Hewlêr’de bulunan ve Mesrur Barzani’ye ait olan Lanaz şirketinde çalışan Bakurlu ve Türkiyeli işçilere, şirket yöneticileri tarafından Türkiye’ye gidip seçimlerde AKP-MHP faşist ittifakına oy vermeleri karşılığında para vaadinde bulunulduğu belirtiliyor.
Liderliğini Barzani ailesinin yaptığı KDP’nin soykırımcı, sömürgeci faşist Türk devleti ile olan iş birliği herkes tarafından bilinen bir gerçek. Özellikle Türkiye’de AKP’nin iktidara gelmesinin ardından KDP’nin TC ile olan bu işbirlikçi ilişki, tüm Kürdistan parçalarını işgalci Türk devletinin egemenliği altına almayı amaçlayan ihanet düzeyine ulaştı. KDP tarihini inceleyen Kürdistanlı ve uluslararası tarihçi ve siyaset bilimciler, KDP’nin özellikle 1975’ten itibaren tüm Kürdistan parçalarında Kürt örgütlerine karşı savaştığını, Kürt halkının ulusal, kültürel ve insani hakları karşısında durup Irak, İran, Türkiye ve Suriye işgalci devletlerine hizmet ettiği noktasında hemfikir. Bu gerçeklikten yola çıkarak KDP’yi işgalci devletlerin Kürdistan’daki “Truva atı” olarak nitelemektedirler.
Barzani ailesi ve KDP’nin Bakur’a yönelik yaklaşımını ise başından itibaren iş birlikçi, ihanetçi bir çizgi olarak tanımlamak mümkündür. Kürtlerin Bakurê Kurdistan’da sömürgeci, faşist, işgalci Türk devleti tarafından soykırım kıskacına alındığı halde, KDP Bakur Kürtleri arasında koruculuk adı altında birçok aşireti devletle ilişkilendirip çeteleştirmiş, PKK’nin ortaya çıktığı 1970’ler sonrası birçok ad altında irili ufaklı grup ve örgütü bir araya getirip PKK’ye saldırtmış, onlarca Kürdistanlı devrimciyi şehit etmiş, 1990’lar sonrası gelişen halk serhildanlarına karşılık, Başurê Kurdistan’da soykırımcı, sömürgeci faşist Türk devletiyle bir olup PKK gerillalarına karşı savaşmış, 2002’den sonra AKP’nin iktidara gelmesinin ardından bu işbirlikçi ihanetçi yaklaşımını sadece askeri, siyasi ve diplomatik alanlarda değil, toplumsal, kültürel, ekonomik vb. tüm alanlara yaymıştır.
Özellikle 2015 sonrası geliştirilen soykırım saldırılarında soykırımcı sömürgeci faşist Türk devletinin Kürdistan’da geliştirdiği yeni işgallerinde en büyük desteği yine KDP verdi. KDP’ye bağlı istihbarat kurumu olan Parastın gerilla alanlarında örgütlediği ajanları vasıtasıyla elde ettiği istihbarat bilgilerini soykırımcı sömürgeci Türk devletine vererek, onlarca Kürt gerillasının şehit düşmesine yol açarken, gerillaların yol güzergahlarında kurduğu pusularda ise doğrudan gerillaları şehit düşürmüş, işgalci Türk ordusunun işgal ettiği bölgelerde Türk askerlerini gerillaların saldırısından korumak amacıyla peşmergelerini alana yerleştirerek kalkan görevi görmüş, gerillanın tüm lojistik ve takviye yollarını kapatarak gerillayı kuşatmaya almıştır. Son olarak TC işgali altında bulunan Zap alanında uluslararası sınır kapısı açtığını belirterek, işgalin kalıcılaştırılmasının hukuki ve diplomatik kılıfını oluşturmaya çalışmaktadır.
KDP, HER SEÇİMDE OLDUĞU GİBİ BU SEÇİMDE DE AKP-MHP’Yİ SEÇTİ
Her seçimde olduğu gibi 14 Mayıs 2023’te gerçekleştirilecek olan Türkiye seçimlerinde de KDP, tüm gücüyle AKP-MHP faşist iktidarını desteklemektedir. KDP ve Barzani ailesine bağlı tüm medya kuruluşları AKP-MHP faşist iktidarının seçim propagandasını yapmakta, Türkiye’de KDP’nin parası ile MİT tarafından kurulan, tek amacı Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve Kürtlerin özgürlük mücadelesine düşmanlık olan HAK-PAR ve HÜDA-PAR adlı kontra parti ile Kürtler arası ittifakı zehirlemeye ve oluşturdukları işbirlikçi, ihanetçi, ajan ağına çekmeye çalışmakta, başta Botan-Behdinan alanı olmak üzere Bakurê Kürdistan’daki aşiretleri ziyaret ederek seçimlerde AKP-MHP faşist iktidarını desteklemelerini istemekte, bunun için çok ciddi maddi imkanlar sunmaktadırlar. Tüm bunlar elbette basına yansıyan hususlardır.
KDP’nin bu çalışmalarına bir yenisi daha eklendi. Hewlêr’de Mesut Barzani’nin oğlu ve Kürdistan Bölgesi’nin sözde başbakanı olan Mesrur Barzani’ye bağlı Lanaz adlı şirkette çalışan Bakurlu ve Türkiyeli işçilerin AKP-MHP faşist iktidarına oy vermelerini teşvik etmek amacıyla şirket yöneticileri ve bazı KDP yetkilileri tarafından Türkiye’ye gidip AKP-MHP’ye oy vermeleri karşılığında para teklif edildiği belirtildi. Şirkette çalışan ve ismini vermek istemeyen bir işçi, kendileriyle toplantı yapan şirket yöneticisi ve KDP yetkililerinin kendilerinden Türkiye’ye gidip AKP’ye oy vermelerini, bunu yaparlarsa yol paralarını şirketin karşılayacağını ve maddi olarak yardımcı olacaklarını söylediğini ifade etti. Başur’da çalışan diğer Bakurlu işçiler ile de görüştüğünü belirten işçi, aynı teklifin Hewlêr, Duhok, Zaxo vb. KDP denetiminde olan şehirlerde çalışan tüm Kürt ve Türkiyeli işçilere de yapıldığını belirtti. İsmini vermek istemeyen işçi, ailesini geçindirmek için Başur’da çalıştığını, ancak ne olursa olsun Kürt düşmanı AKP-MHP faşist iktidarına oy vermeyeceklerini, bu teklifin tüm Bakurlu Kürt işçilerinde rahatsızlık yarattığını söyleyerek, “Biz fakir olduğumuz için Başur’a gelip çalışarak ailemizi geçindirmeye çalışıyoruz. İşimizden olmamak için onlara bir şey demedik, ama biz namusumuzu satmayız. Kürtlerin katillerine oy vermeyiz. Gidip oy kullanacağız, ama HDP’ye oyumuzu vereceğiz” dedi.
ŞIRNEX’TE TEHDİTLER TUTMAZ!
Öte yandan Şırnak’ın Osyan köyünde yaşayan bir köylü bölgedeki korucubaşlarının köyleri dolaşıp halkı tehdit ettiklerini söyledi. Bölgede tanınan bir korucubaşının köylerine gelerek, “Oylarınızı AKP’ye verin, aksi takdirde sizi rahat bırakmayız, yaşamınızı mahvederiz. AKP’ye oy vermezseniz sizi köyden çıkarırız” dediğini aktardı. AKP-MHP faşist iktidarının Şırnak’a özel bir önem verdiği, 2019 seçimlerinde hile yaptığı, sahte seçmen yarattığı, oy çaldığı, on binlerce askere oy kullandırttığı açığa çıkmıştı. Son gelen bilgilere göre Başurê Kürdistan’da işgal saldırılarında yer alan askerlerin de Şırnak Nüfus Müdürlüğü yoluyla seçmen olarak kayıtlarının Şırnak’a alındığı belirtiliyor. Bu şekilde Şırnak’ın seçmen sayısı şişirilerek, söz konusu askerler adına başkalarına oy kullandırılacağı ifade ediliyor.
Militan RÊHAT
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi