• Latest
  • All
  • Haberler
  • Editörden
  • Araştırmalar
  • Makaleler
  • Politik Analiz
  • Dizi Yazı

TC-DAİŞ İLİŞKİSİNDE SOMUT BİR RESİM DAHA

9 Nisan 2021

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025

‘Doğu Kürdistan’da Alternatifi Olan Tek Güç PJAK’tır’

24 Haziran 2025

Şam’daki Kiliseye Yapılan Saldırı HTŞ Üyeleri Tarafından Yapıldı-ÖZEL HABER

23 Haziran 2025

Demokratik Ulusta Demokratik Komün Yaşamı

23 Haziran 2025

Yeni Ortadoğu’nun Kalıcı Kaos Düzeni ve Stratejinin Temel Ayakları

21 Haziran 2025
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
No Result
View All Result
Home Bölümler Makaleler

TC-DAİŞ İLİŞKİSİNDE SOMUT BİR RESİM DAHA

Ari Tufan by Ari Tufan
9 Nisan 2021
in Makaleler
Reading Time: 3 mins read
A A

TC devleti ve DAİŞ ilişkileri konusunda şimdiye kadar birçok belge ve tutuklu DAİŞ çetesinin itirafı yayınlandı, ancak Bağdadi sonrası DAİŞ’in tamamen TC devleti’nin kontrolünde tutulduğu netleşiyor.  Geçtiğimiz günlerde TC devletinin  medyasında yansıyan bir haberde TC devletinin  DAİŞ’le olan ilişkisini örtemeyecek kadar açıktan yapmaya başladığının kanıtı oldu.

Haberde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kayıtlarda yer alan Abu Bahaa kod adlı Ziad Alzhouri, Hasan Krayem, Hasan Maher Abdullah Abdullah, Mohamad Qassem, Fayez Alfliti (Lübnan doğumlu), Saad Ali Saad Saad, Salim Ahmet Bakr Abboosh ve Yusuf El Ali Elhasan (Suriye doğumlu) 8 yabancı kişinin DAİŞ üyesi oldukları gerekçesiyle malvarlıklarının dondurulması ifade ediliyordu.  Bu durumda, DAİŞ üyesi kişilerin nasıl bir güvenlik soruşturması sonucunda Türk Vatandaşlığı’na geçirildiğini sormayı gerektiriyor. DAİŞ TC devletinin ilişkileri DAİŞ ilk ortaya çıktığı günden beri sürekli gündemde olmuş ve birçok bilgi, belgeyle kanıtlanmış TC-DAİŞ ittifak ve ilişkileri  Uluslarası kamuoyunda tescillenmiştir. TC ile DAİŞ arasında barışçıl, yani dostça bir ilişki  ötesinde başka ilişkilerin olduğu bilinen bir gerçek. Bu gerçeklik somut olarak, MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın yetkisi altında DAİŞ çetelerine silah taşınmasıyla gün yüzüne çıkmış 2014 yılında yapılan bu silah sevkiyatının görüntüleri yayınlandıktan sonra, bu olaya dokunan ya cezaevine atılmış , ya sürgün edilmiş ya da tasfiye edilmiştir. O günden bu güne bu ilişkiler katlanarak  devam ediyor. Her gün bu konuda bir çok belge yayımlanıyor.

İlişkiler uluslararası alanda hep gündemde

Türkiye’nin DAİŞ’le olan ilişkisi sadece yakalanan çetelerin ifadelerinde değil uluslararası alanda da birçok basın kuruluşu, siyasetçi ve gazeteci belgelerle bunu kanıtlamıştı. Bunun somut örneği ABD Temsilciler Meclisi’nin Ermeni Soykırımı’nı resmi olarak tanıyan yasa tasarısı ve Türkiye’ye yaptırım tasarısını onaylamasını değerlendiren  ABD başkan adayı Tulsi Gabbard: “Erdoğan yıllardır DAİŞ /El Kaide’ye yardım etmekte. Bunu reddetti fakat şimdi açıkça eski DAİŞ /El Kaide militanlarını kullanarak aslında kim olduğunu ifşa ediyor: Kendisinin mutlak güç sahibi halife olduğu bir halifelik sistemini kurmak isteyen radikal islamcı bir megalomanyak” ifadesini kullanmıştı.

Yine 2016’nın şubat ayında Rusya’nın Birleşmiş Milletlerdeki Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin; MİT’in DAİŞ ile ilişkide olduğunu, MİT ile DAİŞ’in ortaklaşa inşa ettikleri şebekenin Antalya’da bulunduğunu ve dünyanın muhtelif devletlerinden gelen kişileri örgütlemelerinin ardından Suriye’ye gönderdiklerini belirtmişti. Örgütlemelerin resmi yetkililerin onay ve desteği ile olduğunu belirten Churkin; Erdoğan rejiminin aynı zamanda Suriye’de yaralanan DAİŞ’lileri sınıra yakın güvenli bölgelerde tedavi ettiğini açıklamıştı.

DAİŞ yeni cephe açma hazırlığında

DAİŞ başta Antep ve Ankara’da çalışmalarını sürdürüyor ve yeniden örgütlüyor. Türkiye, 2019’da Ayn İsa’daki bir kampı bombalamıştı. Bu kampta bulunan DAİŞ taraflarının önemli bir kısmı Türkiye’ye kaçtı. Son zamanda Irak’ta saldırılarını arttıran DAİŞ‘in  Irak’ın yüzde 4’lük alanını kapsayan Selahaddin, Ninova, Anbar vilayetleri arasında yer alan ve büyük bölümü çöl olan El Cezire bölgesine DAİŞ elemanlarının Türkiye üzerinden gönderildiği iddia ediliyor. Yine  Suriye ve Türkiye’den bazı DAİŞ elemanları ile Avrupa’dan Türkiye’ye gelecek “muhacirler”in bir bölümünün bu bölgeye sevkiyatı planlandığı bilgileri mevcut. TC devletinde MİT denetiminde DAİŞ’i yeniden örgütlüyor ve yeni bir cephe açmaya hazırlanıyor ve ulusarası kamuoyu seyirci kalıyor.

Ari TUFAN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tags: 8 İŞİD'liDAİŞMal VarlıklarıTC-DAİŞ
Share224Tweet140
Previous Post

Ukrayna-Rusya Krizi Bir Kez Daha Dünya Gündeminde

Next Post

Şengal’e Operasyon Kararı Eş Zamanlı Yapılan KDP-MİT Toplantısında Verildi

Ari Tufan

Ari Tufan

Next Post

Şengal’e Operasyon Kararı Eş Zamanlı Yapılan KDP-MİT Toplantısında Verildi

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi