı bir sahada çok şey
üretemeyeceği bir gerçeklik olarak dururken, bu güçlerin ittifakı sadece çözümü
geciktirmeden öteye geçemez.
Şehba’da Son Kartlar Açılıyor
Minbic kuşatması ve Şehba hareketi, DAİŞ başta olmak üzere
Türkiye merkezli Suriye Ulusal Koalisyonuna (SUK) bağlı Sultan Murat Tugayı,
Ehrar El Şam, El Nusra, Nureddin Zengi, Ceyş-ul İslam, Feylek El Şam’ın başını
çektiği onlarca çete oluşumunu yeni arayışlara itti. Kısa bir süre öncesine
kadar DAİŞ ile Ezaz-Marê hattında Türkiye topçu desteği savaşan SUK çeteleri,
DAİŞ yerine Efrîn’in Cindires ilçesine bağlı köylere saldırmaya başladı.
Bölgede önemli bir güç olan DAİŞ çeteleri ise, direnmeden özelikle Ezaz-Marê
arasındaki bağlantı köylerini SUK çetelerine bıraktı ve Marê üzerindeki
kuşatmayı kaldırdı. Bölgeden edinilen bilgilere göre, Türkiye öncülüğünde
DAİŞ’in Ezaz’ın 25 kilometre doğusuna düşen El Rai’ye (Çobanbey) kadarki
köyleri SUK çetelerine bırakacağı belirtiliyor. Bunun karşılığında Minbic’i
önemli oranda yitiren DAİŞ’in, Türkiye’den sağlayacağı lojistik destek ile El
Bab kentinde savaşması planlanıyor.
Aşama Aşama Çöken Suriye Politikası
“Uçuşa yasak bölge , “tampon bölge , “güvenli bölge , “Marê
hattı , “sınırda güvenli bölge , “Fırat’ın ötesi kırmızıçizgi politikaları ile
YPG’nin de içinde bulunduğu Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) yasaklar koyan
Türkiye ise, arayışlarının sonuna yaklaştı. Özelikle “Stratejik
Derinlik” politikası ile Suriye’de başarısız kalan Ahmet Davutoğlu’nun
görevden alınmasının da bu nedenle olduğu belirtiliyor. Çünkü tasarlanan hiçbir
politik sonuca ulaşamayan Türkiye’nin, Minbic ve arkasından gelecek Bab’ın
özgürlüğü ile Suriye sahasına havlu atacağı kaydediliyor. Çünkü Halep-Şam yolu
kapanacak olan Türkiye’nin Katar, Arabistan başta olmak üzere Ortadoğu ve
Afrika’ya açılan ticaret yolları da özgürlük güçlerinin eline geçecek.
MİT’e yakınlığı ile bilinen Meşael Temo’nun kardeşi
Abdulaziz Temo’nun başkanlığında Riha’da (Urfa) polis korumasında toplanan ve
valilik düzeyinde ağırlanan sözde Kürt muhalifler toplantısını da, Türkiye’nin
havlu atmaya hazırlandığı Suriye sahasına ilişkin son hamleler olarak
değerlendiriliyor. Sahada hiçbir ağırlığı ve karşılığı olmayan bu grupların
toplantısında çıkan sonuçlara bakıldığında ise, oluşturulan Suriye Kürtleri
Derneği’nin SUK çeteleri ile hareket eden ENKS’nin durumunu aşamayacakları
görülüyor.
ABD ve Rusya Federasyona Gelecek
Bölge güçleri ve Türkiye’nin açıktan destekledikleri çeteler
eli ile Suriye’de çatışmalı ortamın derinleşmesini sağladıkları gerçeği,
uluslararası hegemonik güçlerin politikalarında karşılık bulmuyor. Güney
Kürdistan’dan Akdeniz’e koridor açmak isteyen ABD’nin, radikal İslamcı ve
giderek tek adam diktatöryasına dönüşen Türkiye ile işbirliği yapmayacağı açık.
Yine Baas Rejimi üzerinden Suriye sahasına giren Rusya, Ortadoğu siyasetinde
kendine bağlı bir yönetim arayışını sürdürecek. Bu devletlerin arayışlarının
karşılığının da kendi kaderlerini Kuzey Suriye Federasyonu ilanıyla belirleyen
Suriye halklarının olacağı görülüyor. Hem demokratik ulus projesi hem de seküler
duruşuyla federasyon, ABD ve Rusya’yı rahatsız etmeyeceğe benziyor.
DAİŞ ve SUK Önemlerini Yitirecek
Tüm bu hesaplar yapılırken, Bab, Cerablus, Ezaz ve Marê’den
de halkların, QSD’ye kendilerini çetelerden kurtarmaya yönelik çağrılar yaptığı
biliniyor. Bab’ın özgürleşmesi durumunda tek kamburu olarak Ezaz-Cerablus hattı
kalacak olan Kuzey Suriye Federasyonu’nun askeri güçlerinin kendilerini
atfettikleri halklarının bu hattaki çağrılarına da cevap vereceğini kestirmek
zor değil. Bu bölgede Cerablus’ta kalacak ve örgütle bağlantısı kesilmiş olacak
olan DAİŞ’in, özgürlük güçlerinin karşısında durması imkansız gibi. Yine
Ezaz-Marê hattında kalacak olan SUK çetelerinin, Türkiye açısından önemlerini
yitirecekleri ve dağılacakları öngörülüyor.
Siyasi İktidarın İflası
Girê Spî’nin (Til Ebyad) bir yıl önceki özgürlüğü ile DAİŞ
ilişkileri ciddi anlamda tıkanan Türkiye, Şehba bölgesine yüklenmiş ve
“kırmızıçizgiler” çekerek sonuç alacağını, çeteler üzerinden
Halep-Şam bağlantısı ve Ortadoğu ticaret yollarını elinde tutabileceğini
varsaymıştı. Ancak Ahmet Davutoğlu’nun başını da yiyen bu politikanın çöktüğü
ve giderek Türkiye siyasi iktidarının sonunu getireceği görülüyor.
Ancak bölgede uygulamaya hazır olan oyunlarını devreye
koymak için Minbic’ten sonra El Bab kentine yönelecek olan QSD ve Minbic Askeri
Meclisi güçlerini engellemek ya da ilerleyişini az da olsa ağırlaştırmak adına
Bab başta olmak üzere Şehba bölgesindeki halklar üzerinde korku salmak ve halkı
özgürlük savaşçılarına karşı silahlandırmak için vahşi uygulamalarını devreye
koymaya başladı.
Ancak tüm bu bunlara rağmen QSD ve Minbic Askeri Meclisi
güçlerinin ilerleyişini durduramayacağı savaşçıların morali ve halkın
özgürleştirildikten sonra sevinç gözyaşları ve bundan sonra savaşçılarla
birlikte çetelere karşı mücadele edecekleri beyanlarıyla ortaya çıkıyor.
BİTTİ
Jîr Arjîn
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”