Hava koşullarının değişmesiyle teknik üstünlüğünü kaybeden TSK, 22-24 Aralık tarihleri arasında özgürlük gerillarının Zap, Xakurkê ve Metina bölgesinde yaptığı etkili eylemlerde 88 Türk askeri öldürülmesiyle işgalci TC devleti gerilla karşısında tarihinin en büyük darbesini aldı. NATO’nun silah ve lojistik desteğine rağmen psikolojik olarak dibe çöküşü yaşayan TSK, yaşadığı hezimeti gizlemek için yine NATO’nun desteğiyle Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine şehir merkezlerini bombalamaya başladı.
Daha önce de İçişleri Bakanlığına yönelik Ölümsüzler Taburu’nun düzenlediği fedai eylemi bahane eden işgalci TC Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan 4 Ekim günü aleni bir şekilde Rojava’ya yönelik saldırı tehditlerinin ardından Kuzey Doğu Suriye’deki tüm alt ve üst yapı ile enerji tesislerini, hastaneleri, buğday silolarını ve barajları hedef aldı.
4-11 Ekim 2023 tarihleri arasında işgalci TC devletini bölgeye yönelik 224 farklı alana 304 hava ve kara saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırıların 221’ünde top ve ağır silahlar, 83’ünde ise drone ve savaş uçakları kullandı.
Gaz ve petrol tesisi/sahaları, elektrik santralleri, su istasyonları ve sağlık merkezleri, mültecilerin yaşadığı kamplar ile köylerin hedef alındığı belirtilen saldırılarda 47 kişi katledildi, 55 kişi ise yaralandı.
Aynı katliam senaryoları tüm dünyanın gözü önünde tekrar edilirken işgalci TC devleti, bölgede sözde grantör ülkelerin takındığı sessizlik perdesinin arkasında yine Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’de hastane, okul, fabrika, rafineri ayrımı yapmadan tüm altyapı tesislerini ve hizmet kurumlarını hedef alıp, onlarca sivilin katlederek savaş suçu işlemeye devam ediyor.
TEK HEDEF SİVİLLER VE YAŞAM KAYNAKLARI OLDU!
İşgalci TC İçişleri Bakanı Hakan Fidan yapılan saldırılarda sivilleri hedef almadıklarını belirtti. Bu açıklamanın aksine askeri anlamda Özgürlük Hareketine karşı bataklığa saplanan, debelendikçe darbe üzerine darbe yemeye devam işgalci TC devleti acizce sivil halkı ve binlerce insanın kendini idame ettiği yaşam kaynaklarını hedef aldı.
İşgalci TC devleti, Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ederken son 3 günde Derik, Qamişlo, Dirbesiye, Tirbespiyê, Til Temir, Kobanê, Şehba daha birçok bölgeye yönelik gerçekleştirilen 40 saldırıda 8 yurttaş şehit düştü, 18 yurttaş da yaralandı. 2 bin 200 köy ve kasaba karanlıkta kaldı. Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin açıklamasına göre; Türk ordusu 7 savaş uçağı ve 33 SİHA bölgeye yönelik 40’tan fazla saldırı gerçekleşti.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Basın İrtibat Merkezi, işgalci Türk devletinin 25 ve 26 Aralık tarihinde gerçekleştirdiği saldırıları bilançosu şu şekideydi.
Qamişlo
Cirnik Mahallesi’ndeki Sadkob istasyonu, gıda deposu; Eleya Mahallesi’nde fabrika, iki inşaat şirketi, Simav Matbaası, Korona Hastanesi, elektrik istasyonu, yem deposu, diyaliz hastanesi, oksijen fabrikası, mazot deposu, perşembe pazarı, Korona hastanesi yakınındaki depo, Berfin temizlik ürünleri fabrikası ve Botan akaryakıt istasyonu bombalandı. Şehitler Kavşağı yakınındaki seramik deposu, benzin istasyonu, Aziz garajı, çimento deposu bombalandı.
