HABER MERKEZİ- TC’nin 100 yıllık tarih çete yönetimi tarihidir. Türkçülük adına Kürt halkını ortadan kaldırmak ve tüm toplumu yönetici sınıfın soygun ve sömürü düzeni içinde tutmak dışında bir amacı ve fonksiyonu yoktur. Egemenler değişmekte fakat yönetim tarzı değişmemektedir. Zaman zaman toplumsal mücadelenin yükselişi nedeniyle şekli değişimlere zorlansa da özü faşist bir çete düzenidir. AKP-MHP faşizmi bu düzenin sadece son halkası değil aynı zamanda en kirlenmiş biçimidir. Her tarafı dökülen rejimi zor dayalı bir şekilde ayakta tutmayı amaçlamaktadır. Fakat bunu bir süre daha sürdürmesinin imkanı kalmamıştır.
Dosyamızın son bölümünde tamamen Çete devletine dönüşen TC’nin ve Çete rejimine dönüşen AKP-MHP iktidarın mücadele ile nasıl tarihin çöp sepetine atılacağını belirteceğiz.
TC sisteminin değişmesi AKP-MHP faşizminin yıkılmasına bağlıdır
AKP-MHP faşizminin bu her yerden fışkıran günahları kuşkusuz onun iktidarının altını da oymaktadır. Çünkü devlet iktidarları her şeyden çok düzen üzerinden ilerler. Ve düzen kurumsallaşma anlamına gelir. Bu faşist ittifakın bunu yapma yeteneği yoktur. Kürt halkının imhası ile kendine alan açmayı ve tüm bu suçlarını örtmeyi hedeflemektedir. Lakin bunu yapabileceğinin hiçbir işareti yoktur.
Sedat Peker’in açıklamaları ile ortaya çıkan suçların Türk devletinin organları tarafından araştırılmıyor ya da yargılama gerekçesi haline getirilmiyor olması faşist hukuksuzluğun işaretidir. Fakat iç politika olması gerektiği kadar etki yaratmaması bu itirafların faşist iktidar üzerinde yarattığı tahribatların az olduğu anlamına gelmiyor. Bir çete koalisyonu olan bu ittifakın birbirine düştüğü ve her grubun kendi çıkarını savunmak için pozisyon alması bu rejimin ne kadar çürüdüğünü de göstermektedir. Devlet içi çeteler Kürt soykırımında ortaklaşmış olabilir fakat kendi çıkarlarını korumada uzlaşmadan her geçen gün uzaklaşmaktadırlar. Her çete karşıdakinin altını oymakta ve kendi egemenlik alanını büyütmek için her şeyi yapmaktadır. Faşist rejim içerisindeki çetelerin iktidar mücadelesi artık aleni hale gelmiştir ve bu rejimi güçten düşürmektedir.
Milyonların izlediği ve devamını beklediği videolar Erdoğan rejiminin iç yüzünü sergiliyor, insanların buna doğrudan tepkisini ölçmek mümkün olmasa da faşist ittifakın her geçen gün eriyen oylarının bu olayla beraber daha düşeceği açıktır. Hükümet sözcüleri her fırsatta erken seçim olmayacak dese de yaşanan tıkanıklığını bu seçeneği gündeme getirme olasılığı vardır. Ve bu durumda faşist ittifakın büyük bir darbe alacağı açıktır.
Çete rejimine dönüşen AKP-MHP ittifakı bu niteliğinin her geçen gün daha fazla açığa çıkması ile dış dünyada daha büyük bedeller ödemektedir. Uzun zamandır güvenilmez ve öngörülmez bir aktör olarak tanımlanan Erdoğan hükümetinin ortaya çıkan gerçeklerden sonra uluslararası arenada daha da sıkışacağı açıktır. Aslında uluslararası hukuka göre de işlenen suçlarla başta ABD olmak üzere diğer güçlerin TC’yi kendi politikalarına uymak için teslim almak için daha fazla kullanacağını da görmek gerekir. Sedat Peker’in hegemonik güçlerinin bu yönlü planlarında bir figür olarak konuşturuluyor olma ihtimali oldukça fazladır. Bu durumda bir süredir Rusya ve ABD arası çelişkilerden faydalanarak kendine alan açan faşist iktidar için denizin bittiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
TC sisteminin değişmesi AKP-MHP faşizminin yıkılmasına bağlıdır. Faşist iktidar var olan sistemin tüm makyajlarını silmiş özünü sergiler hale gelmiştir. Soykırımcı sistemin faşizm dışında başvuracağı bir çare kalmamıştır. Bu nedenle saldırılarını daha da yoğunlaştırmaya mecburdur. Bu saldırıları kıracak ve onu esas olarak yenecek olan Kürt halkı ve demokrasi güçleridir. Uluslararası arenadaki çaresizliğini tekrardan büyük tavizlerle aşmaya çalışabilir ya da kapitalist hegemonik güçler kendi yaratımları olan bu rejime tekrardan can suyu verebilirler. Fakat Kürt halkının topyekûn direnişi ve demokrasi güçleri bu rejimi yenecektir. Tüm toplumun başına bela olmuş bu asalak kesimin egemenliğini ortadan kaldıracak ve bu coğrafyaya hak ettiği halkların eşitliğine dayalı demokrasiyi getirecektir.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi