08 Ağustos 2012 Çarşamba Saat 08:23
Bölgede şimdiye kadar enerji ve sulama için inşa edilen 50 barajın yanı sıra son yıllarda yapımı süren ve yapılmak istenen 30’a yakın Baraj ve yüzlerce Hidroelektrik Santral (HES) ile enerjiden çok güvenliğin sağlanmaya çalışıldığı belirtiliyor. Bingöl, Şırnak, Hakkâri, Batman, Mardin, Diyarbakır ve Dersim’de yapımı süren ve yapılmak istenen barajlarla hem bölgedeki tarihi yerler, hem yerleşim alanları, hem de endemik bitki türleri ve canlı ekosistemi doğrudan etkileneceği için, projeler sık sık kamuoyunun tepkisiyle karşılaşıyor. Ayrıca 1990’lı yıllarda yakılarak boşaltılan, 2000’lerde tekrar dönülen köyler, şimdi de söz konusu barajların oluşturacağı göl alanları nedeniyle boşaltılacak ve barajların yüz bini aşkın insanın göçüne neden olabileceği kaydediliyor.
Türkiye’de milli gelirin büyük bir bölümü “güvenlik” gerekçesi ile Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Müdürlüğü’ne aktarılırken, özellikle Kürt sorununa ilişkin tüm politikalarda da “güvenlik” esas alınıyor. Devletin “güvenlikçi” bakış açısı ile oluşturulan politikaların sonucu olarak bölgede eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, istihdama, nüfus planlamasından turizme, tarihi ve doğal mekânların korunmasına kadar bu politika kendini gösteriyor. Söz konusu “güvenlik” politikalarının en somut örneği ise yapımı tamamlanan ve yapılması planlanan barajlarla ve bu barajlar konusunda yapılan açıklamalarla kendini dışa vuruyor. Bölgede şimdiye kadar enerji ve sulama için inşa edilen 50 barajın yanı sıra son yıllarda yapımı süren ve yapılmak istenen 30’a yakın Baraj ve yüzlerce Hidroelektrik Santral (HES) ile enerjiden çok güvenliğin sağlanmaya çalışıldığı belirtiliyor. Şimdiye kadar bölgede yapılan, inşaat halinde olan ve yapılması planlanan barajlar hem yerleşim alanları, hem endemik bitki türleri, hem bölgedeki tarihi yerleri, hem de canlı ekosistemi doğrudan etkilediği gibi, barajların yüz bini aşkın insanın göçüne neden olabileceği de kaydediliyor. Yine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun sorulan bir sonu önergesine verdiği yanıta göre “Aktif hidroelektrik santrallerinin sayısının 333, özel sektör tarafından inşaatına devam edilen HES sayısının 237, bugüne kadar 924 özel şirket ile ‘Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ hükümleri çerçevesinde su kullanım hakkı anlaşması yapıldığı” belirtiliyor.
Sınıra sudan 11 set
Yapılması planlanan baraj sayısının en fazla olduğu illerin başında İran ve Federal Kürdistan Bölgesi’nde yer alan Şırnak ve Hakkâri gelirken, Şırnak sınırlarında 7, Hakkâri’de ise 4 tane barajın yapımına DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 2008 yılında başlandı. Şırnak’ın Federal Kürdistan sınırında Uludere İlçesi Hêzil ve Ortasu (Roboski) çaylarının üzerinde “Silopi, Şırnak, Uludere, Ballı, Kavşaktepe, Musatepe ve Çetintepe adlarında 7, Hakkâri’nin Çukurca İlçesi yakınlarında Güzeldere Çayı üzerinde Gölgeliyamaç ve Çocuktepe adlarında 2, İran sınır kesiminde bulunan Şemdinli ile Yüksekova ilçeleri arasında bulunan Bembo Çayı üzerinde ise Beyyurdu ve Aslandağ adlarında 2 olmak üzere toplam 11 baraj yapılıyor.