Amûdê
Amûdê’de Kerem düğün salonu, buğday deposu ve zeytin deposuna saldırı düzenlendi.
Kobanê
Kobanê’de araba garajı, Sınır Tanımayan Doktorlar’ın desteklediği Miştenur Hastanesi, Termik köyü yolu üzerinde tavuk fabrikası, Halep yolu üzerinde çiftlik, araba tamirhanesi ve Ehmed Temer’e ait inşaat şirketi hedef alındı.
Radyo istasyonları
Türk savaş uçakları Qamişlo, Dêrik ve Dirbesiyê’deki radyo istasyonlarını bombaladı.
Saldırılar sonucunda 2 bin 600’den fazla köy ve kasaba karanlığa gömüldü.
SİHA’larla 18 ve ağır silahlarla ise 20 saldırının gerçekleştiği belirtilen açıklamanın devamında, bu saldırılarda halkın esas temel ihtiyacını karşılayan buğday depolarının da aralarında bulunduğu fabrika, inşaat şirketleri, tren istasyonu ve diğer 6 merkez kurumu bombalandığı vurgulandı. Aynı zamanda sivil yurttaşlara ait 2 evinde bombalandığı belirtildi.
Cizir Kantonu ile Kobanê kentinde İç Güvenlik Güçleri’nin 10 kontrol noktasının bombaladığı belirtilen açıklamanın devamında, “”İşgalci Türk devleti, Cizir Kantonu’na 11 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda Qamişlo’da 1 kontrol noktası, Amûdê’de ise 2 kontrol noktasının yanı sıra Qamişlo çevre yolu, Girbawî Beledesi’ndeki bulgur fabrikası, Gir Ziyaretê Çole köyündeki buğday deposunu çevresi, Amûdê’deki buğday deposu, Tawîle köyü, tren istasyonu, Covid-19 hastanesi, Dirbêsîyê ilçesindeki Hekîm Hac Bekir ve Eşref El Kiya adlı sivillerin evleri, Qamişlo’daki inşaat şirketi ve Elaya Mahallesi hedef alındı.
Fırat Kantonunun Kobanê kentine yönelik gerçekleştirilen saldırılarda ise, İç Güvenlik Güçlerine ait Kobanê girişindeki 2 kontrol noktasının, kentin güneyindeki 1 kontrol noktasının ve kentin Hilinc, Şeran ve Şîran ilçelerindeki diğer kontrol noktaları hedef alındı.
Açıklamada, Cizir Kantonu ile Kobanê kentine yönelik saldırlar dışında Efrin-Şehba Kantonununun farklı bölgelerine yönelik 19 saldırının daha gerçekleştiği belirtildi.
Saldırılarda, Şêrawa ilçesinin Bênê köyü, Şera ilçesinin Merenaz köyü yanı sıra Til Qira, Um Hoş, Semûqa, Til Çîçan, Til Medîq, Minix, Bêlûniye, Şêx Îsa, Hirbil, Wehşiye köyleri ile Şehba’nın Til Rifat ilçesinin çevresi bombalandı.
Açıklamanın sonunda, “İşgalci Türk devleti bölgeye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Saldırılar sonucunda 8 yurttaş şehit olurken onlarcası yaralandı. Aynı zamanda ağır maddi hasarlar oluştu. Rusya ve uluslararası koalisyon başta olmak üzerek Suriye’de aktif uluslararası güçler saldırılara karşı sessiz” denildi.
HALK KOALİSYON GÜÇLERİNİ İKİYÜZLÜLÜKLE SUÇLUYOR!
Kuzey ve Doğu Suriye halkları ise daha önce ve şimdi devam eden işgalci TC saldırılarına tepki verirken, aynı tepkiyi saldırılara izin veren ve üye olduğu ve doğrudan kendisinin de destek verdiği ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin başını çektiği NATO’ya da gösteriyor. Halk, saldırıların sorumluları işgalci TC kadar NATO üyesi içinde bulunan Koalisyon güçlerinin de olduğunu belirtiyor.