28 Ekim 2014 Salı Saat 11:28
Türk devlet yetkilileri sürekli “dünya neden bu kadar Kobanê
ile ilgileniyor sendromu içine girmişlerdir. Her ağzını açan, Kobanê’nin dünya
gündemine oturmasını sorun yapıyor. Biz de Türk devletinin neden bu kadar
rahatsız olduğunu anlamıyoruz. Bunun Kürt düşmanlığı dışında başka izahı
olabilir mi?
ABD uçakları her gün Irak’ta birçok IŞİD hedefini vurduğu
halde sanki sadece Kobanê’de IŞİD hedefleri vuruluyormuş gibi değerlendirmeler
yapılması da bilinçli bir çarpıtmadır. Kaldı ki IŞİD’in Şengal’de ne yaptığı
ortadadır. Tam bir soykırımcı anlayışla hareket ettikleri açıktır. Şengal,
Êzıdilerin bin yıllardır yaşadıkları anavatanıdır ama şu anda on bin insan
dışında tümü topraklarından göçertilmiştir. Türk devleti bunu görmüyor, sorun
yapmıyor.
Şu anda Kobanê’de de bir soykırım vardır. Kobanê halkının
yüzde 90’ı IŞİD faşistlerinin saldırılarıyla topraklarından koparılmıştır. Bu,
soykırım değil de nedir? Bu soykırımın suç ortağı Türk devletiyken, bunun
hesabını vermesi gerekirken Türkiye’ye şu kadar Kobanêli gelmiş söylemi altında
bu suç ortaklığının üstünü örtüyor.
Kobanêlilerin topraklarından kopartılmasında suç ortaklığı
yapması yetmezmiş gibi “Kobanê Arap’tır, orası Ayn Al Araptır diyerek
soykırımcı karakterini açıkça itiraf etmiştir. Tayyip Erdoğan ve Türk
yetkilileri Baas rejiminin Rojava’yı Araplaştırma ve Kürtleri soykırıma uğratma
politikalarına açıktan sahip çıkıyorlar. Baas rejimiyle aynı zihniyette
olduklarını ortaya koyuyorlar. Başkalarını Baasçılıkla suçlayanların gerçek
Baasçı oldukları anlaşılmıştır. Kobanê Direnişi düşmanlığı gerçek yüzlerini
açığa vurmuştur.
Bir defa bilinmelidir ki, Kobanê’nin çoğunluğu Kürt’tür
Suruç’un tümüne yakınının Kürt olduğu gibi. Baas rejimi de Türk devletinin
izinden giderek Kürt coğrafyasının demografik yapısını değiştirme politikası
izlemiştir. Türk devletinin Elazığ gibi şehirlerin dışarıdan Türk nüfus
getirerek demografik yapısını değiştirdiği bilinmektedir. 12 Eylül rejiminin
Afganistan’dan Türkleri getirip Ceylanpınar’a yerleştirdiği bilinmektedir. Türk
devletinin Kürtler üzerinde yürüttüğü fiziki ve kültürel soykırımcı politikalar
sonucu Kürdistan’dan Kürtleri çok yönlü politikalarla kaçırtıp nasıl nüfus
dengesini bozduğunu bilmeyen yoktur. Son 50-60 yıldır Sivas, Malatya, Maraş ve
Erzincan’dan Alevi Kürtlerin nasıl metropollere ve Avrupa’ya göçertildiği hala
canlı tanık olarak önümüzde durmaktadır. Dersim’in nüfusunun çoğunluğunun bile boşaltılması
bu bilinçli politikanın ürünüdür.
Suriye de Türk devletinin izinden giderek “Arap Kemeri
politikası izlemiştir. Rojava Kürdistan’a dışarıdan birçok Arap getirip
yerleştirmiştir. Hem de en verimli topraklar Araplara verilmiştir. Özellikle
Qamışlı ve Serêkani dahil bugünkü Cezire kantonunun bulunduğu alana Araplar
yerleştirilmiştir. Neredeyse nüfus yarı yarıya Arap haline getirilmiştir. Ancak
çeşitli nedenlerle Cezire bölgesine gelen Kürtlere ise vatandaş statüsü bile
verilmemiştir. Bu gerçeklik ortadayken tümüne yakını Kürt olan Kobanê bile Arap
toprağı gibi gösterilmiştir. Böylece IŞİD’le birlikte Kobanê üzerinde nasıl bir
hesap yaptıkları ortaya çıkmıştır.
Türk devleti birçok Kürt şehri ve kasabasının ismini nasıl
Türkçeleştirmişse, Baas rejimi de Türk devletinin izinde yürüyerek birçok Kürt
şehrinin, kasabasının ve köyünün ismini Arapçalaştırmıştır. Tunceli ismi
verilmekle Dersim Türk şehri mi olmuştur?! Serêkani’ye Ceylanpınar denildiğinde
hemen Türk şehri mi oluyor?! Yeri geldiğinde ismi Türkçeleştirilen şehirler,
kasabalar ve köyler eski Kürtçe ismini alabilir, deniyor, hem de Baas rejimi
Arap ismi vermiş diye Kobanê Arap şehri olarak görülüyor. İşte AKP’nin zihniyet
değiştirip değiştirmediğinin kanıtı bu yaklaşımda görülebilir.
Kürdistan’a Güneydoğu diyerek Türkleştirme politikası
izleyen Türkiye, şimdi de AKP’liler ağzından Rojava’daki Kürt bölgelerini de
bir çırpıda Araplaştırıyor. Kürt halkının hala Türk devletine ve AKP hükümetine
karşı neden ulusal varlığını koruma ve özgürlüğünü kazanma mücadelesi verdiği
şimdi daha iyi anlaşılmalıdır. Tayyip Erdoğan’ın laflarına bakarak Baas mı
Türkiye kafasını almış, yoksa AKP mi Baas kafasına sahip siz karar verin.
AKP, Kobanê Direnişinden çok rahatsız. Bir an önce
Kobanê’nin IŞİD’in eline geçmesini istiyor. Bu olmayınca da kimyası bozuluyor.
Yalçın Akbaba’nın kullanmayı çok sevdiği anlaşılan ‘panik atak’ deyimi tam da
AKP hükümetinin Kobanê Direnişi karşısındaki durumunu ifade ediyor. AKP
hükümeti Kobanê Direnişi düşmanlığında başka ortaklar ve ruh ikizleri de
bulmuştur. Kobanê’ye ABD’li koruma timleri olan Blackguardların gidip YPG
savaşçılarıyla birlikte savaştığı yalanını bile söylüyorlar. Böylece Kobanê
Direnişinin büyüklüğünü gölgelemeye çalışıyorlar. Kobanê Direnişi, AKP’nin ve
Kobanê Direnişinin kırılmasın isteyenlerin dengesini ve kimyasını daha fazla
bozmaya devam edecektir. Ne diyelim, anamın sözüyle Allah AKP’ye akıl fikir
versin.
Hüseyin Ali
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info
0
21
JA
:” ”
:””
“Cambria”,”serif”
mso-ascii- Cambria
mso-hansi- Cambria