23 Ekim 2019 Çarşamba Saat 08:23
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”
Siyasi ve askeri boyutta Kürd’ün
katline kapıların sonuna kadar açıldığını bu saldırılarda görmekte, duymakta ve
yaşamaktayız. Yıllardan boyu süregelen varlık mücadelesi artık meşru bir zemin
kazanmış, Kürdün özgürlüğünü savunan her kuruluş yürüttüğü mücadeledeki
legalitesini Dünya halklarına tanıtmış, Kürtler için tarihi bir sürece
meşruiyetini kazanma durumuna erişmiştir. Yıllardan beri Kürtleri soykırıma
uğratma amaçlı izlenen yolun Rojava’ya saldırılarda günyüzüne çıkması ile
beraber, yıllardan boyu süregelen planlamaları dünya halkları ve kamoyuna
sunmanın zamanıdır. Kürtler üzerlerine gelen yok olma tehdidini görkemli bir
direniş ve birlik olma mesajları ile tersine çevirip, bütün Dünya tarafından
dikkatle izlenen ve takip edilen özgürlük mücadelelerinde kendisini soykırıma
uğratmaya çabalayan ırkçı ve katliamcı güçleri tarihin çöp sepetine atma
fırsatını yakalamıştır. Şüphesiz bu planlamalar yeni değildir, yıllardan beri
var olan bu planlamaların faaliyete geçirilmesi için uygun zemin ve vakitin
beklendiğini bugün görüp yaşamaktayız. Rojava’da söz konusu saldırılar, bu
saldırılara zemin sunanlar ve gelen tepkileri yumuşatmaya çalışan bazı
kesimler, bu plana dahil olduklarını hatta o soykırım planının bizzat kendileri
tarafından hazırlandığını göstermiş oldu. Saldırılardaki temel amaç olarak gösterilen
“Kürde Toprak Yok mantığına söz konusu bölgede borusu öten bütün devlet
güçleri yeşil ışık yakmış, bunun için her yolu denemektedir.
Böylesi topyekün saldırıların
geliştiği bir halkın kopuk kalması, birbirlerine muhalif görüntüler çizmesi ve
“Ne Koparırsam Kârdır mantığıyla yaklaşması yıkıcı bir rol oynamaktan öteye
geçmeyecektir. Uzun vade de Kürdistan Özgürlük Mücadelesini izole etmeyi
amaçlayan ve Kürdü kendi tekeline almaya hevesli yıkıcı takımın çıkarlarına
hizmet edecektir. Bunu görmek için bir kahîn olmaya gerek yok. Genel bir tarihi
analizi göz önüne aldığımızda son bir kaç yıldaki hengamelerde tarafların
değiştiği hissiyatının yoğunlaştığı ancak bu son Rojava saldırısında “Kürde
karşı devletler nezdinde bir olma durumunun açıkça ortaya çıktığı
görülmektedir. Bu tür durumlarda dost görünen birçok kesimin aslında neye
hizmet ettiği ve kime hizmet etmek istediğini açıkça görebilmekteyiz. Bu
süreçler bir nevi turnosol kağıdı rolünü görmektedir. Zira birçok “Kürt
bildiğimiz kesim de bu süreçlerde destek çıkıyoruz şeklinde mesajlar
yayınlayabilir ancak pratikte herhangi bir birleşim ve birlik olmaya
yanaşmayabilir. Bu tür durumlar tamamen kitleyi etkileme amaçlı uygulanan
devletler arası planlar dahilindeki “parçalama stratejileridir.
Çok kapsamlı saldırıdan kasıt tam
olarak bütün bu durumları içinde barındırıyor. Gelişen direniş ve yürütülen
mücadelenin etkisi ve halkların Rojava ve Kürtlere olan desteği sayesinde
Kürtler emperyalist güçlerin saraylarına davet edilmektedir. Bütün Dünya’da gündem
olan saldırıların başlaması ile beraber her taraftan yapılan destek çağrıları
ve soykırım saldırılarına gösterilen tepkiler, Kürtlere yürüttükleri mücadelede
gösterilen desteğin boyutunu göstermektedir. Toplumların gösterdiği tepkiler
ışığında, soykırım planlamasını yapan hükümetler geri adımlar atarak, deyim
yerindeyse kendilerini bu durumdan sıyırmaya çalıştı. Bunu “ayaklarına
gidiyorlar şeklinde yorumlamak veya pes etmek şeklinde yorumlamak ve bu
şekilde görmeye, göstermeye çalışmak isteyen bazı kesimler var. Ancak bir pes
etme durumu varsa eğer bu emperyalist güçler nezdinde gelişmiştir. Haklı
mücadele haklı sonuçlar doğurur. Tarih boyunca varlıkları bile tartışılan
Kürtler, gelinen durumda ABD Beyaz Sarayında ağırlanmaktadır. Bu yürütülen
mücadelenin doğurduğu bir sonuçtur. Bir olmak gücün ham maddesidir, bu kürt
halkı şahsında Dünya halklarına gösterilecektir.
Elbetteki bu gelişmeler ve var
olan kazanımlar büyük saldırılar altındadır ve bu kazanımların kaybedilmesi
riski bulunmaktadır. Oluşan kamuoyu ile diğer halkların tepkisi ile özgürlüğün
gelmesi muhtemel değildir. Bütün Kürt halkının birlik içinde yürütülen direnişe
destek olması gerekmektedir. Zira size Özgürlüğü başkaları veremez. Kürt Halkı
kendi savaşını yürütmekte ısrarcı olmakla kazanımlarını arttıracak Dünya
üzerindeki topraksız en büyük halk olmaktan çıkacaktır.
Bu savaş Kürdün birliğini
güçlendirmesi, soykırım planlarını geliştiren ve uygulayan güçleri yenme savaşı
olacaktır. Bu savaş Kürd’ün özgürlüğüne ulaştığı savaş olacaktır.
Fırat ALİ
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html