• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

Diktatörler de Kaybeder

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Makaleler
248 10
A A
Diktatörler de Kaybeder
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

22 Haziran 2019 Cumartesi Saat 11:04

Yarın İstanbul Belediye Başkanlığı için seçimler yapılacak. Üçüncü, dördüncü vb. adaylar olsa da seçimler iki aday arasında gerçekleşecek.

0

21

TR

Yarın
İstanbul Belediye Başkanlığı için seçimler yapılacak. Üçüncü, dördüncü vb.
adaylar olsa da seçimler iki aday arasında gerçekleşecek. Bunlardan biri Ekrem
İmamoğlu, diğeri de Bin-Ali Yıldırım. Seçimleri kim kazanacak? Şimdi dikkatler
bu sorunun cevabını bulmak için 23 Haziran akşamının ilerleyen saatlerine
çevrilmiştir.

Aslında
İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi 31 Mart 2019 akşamı sonuçlanmıştı. Ancak
AKP-MHP faşizmi 7 Haziran 2015 Genel Seçim sonuçlarını olduğu gibi, İstanbul
Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarını da kabul etmemişti. Daha doğrusu “yok
hükmünde sayarak, istediği sonucu almak için sandıkları yeniden kurmuştu.
Sonuçta amaçlarına ulaşmışlardı. 23 Haziran günü, benzeri bir sonuç elde
edecekler mi? Onu 23 Haziran akşamı göreceğiz.

 “Diktatörler, kazanamayacağı seçimlere girmez
diye bir söz var. Yaşanmış birçok örnek de bunu doğrulamaktadır. Her şeyi
kontrol altında tuttukları için hep önceden seçim sonuçlarını garanti altına
alarak seçimlere girmiş olmaları da buna imkan sunmuştur. Türkiye’de 12 Eylül
1980 cuntasının şefi Kenan Evren, Türkiye toplumunun üzerine giydirilen “deli
gömleği olan 12 Eylül Anayasası’nın oylandığı sandıktan da %90’lara varan bir
oy oranı ile cumhurbaşkanı olarak “çıkmıştır. Ancak her zaman böyle de
olmamıştır. Tunus’ta Zeynel Abidin Bin Ali’nin, Sudan’da Ömer El Beşir’in
olduğu gibi, istedikleri gibi seçim yapmaya fırsat bulamadan iktidar koltuğunu
terk edip gidenler de olmuştur.

Tabii,
23 Haziran’da Türkiye’de ne genel ne cumhurbaşkanlığı seçimleri ne de bir
referandum gerçekleşecektir. Sadece, seçilse bile kaderi İçişleri Bakanının iki
dudağı arasından çıkacak söze bağlı olan İstanbul kentinin Belediye Başkanı
seçilecektir. Fakat böyle de olsa, bu o kadar da basit değildir. Çünkü
Türkiye’nin en büyük kentinde böyle bir seçim gerçekleşecektir. Kuşkusuz bunun
da hem Türkiye hem de uluslararası alanda önemli bir etkisi olacaktır. Elbette
bunlar önemli konulardır. Bu konular üzerine daha önce defalarca
değerlendirmelerde bulunulmuştur. O nedenle burada bunların bir tekrarını
yapmaya da gerek yoktur.

Bugüne
kadar, eğilimler ve tercihler netleşmiştir. Herhangi kritik bir gelişme
yaşanmazsa, henüz bunları değiştirecek bir belirti de bulunmamaktadır. Günler
öncesinde izleyicilerin TV ekranlarının başına çağrıldığı,  o kadar reklamı yapılan Ekrem İmamoğlu ve
Bin-Ali Yıldırım arasında yapılan tartışma da bu konuda farklı bir tablo ortaya
çıkarmamıştır. Aksine, öncesindeki eğilim ve tercihleri daha netleştirmekten
öte bir rol oynamamıştır. Önemli olan da bu gerçekliğin doğru anlaşılmasıdır.
23 Haziran günü kurulacak sandıklara olan yaklaşımın da buna göre
belirlenmesidir.

Yukarda
“diktatörler, kazamayacakları seçimlere girmez sözüne yer verilmişti. Birçok
yorumcu da bu sözü referans alarak 23 Haziran’a dair yorum ve
değerlendirmelerde bulunmuştu. Bu sözü 23 Haziran akşamı, seçim sonuçları
açıklanana kadar akıllarda tutmanın yararı vardır.

Unutulmamalı
ki, İstanbul’da Belediye Başkanı seçimini iptal edenlerin bile gerekçesine
inanmadıkları, kendilerini ikna edemedikleri bir seçim gerçekleşecektir.
Gerçekleşecek olan bu seçimde Devlet Bahçeli ve R.T. Erdoğan’ın talimatı ile
kurulan sandıklarda oylar kullanılacaktır. O nedenle de başından itibaren
kullanılacak oylardan, ilanı gerçekleşecek olan sonuca varıncaya kadar her
şeyiyle şaibe altında olan bir seçim olma özelliğine sahiptir.

İstanbullular,
böyle bir gerçekliğin bilinci ile yarın sandıkların başına gidecek ve oylarını
kullanacaklardır. Kendilerine rağmen  var
olan bu gerçeklik onları sandıkların başına gitmeme gibi bir tercihle de karşı
karşıya bırakabilirdi. Eğer böyle olsaydı hiç kimse onlara neden böyle bir
tercihte bulunduklarını soramazdı. Çünkü her şey alenen orta yerde durmaktaydı.
Kazanılan bir seçim vardı. Kaybeden buna razı olmamıştı. Bunun için ne
yapabiliyorsa onu yapmış, fakat istediğini elde edemeyince de, seçim
sonuçlarını iptal ettirmişti. Nasıl Kürdistan’da kayyumlar atanarak
belediyelere el konulmuşsa, İstanbul’da aynı şekilde belediyeye el konulmuştu.
Bunun karşısında yapılması gereken, İstanbulluların kendi iradelerine sahip
çıkarak, kazandıkları belediye başkanlığını teslim etmemeleri olmalıydı. Böyle
olmamıştır. Bunun nedenleri ayrıca tartışılabilir. Burada üzerinde durulan ve
dikkat çekilmeye çalışılan bunun tartışmasını başlatmak değildir. Zaten bu
doğru da olmaz. Önemli olan önceki yaşanmış olanlardan gerekli sonuçların
çıkarılarak, halkın iradesine yeniden el konulmasının önüne geçebilmektir.
Kürdistan belediyelerinde olduğu gibi, İstanbul belediyesi içinde benzeri bir
yaklaşımın sahibi olunabilmesidir.

Bugün
hiç kimse, yarın İstanbul’da gerçekleşecek olan belediye başkanlığı seçiminde
sandıkların başlarında, kullanılacak oylarda ve çıkan sonuçlar üzerinde
oynanılmayacağını iddia edemez. 17 yıllık AKP Hükümetleri döneminde
gerçekleşmiş olan tüm seçim ve referandumlarda olduğu gibi, İstanbul Belediye
Başkanlığı seçiminde de benzeri oyun ve hilelere başvuracaklardır. D.
Bahçeli-R.T. Erdoğan diktatörlüğü sandıklardan önceden tasarladıkları sonucu
çıkarmak isteyecektir. Bu çok net bir şekilde anlaşılmaktadır.

Ama,
“bunlar nasılsa tüm hazırlıklarını yapmışlar, madem böyle bir sonucu ortaya
çıkarmaya bu kadar istekliler, o nedenle yapacak fazla bir şey de yok
denilmemelidir. Bu bir kader değildir. İnsanın kendi iradesine sahip çıkması,
haklarını, kazanımlarını savunması kadar doğal ve meşru olan bir şey olamaz.

Asıl
olarak da burada önemli olan 23 Haziran’da bunların gereklerini yerine
getirmektir. 6 Mayıs 2019 tarihinde YSK İstanbul belediye başkanlığı seçim
sonuçlarını iptal ettiğini açıkladığında yapılamayanı, 23 Haziran ve sonrasında
yapmaktır. D. Bahçeli ve R.T. Erdoğan diktatörlüğüne, hazırlıklarını yaparak
girdikleri seçimleri de kaybettirerek, “Diktatörler kazanamayacakları seçimlere
girmez sözünü tersine çevirerek, diktatörlerinde kaybedeceğini göstermektir.

Bunun
koşulları her zamankinden daha fazla vardır.


Cumali DOĞAN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Etiketler: araştırmadiktatorkurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

TSK’da Neler Oluyor?

Sonraki Haber

Özgürleşmeyi bekleyen şehir El Bab – 4

Benzer Haberler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor
Makaleler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

22 Mart 2023
Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek
Makaleler

Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek

2 Mart 2023
Kayyum Siyaseti, Diktatörlük ve Yerel Yönetimler-Demokrasi
Makaleler

Kayyum Siyaseti, Diktatörlük ve Yerel Yönetimler-Demokrasi

20 Şubat 2023
Sonraki Haber
Özgürleşmeyi bekleyen şehir El Bab – 4

Özgürleşmeyi bekleyen şehir El Bab - 4

Öne Çıkan Yazılar

  • Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    511 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

    540 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135
  • JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

    530 Paylaşım
    Paylaş 212 Paylaş 133
  • Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

    532 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Asena Meral’in Seçim Oyunu

    557 Paylaşım
    Paylaş 223 Paylaş 139

Önerilenler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

Çökertme Politikasının Maşası: Üniformalı Kadın Ve Çocuk Katilleri

Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç