• Latest

Zorbalığa Giden Yol Kürdistan’dan Geçer

18 Ekim 2022

Ortadoğu’da Hegemonya Savaşı Ve Kürt Halkının Stratejik Konumu

4 Temmuz 2025

Şam İktidarının Savunma Bakanlığı Kontra Bir Gücün Hazırlığını Yapıyor- ÖZEL HABER

3 Temmuz 2025

Zihniyetin Aşamaları Ve Bilincin Taşıyıcıları

3 Temmuz 2025

TC ve HTŞ Dünyanın Gözü Önünde Alevileri Katletmeye Devam Ediyor-HABER ANALİZ

2 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?
5 Temmuz
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?

Zorbalığa Giden Yol Kürdistan’dan Geçer

18 Ekim 2022
in Makaleler
A A
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Kürtler; İran, Irak, Suriye ve Türkiye’yi kapsayan alanlarda on milyonlarca insanla dünyanın en büyük devletsiz etnik gruplarından biridir. Bu durum ise örgütsüz ve merkezi olmayan, dağınık bir topluluk binyıllarca nasıl ayakta kalır, nasıl devletleşemez veya Özerk bir yapıya kazanamayacağının en kusursuz örneğini yarattı. Tüm dünya tarih sayfalarına da böyle geçti.

Zaman zaman bağımsızlık naraları atılıp bununla ilgili girişimler olsa da, bağırsaklarından işbirlikçi ve teslimiyetçi hastalığını atlatamayanların sahte bağımsızlık çabaları hasta yataklarında kalakaldı. Bağımsız bir yapı kazanamamanın ve aşılması gereken en büyük engel, Kürdistan’ı kendi içinde yönetilmesine izin verdiğimiz ve bununla ilgili yüzyıllardır gerçek bir mücadele yürütemediğimiz, ‘’Düşman Gerçekliği’’ öznesidir.

Neyse ki, bu tarihsel hata ve eksikliklerimizi Kürt Gerçekliği ve kişiliğinde analiz eden, tez ve sentezlerle çözümleyen, Ortadoğu’da Kürdistan gerçekliğini ortaya çıkaran, Savunmalar ve çözümlemelerde aydınlatan Önder APO ile biraz daha derli toplu bir örgütlülükle kazanımlar elde eden, düşmanla sürekli ve kararlı bir savaş veren bir güç ortaya çıktı. Toplumun tüm klik ve düşüncelerine, düşman kontrolünün olmadığı, daha gerçekçi bir ‘’Özgürlük’’ kavramı hakim olmaya başladı.

Bu özgürlük çığlığının en gür ve düşmanı korkutan boyutu bugün İran ve Doğu Kürdistan’da yaşanmaktadır. Ülkeyi kasıp kavuran gösteriler ilk olarak Kürdistan vilayetlerinde hız kazandı. Mahsa Amini’nin -ya da anadili Kürtçesi Jina Amini’nin- geçen ay ahlak polisleri tarafından katledilmesi, İran’ın ve Kürdistan halkının din adamlarına karşı uzun süredir kaynayan öfkeyi körükleyen olay oldu.

Göstericilerin kilit sloganlarından biri olan “Jin Jiyan Azidi (Kadın, yaşam, özgürlük)”, bölgenin tarihsel Kürt mücadelesine dayanmaktadır. Her kuşaktan erkek ve kadın, 50 yıldır çiğnenmiş hakları uğruna savaşmak için Molla Rejimine karşı alanlarda, parklarda, üniversitelerde bir araya geldi. On yıllardır bitmeyen adaletsizlik ve baskıdan bir nebze olsun huzur bulacakları güne kadar sokakları terk etmeyecekmiş gibi direnişe devam ediyorlar.

Halk, acil bir yönetim ve toplumsal dönüşüme gitmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Bunun yerine devletçi/iktidar yönetiminin en etkili silahı olan zor yöntemlerini devreye sokarak tüm alanları askeri kışlalara, cezaevlerini ölüm yerlerine, karakol ve tenha yerleri işkence hanelere dönüştürdü.

Bunu ağırlıklı olarak direnişin en etkili verildiği Kürdistan şehirlerinde uygulamaya koymaktadır. Özellikle Sine şehri askeri bir üs haline getirildi ve tamamen askerileştirildi. Yıllardır bu sistemin nasıl işletildiğini çok iyi biliyoruz. Uluslararası düzeyde acil bir eylem olmadan bu şiddetin sona eremeyeceği açıktır.

Ülkenin Kürt toplumuna yönelik vahşet tarihinin bir parçası olan 2019 BM raporuna göre, İran’da tutulan siyasi mahkumların yarısını ve idam edilenlerin orantısız bir şekilde yüksek bir kısmını Kürtler oluşturmaktadır.

Doğu Kürdistan halkı yaşadıkları topraklarda, değişen tüm rejimlerde direniş ve mücadele kültürünü bir an olsun bırakmadı. Mesela; İran’ı 1925’ten 1979’a kadar yöneten Muhammed Rıza Pehlevi monarşisi, Kürtleri bazen zorla asimile ederek ya da aşiret liderlerinin gücünü azaltarak kontrolü merkezileştirmeye çalıştı. Kürtler, Şah Rıza Pehlevi’yi devirmek için protestolara katıldı ve 1979’da kazanan Şii devrimcilere karşı savaşmaya devam etti. 1980’de İran-Irak savaşı patlak verdiğinde, İran’ın yeni din adamları Kürt direnişini ezme çabalarını artırdı.

İran, geçen ay da dahil olmak üzere Irak’ta sınır ötesi saldırılar düzenleyerek misilleme yaptı ve buradaki Kürt grupları protestolarda parmağı olmakla suçladı. Kürt yetkililer 28 Eylül’deki hava saldırılarında en az biri çocuk olmak üzere 10 kişinin öldüğünü söyledi.

Ali KASIM

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tags: irakİranJinaMahsaAminiKürdistanPehleviRojhilat
Share218Tweet136
Previous Post

Kirli/Özel Savaşın Yol Açtığı Yıkım Ve Tahribat

Next Post

25.Yılında Uluslararası Komploya Karşı Mücadele

Lekolin

Lekolin

RelatedPosts

Kadın

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

by Leyla Egid
30 Haziran 2025
0
1.5k

30 Haziran 1996, Kürt Özgürlük Hareketi için unutulmaz bir tarih...

Read more

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025
1.5k

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025
1.5k

‘Sıra Türkiye’de, Tek Kurtuluş Yolu Önder Apo’nun Çözümünde’

19 Haziran 2025
1.6k

Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

8 Haziran 2025
2.1k
Next Post

25.Yılında Uluslararası Komploya Karşı Mücadele

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Yorum İlkesi
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi