• Latest

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDA AFAD KAMPLARINDA ANALAR AYAKLAR ALTINDA!

15 Mart 2020

Ortadoğu’da Hegemonya Savaşı Ve Kürt Halkının Stratejik Konumu

4 Temmuz 2025

Şam İktidarının Savunma Bakanlığı Kontra Bir Gücün Hazırlığını Yapıyor- ÖZEL HABER

3 Temmuz 2025

Zihniyetin Aşamaları Ve Bilincin Taşıyıcıları

3 Temmuz 2025

TC ve HTŞ Dünyanın Gözü Önünde Alevileri Katletmeye Devam Ediyor-HABER ANALİZ

2 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?
6 Temmuz
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDA AFAD KAMPLARINDA ANALAR AYAKLAR ALTINDA!

15 Mart 2020
in Okuyucudan
A A
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

25 Ağustos 2016 Perşembe Saat 11:52

Savaşın en derin acısını kalıcı olarak kadınlar sosyolojik, psikolojik olarak sürekli yaşıyor. Aile kurmaya, ev kurmaya kodlanmış kadınlar geçmişinden kopamaz. Aileyi koruma içgüdüsüyle bütün zorluklarla en fazla kadınlar karşılaşıyor. Savaşların bütün acısını her zaman kadınlar derinden hissediyor. Suriyeli kadınlar Türkiye’de göçmen olmanın getirdiği depresyonla birlikte fuhuşa insani ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu kılınıyorlar. AFAD kamplarında fuhuş yapmayan kadınlara

Suriye’de, yaşadığı
topraklardan savaş nedeniyle kaçıp Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan kadınlar,
Türkiye’de fuhuş sektörüne sürükleniyor. Gezgin fuhuş ağlarınca, para
karşılığında kadınlar çeteler tarafında pazarlanıyor. AFAD kamplarında kamp
dışına giriş-çıkış izini verilmesi karşılığında devlet görevlileri de fuhuş
sektöründe komisyonlarını alıyorlar.

Savaşın yaralı göçmen kuşları, umuda kanatlanıp Türkiye
kıyılarına kondular. Birçoğu ana, anaların bağrında kopan genç kızları AFAD
Kamplarında fuhuşa insani ihtiyaçlarını karşılama karşılığında sürükleniyorlar!

Özelde genç kadınlar, pazarın gözdesi olarak görülüp yüklü
para karşılığın da, “evleneceksin hayatın kurtulacak adına tanımadıkları
insanlara pazarlandılar.  

“Evleniyorsun…kurtuluyorsun! adıyla, iyi bir gelecek
umuduyla kandırılan Suriyeli kadınlardan rant elde eden, bunun pazarı
oluşturulan ve buna resmiyet kazandırılan bir dram ile karşı karşıyayız AFAD
kamplarında. AFAD kamplarında kadınların sayısı arttıkça çeteci güçler pazarı
genişletmeye her kesime istedikleri vakit hizmet etme arayışına girdi. Suriye
sınırından başlayan bu kirli trafik şu anda Türkiye’nin ve Bakurê Kürdistan’ın
dört yanında kol geziyor. Fuhuş pazarı her geçen gün ilerliyor. Türkiye’nin
birçok kent ve şehirlerinde yaygınlaştırılıyor.

Savaşın en derin acısını kalıcı olarak kadınlar sosyolojik,
psikolojik olarak sürekli yaşıyor. Aile kurmaya, ev kurmaya kodlanmış kadınlar
geçmişinden kopamaz. Aileyi koruma içgüdüsüyle bütün zorluklarla en fazla kadınlar
karşılaşıyor. Savaşların bütün acısını her zaman kadınlar derinden hissediyor.
Suriyeli kadınlar Türkiye’de göçmen olmanın getirdiği depresyonla birlikte
fuhuşa insani ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu kılınıyorlar. AFAD
kamplarında fuhuş yapmayan kadınlara erzak verilmiyor, tehdit ediliyor, tecride
maruz bırakılıyorlar.

Türkiye’de oluşturulan AFAD kampları sözde mağdur durumdaki
insanlara yardım ettiğini iddia ederken, binlerce mülteciye yardım ettiğini
söylerken gerçekte bu kamplar çetelerin örgütlendiği, savaşçı çıkardığı,
ekonomik ihtiyaçlarını karşıladığı, silahlı eğitim kamplarına dönüştürdüğü,
silah ve cephane deposu haline getirdiği kamplara dönüştürüldü. Bu kamplar
üzerinden her türlü kirli iş yapıldı/yapılmaya devam ediyor. En büyük
icraatları ise kadınların bedenleri üzerinde sektör oluşturdular. Bu kamplar
mülteci kampları değil daha çok toplama kampları, insanların satıldığı özelde
kadınların pazarlandığı köle pazarları haline dönüştürüldü.

AFAD kamplarında devlet görevlilerinin, savaş mağduru
kadınlara taciz ve tecavüz vakaları her geçen gün artıyor.   İnsani ihtiyaçları için kamp görevlilerinden
talepte bulunan kadınlardan, kendileri ile birlikte olmaları için zorladıkları
bunu kabul etmeyen kadınların hiç bir ihtiyacının karşılanmadığı ifade
ediliyor. AFAD denetiminde olan özellikle Reyhanlı, Yayladağı ve Altınözü’nde
bulunan kamplarda birçok kadına tecavüz edildiği ve yaşanan tecavüz
vakalarından kaynaklı onlarca kadının hamile kaldığı ve bunla beraber bebek
ölümlerinin arttığı belirtiliyor.

Bu kamplarda Suriyeli kadınlara yönelik gelişen taciz ve
tecavüz vakalarından Reyhanlı kaymakamlığı başta olmak üzere birçok devlet
görevlisi bulunuyor hatta bazı devlet görevlileri bu işin içindedir. Devlet bu
sektörün içindedir ve hatta bu sektörü bizzat devletin kendisi geliştiriyor. AKP
bir taraftan iç ve dış politikada mültecileri kendi politikasına kalkan
yaparken, mülteciler için AB ülkelerinden para alırken diğer taraftan AFAD
kamplarında insanlık trajedileri yaşanıyor. Bu trajedinin mağdurları her zaman
olduğu gibi yine kadınlar ve çocuklar oluyor.

Suriyeli kadınların bedeni ve onurunun ayaklar altına
alınması, pazara dönüştürülmesi aynı zamanda Suriye halkının, Arap halkının
temel değerlerinin ayaklar altına alınması ve yozlaştırılmasıdır. Kadın
insanlığın onurudur. Cennetin anaların ayakları altında olduğu söylenirken,
kadının kutsallığı günümüzde ayaklar altına alınıyor. AKP’nin İslam anlayışı,
kadının devlet eliyle pazarlanması hangi siyasete ve hangi kutsallıklara dayalı
geliştiriliyor insan anlam veremiyor. Kadına ve kadın bedenine saldırıları
kınamak yetmiyor. Kadın kuruluşları bu konuda öncülük yapmalı ve AFAD
kamplarında kadınlara yönelik saldırıları yakından takip ederek sonuçlarını
uluslararası kamuoyu ile paylaşmalı, AFAD kamplarının gerçek yüzünü herkes
görmelidir. 

Zin Maraş

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html

 

0

21

TR

HE

:” ”

:””

” “,” ”

0

21

TR

HE

:” ”

:””

” “,” ”

Tags: AFADAltindaANALARANALARINaraştırmaAYAKLARAYAKLARICENNETKAMPLARINDAkurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Share204Tweet127
Previous Post

Seyid Rıza: Onurlu Bir Direnişin Öyküsü

Next Post

Kürtler Sosyal Medya Konferansı’nda Buluştu

Lekolin

Lekolin

RelatedPosts

Okuyucudan

Batman Belediye işçilerinden AKP-Erdoğan rejimi ve kayyımına İslamiyet dersi

by Lekolin
15 Mart 2020
0
1.5k

Gün geçmiyor AKP faşist rejiminin, Kürt halkına karşı beslediği düşmanlık...

Read more

Kapitalizm, fabrika ayarlarına mı dönüyor?

15 Mart 2020
1.5k

Herkes AKP’li olmak zorunda mı? Tabi ki “Hayır!

15 Mart 2020
1.5k

Türkiye Suriyeleşmiyorsa nedeni Öcalan’ın paradigmasıdır

15 Mart 2020
1.4k

Kürt düşmanı kalemler

15 Mart 2020
1.5k
Next Post

Kürtler Sosyal Medya Konferansı’nda Buluştu

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Yorum İlkesi
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi