• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Duyurular

DEVRİMCİ HALK SAVAŞI’NA KARŞI NATO’NUN GLADİO SAVAŞLARI – II

Yayınlayan Lekolin
5 Mayıs 2020
Kategori: Duyurular
267 20
A A
DEVRİMCİ HALK SAVAŞI’NA KARŞI NATO’NUN GLADİO SAVAŞLARI – II
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

29 Aralık 2013 Pazar Saat 08:06

Maraş eskiden beri Kürtlerin tasfiyesinin dolaylı ve direkt yöntemlerle planlandığı bir merkezdir. Aynı husus Fırat’ın batısındaki tüm Kürtler için geçerlidir. 1925’teki Şark Islahat Planı’nda Fırat’ın batı yöresinde Kürtçe konuşan tek bir Kürt’ün bırakılmaması, hepsinin asimilasyon başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle tasfiye edilmesi öngörülmektedir

Maraş eskiden beri Kürtlerin tasfiyesinin dolaylı ve direkt yöntemlerle planlandığı bir merkezdir. Aynı husus Fırat’ın batısındaki tüm Kürtler için geçerlidir. 1925’teki Şark Islahat Planı’nda Fırat’ın batı yöresinde Kürtçe konuşan tek bir Kürt’ün bırakılmaması, hepsinin asimilasyon başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle tasfiye edilmesi öngörülmektedir

12 Eylül askeri darbesi NATO gladiosunun en önemli eylemlerinden biridir. Bu döneme kadar NATO ve Türk gladiosu iç içe ve diğer güvenlik güçlerinden hem bağımsız hem de onların üstünde rol icra etmektedir. Bu dönemden itibaren PKK’ye yönelik bir kronoloji düzenlersek:

a- Grup aşamasından 12 Eylül askeri darbesine kadar PKK’ye yönelik takip ve tasfiye amaçlı saldırılar, gladio güçleri de devrede olsa bile, ağırlıklı olarak geleneksel güvenlik güçlerince (MİT, emniyet ve jandarma) yürütülmektedir. Gelişmesine pek şans tanınmadığı için, grubumuzun daha aktif ve aktör konumunda olan diğer örgütler kadar takip edilmediği kanısındayım. Grup THKP-C’nin bir uzantısı olarak değerlendirilip öyle bırakılmış, THKP-C’nin tasfiye edilmesiyle grubun da tasfiye olacağı varsayılmıştır. Grup bazı şahıslarca kontrol edilip elde tutulmak istenmiş olabilir. 1975’ten sonra grubun bağımsız olduğu anlaşılınca, KDP üzerinden Sterka Sor (Kızıl Yıldız) eliyle müdahalede bulunulduğu, bunda Alaattin Kapan denilen ve en son Haki Karer’i katleden unsurun kullanıldığı bilinmektedir. KDP’nin başından itibaren İsrail paralelinde ve NATO’yla bağlantılı olarak hareket ettiği ve Kürdistan genelinde bir kontrol örgütü olarak destek gördüğü kesindir. Gladionun denetiminde olduğu ve özellikle 1961’den itibaren Türk gladiosunun da desteğiyle silahlandırılıp ayaklanmaya teşvik edildiği belirtilebilir. Aynı desteğin İran şahlığı üzerinden sürdürüldüğü çok sayıda belgeyle kanıtlanacaktır. Dolayısıyla KDP üzerinden Kürdistan’daki sol gruplaşmalara yapılan müdahaleleri gladionun dolaylı desteği biçiminde değerlendirmek önem taşımaktadır.

Sterka Sor’un sözde ‘Beş Parçacılığı’ (Kürdistan’ın küçük bir parçasının da SSCB’de kaldığını savunuyordu!) bu görüşü doğrular niteliktedir.

Daha sonra KUK’la takviye edilen bu müdahale, grubun Ankara’dan çıkmadan, çıksa da Fırat’ın doğusuna varmadan tasfiyesine yöneliktir. 1976 yılından itibaren harekete geçen Pilot Necati Kaya, eğer ajansa (kesinliğini bilemiyoruz, araştırılması gerekir) Türk gladiosuna bağlı olabilir. Eğer gruba yönelik bir tasfiye planı varsa, bu planı uygulamaya geçirme şansı bulamamıştır. Grup bilinçli olarak bu tuzağa düşmemiştir. Eğer babası Ali Yıldırım kanalıyla Kesire Yıldırım’ın bir ajanlığı söz konusuysa (bu da kesin bilinmiyor, araştırmayı gerektirir), geleneksel olarak MİT kadrosu çerçevesinde düşünülebilir. Dilaver Yıldırım konusu da hakkında yanlışlık yapmamak açısından üzerinde araştırma yapılmasını gerektirir. Alaattin Kapan’ın 18 Mayıs 1977’de Haki Karer’i provokasyonla tuzağa düşürüp katletmesi, daha grup aşamasındayken PKK’ye yönelik Türk ve NATO gladiosunun ilk eylemi olabilir. 1977’de grubun ilk defa ciddi olarak tasfiye kapsamına alındığı belirtilebilir. Eğer program yayınlanmasa, PKK’nin ilanıyla buna yanıt verilmese ve Alaattin Kapan ölümle cezalandırılmasaydı, grubun tümüyle olmasa da ciddi bir tasfiyeyi yaşaması beklenebilirdi. 1978 sonlarındaki Maraş katliamı, o yörede hızla gelişen gruba karşı gladionun ikinci büyük eylemi olarak değerlendirilebilir. Maraş eskiden beri Kürtlerin tasfiyesinin dolaylı ve direkt yöntemlerle planlandığı bir merkezdir. Aynı husus Fırat’ın batısındaki tüm Kürtler için geçerlidir. 1925’teki Şark Islahat Planı’nda Fırat’ın batı yöresinde Kürtçe konuşan tek bir Kürt’ün bırakılmaması, hepsinin asimilasyon başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle tasfiye edilmesi öngörülmektedir. Maraş katliamını halen yürürlükte olan bu plan çerçevesinde düşünmek gerekir. Özellikle Malatya, Adıyaman, Elazığ, Dersim, Sivas, Erzincan ve Antep yöresindeki Kürtlere yönelik olarak sistematik biçimde uygulanan asimilasyon ve gladio eylemleri bu bağlamda düşünülmek durumundadır.