Barajlar enerji için değil, güvenlik için yapılıyor
Barajların tamamlanması ile Şırnak-Uludere’den Hakkâri-Çukurca’ya kadar sınırı oluşturan dağlık bölgede bulunan derin vadilerin su ile doldurulmasının planlandığı kaydedilirken, söz konusu barajlar için devletin resmi yetkilileri dahi barajların enerji veya sulama amaçlı olmadığını açıkça söylüyor. Barajlarla sağlanacak “güvenlik” beklentisinin yanında bölgenin 1990’lı yıllar sonrası başlayan köy yakma ve boşaltma politikası gibi bölgenin insansızlaştırılmak istendiği de belirtilirken, barajların oluşturacağı göl yatakları nedeniyle köylerine dönmek isteyen yurttaşları da sular altında kalmış ev ve araziler beklemiş olacak.
Dersim’de tarih de yaşam da doğa da su altında kalacak
Ayrıca Dersim-Ovacık arasında uzanan ve 42 bin hektarlık bir alanda bulunan ve 1971 yılında “Milli Park” olarak ilan edilen Munzur Vadisi’nde de 14 baraj ve Hidroelektrik Santral yapılması planlanıyor. Vadide Konaktepe I, II, Hidro Elektrik Santrali (HES), Akyayık, Kaletepe, Bozkaya, Konaktepe, Pülümür Barajı ile birlikte dolumu devam eden Uzunçayır Barajı bulunmakta. Munzur Vadisi’nde tespit edilebilen 43’ü Munzur’a özgü 228’i endemik olan bin 518 bitki türü bulunmakta. Munzur Milli Parkı’nda ayrıca çengel boynuzlu keçi, bezuvar isimli dağ keçisi, ur kekliği, kırmızı benekli alabalık gibi çeşitli hayvan türleri gibi vadiye has türler yaşıyor. Munzur Vadisi Milli Parkı, bitki ve hayvan çeşitliliği açısından eşsiz endemik türlere sahip bir alan olup tabiat özellikleri ve güzellikleri ile önemli bir alan olma özelliği taşıyor.
Kutsal ziyaretler de sular altında
Baraj sularının altında yoğunlukla Alevi Kürt kimliğine sahip halkın kutsal mekânları da su altında kalacak. Bunlardan bir tanesi de dolumu devam eden Uzunçayır Barajı’nın göleti altında kalan Mameki Köprüsü yakınlarında bulunan Gola Çeto Ziyareti. Ziyaret ‘Hızır Baba’nın mekânı olarak biliniyor. Ziyaret her yıl Mart’ın ilk haftasında başlayan ve ay boyunca süren “Çarşema Reş Bayramı” şenliklerinde binlerce kişinin akın ettiği bir mekân özelliği taşımakta.
Barajlar sürgün planlarından kalma!
90’lı yıllarda boşaltılan onlarca köy de sular altında kalacak
Yüzyılı aşkın süren raporlarla da ortaya çıkan barajların yapılması ile Dersim coğrafyası 3’e bölünecek. Çemişgezek yakınlarında Tagar suyu üzerinde kurulacak barajlarla Ali Boğazı da göle dönecek ve vadinin en verimli birinci sınıf tarım alanlarının bir bölümü sular altında kalacak. Kalan bölümünde üretilen sebze ve meyde pazara ulaşması imkânsız hale gelecek. Barajlarla Mercan, İlksor, Munzur, Harçık ve Ali Boğazı vadilerinin sularla doldurulması ile Doğu ve Batı Dersim’in arazi olarak birbirinden koparılması, Doğu ve Batı Dersim’in barajlar aracılığıyla kendi içinde de bir kaç parçaya ayrılacak. Barajlar diğer bölgelerde olduğu gibi göçü de zorunlu kılacak. Dersim’de bu barajlardan ötürü yaklaşık 100 köy ile birlikte en az 5 bin kişilik bir nüfusun yerinden edileceği hesaplanıyor. Yine 1990’lı yıllar sonrası tamamen boşaltılan onlarca köy de sular altında kalacak. Köye dönüşler de imkânsız hale gelecek.
‘Barajlar yapılırsa tüm kutsallarımız yok olacak’
Dersim Doğa aktivistleri sık sık yaptıkları açıklamalarla yapılacak barajların Munzur dağlarını tamamen insansızlaşacağını ifade ediyor. Barajlarla yerleşim yerleri, bitki ve canlı türlerini yok edeceğine işaret eden aktivistler, “Ayrıca yüzün yüzerinde yerleşim yeri yok olacaktır, beraberinde göçü getirerek kültürel ve inançsal tahribata neden olacaktır” diyor. “Zaten barajlar yapılırsa bizim tüm kutsallarımız yok olacaktır. Ağlayan Kayalıklar gibi, Gola Çeto, Ana Fatma gibi” diyen aktivistler “Bozkaya Barajı ile HES, Kaletepe Barajı ve HES, Munzur Vadisi’ndeki Milli Parklar sınırındaki bölgede mutlak olarak korunması gerektiğini yasalar belirtiyor. Ancak Konaktepe Barajı ile HES Akyayık Barajı ihaleleri tamamlanmış durumda, bu baraj ve HES’lerin işletmek üzere başvurdukları enerji piyasası ihaleleri durmaktadır. Bu barajlar Munzur Vadisi Milli Parklar kanununa göre iptal edilmek zorundadır” ifadesinde bulunuyor. Kültürel ve doğal değerlerin kurtulması için herkesi mücadele etmeye davet eden aktivistler barajlara karşı seferberlik başlatma çağrısında bulunuyor.
‘Senede 60 santim uzayan meşe şimdilerde 10 santim uzuyor’
Barajların doğa ve insanlığa büyük zarar verdiğini ifade eden Dersim Çevre Girişimi aktivistleri de, barajların dünyadaki ekosistemi bozduğunu, var olan canlıları yok ettiğini, baraj sularının yetişmediği yerlerde iklim değişikliği nedeniyle ormanların büyümediğini, senede 60 santim uzayan meşe ormanının şu an 10 santim uzadığını kaydediyor. Keban Barajı’nın dahi Dersim’deki iklimi değiştirdiğine dikkat çeken aktivistler, “Dersim’de yapılacak barajlarda çevreye yönelik ciddi tahribata neden olacağının bilincindeyiz. Derelerimiz, çaylarımız kurutulduğu takdirde bu coğrafya tüm güzelliği ve zenginliği barajlarla yok olacaktır. Onun için doğa ve insanlığa yarar getirebilecek alternatif elektrik üretimi yapılmalıdır” diyor.
50 yıllık baraj için 12 bin yıllık bellek silinecek
Bingöl’de Peri Nehri üzerine yapımı süren Kiğı HES çalışmaları da doğa ve tarih katliamına dönüştü. Baraj inşaatında tarihi Kiğı Kalesi’nin taşları da sökülerek kullanılırken, kalenin kurulduğu kayalık zemin dinamitlerle patlatıldı. Türkiye’nin ikinci büyük hacimli barajı ve enerji üretimi açısından ise dördüncü büyük hidroelektrik santrali olacağı iddia edilen Dicle nehrinin suyunun tutulması ile yapılması planlanan Ilısu Barajı ve hidroelektrik santrali dünya gündeminde de yer tutan bir proje. Geçmişi 50 yılı aşan “güvenlik, insansızlaştırma, iklim değişikliğine sebep olacak” gibi yapılan eleştirilerin yanında barajın en çok gündeme getirdiği konu ise 12 bin yıllık geçmişe sahip olan ve insanlık tarihinde bilinen ilk yerleşimlerden olan Hasankeyf’in sular altında kalacak olması. Dicle Nehri ve onunla birleşen çevredeki küçük akarsuların 100 binlerce yıllık aşındırması sonucu meydana geldiği tahmin edilen Hasankeyf’te kalenin bulunduğu alanda yer alan Yukarı Şehir, Dicle’nin güneyindeki teraslara yayılan Aşağı Şehir ve Dicle’nin kuzeyindeki teraslarda bulunan kent alanları ve mahalleler olmak üzere 3 ana bölüm, 6 bine yakın mağara, kale, kaledeki Eyyubilere ait Ulu Cami, Büyük Saray ve Küçük Saray, tam olarak bilinmese de yapım tarihi Asurlular dönemine dayandırılan Taş Köprü, Eyyubi Sultan Süleyman tarafından yaptırılan El-Rızk Camii, Sultan Süleyman Camii, Eyyubilere ait Koç Camii, Hasankeyf’in sembollerinden ve Akkoyunlulara ait tek eser olan Zeynel Bey Türbesi bu eserlerin başlıcalarını oluşturuyor.
Halk yerinden olacak, canlılar da yok olacak
Mardin ve Şırnak İl sınırları arasında Dargeçit İlçesi’nin 15 kilometre doğusunda yer alacak baraj ve HES ile 1981’de Sit alanı ilan edilen Hasankeyf ilçe merkezi ile birlikte 95’i köy ve 104’ü mezra olmak üzere, toplam 200 yerleşim yerinin tamamı veya bir bölümünü sular altında kalacak. Proje ile bölgedeki yerleşimlerde 55 bin ile 80 bin arasındaki nüfusun göç etmek zorunda kalacağı tahmin ediliyor. Baraj, Dicle’nin kıvrım kıvrım içinden akıp geçtiği Hasankeyf Kalesi yüksekliğindeki kanyonu, Kaplumbağa Rafet ismi ile de anılan Latince ismiyle Rafetus euphraticus, çöl varanı gibi sürüngenler, kızıl akbaba, tavşancık, küçük akbaba, kerkenez, bataklık kırlangıcı, büyük kızkuşu, alaca yalıçapkını, gökkuzgun, küçük sağan, kocagöz, toy, kızılca gibi pek çok kuş türü, cobitis kellei, schistura cheyrsicristinae gibi endemik balık türleri, çizgili sırtlan, karakulak, vaşak, su samuru gibi memeli türlerinin aralarında bulunduğu çok sayıda canlının da yaşam alanlarını ortadan kaldıracak. Ilısu Barajı’nda halk, yerel yetkili, çevreci, sanatçı olmak üzere hemen her çevreden tepki almasına rağmen hükümetin yapımında ısrar etmesi dikkat çekiyor.
Sadece 12 bin yıllık Hasankeyf değil, pek çok irili ufaklı höyük de sular altında kalacak
Hasankeyf Yaşatma Girişimi, genel olarak barajların kültür üzerine bir tahribatı olduğunu kaydederek, “Zaten hepimizin de bildiği gibi şu ana kadar medeniyetler genel olarak akarsu kenarlarında kurulmuşlardır ve bu şekilde bir kültür birikimi söz konusudur akarsu kenarlarında. Dolayısıyla da barajlar yapıldığı zaman buradaki tarihi arkeolojik değerler yok oluyor. Ilısı Barajı’nın da yok edeceği en büyük değer de Hasankeyf’tir. Hasankeyf şuana kadar yapılan kazı çalışmalarına göre 12 bin yıllık bir tarihe sahiptir fakat yok olacak tek yer Hasankeyf değildir bunun yanında pek çok irili ufaklı höyük vardır. Sayıları yüzlerle ifade edilebilecek höyükler vardır. Bunu da bir kenara bırakacak olursak nehir kenarındaki en verimli topraklar barajın oluşması sular altında kalacak” uyarısında bulunuyor.
Barajdan 100 bin insan etkilenecek
Ilısu Barajı ile birlikte tahminen dolaylı veya dolaysız 100 bin insanı etkileyeceğine işaret eden Girişim, “Bunlardan yaklaşık olarak 70 bini göç etmek zorunda kalacak ve sosyal bir sorun hale gelecekler. Çünkü kırsal kesimlerden şehirlere doğru zorunlu bir göç meydana gelecektir ve şehir yaşamına adapte olamayan insanlar da hem kendileri açısından sorun yaşayacaklar hem de mevcut şehirde yaşayan insanlar için de sosyal bir sorun haline gelebilecekler” diyor. Yapılacak olan baraj ile Dicle nehri havzası içerisinde yer alan endemik türdeki bitki ve hayvanların soyunun da tükeneceği kaydediliyor.
Bugüne kadar bölgede Doğu Anadolu’da 35, Güneydoğu Anadolu’da da 15 olmak üzere toplam 50 baraj yapılmış. Söz konusu barajlar nedeniyle de birçok yerleşim yeri, tarihi yer, bitki ve canlı türü yok oldu. İşte şimdiye kadar yapılan barajların isimleri, yapıldıkları yer, kapladıkları alan ve amaçları:
Serhat’ta yapılan barajlar: (35)
* Muş’ta Murat Nehri üzerinde Alpaslan-1 Barajı enerji üretmek amacıyla 1998-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 500 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 91 metre, normal su kotunda göl hacmi 2 bin 993 hektometre küp (hm3), normal su kotunda gölalanı 114,80 kilometrekaredir. Baraj 160 MW güç ile yıllık 488 GWh’lik elektrik enerjisi üretiyor.
* Kars’ta Arpaçay üzerinde bulunan Arpaçay Barajı sulama ve taşkın önleme amacı ile 1975-1983 yılları arasında inşa edilmiş. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 180 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 59 metre, normal su kotunda göl hacmi 525 hektometre küp, normal su kotunda gölalanı 41,80 kilometrekaredir.
* Kars’ta Bozkuş Deresi üzerinde bulunan Bayburt Barajı, sulama ve içme suyu amacıyla 1995-2003 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 790 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 57 metre, normal su kotunda göl hacmi 50,84 hm3, normal su kotunda gölalanı 3,52 kilometrekaredir.
* Çıldır Barajı, Kars’ta, Çıldır Gölü üzerinde, sulama ve enerji üretmek amacıyla 1969-1976 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 62 milyon metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 12 metre, normal su kotunda göl hacmi bin 175 hm3, normal su kotunda gölalanı 123 kilometrekaredir.
* Erzurum’da Başköy Çayı üzerinde bulunan Başköy Barajı, sulama amacıyla 1998-2003 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 850 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 101 metre, normal su kotunda göl hacmi 165,51 hektometre küp, normal su kotunda gölalanı 4,90 kilometrekaredir.
* Demirdöven Barajı, Erzurum’da, Tımar Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1986-1996 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 500 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 67 metre, normal su kotunda göl hacmi 34,25 hm3, normal su kotunda gölalanı 1,45 kilometrekaredir.
* Kuzgun Barajı, Erzurum’da, Sırlı Çayı üzerinde, sulama ve enerji üretmek amacıyla 1985-1996 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 627 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 110 metre, normal su kotunda göl hacmi 312 hm3, normal su kotunda gölalanı 11,20 kilometrekaredir. Baraj 23 MW güç ile de yıllık 36 GWh’lik elektrik enerjisi üretmektedir.
* Palandöken Barajı, Erzurum’da, Lezgi Deresi üzerinde, sulama ve içme suyu üretmek amacıyla 1994-2001 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 500 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 49 metre, normal su kotunda göl hacmi 220,44 hm3, normal su kotunda gölalanı 50,50 kilometrekaredir.
* Pazaryolu Barajı, Erzurum’da, Değirmendere üzerinde, sulama amacıyla 1998-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 780 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 70 metre, normal su kotunda göl hacmi 3,02 hm3, normal su kotunda gölalanı 0,10 kilometrekaredir.
* Malatya’da Boztepe Barajı, Kuruçay üzerinde, sulama amacıyla 1994-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4 milyon 300 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 81 metre, normal su kotunda göl hacmi 83,70 hm3, normal su kotunda gölalanı 4,90 kilometrekaredir.
* Çat Barajı, Malatya’da, Abdülharap Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1985-1996 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 475 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 78 metre, normal su kotunda göl hacmi 240 hm³, normal su kotunda gölalanı 14,30 kilometrekaredir.
* Kapıkaya Barajı, Malatya’da, Mamikhan Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1998-2004 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4 milyon 415 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 90 metre, normal su kotunda göl hacmi 67 hm3, normal su kotunda gölalanı 0,20 kilometrekaredir.
* Medik Barajı, Malatya’da Tohma Çayı üzerinde, sulama amacı ile 1966 – 1975 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 811 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 43 bin metre, normal su kotunda göl hacmi 22 hm³, normal su kotunda gölalanı 1,62 kilometrekaredir.
* Polat Barajı, Malatya’da, Polat Çayı üzerinde sulama amacıyla 1985-1990 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 100 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 54 metre, normal su kotunda göl hacmi 11,50 hm³, normal su kotunda gölalanı 2,99 kilometredir.
* Sultansuyu Barajı, Malatya’da, Sultansuyu üzerinde, sulama amacıyla 1986-1992 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 205 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 60 metre, normal su kotunda göl hacmi 53,30 hm³, normal su kotunda gölalanı 2,26 kilometrekaredir.
* Sürgü Barajı, Malatya ilinde, Sürgü Çayı üzerinde, sulama amacı ile 1965 – 1969 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 220 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 55 metre, normal su kotunda göl hacmi 70,93 hm3, normal su kotunda gölalanı 5,10 kilometrekaredir.
