23 Haziran 2019 Pazar Saat 12:02
İki gün önce Neçirvan Barzani ve
Erdoğan arasında basına kapalı şekilde 1.5 saatlik görüşme gerçekleştirildi.
Her ne kadar basına görüşmede sadece güvenlik, siyasi ve mültecilerin durumları
konuşulduğu şeklinde yansıtılsa da asıl tartışılan başat konunun şu anda devam
eden Xakurkê işgaline ilişkin olduğu
biliniyor.
Dün gece Kanimasi’nin en
stratejik tepelerinden biri olan Dilman ve Baroxê ile Baroxê köyü sınıra yakın
tutulan altı noktadan çekilen peşmerge, köyün batısına yerleşmeye başladı. KDP
peşmergelerinin çekildikleri tepeler ile sınır bölgesinde boşalttıkları altı
ayrı noktaya bugün sabah saatlerinden itibaren Duhok’tan askeri konvoy ile
gelen Türk askerleri yerleşti. KDP peşmergeleri ile Türk askerlerinin yer
değiştirmesi ve askeri yığınağın yapılması, Erdoğan ile Neçirvan Barzani’nin
dünkü görüşmesinden sonra gelişti.
İşgalci TC devleti Misakı Milli
sınırları içerisinde planladığı işgal konseptini şu anda Güney Kürdistan
topraklarını kalıcı olarak ele geçirmek amacıyla hayata geçiriyor. Yıllar
öncesinden bunun alt yapısını alanda stratejik yerlere askeri üs yaparak
başlamıştı. Hala da işbirlikçi KDP’nin desteğiyle Güney Kürdistan’daki
stratejik alanları işgal etmeye devam etmektedir.
Türkiye’nin Bamernê, Şeladizê,
Batufa, Kanimasi, Kiribî, Sinekê, Sirî, Kubkê, Kumri, Koxê Spî, Serê Zêr,
Geliyê Zaxo ve Amediyê’de askeri üsleri bulunmaktadır. Bir yıl öncesine kadar
Başika, Soran, Kalaçolan ve Zûmar kamplarını kurdular. Harir bölgesindeki eski
havaalanı da kamp olarak kullanılmaya başlandı.
Kurulan bu üsler genişletilmekte
ve Lêlikan, Şekif’te ve diğer yerlerde üs kurmak amaçlanmaktadır. Tüm
bunlar aslında Güneyê Kurdistan’ın artık bir işgalden öte tamamen bir manda
yönetimi haline gelmesi, bir sömürge haline gelmesini ifade ediyor. Tamamen
Türk devletinin politikalarının etkili olacağı bir Güney Kurdistan hedeflenmektedir.
Türk devleti aslında bu yolla Irak’ı kontrol etmek, İran karşısında da
pozisyonunu güçlendirmek istemektedir. Bunun yanında tabi ki Kerkük petrolünü
tümüyle kontrol etmek istemektedir. Türk devletinin uyguladığı politikalara
baktığımızda ortaya bu çıkmaktadır. KDP de bu kalıcı işgal operasyonlarının
işbirliğini yapmaktadır. Şu anda KDP’nin politikaları Güney Kurdistan’ı Irak’ın
değil, Türk devletinin bir parçası haline getirmiş durumdadır. KDP’nin Türk
devletinin çeşitli güçlere karşı kullanma politikası Güney Kurdistan’ı bu
konuma getirmiştir.
Bu aslında giderek bütün Güneyê
Kurdistan’a hakim olma politikasına dönüşmektedir. Nitekim Halk Savunma Merkezi
Komutanı Murat Karayılan da bunların bir saldırı değil, Güney Kurdistan’ı işgal
harekatı olduğunu belirtmişti.
Türk devletinin stratejik
hedeflerinde Güneyê Kurdistan’ı Kerkük’e kadar işgal etmek, orayı kendi
topraklarına katmak vardır. Bunu yaparken 1919 Misakı Milli’sinde ortaya
konulduğu gibi Türklerle Kürtlerin ortak vatanı biçiminde yaklaşmaktan çok,
Kürt varlığını hiçe sayan bir işgal konseptiyle gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
KDP ve İşbirlikçi Çizgideki Israrı
Medya savunma alanlarında devam
eden işgal operasyonunda da PKK’yi tümden tasfiye konseptinde KDP’nin TC
işgalini kolaylaştırmak için istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü yönünde açık
kanıtlar vardır. Hewlêr, Duhok, Zaxo ve Amediye’de MİT’in şubeleri bulunması
yanı sıra, Süleymaniye, Halepçe, Germiyan hattında ‘eleman’ ve ‘özel şirket’
örtüleriyle gizli hareket eden bazı kurumlar vardır. Bin 350’den fazla Türk
şirketi faaliyet yürütmektedir bazılarının paravan olduğu ve direkt MİT’e
çalıştığı da ortadadır.
KDP işgale karşı bir tutum
göstermemektedir. İşgale karşı bir tutumu olmadığı gibi köylüleri Türk ordusuna
destek olmaya, ilişkilenmeye teşvik etmektedir. Bu ilişkilenme ile gerillalara
karşı ajanlık yapılacak, gerillanın yeri konusunda bilgi verme temelinde bir
işbirlikçilik yapılacak. Bu yer bilgisi
verenlerin de MİT ve Parastınla ortak çalıştığını, onlar çerçevesinde
gerillanın yerlerinin tespit edilip vurulduğu bilinmektedir. MİT’le Parastın’ın
iç içe çalıştığı yaşanan tüm pratiklerle artık ortadadır.
Kürdistan Bölge Başkanı Neçirvan
Barzani Ocak ayında yaptığı bir basın açıklamasında: “PKK Federal Kürdistan
bölgesinin birçok yerini işgal ettiği için Türkiye bu operasyonları yapıyor
dedi.
Kürdün her yerdeki kazanımına göz
diken ve tasfiye etmek için 7-24 çalışan işgalci Türk devleti ile her yönüyle
işbirliği içerisine giren KDP aslında bu açıklamayla Kürt kanına susamış
düşmana hizmet etmenin ötesinde kendi halkının celladı olmayı seçiyor.
İkinci Bir Şeladizê Serhildanı
Doğabilir
Şu anda işgal edilmek istenen
yerler stratejik yerlerdir. Şayet bu stratejik yerler işgal edilirse KDP, Türk
devletini buralardan çıkarmak istese de çıkaramayacaktır. TC devleti kendine
göre güçsüz gördüğü Irak karşısında Güney Kurdistan’ı kontrol altında tutmaya
çalışmaktadır. KDP işbiliğiyle TC devleti tarafından işgal edilmek istenilen
Güney Kürdistan topraklarını ise HPG gerilları tarafından büyük bir direnişle korunmaktadır.
Gerçekleştirilmek istenilen kalıcı işgal sadece PKK ile yapılan bir savaş
olarak ele almamak gerekir. Bu kalıcı işgal oprasyonları Güney Kurdistan
ekonomisini, siyasetini, sosyal ve kültürel yapısını ve yaşamını
etkilemektedir. Bunun farkında olan yurtsever Güney halkı KDP’nin baskılarından
sıyrılıp eylemsellik kazanabilecek bir potansiyelinin olduğunu daha önce
yaşanan Şeladizê Serhildanlarından çıkarabiliriz.
İşbirlikçi KDP’ye rağmen TC
işgaline karşı yer yer tepkisini gösteren Güney Kürdistan halkının ikinci bir
Şeladizê Serhildanına gebe olduğunu söyleyebiliriz.
Militan RÊHAT
Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com
-http://kursam.org/index.html- http://kursam.net/index.html
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”