Özcesi, 1960’lardan sonra gelişen sol ve Kürt muhalefeti üzerinde gladionun giderek yoğunlaşan bir denetimi ve baskısı vardır. 12 Mart 1971 darbesiyle daha da yoğunlaşan bu denetim, baskı, çatışma ve suikastlar sistematiktir ve örgütle bağlantılıdır. İslamcı ve ülkücü gruplar kadar sahte Türk ve Kürt sol grupçuklar da gladio savaşları çerçevesinde kullanılmışlardır. Gladionun Türkiye’deki varlığı 1955-60’tan itibaren tüm hükümet oluşumlarında, sağ ve sol gruplar arasındaki çatışmalarda, darbelerin planlanıp uygulanmasında, önemli suikastlar ve katliamlarda son derece etkilidir. Diğer güvenlik ve istihbarat örgütlerinin bağımsız rolü giderek sınırlandırılmış, hatta bu örgütler ele geçirilmişlerdir. Tüm ekonomik, sosyal, kültürel, diplomatik ve iktidara ilişkin faaliyetler devletin güvenliği kapsamında ele alınarak, gladio stratejisi ve taktikleri çerçevesinde değerlendirilip yönlendirilmeye çalışılmıştır. Başta sol ve komünist hareketler, daha sonraları kontrolleri dışında gelişen devrimci ve sosyalist Kürt hareketi üzerinde gittikçe yoğunlaşan operasyonlar yürütülmüştür. 1970-80 arası operasyonların en yoğun dönemi olup, 12 Eylül askeri darbesi ve solun stratejik bir darbe almasıyla sonuçlanmıştır. Kürt devrimci sosyalist hareketinin 1980 sonrasında Ortadoğu’daki üslenmesi kendisine de yöneltilen bu operasyonları boşa çıkarmıştır.

*‘Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü’ adlı kitabından alınmıştır.

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Bazı AKP’li vekiller rahatsız, anayasa değişikliği teklifi 2018’e kalabilir

Sonraki Haber

Karayılan: 2017 halkımızın başarı ve özgürlük yılı olacaktır

Benzer Haberler

Cudi’de Doğa Katliamı
Duyurular

Cudi’de Doğa Katliamı

5 Mayıs 2020
ÖCALAN: ÖNDERLİK VE SİYASET ÖNGÖREBİLMEKTİR
Duyurular

ÖCALAN: ÖNDERLİK VE SİYASET ÖNGÖREBİLMEKTİR

5 Mayıs 2020
ÖCALAN: AKP’NİN HEGEMONİK YAKLAŞIMINI DURDURMAK İSTİYORUZ
Duyurular

ÖCALAN: AKP’NİN HEGEMONİK YAKLAŞIMINI DURDURMAK İSTİYORUZ

5 Mayıs 2020
Sonraki Haber
Karayılan: 2017 halkımızın başarı ve özgürlük yılı olacaktır

Karayılan: 2017 halkımızın başarı ve özgürlük yılı olacaktır

Öne Çıkan Yazılar

  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

    518 Paylaşım
    Paylaş 207 Paylaş 130
  • MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

    556 Paylaşım
    Paylaş 222 Paylaş 139
  • İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

    502 Paylaşım
    Paylaş 201 Paylaş 126
  • PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

    513 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128
  • Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

    527 Paylaşım
    Paylaş 211 Paylaş 132

Önerilenler

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-2

İktidarsız Ve Parasız Sosyalistçe Yaşamak-1

PKK 12 Kongresi’nde Alınan Tarihi Kararlar

MİT 66. Ve 86. Tümen İçerisinde Özel Güç Oluşturuyor- ÖZEL HABER

Ortadoğu Karmaşasında Yaşanan Ve Beklenen Önemli Gelişmeler-EDİTÖRDEN

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç