22 Ocak 2012 Pazar Saat 14:09
İngiltere’nin başkenti Londra’da Kürt Toplum Merkezi ve sosyal medya alanında faaliyette bulunan çeşitli aktivistler tarafından organize edilen Sosyal Medya ve Kürtler konulu konferans yoğun tartışmalara sahne oldu.
Bu alanda ilk olma özelliğini taşıyan ve canlı olarak dünyanın dört bir yanından takip edilen konferansta fikirlerini açıklayan sosyal medya aktivistleri, Kürt medyasının her yönden kuşatılmaya çalışıldığı mevcut durumda sosyal medyanın hiç olmadığı kadar önem kazandığını belirterek, Kürdistan’dan yükselen serhildanı internete taşıma çağrısı yaptılar. Roj TV’ye destek için internet üzerinden kampanya başlatma kararı alınan konferans, önümüzdeki dönemde daha geniş katılımlı konferanslar düzenleme kararıyla sona erdirildi.
‘SOSYAL MEDYA SINIRLARI YIKIYOR’
Konferansın açılış sunumunu yapan Londra Metropolitan Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Janroj Keles, geleneksel medyanın yerini alan ‘yeni medyada’ artık iletişimin tek yanlı olmadığını ve okuyucuların aynı zamanda yorumlar, bloglar ve tweetler yoluyla haberlerin doğrudan katılımcısı haline geldiğini söyledi.
Her geçen gün gelişen yeni medyanın Kürtler için çok büyük fırsatlar yarattığını dile getiren Keles, internetin devlete sahip olmayan Kürtler için başlı başına bir kurumsallaşma aracı olduğunu belirterek, “Özellikle Kürtçe temelli eğitim siteleri, haber ağları, kütüphaneler ve filmler Kürtçenin soluk alması ve gelişmesi için muazzam bir imkân yarattı. Bu imkânlar Kürtçenin gelişmesi için güçlü bir kurum işlevi gördü” diye konuştu.
Keles’in ardından söz alan, konferansın emektarlarından gazeteci Mark Campbell, 1993’te Kürdistan’da geçirdiği 11 gün içinde şahit olduğu devlet zorbalığının bütün hayatını değiştirdiğini söyleyerek başladığı konuşmasında, 15 Ocak 1996’da Güçlükonak’ta 11 Kürdün öldürüldüğü katliamla Roboski katliamı arasındaki paralelliğe dikkat çekerek, özellikle tweeter’ın Roboski sonrası Türk medyasının sessiz sansürünün kırılmasında çok kritik bir rol oynadığını kaydetti.
Kürt medyasının 1990’lardan beri ağır baskı koşulları altında gerçekleri açıklamaya çalıştığını söyleyen Campbell, son günlerde Roj TV’nin yayınının engellenmeye çalışıldığına dikkat çekerek, “2012 Kürtler için çok büyük değişikliklere gebe bir yıl olabilir. Artık Türk medyasına ihtiyacımız yok. Zaman ve benzerlerinin yaptığı İngilizce yayınlara ihtiyacımız yok. Çünkü utanmazca yalan söylüyorlar. Bunlara karşı tweetlerle, bloglarla İngilizce yayın yapmalı, Kürdistan’da yaşanan gerçeği dünyaya aktarmalıyız. Bakın, biraz çabayla Guardian gazetesi Kürtlere ilişkin haberlerini arttırmaya başladı. Kürt medyasının bu kadar saldırı altında olduğu bir dönemde sosyal medya şimdiye dek olmadığı kadar önem kazandı” dedi.
Konferansa video yoluyla Roj TV adına mesaj gönderen Amed Dicle de sosyal medyanın yükselen önemine dikkat çekerek, “Umarım bu konferans tüm dünya çapında bir başlangıca vesile olur. Kürdistan gençliği bu etkinliği bir başlangıç yapmalı ve çok daha büyük organizasyonlara imza atmalı. Biz de Roj TV olarak bu konuda elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.
‘TWEET KURŞUNDAN DAHA GÜÇLÜDÜR’
Konferansın içeriği ve internet üzerinden canlı olarak yayınlanması sonuçlarını bire bir gösterdi ve Kürdistan’dan Danimarka’ya, ABD’den Japonya’ya kadar birçok sosyal medya aktivisti konferansa bağlanarak yaşadıkları ülkelerde karşılaştıkları sorunları ve deneyimlerini izleyicilerle paylaştılar. Konuşmalarda farklı deneyimler paylaşılsa da hemen herkes tarafından paylaşılan ortak nokta özellikle tweeter’ın politik mücadelede giderek hayati bir konuma yerleştiği tespiti oldu. Özellikle #TweeterKurds üzerinden yapılan yayının kısa zamanda önemli başarılara imza attığını belirten konuşmacılar, tweeter üzerinden video, fotoğraf ve görgü tanıklarıyla desteklenen ve İngilizce açıklamalarla güçlendirilen mesajların etkisinin muazzam olabileceğini belirttiler.
Tweeter alanında çalışan ve deneyimlerini izleyicilerle paylaşan bir aktivist, genel olarak iki bin tweeter kullanıcısının bir fark yaratmak için yeterli olduğunu, tüm dünyaya yayılmış milyonlarca Kürdün potansiyelini aynı anda harekete geçirmesi ve bu alanda organize hareket etmesiyle oluşacak etkinin çok daha büyük olacağını belirtti. Konferansın canlı yayın sayfasında bir sosyal medya aktivistinin geçtiği ve izleyiciler tarafından çok beğenilen “tweet kurşundan daha güçlüdür” mesajıysa adeta bu konuda dile getirilen görüşlerin özeti niteliğindeydi.
Katılımcılar tweeter ve benzeri sosyal paylaşım sitelerinin önemi üzerinde hemfikirdi ama bunun yanında yalan ve çarpıtma haberlere anında yorumlarla tepki göstermek ve daha da önemlisi etkili gazetecilerle bağlantı kurularak Kürdistan’da yaşanan gerçekleri dile getirmeleri için çabalamanın son derece önemli olduğu da genel olarak üzerinde anlaşılan konular arasındaydı.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
İnternet üzerinden aynı salonda bir araya gelen aktivistler, sosyal medyanın yanı sıra politik deneyimlerini de paylaşma fırsatı buldular. Konferansa katılmak için Avustralya’dan gelen bir Kürt ile ABD’den canlı olarak bağlanan aktivistler, ülkelerinde binlerce Kürt yaşadığı halde örgütlenme düzeyinin yeterli olmadığını söyleyerek kendi ülkelerinde yaşayan Kürtlere yeni iletişim ağları oluşturarak ilişkileri güçlendirme çağrısı yaptılar.
Sosyal medyanın uluslararası etkisi konusunda farklı bir görüş de konferansa video mesajı gönderen Diyarbakır’ın Sur ilçesi Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’tan geldi. Dünyanın bütün ezilen halklarına sosyal medya alanında güç birliği çağrısı yapan Demirbaş, “Eğer ezilen halklar bu imkânı iyi bir şekilde kullanırsa hükümetlerin planları işlemez olur. Sosyal medya ile birliğimizi çok daha güçlü bir hale getireceğiz” diyerek benzer bir etkinliğin önümüzdeki dönemde barışın başkenti Amed’de de örgütlenebileceğini söyledi.
Sosyal gazeteciliği geliştirme amacıyla oluşturulan Ajans Amed ile ilgili bir tanıtım videosunun gösteriminin de yapıldığı etkinlikte, son olarak, hukuk dışı lobi oyunlarıyla yayını engellenmeye çalışılan Roj TV’ye destek amacıyla internet üzerinden kampanya başlatma kararı alınarak, tüm dünya üzerinde yaşayan Kürtlere tweeter, facebook, mail ve benzeri yollarla dünya kamuoyunu mesaj yağmuruna tutarak duyarlılığı yükseltme çağrısı yapıldı.
İlginç ve önemli tartışmalara sahne olan konferansın ikinci ayağı olarak 1 Şubat 2012’de BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımıyla bir toplantı daha planlanıyor. Gerçekleşmesi halinde bu toplantı da farklı ülkelerden katılımcıların katkılarıyla gerçekleştirilecek ve canlı olarak yayınlanacak.-ANF
Barış Kınık/Londra
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info