04 Temmuz 2018 Çarşamba Saat 10:49
16 yıldır AKP diktatörlüğüyle yönetilen Türkiye’nin son
dönemindeki ekonomisine baktığımızda her alanda bir çöküşün içinde olduğunu
görmekteyiz. Türkiye’nin ekonomi alanındaki çöküşün sebeplerin başında Türkiye’nin
siyasetteki istikrarsızlığı gelmektedir. AKP iktidarının ekonomiye yönelik
politikaları hem içteki ekonomiyi hemde dış ekonomiyi çıkılmaz bir duruma
düşürdü. AKP iktidarı döneminde devlete ait bütün ekonomik alanlar özelleştirilmiş
ve bununla yetinmeyen AKP iktidarı gelir getiren toprakları kendi çıkarları
doğrultusunda başka devletlere satmıştır. OHAL döneminde işçi, memur,
taşeronlar başta olmak üzere birçok meslekten insanlar ihraç edilip Türkiye’deki
işsizlik oranları günden güne artmış ve günümüzde Türkiye’de yaklaşık 6 milyon
insan açlık sınırının altında yaşamaktadır. Yine tarım alanında İktidarın
politikaları doğrultusunda tarımda dışa bağımlılık gittikçe artmakta ve tarım
oranı Türkiye’de tükenmeye doğru ilerlemektedir.
24 Haziran seçimlerinden sonra dolar 4.66’dan yükselişi
TL’nin değer kaybetmesi Türkiye’nin altından çıkılamaz bir ekonomik krizle yüz
yüze olduğunu göstergesidir. 2017 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısında
büyük oranda düşüş yaşanması 2018 yılında da bu düşüşün devam edeceğinin
işaretidir. Turizm Acentaları Türkiye’ye turist gelmesini sağlamak için ucuz
tarifler uygulamaktadır. Bu da turist sayısının fazla olması turizmin
gelirlerinin yüksek olduğu anlamına gelmemektedir. Türkiye’nin turizm alanında
gerileme yaşamasının nedeni ise Türkiye’nin siyasi alanda tıkanması ve Suriye
politikasıyla birlikte dış güçlerin Türk devletine olan siyasi güvensizliği
etkiledi.
AKP hükümetinin iktidara geldiği günden bugüne tarım
arazileri konusunda ciddi bir gerileme yaşanan Türkiye’de, tarım dışı kalan
topraklar kadar yabancılara satılan toprak rakamları da düşündürücü boyutlara
ulaşıyor. Türkiye Ziraatçılar Odası tarafından hazırlanan rapora göre son 10
yılda tarım dışı kalan arazi büyüklüğü 3.5 milyon hektar. Girdi maliyetleri
nedeniyle ekilemeyen topraklar da cabası. Türkiye’deki toprakların yıldan yıla
eridiğini vurgulayan Türkiye Ziraatçılar Odası, raporunda şu bilgiler yer
alıyor. 2010 itibarıyla 24 milyon 294 bin hektar tarım alanı bulunuyor. 10 yıl
önce bu rakam 27 milyon 856 bin hektar idi. Yani 10 yılda 3.5 milyon hektar
tarım arazisi kaybedildi. O tarihte bu
toprakların 18.8 milyon hektarı ekiliyordu. 10 yıl sonra ekili toprakların
miktarı 16.2 milyon hektara geriledi. Bu da tarım alanlarının giderek yok
olmasına neden olmaktadır. AKP iktidarında tarımda dışa bağımlılık gittikçe
yükselmektedir.
Türkiye’deki ekonomik çalkantı nedeniyle gidilen erken seçim
sürecindeki bu harcamalar seçimden birkaç hafta önce kamu mevduatının neredeyse
eridiğini ortaya çıkardı. Hazine’nin kasasında bulunan nakit 1-13 Haziran
tarihleri arasında 49.9 milyar liradan 9 milyar 614 milyon liraya kadar indi.
Buna göre Hazine’nin her an kullanıma hazır parası iki haftada yaklaşık 40
milyar lira azaldı. Bununla birlikte Türkiye’nin dış borcu 453 milyar
dolara ulaştı. Özelleştirmeden 15 yılda toplam 59 milyar 558 milyon 225 bin
dolar gelir elde edildi. AKP iktidarı döneminde satılan kamu varlıkları ise şöyle 94 kuruluşta bulunan kamu payları (halka arz
ve İMKB’de hisse satışı yoluyla), 10
liman, 81 elektrik santrali, 40 Tesis/işletme, 3 bin 483 taşınmaz, 3 gemi, 36
maden Sahası, Araç Muayene Hizmetleri (TÜVTÜRK) ve son olarak da şeker
fabrikaları satılmaya başlandı. Şimdiye kadar satılan şeker fabrikaları
şunlardır: Çorum Şeker Fabrikası: 528 milyon lira – Safi Katı Yakıt
Sanayi şirketine satıldı, Yozgat Şeker Fabrikası: 275 milyon lira
– Doğuş Çay’a satıldı. Kırşehir Şeker Fabrikası: 330 milyon lira – Tutgu
Gıdaya satıldı – Niğde-Bor Şeker Fabrikası: 336 milyon lira – Doğuş
Çaya satıldı. Ilgın Şeker Fabrikası: 637 milyon lira – Alteks’e
satıldı. Turhal Şeker Fabrikası: 569 milyon lira – Kayseri Şekere satıldı.
AKP iktidarı kendi çıkarları doğrultusunda bütün alanları özelleştirmeye
yönelik bir politikayı devreye koymuştur. Bununla birlikte Haziran ayında TÜİK’in
açıkladığı enflasyon verilerine göre, TÜFE aylık bazda yüzde 2.61 artış
gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 15.39’a çıktı. Böylece 2003 bazlı tüketici
fiyatları endeksinin en yüksek seviyesi görüldü. Başta gıda olmak üzere benzin,
ulaşım alanlarına da zam yaptı. Bütün bunlara baktığımızda aslında AKP iktidarı
Türkiye’yi ekonomik açından iflasa götürdü. Devlete ait bütün önemli ve gelir
getiren bütün mal ve Gayrimenkulleri kendi himayesi altına alarak kendi
iktidarını sağlamlaştırma doğrultusunda kullanmaktadır.
Tüm bu kaosun içinde cambazlık yapıp ip üstünde oynamaya
kalkan bir AKP-Erdoğan iktidarı ile karşı karşıyayız. 24 Haziran seçimlerinde
başa gelmesini bir avantaj olarak gören AKP iktidarı şimdi de bütün kirli
politikaları doğrultusunda 2019 Mart ayında yapılması beklenen Yerel seçimleri
öne almaya çalışarak ömrünü uzatmaya çalışmaktadır.
Sara Gulan
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,” ”
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
Sara GulanKürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html