31 Ağustos 2010 Salı Saat 07:04
Ellerinde şakül benzeri garip bir alet ve kulaklıklarıyla asfaltın üzerinde gezinerek bir şeyler arayan iki kişiyi görenler şaşkınlıklarını atlattıktan sonra ya mahallelerinden kovmaya çalışıyorlar ya da telefonla polisi arayıp define avcılarının pişkinlikle üstelik güpe gündüz araştırma yaptıklarını ihbar ediyorlar.
Lakin meselenin aslını öğrendiklerinde şaşırmadan edemiyorlar.
Zira define avcısı kılıklı kişiler aslında defineye yakın hatta daha önemli hayati bir şeyin peşindeler: Suyun.
Küresel ısınma ve mevsim normallerinin üzerindeki hava sıcaklıkları nedeniyle içme suyuna olan ihtiyaç artış gösterirken su kayıplarına ise her zamankinden daha az tolerans tanınıyor.
İşte bu nedenle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) su kaçakları konusunda oldukça ciddi bir çalışma yürütüyor.
DİSKİ Su Kayıp ve Kaçak Önleme Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma adeta dedektiflerin gösterdikleri hassasiyetle yapılıyor.
İlgili birime bağlı ekipler önce su kaçağının olması muhtemel bölgelerde hassas dinleme yapıyorlar.
Akustik Dinleme Cihazı adı verilen aletle yerin derinliklerindeki kontrolsüz su hareketleri takip ediliyor.
Ardından kaçağın kaynağına yönelik araştırma yapılıyor.
Bu çalışma sırasında kaçak suyun kaynağına en yakın bölge işaretlenerek asfalt kesme makinesiyle kesiliyor. Daha sonra kazıcı, kaçağa yakın bölüme kadar kazıyor.
İşin bundan sonraki kısmını işçiler hallediyor. Kazıcının borulara zarar vermemesi için kazma ve kürekler devreye giriyor. Kaçak tespit edildikten sonra iş ilgili boruların onarılması ve çukurun kapatılmasına kalıyor.
Su kanal idarelerinin tüm şebekenin üzerini kazıyıp kontrol etme şansları bulunmuyor.
Bu nedenle teknolojiyi yakından takip etme ve onu kullanma konusunda hassas olduklarını belirten DİSKİ Genel Müdürü Fahrettin Çağdaş uluslararası standartlara göre kentlerdeki fiziki kaçakların oranının yüzde 15 civarında olmasının kabul edilebilir olduğunu sözlerine ekleyerek bu oranı daha aşağı çekme hedefinde olduklarını söylüyor.
Diyarbakır’da suyun yüzde ellilik kısmının fiziki ve idari kaçakla yok olduğu düşünülürse çalışmaya verilen ehemmiyet anlaşılabilir.
Susarsanız, Susarsınız
Yazları sıcıklığın elli derecelere tırmandığı, güneşin altında durmanın mümkün olmadığı ve sıcaktan kavrulan yollarında yumurta bile pişirmenin mümkün olduğu Diyarbakır’da suyun korunması ve tasarruflu kullanılmasına yönelik yapılan çalışma önemli.
Ancak su kaybının bu kadar fazla olduğu bir coğrafyada tek başına su dedektiflerinin çabası yetmiyor.
Doksanlı yıllarda hızlı ve yoğun göç alan yerlerin başında gelen kentte neredeyse birlikte yaşama kültürünün yeniden öğrenilmesi gerekiyor.
Bu alanda da çalışma yürüten DİSKİ yaz ayları boyunca bir kampanya ile kentlilerin dikkatini çekmeyi başardı.
“Susarsanız, SUsarsınız” adındaki kampanya suyun tasarruflu kullanımı, su ve kanalizasyon sistemlerinin korunmasına ilişkin afişlerle kenti adeta donattı.
Gazete ve televizyon haberleri ile de kampanyalarını pekiştiren DİSKİ Genel Müdürlüğü’nün bilboardlardaki afişlerinde çarpıcı metinler yer alıyor:
“Dünya nüfusu her yıl 83 milyon kişi artıyor ama su miktarı aynı. Gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlar su almak üzere günde ortalama altı kilometre yol yürüyor. 15 yıl içinde 1 milyar 800 milyon insan su sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığı bölgelerde yaşıyor olacaklar. Suyumuzu ve atık sularımızı taşıyan sistemlerimizi korumak zorundayız. Bizim olanın bizim kalması için susmayın. Susarsanız, SUsarsınız.
Diyarbakır’da suyun zayi edilmemesi ve korunmasına ilişkin çalışmalara atfedilen önem takdire şayan.
Ancak bu önemin bir kültür olarak benimsenmesi ve her yerde uygulanması ile bir sonuca ulaşılabilir. Yoksa bilboardlarda ifade edildiği gibi susamamız çok olası.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info