DAIŞ’in 2014 yılında Şengal’e dönük gerçekleştirdiği saldırılar sırasında kenti kaçarak terk eden Irak hükümeti ve KDP, 9 Ekim 2020’de “Şengal Anlaşması” imzaladı. İşgalci Türk devleti ve ABD de anlaşmaya desteğini açıkladı. Anlaşmayla, Şengal’e bir kaymakam atanacağı ve güvenliğin ise katliam döneminde kenti terk eden güçler tarafından sağlanacağı hedeflendi.
DAIŞ saldırıları sonrası Şengal Demokratik Özerk Meclisi’ni (MXDŞ) kuran Êzidîler, yapılan anlaşmaya karşı durdu. Anlaşmayı imzalayan güçler ile destekleyen ülkeler anlaşma maddelerinin hayata geçirilmesi için girişimlerini sürdürse de, Êzidîlerin kendi iradeleri dışında imzalanan anlaşmaya karşı çıkmaya devam ediyor.
Êzidîlerin iradesini kırmaya yönelik özellikle son 4 yıldır her türlü oyun ve soykırım politikasını yürüten işgalci Türk devleti ve KDP, şimdi de MİT ve Parastın eliyle 75’inci Ferman düzeyindeki bir planı devreye koymaya hazırlandığı öğrenildi.
MİT VE PARASTIN’DAN DAIŞ RAPORU
Edinilen bilgilere göre, MİT ve Parastin Irak istihbaratına sunduğu bilgi raporunda, Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetim bölgesine bağlı Hol kentinde bulunan DAIŞ çeteleri, QSD eliyle Musul ve Şengal bölgesinde bulunan Irak ve Haşdi Şabi güçlerine saldıracağı belirtildi. Uzun zamandır Hawar Kilis ve Riha’nın (Urfa) Serêkaniyê ilçesinde eğitilen ve donatılan DAIŞ çetelerini, Başûrê Kurdistan ve işgalci Türk Ordusu’na bağlı Başika Askeri Üssü üzerinden uyuyan hücreler şeklinde konuşlandırıldığı belirtildi. Konuşlandırılan bu DAIŞ çetelerini hem Irak güçlerine ait askeri nokta ve merkezlerine hem de Türk askerlerin bulunduğu noktalara saldırtarak, Şengal’e girmenin gerekçesini yaratmayı amaçlanıyor. Raporda söz konusu DAIŞ çetelerin tümü daha önce Hol başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde faaliyet yürüten ve Irak asıllı çetelerin seçildiği gelen bilgiler arasında.
ANKARA’DAKİ GÖRÜŞMELERDE BU KONU DA TARTIŞILDI
Bağdat’ta güvenilir bir kaynağın da söz konusu rapor ve planın olduğunu teyit etti. Güvenilir kaynağın, söz konusu rapor MİT ve Parastın tarafından Irak istihbaratına sunulduktan sonra 16 Ekim’de Irak Kurdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ve 31 Ekim’de Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Kasım Araci’nin Ankara’da faşist Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile yapılan görüşmelerde tartışıldığını söyledi.
Söz konusu rapor ve görüşmelerde Irak hükümeti güçlerinin Şengal’i ablukaya alması, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni kamuoyunda deşifre edilmesi gerektiğini, aynı zamanda da birlikte hareket edilebilmesi için işgalci Türk ordusuna bağlı Başika Askeri Üssü’ne bağlı yapılacak iki yeni askeri üsse daha izin verilmesi talebinde bulunduğu belirtildi.
MİT ve Parastin, Irak merkezi güçlerin DAIŞ çetelerinin saldıracağı hattını da belirlerken, geç olmadan Irak güçlerinin bu hatta askerlerin konuşlandırılması ve Rojava Özerk Yönetim bölgesinden saldırılacak çetelerin önü alınması istendiği belirtildi. Böylelikle tartışmalı olan Hewlêr-Bağdat arasındaki “Şengal Anlaşması” askeri ayağı tamamlanmış olacak. Bir yandan kamuoyunda QSD ve DAIŞ çetelerini birlikte hareket ettiği yönünde algı oluşturarak her türlü saldırının önünü açılmış olacak diğer yandan 2014 yılında olduğu gibi DAIŞ’in eliyle Êzidîlere yönelik korku politikasını uygulayacak.
İşgalci Türk devleti ve işbirlikçisi KDP tarafından hazırlanan bu plan çerçevesinde harekete geçen Irak merkezi güçleri, Sinunê nahiyesinden, Dehola, Borek, Berana, Til El Benat, Til Qeseb, El Qabosiya köyleri üzerinden, El Qehtaniya Nahiyesi ve ona bağlı El Werdiya köyü ile Xane Sorê nahiyesinin Kuzey Doğu Suriye’nin Hol sınırına kadar güç konuşlandırmaya hazırlığı içinde olduğu belirtildi.
BAŞÛRÊ KÜRDİSTAN’A GÖNDERİLEN DAIŞ’LİLERİ İSİM İSİM DEŞİFRE EDİLMİŞTİ!
Daha öncesinde hem Fırat Haber Ajansı (ANF) hem de Lekolin.org sitesinde Türkiye’de eğitilip donatılan DAIŞ çetelerin özgürlük gerillalarına karşı savaşmak için Türk ordusu, KDP peşmergeleri ile aynı cephede savaşmak için gönderildiği isim isim fotoğraflarıyla birlikte deşifre edilmişti. Söz konusu DAIŞ çeteleri Medya Savunma Alanları’nda özgürlük gerilla güçlerine karşı bir sonuç alamadığı için 18 Eylül’de peşmerge üniformaları giydirilerek, söz konusu MİT ve Parastin’ın planını gerçekleştirmek için Ninova bölgesinin birçok alanında uyuyan hücreler olarak konuşlandırıldığı gelen bilgiler arasında.
Söz konusu plan gerçekleşmesi halinde hem Êzidîlere yönelik 75’inci Ferman düzeyinde bir etki yaratacak hem de “Bir taşla birçok kuş vurmuş” olacak.
Fırat ALİ