28 Ocak 2018 Pazar Saat 09:31
Hakikatin anlık olarak katledilmesine dayalı yalan üretimi öyle boyutlanmıştır
ki , ekilen yalan tohumları öylesine kök salmıştır ki ekstra gayrete ihtiyaç
kalmamıştır. Yalan kendi kendini sonsuz kere yeniden ve yeniden , türlü türlü
hallerde üretebilecek kapasiteye ulaşmıştır. Yalan artık kendini yaratan
gerçektir. Ademin yasak meyveye el uzatmasıyla
başlayan , insanlığın laneti yalandır. Büyük filozofların idealar
dünyası , peygamberlerin sınav dünyası dedikleri , lanetinde boğulan dünya
, YALAN DÜNYA ´ dır. Amed ´in ünlü yalancılar qehwexanesinde veya Dersimin palavra meydanında söylenmiş en
büyük yalanların bile karşısında , çocuk masumiyetiyle söylenmiş basit şeyler
olarak kaldığı yalan dünyanın en uyduruk
yalanı TÜRK ULUS DEVLETİ ´dir.
Hakikat arayışçılığı , korkunç yalana karşı
amansız direniş olduğu kadar yalın duruştur. Hakikat arayışı hakiki olma çabası
veya halidir. ´´Anne bak kral çıplak ´´ diyerek korkunç bir yalanın utanç
perdesini alaşağı eden küçük çocuğun hiçbir ekstra meziyeti yoktu . Gücü ,
hakikatle olan ilişkisindeki çaresizliğiydi.
Eğer hakikati ağzından dökecek kadar güçsüz ve çaresiz olmasaydı, kendini tutabilecek kadar güçlü olsaydı
yalanla yaşayabilirdi .
Cezaevine giren birine verilen ilk öğüt
´´yalana sakın alışma´´ dır . Hapishanenin kendisi bir yalan iken
içeridekilerin geliştirebilme olasılığı en yüksek meziyetleri yalancılıkları
olabilir . Dünya yalanın gardiyanlığında bir zindan iken , zindan yalanın
meşruiyet kalesidir . Türk ulus devletini en iyi karşılayan metaforlardan
biri zindan olabilir.
Wachowski kardeşlerin Matriks filminde
insanlar , makineler için enerji kaynağı , dünya ise simülasyondur. Gerçekte
insanlık köleleştirilmiş ve enerji üretimi için tarlalarda yetiştirilebilen
birşey olmuştur . Uyanmamaları için simülatif bir dünya yaratılmıştır . Türk
devlet propaganda aygıtları olan ve adına türk medyası da denen masalcı ´´dede korkutların´´
terminolojisiyle söyleyecek olursak , türk ulus devleti , ´´üst
aklın ´´ 1800 lerde tam anlamıyla esir aldığı ´´devleti aliye ´´
tebasının yine aynı coğrafyada kurulan
devasa zindanda tutulması işidir . 19. yüzyıldaki varlığını tamamiyle Büyük
Britanya ´ya ve Avusturya Macaristan
imparatorluğuna borçludur ve onların esiridir . Pan
islamizm ve turancılık zindanın
kapasitesini arttırma gayretidir . 20.yüzyılda İngiliz ve Yahudi projesidir .
Sonrasında gladio nun oyuncağıdır.
Türklük devleti aliyenin etrak-ı bi idrakı iken sahte hikayelerle hakim
egemen ulus derecesine yükseltilmiştir . Gardiyan denebilecek işbirlikçi
klikler kahraman kurtuluşçu kılığına sokulmuştur , gladionun adamları makbul
paşalar olmuştur . Hırsız ,soyguncu ve
gaspçılardan burjuvazi yaratılmış , papağanlara aydın denilmiştir . Sindirella
nın hikayesinde olduğu gibi gece 12 de değişim saati gelinceye kadar fareler at,
kabak araba ve kül kedisi prenses olacaktır
. Anadolu , rumeli ve mezopotamyanın zavallı halkları öncelikle savaşlarda kırdırılmış , sonra
soykırımla elekten geçirilmiş, kafasını kaldıranın kafası koparılarak tehlikeli
unsurlardan ayıklanmış ve enson ´´on yılda onbeş milyon genç yarattık her
yaştan´´ denilerek toplama bir halktan türklük simülasyonuyla ulus
yaratılmıştır . Türklüğe dair hikayat bu
toprakların en büyük yalanıdır . Ne olduğu anlaşılamamış , bu toprakların en köhne putudur.
Köhne putun , yalan cumhuriyetin çöküş döneminde
, Demokratik konfederalizmin evrensel önderliği tarafından ortaya konulduktan
sonra üzerine atlanılan ´´paralel devlet ´´ kavramı , ´´yalan dünyanın´´
yalandan hakimiyetindeki yarışta oluşan
eş devleti işaret eder .
Sonrasında özgürlük güçlerinin demokratik halk kurumlarını da kapsayacak
şekilde ´´legal görünümlü illegal yapı ´´ ya da ´´sivil
toplum örgütü görünümlü paralel devlet yapılanmaları´´ olarak kırmızı kitaba
konulan tanım , özgürlük güçleri hakikatini karşılamaz . Dolayısıyla bu anlayışla
yürütülen karşı mücadele başarısızlığa mahkumdur . Özgürlüğün , özgür politik halkın hedefi paralel
veya eş devlet olmak değil , yalan dünyaya karşı alternatif
hakiki dünyayı yaratmaktır . Bir dünya yaratmak bir halk yaratmak , yalandan
insan veya mekan kaçırmak demektir . Kawa ´nın katledilecek gençleri dağlara
kaçırıp yeni bir toplum yaratması gibi … ´´ Terör örgütü tarafından
kandırılmış kişi ´´veya ´´terör örgütünün korkusuyla hareket eden halk ´´ terminolojisi yalandan kaçan insanı ifade eder
. Yalan kendini kader olarak dayatır . Hakikatler dünyasını ancak ölümden sonra
ulaşılabilecek bir yer olarak tanımlar . Bu konudaki en veciz sözlerden biri
teşkilatı mahsusanın adamı said – i
nursiye aittir . Sait ´´ dünya tüm
şaşasıyla ahirete nisbeten bir zindan hükmündedir .´´ demiştir .
Hakikatlerin ise ansızın belirmek gibi bir huyu vardır . En güçsüz bir
kimlikte ve olanca yalınlığıyla … Bu nedenle Türk ulus devleti çaresizdir .
´´ Anne bak kral çıplak ´´ diyen
çaresiz ve güçsüz çocuklarla hiçbir ordu başedemez . Kralın çıplak olmadığını iddia etmek veya
bunu görmemek kralın çıplaklığı hakikati üzerinde hiçbir değişiklik
yaratamayacağı gibi ´´ sana kutsal gelen bin yıllık
çınar fiske vuruşuyla yıkılır
birgün ´´ … Yalanın en güçlü yanı
inananlarının gücüdür . En zayıf yanı ise yalan olmasıdır . Hakikatin ise
takipçilerinin gücünün çok çok ötesinde ve onu aşan gücü
aydınlatıcılığıdır .Güneş doğduğunda
korku ve gölgeler imparatorluğu dağılır .
Paralel evrenlerin , tercihlere göre şekillendiği ve olasılık
durumlarına göre pekçok paralel evrenin mümkün olduğu söylenir . Yani farklı
tercihlere göre farklı şekillerde akan aynı (ya da daha doğrusu paralel ) hayatlar vardır denir . Olup
olmaması mümkünlüğü ya da doğruluğu önemli değil . Ancak eğer Amerikan
filmlerindeki ´´ kahrolası federaller ´´den esinlenmeyle , ´´ kahrolası paralellerden ´´ bahsedeceksek o da paralel evrenler olsun
. Bu teoriye göre , hakikatle aydınlanmış halk gerçeği ve tercihi paralel
evrende yalandan kurtulmuş dünyanın varlığını mümkün kılmıştır . Hakikat adına
kazanılmış zaferler paralel evrenlerin kesişim noktalarıdır. Özgür demokratik
ve politik halk adına kazanılan zaferlerin yani paralel evrenlerin kesişim
noktalarında toplumsal dejavu yaşanır . Her dejavu paralel evrenleri
yaklaştırır ve çoğalan dejavularla ayrım kalkar evrenler birleşir . Bence o
müthiş ( ! ) türk devlet aklı paralellerle uğraşırken bizi
bu paralel evrenler kategorisine alsın . O zaman ne kadar çaresiz olduğunu daha
çabuk görür ve ilk dejavu da havlu atarak inine çekilir. Zira dejavularımız
çoğaldı , özgür halk , ahlaki politik toplum her gerçekleşmede bize biz bunu
daha önce de yaşamıştık hissi veriyor . Özgürlük hiç de yabancısı olmadığımız
bir duygu .1992 cizresi ile 2016 cizresi
2014 kobanisi ile 2017 rakkası bizde hep evet oluyor yalan bitiyor duygusu oluşturuyor .
Paralel devlet ile başetmek kolaydır .
Alternatif toplumla yüzleşmek zordur . Çünkü o yaratılan sistemin içerisindeki
bir kara deliktir . Ve sistemi tamamiyle yutabilme potansiyeli vardır . Sistem
içi öğeler bunu tanımlayamaz. Tanımlama kaygısıyla yaklaştıkça çekim alanına
girerler . Çekim alanına girince de
kurtulamama tehlikesi vardır. Yalan dünya çekim alanına girmemek için ne kadar
debelenirse debelensin kurtulamaz. Onda
alternatif toplumu yok edebilecek hiç bir silah yoktur. Onda sadece silah
vardır ve silah hakikati yok edemez . Hakikat yok olmaz yalanı yok
eder.
Bilal Andok
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org –
www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com
-http://kursam.org/index.html- http://kursam.net/index.html
0
21
:” ”
:””
” “,” ”
Bilal AndokKürdistan Stratejik Araştırmalar Merkeziwww.lekolin.com – www.lekolin.org –
www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com
-http://kursam.org/index.html- http://kursam.net/index.html