No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • kurdi
  • Haberler
  • Makaleler
  • Politik Analiz
  • Kadın
  • Araştırmalar
  • Dizi Yazı
  • Özgürlük Perspektifleri
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • kurdi
  • Haberler
  • Makaleler
  • Politik Analiz
  • Kadın
  • Araştırmalar
  • Dizi Yazı
  • Özgürlük Perspektifleri

Gittiği Yerde Güzellikler Bırakan Fedai…

İşte yine o anlardan birindeyiz, özlemin yüreğini kemirircesine kendisini hissettirdiği o zaman.. Ardından umut bakışlı ela gözlerini, çocuk masumiyetindeki gülüşlerini, her demine güzellikler sığdırdığın o zaman..

Lekolin by Lekolin
4 Temmuz 2024
in Serbest Yazılar
Reading Time: 3 mins read
A A
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Zaman ne vakit hükmünü giyer? Hakikat ne zaman nirvanalaşır? Bizler de bu hakikatin yolcuları değil miyiz? Nirvanaya, hakikate ulaşana kadar direnmeyi esas almadık mı? Rêheval Avesta’nın da dediği gibi aynı gökyüzü altında, aynı yıldızlara bakarken yüreğimizin derinliklerinde hissetmedik mi birbirimizi? Ya da her patikayı arşınlarken, önümüze çıkan her taşta her çiçekte, her çeşmede iz bırakanları aramadık mı? Her zamansız gidişte ruhumuza işleyen, bizi daima ayakta tutan yoldaş sıcaklığında bulmadık mı kendimizi? Her eline aldığında intikam duygusuyla sarıldığımız qilêşlerimiz değil miydi? Bir tek yudum dahi uzaklardaki yoldaşınla buluşturan közde pişen çay değil mi? Bir fotoğraf karesinde yansımasını gören, tüm yaşanmışlıkları yeniden tazelenen biz hakikat yolcuları değil miyiz?

Her namede her satırda anlam bulan, xwebun olma yolunda zamanı arşınlayan, değerlerle bütünleşen, ölümsüzlerle aynı sofrayı paylaşmayı kendine esas alan APOCU Fedai Militanlar değil miyiz?

Sorular birbiri ardına sıralanırken buna cevap olanlar ve olacaklar biz hakikat yolcularıyız..

Hakikat yolcuları olarak işte yine o anda, o zamandayız…

Son bir umut kırıntısıydı seni görmek, yine olmadı! Yine kayıp gittin. Patikalarımız çakışır mıydı bilemiyordum artık.. Ama her daim seni aradığımı, gittiğim her yerde seni sorduğumu bilmeni isterim. Bazen şu hayatta şans bizden yana olmuyor maalesef.. Zaman lehimize işlemiyor.

Sana gelen her yol ayrılığa çıkıyordu..

Belki de kendini yeniden yaratmanın adıydı ayrılık,

Bütün yaşanması gereken sevinçlerin yaşama sebebiydi.

Ayrılık, sessiz bir çığlıkta kendini aramak,

Ve bir ananın göz yaşlarında kendini yeniden bulabilmekti.

Onu akıtabilmekti sonsuz sulara.. yıldızlara..

Sahi kaça ayrılıyordu seni özlemenin aksanı..?

Bugün 2. yılını dolduruyor sensizlik..Seni düşünmediğim tek bir gün bile geçmedi. Zamanla sadece zaman geçti, bende olan sen bir nebze de olsa eksilmedi bu zaman deryasında.. Zamanı bile aşan bağlılığımız umuda sarınarak hakikate doğru yol aldı. Yaşama ve zafere olan umudun diriliğini sen ve senin gibi nice fedai yoldaşımızın sarsılmaz mücadelesi belirgin kıldı. Her bir anını kutsal emeğinizle ördüğünüz bu yaşam geride kalan bizlerin amentusu olmaya devam ediyor.  Zamanla bi de katlanarak çoğalan özlemin kaldı bende. Öyle bir özlem ki bazen nefes alamadığım zamanlar, hiçbir yere sığamadığım anlar; kocaman gülüşlerimin içinde boğazıma gelip oturan yumru oldun hep. Özlemin bir tarifi yok, hangi kelimede anlatırsam anlatayım hissettiğim, yaşadığım özlemi anlatmayacak!

İşte yine o anlardan birindeyiz, özlemin yüreğini kemirircesine kendisini hissettirdiği o zaman.. Ardından umut bakışlı ela gözlerini, çocuk masumiyetindeki gülüşlerini, her demine güzellikler sığdırdığın o zaman..

“Fedai gittiği yerde güzellikler bırakandır” böyle demiştin yüreğinde kendinden iz bıraktığın mücadele yoldaşlarına. Nirvanalaşmadan önceki son sözlerin “O düşmanı bu topraklarda bırakmayacağız” olmuştu. Zilanların, Saraların ve Rukenlerin fedailiğini kuşanarak son eylem için yol almıştın. Yüreğinde bin yıllık intikam ateşi ve yüzünde 4.kelebek olmaya giden bir sevinçle.

Düşmanın beyninde patlattığın her mermiyi, giden her bir yoldaşımıza atfettiğine eminim. Son mermine kadar soluksuzca direndiğine, yine her daim olduğu gibi gülen gözlerle düşen yoldaşını kucakladığına.

Zemheri soğukta özgürlük halayına tutuşarak gittiğin son eylemde, o kutsal sevginle kaç yoldaşın yüreğini ısıttın? Düşerken narin bedenin soğuk toprağa yine gülümsüyor muydu ela gözlerin?

Kuşkuya yer yoktur ki sen ölümsüzlüğü kuşanan bir fedai olarak; geçtiğin her yerde güzellikler bırakmış, kutsal şahadeti gülümseyerek karşılamışsındır…

Sana olan özlemim, bağlılığım ve sevgim bu satırlarla son bulmuyor elbet… Peki neydi bizler için sevmek;

Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek..

Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciger gibi sevgisiz bir kalbin duracağını bilmek..

Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilimek…

Ve bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek..

Daima yüreğimde taşıyacağım seni, bende en güzel sevgini bırakan fedai yoldaşım…

“Şehid Göksu Avesta anısına”

4 Temmuz 2022/ZAP

Mücadele Arkadaşı

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tags: FedaiGöksu AvestamucadeleÖnder APORukenŞahadetSaraZilan
Share222Tweet139
Previous Post

Muhsin Reşid Cinayeti Mit-Parastın Ortaklığıyla İşlenen Siyasi Bir Cinayettir

Next Post

Siyasilerin Sükûn Ettiği Sinan Ateş Davası

Lekolin

Lekolin

RelatedPosts

Makaleler

Hafıza, Umut ve Yeniden Doğuş

by Ari Tufan
15 Mayıs 2025
0

Güneş dağlara vurduğunda, umut da yüreğe doğar. Bu söz, sadece bir metafor değil, aynı zamanda bir halkın direnişinin ve yeniden...

Read more

Yürüyorlar…

20 Haziran 2024

Kapıya Kilit Vurursanız İşler zorlaşır!

15 Ocak 2024

Ş.Zilan (Zeynep Kınacı) Arkadaşın Anısına-BÖLÜM 2

1 Temmuz 2023

Ş.Zilan (Zeynep Kınacı) Arkadaşın Anısına- BÖLÜM 1

30 Haziran 2023
Next Post

Siyasilerin Sükûn Ettiği Sinan Ateş Davası

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi