20 Temmuz 2016 Çarşamba Saat 09:01
15 Temmuz’da Türk devletinde meydana gelen darbe
girişimine ilişkin pek çok şey konuşulmakta. Her şeyden önce ‘Suni bir darbe
olduğu söylentileri daha yoğun tartışma konusuyken dünya nasıl konuşuyor-tartışıyor?
Bakmakta yarar var! Darbe girişiminin Stratfor adlı CIA’nin bir diğer yüzü
olarak görünen ancak CIA tarafından hiçbir zaman kabul edilmeyen yapı
tarafından AKP rejimi ile ortak örgütlendirildiği bilgileri hızlıca yayılıyor. Peki
neden?
Bir bilgide CIA’nin darbe teşebbüsüne kalkışanın
Fetullah Gülen olduğu belirtiliyor. Bilgide şöyle diyor “Darbe girişimini
Gülen’in subayları yapmıştır, CIA’in bir kanadı (Stratfor) ile ABD merkezli
Neo-Con yapılanması ise darbenin planlayıcısıdır. Girişim başarısız olunca Amerikan
istihbaratı çeşitli yayın organları aracılığı ile Gülen’i işaret etmiştir. Bu
arada Neo-Con bağlantılı yazar ve kimi yayın organları geçtiğimiz Mart ayından
itibaren de Türkiye’de bir darbe yapılacağını açık açık söylüyorlardı.
Bir diğer bilgi ise ABD’nin Türkiye’ye bu yol ile
bir mesaj verdiği ve Türk devletinin darbe sırasında ABD’yle anlaşarak deyim
yerinde ise biat ettiği yönünde.
Öyle ki darbe girişimi henüz bitmemişken merkezi
kaynağının Stratfor ve Neo-Con’lar olduğu düşünülen bilgiler haber sitelerinde
dolaşmaya başladı. Bunlardan
-“Ordu içine yerleşmiş pek çok FETO yanlısı darbeye
öncülük etti .
-“Ordu içindeki Gülenci nüfus tamamen temizlenmiş
değildi. Bunun nedeni Gülencilerin kendi tasfiyelerini önlemek için önemli
askeri makamlar üzerinde büyük şantajlar yapmış olması olabilir .
Bu başlıklı haberlerin kaynağı olarak gösterilen
Stratfor ve Neo-Con’ların kesin bir dille Fetullah Gülen’i işaret etmesi Türk
devletinin ne denli zor duruma girdiğini ve ABD ile anlaşma yapmak zorunda
kaldığını göstermektedir. Aksi bir durumda NATO ve ABD’nin içerisinde olduğu
bir darbe girişiminin şuana kadar sonuçsuz kalmadığı varsayımından yola
çıkarsak, birde bunlara yandaş medyanın susturulmaması, aksine muhalif medyanın
susturulması ve darbe odağındaki Erdoğan ve Hükümetine canlı yayında halka
çağrı imkanı sunulması da bu kanıyı oldukça güçlendirmektedir.
ABD’den AKP’ye Yeşil Işık!
Yine Türk hükümetinin Fetullah Gülen’in iadesini
gündeme getirmesi ve ABD’nin eskisi gibi bu çağrıları cevapsız bırakmaması,
hatta Türk hükümetinden Gülen’e yönelik bütün kanıtları istemesi ise ABD’nin
Gülen’i Türk devletinin kontrol altına alınmasında kullandığı net bir biçimde
söylenilebilir. Zira aksi bir durumda ABD bunca oluşturulan imkanları heba
etmez darbe girişimini sonuna kadar götürürdü diye düşünmemek elde değil.
AKP Rejimine Biat Etmeyen Devlet Kadrolarına
Darbe Yapıldı!
Sonuç olarak Türkiye’de bir darbe oldu, darbe ile
birlikte AKP rejimi bundan sonra “AKP rejimine biat etmeyen ancak devlete biat
eden rütbeli devlet kadrolarına darbe yaptı! Yine Türk devleti artık tamamen
ABD kontrolünde denilebilir. Böylelikle ABD, bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Hem
AKP rejimini kendisine tam bağımlı hale getirdi, hem de kurtulmak istediği
Fetullah Gülen ve örgütünü Türkiye’ye teslim etmek için verili zemin
oluşturmaya çalıştığını söylemek güç olmaz.
Ciwan Serdeşt
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org –
www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”