14 Mart 2014 Cuma Saat 10:12
CPT, 2013 yılı Ocak ayında İmralı Cezaevine yaptığı ziyaretin raporunu kamuoyuna açıkladı.Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın son yıllarda 12 hücre cezası ile 240 gün tecritte kalmasının ve avukat görüşlerinin engellenmesinin kabul edilemez olduğunu bildiren raporda, Öcalan’ın 2010 yılı Mayıs ayından sonra günlük doktor kontrollerinin durdurulmuş olduğu ortaya çıktı. CPT, Türk devletinin “hayata geçirildi” diye rapor ettiği uygulamaların ise gerçekte var olmadığını tespit etti.
İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) İmralı Cezaevi’ne 2013 yılı Ocak ayında yaptığı ziyaretin raporunu kamuoyuna açıkladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile 5 tutsağın tutukluluk koşullarını inceleyen CPT heyetinde, Jean-Pierre Restellini, Andres Magnusson, Michael Neurauter yer aldı.
Cezaevi’ndeki tutsaklar ile ayrı ayrı görüşme yapan CPT heyeti, “Tıbbi dosyaları inceledik, doktorlar ve cezaevi yetkilileri ile görüşmeler yaptık dedi.
Bu görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda, CPT yetkililerinin 2010 yılında yaptıkları ziyaret ardından bulunulan eleştirilerden bir kısmının giderilmek bir yana “kural haline getirildiği eleştirisinde bulunuldu.
Raporda Kürt Halk Önderi Öcalan’a dönük tecrit uygulamalarına da dikkat çekildi.
Öcalan dışındaki tutukluların havalandırma saatlerinde artış yaşandığının da yer aldığı raporda, Türk yetkililerin konuya ilişkin şu bilgiyi verdiğini yazdı: “Türk yetkililerinin CPT’ye 2010 yılı Şubat ayında yazdığı bilgilendirmede, Öcalan’ın havalandırmaya çıkması konusunda yaşanan sorunu şöyle izah etti: Öcalan havalandırma saatlerinin artırılmasından faydalanmıyor. Çünkü tecrit cezası verildi. Cezanın bitmesi ardından komitenin alacağı kararla o da havalandırma saatlerinden faydalanabilir.
Heyetin son ziyaretinde Öcalan’ın tecrit cezalarının 19 Aralık 2011’de bittiğinin bilgisini edindiği de raporda yer aldı. Bunun üzerine Öcalan’ın günde iki saat havalandırmaya çıkabildiğine de yer verilen raporda CPT, “Öcalan’ın da diğer tutsaklarla eşit oranda havalandırma hakkı var dedi.
TECRİT KABUL EDİLEMEZ
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a son yıllarda 20’şer günlük, 12 hücre cezası verildiği de belirtilen raporda, “Öcalan’ın son yıllarda 240 gün tecrit altında tutuldu. Böylesi bir durum kabul edilemez. Tecrit cezalarının kesintili bir şekilde uygulanması gerekiyor dedi.
Rapora, cezaevinde bu kadar uzun süre tecrit cezasının verilmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini de belirtti.
SOSYAL FAALİYETLERİN ORTAK MEKANDA YAPILMASINA İZİN VERİLMİYOR
İmralı’daki tutsakların hepsine eşit bir şekilde yaklaşılmadığı tespiti yapılan raporda, tutsakların bazılarının haftada 3 saat sohbet hakkını kullandığı, haftada iki saat açık hava sportif aktivitelere katılabildiği belirtiliyor. Ancak tutsakların masa tenisi, resim çizme, el işçiliği ve satranç gibi aktivitelere katılmayı “Hepimizin ortak mekanda bir araya gelmesine izin verilmediği için reddettiklerine de yer verildi.
TÜRK DEVLETİ YAPMADIKLARINI YAPIYOR DİYE RAPOR ETMİŞ
Raporda, Türk devletinin CPT’ye yazdığı mektuplarda hayata geçirildiği belirtilen durumlar ile uygulamaların farklı olduğu vurgulandı. Gönderilen mektupta bütün tutsakların kolektif spor aktivitelerine katılabildiğinin yazıldığını ancak bunun gerçekte uygulanmadığını bildiren CPT, tutsakların açık havada tek başına spor yapmaya zorlandığını ve havalandırma için ayrılan alanın da çok dar olduğunu da bildirdi.