* Yoncalı Barajı, Malatya’da, Maslakbaşı Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1996-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 137 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 87 metre, normal su kotunda göl hacmi 15 hm³, normal su kotunda gölalanı 0,45 kilometredir.
* Cip Barajı, Elazığ’da Cip Çayı üzerinde, 1965 yılında sulama amacı ile inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 446 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 23 metredir. su kotunda göl hacmi 7 hm³, normal su kotunda gölalanı 1,10 kilometrekaredir. Daha önce bir hayli büyük olan baraj şimdilerde bir hayli ufalmış.
* Kalecik Barajı, Elazığ’da, Fırat Nehri’ne kavuşan Kalecik Çayı üzerinde, sulama amacı ile 1969 – 1974 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 680 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 39 metre, normal su kotunda göl hacmi 12,50 hm³, normal su kotunda gölalanı 1,16 kilometredir.
* Keban Barajı, Elazığ’ın Keban ilçesinde, Fırat Nehri üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı barajdır. Beton ağırlık ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 16 milyon 679 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 210 metre, normal su kotunda göl hacmi 31 bin hm³, normal su kotunda gölalanı 675 kilometrekaredir. Barajın toplam kurulu gücü bin 330 Megawatt olup yıllık enerji üretimi 6 Milyar KWh’dir. Kurulduğunda Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 20’sini tek başına karşılayan santral şu an tüketilen toplam elektriğin yüzde 8’ini karşılamaktadır.
* Özlüce Barajı, Elazığ-Bingöl sınırında bulunan, Peri Çayı üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1992-2000 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 14 milyon metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 144 metre, normal su kotunda göl hacmi bin 75 hm3, normal su kotunda gölalanı 25,80 kilometrekaredir. Baraj 170 MW güç ile yıllık 413 GWh’lik elektrik enerjisi üretmektedir.
* GAP içerisinde 13 büyük proje arasında yer alan Adıyaman-Kâhta projesinin ünitelerinden biri olan Çamgazi Barajı Doyran Çayı üzerinde 1990-1999 yılları arasında sulama amacıyla inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 5 bin 512 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 45 metre, normal su kotunda göl hacmi 56 hm3, normal su kotunda gölalanı 5,55 kilometrekaredir.
* Dilimli Barajı, Hakkâri’de, Büyükçay üzerinde, sulama amacıyla 1995-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 241 metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 93 metre, normal su kotunda göl hacmi 59,10 hm3, normal su kotunda gölalanı 2,41 kilometrekaredir.
* Erzincan Barajı, Erzincan’da, Gönye Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1991-1997 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4 milyon 400 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 81 metre, normal su kotunda göl hacmi 8,39 hm3, normal su kotunda gölalanı 0,46 kilometrekaredir.
* Tercan Barajı, Erzincan’da Tuzla Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1969-1988 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 100 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 65 metre, normal su kotunda göl hacmi 178 hm³, normal su kotunda gölalanı 8,85 kilometrekaredir. Baraj 15 MW güç kapasiteli HES (hidroelektrik santral) yılda 51 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.
* Gayt Barajı, Bingöl’da, Gayt Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1986-1998 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 444 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 36 metre, normal su kotunda göl hacmi 23 hm3, normal su kotunda gölalanı 2,92 kilometrekaredir.
* Gülbahar Barajı, Bingöl’de Koçan Deresi üzerinde, sulama amacıyla 1996-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 482 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 66 metre, normal su kotunda göl hacmi 14 hm3, normal su kotunda gölalanı 1,32 kilometrekaredir.
* Kığı Barajı, Bingöl’de Peri Çayı üzerinde enerji üretmek amacıyla 1997-2003 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 14 milyon 790 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 168 metre, normal su kotunda göl hacmi 507 hm3, normal su kotunda gölalanı 8,35 kilometrekaredir. Baraj 140 MW güç ile yıllık 450 GWh’lik elektrik enerjisi üretiyor.
* Koçköprü Barajı, Van’da, Zilan Çayı üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1978-1992 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 25 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 74 metre, normal su kotunda göl hacmi 86 hm3, normal su kotunda gölalanı 5,92 kilometrekaredir. Baraj 9 MW güç ile de yıllık 44 GWh’lik elektrik enerjisi sağlamaktadır.
* Morgedik Barajı, Van’da, Deliçay üzerinde, sulama amacıyla 1997-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 708 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 59 metre, normal su kotunda göl hacmi 102,50 hm3, normal su kotunda gölalanı 8,20 kilometrekaredir.
* Sarımehmet Barajı, Van’da, Karasu üzerinde, sulama amacıyla 1987-1991 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 150 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 62 metre, normal su kotunda göl hacmi 134 hm3, normal su kotunda gölalanı 10,30 kilometrekaredir.
* Zernek Barajı, Van’ın Gürpınar ilçesinde Hoşap Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1980-1988 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon 100 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 80 metre, normal su kotunda göl hacmi 104 hm3, normal su kotunda gölalanı 5,16 kilometrekaredir. Baraj 5 MW güç kapasiteli HES (hidroelektrik santral) yılda 13 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.
* Patnos Barajı, Ağrı’da, Gevi Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1985-1992 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 300 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 38 metre, normal su kotunda göl hacmi 33 hm3, normal su kotunda gölalanı 4,35 kilometrekaredir.
* Yazıcı Barajı, Ağrı’da, Altınçayır Deresi üzerinde, sulama amacıyla 1995-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 7 milyon 921 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 84 metre, normal su kotunda göl hacmi 202,30 hm3, normal su kotunda gölalanı 7,61 kilometrekaredir.
* Uzunçayır Barajı, Tunceli’de, Munzur Suyu üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1996-2003 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 551 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 70 metre, normal su kotunda göl hacmi 308 hm3, normal su kotunda gölalanı 13,43 kilometredir. Baraj 74 MW güç ile yıllık 317 GWh’lik elektrik enerjisi üretmektedir.
Bölgede yapılan barajlar: 15
* Urfa ve Adıyaman illeri arasında bulunan Atatürk Barajı, Fırat Nehri üzerinde enerji ve sulama amacıyla1983-1992 yılları arasında inşa edilmiş. 8 türbine sahip barajın yüksekliği 169 metredir. 2 bin 400 MW gücüyle yıllık 8 bin 900 GWh elektrik enerjisi üretim kapasitesine sahiptir. Kaya dolgu tipinde bir barajdır. Gövde hacmi 84 milyar 500 milyon metreküptür. Dış yüzeyi kaya içi kil ve topraktır. Baraj gölünün baskısı ile ilk inşasındaki yüksekliği 10 metre kısalmıştır.
* Batman Barajı, Batman’da, Batman Çayı üzerinde, sulama, taşkın önleme ve enerji üretmek amacıyla 1986-1999 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 7 milyon 181 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 85 metre, normal su kotunda göl hacmi bin 175 hm³, normal su kotunda gölalanı 49,25 kilometrekaredir. Baraj, 198 MW güç ile de yıllık 483 GWh’lik elektrik enerjisi üretmektedir.
* Ilısu Barajı, Mardin ve Şırnak İl sınırları arasında Dargeçit ilçesinin 15 kilometre doğusunda, Dicle Nehri üzerinde yer alacak. Ilısu Barajı kil çekirdekli kaya dolgu tipinde olup temelden yüksekliği 138 metre olacak. Barajın maksimum su kotu 526,82 metre, toplam gövde hacmi 44 milyon metreküp, rezervuar hacmi ise 11 milyar metreküp olacak. Ilısu Barajı ile üretilecek olan elektrik enerjisi, Türkiye’de hidroelektrik santralleri vasıtasıyla üretilecek olan enerjinin yüzde 10’unu oluşturacak. Proje kapsamında Hasankeyf’in sular altında kalacağı nedeniyle uluslararası arenada ciddi eylemlilikler yapılmıştı. Projenin 2013 yılında hizmete alınması planlanıyor.
* Birecik Barajı, Antep ile Urfa sınırları üzerinde olmasına karşın idari yapı olarak Şanlıurfa iline bağlıdır. Baraj, elektrik üretme ve sulama amaçlı olarak 1985-2000 yılları arasında inşa edilmiş. Yerleşim alanlarının yanı sıra Zeugma antik kentinin bir kısmı baraj gölü altında kalmış. Beton ağırlık ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 9 milyon 400 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 63 metre, normal su kotunda göl hacmi bin 220 hm³, normal su kotunda gölalanı 56,25 kilometrekaredir. Baraj, 672 MW güç ile de yıllık 2 bin 518 GWh’lik elektrik enerjisi üretmektedir.
* Devegeçidi Barajı, Diyarbakır’da Devegeçidi Çayı üzerinde, sulama amacıyla 2009 – 2010 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 240 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 32,80 metre, normal su kotunda göl hacmi 202,32 hm3, normal su kotunda gölalanı 32,14 kilometrekaredir.
* Dicle Barajı ve HES, Diyarbakır ili sınırları içerisinde Maden ve Dibni çaylarının birleşerek Dicle Nehri’ni meydana getirdiği mevkiden 800 metre mesafede ve Kralkızı Barajı aksının 22 km mansabında yer almaktadır. Sulama ve enerji amacıyla 1986-1997 yılında inşaatı tamamlanan kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 120 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 87 metre, normal su kotunda göl hacmi 595 hm3, normal su kotunda gölalanı 24 kilometrekaredir.
* Göksu Barajı, Diyarbakır’da, Göksu Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1987-1991 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 632 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 52 metre, normal su kotunda göl hacmi 62 hm3, normal su kotunda gölalanı 3,90 kilometrekaredir.
* Kralkızı Barajı ve HES, Diyarbakır ili sınırları içerisinde Dicle Nehri’nin ana kolu olan Maden Çayı üzerinde yer almakta. Enerji üretmek amacıyla 1985-1997 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 15 milyon 172 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 126 metre, normal su kotunda göl hacmi bin 919 hm3, normal su kotunda gölalanı 57,50 kilometrekaredir. Baraj 90 MW güç ile yıllık 146 GWh’lik elektrik enerjisi üretmekte.
* Karakaya Barajı, Diyarbakır ili Çüngüş ilçesi sınırları içinde, Fırat Nehri üzerinde, GAP’ın bir parçası olarak elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1976-1987 yılları arasında inşa edilmiş. Barajın yapılmasıyla birlikte birçok köy boşaltılmıştı. Beton kemer gövde ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 2 milyon metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 173 metre, normal su kotunda göl hacmi 9 bin 580 hm3, normal su kotunda gölalanı 268 kilometrekaredir. Baraj bin 800 MW güç ile yıllık 7 bin 354 GWh’lik elektrik enerjisi üretmektedir.
* Dumluca Barajı, Mardin’de, Buğur Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1985-1991 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 685 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 30 metre, normal su kotunda göl hacmi 22 hm3, normal su kotunda gölalanı 2,23 kilometrekaredir.
* Hacıhıdır Barajı, Urfa’da, Şehir Çayı üzerinde, sulama ve taşkın kontrolü amacıyla 1985-1989 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 201 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 42 metre, normal su kotunda göl hacmi 67,60 hm3, normal su kotunda gölalanı 4,40 kilometrekaredir.
* Hancağız Barajı, Antep’in Nizip ilçesinde, Nizip Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1985-1989 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3 milyon 600 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 45,50 metre, normal su kotunda göl hacmi 100 hm³, normal su kotunda gölalanı 7,50 kilometrekaredir.
* Kayacık Barajı, Antep’te, Tüzel Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1995-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 858 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 50 metre, normal su kotunda göl hacmi 116,76 hm³, normal su kotunda gölalanı 13,10 kilometrekaredir.
* Karkamış Barajı ve Hidroelektrik Santrali GAP’ın bir bölümünü teşkil eden, sınır Fırat Projesi’nin ikinci ünitesi olan Karkamış Barajı ve HES Tesisi, Fırat Nehri üzerinde, Suriye Sınırı’na 4.5 kilometre mesafede, beton ağırlık ve toprak dolgu tipinde ve Türkiye’de nehir santrali tanımıyla gerçekleştirilen ilk uygulamadır. Barajın gövde hacmi 2 milyon 100 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 29 metre, normal su kotunda göl hacmi 157 hm3, normal su kotunda gölalanı 28,40 kilometrekaredir.
* Seve Barajı, Kilis’de, Sinnep Deresi üzerinde, sulama ve içme suyu amacıyla 1995-2002 yılları arasında inşa edilmiş. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1 milyon 340 bin metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 41 metre, normal su kotunda göl hacmi 20,86 hm3, normal su kotunda gölalanı 1,96 kilometredir.-DİHA/Abdurrahman Gök
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info