21 Mayıs 2019 Salı Saat 09:18
9 Mayıs Dersim’in Pülümür ilçesinde HPG Gerillaları ve Türk ordusu arasında çıkan
yoğun çatışmalar sonucunda şehid düşen gerillanın aile ferdleri cenazeyi
alırken maruz kaldıkları hukuksuz ve insanlık dışı muameleyi anlattı:
“Türk askeri ve polisi Dersim’de HPG gerillaları ile
girdikleri çatışmada yaşamını yitiren gerillaların cenazelerine ayak basarak
poz veriyorlar. Savaş ahlakına uymayan, cenazeye saygısızlık, dini, vicdani,
insani ve ahlaki olarak yüz kızartıcı suçlar işliyorlar. Ölü birine bunu
yaparak aslında toplumu cezalandırmak istiyorlar. O işkence aslında topluma ve
hayatını kaybeden kişinin ailesine yapılmak isteniyor. Dedi.
‘Cenazeyi aileye vermediler’
Cenazelelerin ailelere verilmesini engellendiğini belirten
gerilla ailesi sözlerine şöyle devam etti:
“Türk basınına ve yetkililerin bize verdiği bilgilere göre 9
Mayıs perşembe günü Dersim’de çıkan çatışmada abim ve beş yoldaşı yaşamını
yitirdi. Çatışmada devlet güçleri cenazelere işkence etmekle kalmayıp cenazeyi
defnederken, uygulanması gereken dini vecibelerin yerine getirilmesine izin
vermedi. Aynı gece yani Perşembe günü beni göz altına aldılar Segbis ile
ifademi aldılar Benimle hiç alakası olmayan suçlamalar yaptılar. Perşembe günü
abimin şehit olduğunu biliyorlardı söylemediler. Cuma günü karakoldan gelen
telefon abimin şehid olduğunu söyledi.
Pazartesi sabah saat 5’te abimin cenazesini almak için yola
çıktık. Cenazeyi vermiyorlardı. Geceye kalsın diye bilinçli bir şekilde
uğraştırdılar. Akşam saat 6 sularında abimin cenazesini teslim aldık. Adli
tıptan eve gelene kadar iki escort araç ile önde ve arkada bizimle gelen polis
akrep ve tomaları olduğu halde defalarca kez durdurulduk ve arama adı altında
cenazemizin tabutu açılıp cenaze kontrol edildi. Rahat vermiyorlardı.
Korku dolu anlar yaşadıklarını belirten aile fertleri şöyle
devam etti:
“Pazartesi gece 10:30’da cenazeyi eve getirdik. Herhangi bir
taşkınlık çıkmasın, cenazeye zarar vermesinler, alıp götürmesinler, eziyet
etmesinler, kimseyi incitmesinler diye çabalayıp durduk. Kimsenin slogan
atmasına falan izin vermedik. Bir yaşındaki çocuk bile ses çıkarsa cenazeyi kaçırırız,
vermeyiz taziyenizi evinizde yapmanıza da izin vermeyiz diyorlardı.
‘Taziye Kurmamıza
İzin Verilmedi’
Dini vecibelerini yerine getirmelerine izin vermediğini dile
getiren aile fertleri konuşmasına şöyle devam etti:
“Onay vermediler. Ne selasını okutabildik camiden ne de
taziye evlerinde taziye kurabildik. Taziye için herhangi bir yer veya depo
kiralamamıza da izin verilmedi. Evin avlusunda dahi yasımızı tutmamıza engel
olmaya çalıştılar. Hiçbir şeye izin vermiyorlardı. Halk olarak kendimiz topladığımız
paralarımız ile yaptırdığımız taziye evleri ve camiilerde abimin cenaze
namazını kılmamıza, dini vecibelerimizi yerine getirmemize izin vermiyorlardı.
İmkanları zorlayarak cenazemizi yıkadık. Binbir türlü baskı ve engeller ile
gece saat 12 sularında cenazemizi defnettik. Namazını kılmamıza, Yasin
okunmasına izin verilmedi. Ailem müslüman olduğu için dini vecibelerini yerine
getirmek istedi, fakat sözde müslüman Türk devleti ve onun yeminli katilleri
her türlü engeli önümüze koydu. Allahın evi dediğimiz camiler için devletin
camisi dediler. İmamlar iktidarın emrinden çıkmıyor. Sözde müslüman olan
iktidar ve imamlar kendilerinden olmayan müslüman dâhil hiç kimseyi insan
yerine koymuyor. Evin bahçesinde dahi yasımızı tutmamıza engel olmaya
çalıştılar. Evin avlusunda sandalye görürsek olay çıkarırız dediler. Ama yine
de evin avlusunda taziyemizi kurmaya çalıştık. 3 gün güneşin altında engel ve
baskılara rağmen taziyemizi yapmaya çalıştık. Abimin mevlidini okuttuk.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html- http://kursam.net/index.html