HAFTANIN 160 SAATİ TECRİT HALİNDELER
Tutsakların bir haftada 36 saat hücre dışında zaman geçirdiklerini ancak Öcalan için bu saatin 22 saate düştüğünü kaydeden CPT, “Haftanın 160 saati tutuklular hücrelerinde tecrit halindeler dedi.
CPT, geçmişte çelişkili olarak nitelendiği bu durumun, devamlı bir uygulama haline geldiğini belirtti.
İmralı Cezaevi’ne 5 tutsağın getirilmesinin Öcalan’ın durumunda olumlu bir etki yarattığını kaydeden heyet, tutsakların ise diğer cezaevlerinde var olan haklarının ortadan kalktığını ifade ettiği belirtildi. Komite, ziyaretten sonraki üç aylık kolektif faaliyetlerin günlük raporunu da talep etti.
AVUKAT GÖRÜŞLERİNİN ENGELLENMESİ ENDİŞE VERİCİ
Tutsakların dış dünya ile bağlantısının kötü muameleyi önlemek açısından da bir tedbir olduğunu kaydedilen raporda, Öcalan’ın avukat görüşlerinin engellenmesinin endişe yaratıcı olduğunu belirtildi.
Öcalan dışındaki 5 tutsağın 2011 yılı Nisan ayından bu yana avukatları ile görüşmediğini hatırlatan CPT, tutsakların bu yönlü taleplerini ifade etti. Aile görüşünü olumlu bulan CPT, bazı tutsakların ziyaretlerin son dakikada iptal edilmesini protesto için görüşe çıkmadıklarına yer verdi.
ÖCALAN’IN GÜNLÜK SAĞLIK KONTROLÜ UYGULAMASI DURDURULDU!
Raporda, İmralı Cezaevi’ndeki sağlık koşulların bir önceki ziyarete oranla düzeldiğine dikkat çeken CPT, bir doktorun cezaevinin tıbbi sorumlusu olarak görevlendirildiğini belirtti. Doktorun üç haftada bir adaya geldiği, doktorların çalışmalarını takip ettiği bilgisine de yer verdi.
Bütün tutukluların tıbbi dosyalarının düzenli bir şekilde tutulduğu bilgisinin de yer aldığı raporda, düzenli bir şekilde tutuluyor. Öcalan’ın, günlük sağlık kontrollerinden geçmesinin ise 2010 yılı Mayıs ayından itibaren durdurulduğu da yazılan raporda, heyete acil bir sağlık probleminde tutsakların helikopter ile hastaneye kaldırılabileceği bilgisinin verildiğini de belirtti.
SAĞLIK RAPORLARINA GARDİYANLAR BİLE ULAŞABİLİYOR!
Meslek sırrı uygulamasının İmralı cezaevindeki tutsakların raporlarına ilişkin uygulanmadığı tespitinin de yapıldığı raporda, “Doktorlar tarafından cezaevi yetkililerine teslim edilen tıbbi dosyalara gardiyanlar bile ulaşabiliyor dedi.
CPT, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a televizyon verilmesini olumlu buldu.
CPT 5 KEZ İNCELEMEDE BULUNDU
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı Adasına götürülmesi ardından, İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) İmralı Cezaevi’nde 5 defa incelemelerde bulundu. 27 Şubat-3 Mart 1999 tarihleri arasında İmralı’da yaptığı incelemede “İmralı‘da izolasyon var tespiti yapan CPT, 16-17 Şubat 2003 tarihinde gerçekleştirdiği ikinci incelemede ise “Hava muhalefeti varsa, başka bir gün görüştürülsün uyarısını yaptı. 27 Temmuz 2012 tarihinden bu yana Öcalan avukatları ile görüştürülmezken, CPT’nin sessizliği ise tepkilere neden olmuştu. CPT son olarak 17 Ocak 2013 tarihinde İmralı Adası’na giderek incelemelerde bulundu.
27 Temmuz 2011 yılından bu yana Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile avukatlar arasında yapılması gereken görüşmelerin engellenmesine ilişkin avukatlar belirli aralıklarla CPT’ye başvuruda bulundu. Tecridin ilk günlerinde Asrın Hukuk Bürosu, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayında gerçekleştirilemeyen görüşmelere ilişkin rapor hazırlayarak CPT’ye sundu. – ANF
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.org – www.navendalekolin.com – www.lekolin.net – www.lekolin.info