HABER MERKEZİ- Devleti ve iktidarı her türlü zorbalığa dayanan sistem olarak tanımlamak yerindedir. Devlet ne kadarda demokrasi, hukuk, adalet kavramlarını dillendirse de esasında uygulamamakta ve yürütememektedir. Çünkü devletin ve iktidarın kendisi toplumu sömüren, düzenini dayatan ve kendi iktidar çıkarlarını temel alan bir yapılanmadır. Hukuk toplumun alanını daraltan iktidarın kurallı eylem alanı haline dönüştürülmektedir. Esasında devlet yapılanması tamamen katliama, zora, soykırıma, çürütmeye, talana, hırsızlığa, yolsuzluğa vb. dayanan ve insanlık dışı uygulamaya açık bir şekillenme üzerine kurulan sistemdir. Osmanlı tarihi hep bu insanlık dışı uygulamalarla şekillenip günümüze kadar gelmiştir ve halende böyle devam etmektedir. Osmanlı tarihi katliama, talana ve işgale dayanarak bugüne gelmiştir. Osmanlı çete yapılanması, Abdulhamid’den, İttihat Terakki, Teşkilatı Mahsusa’ya ve bugüne kadar gelen şekillenmedir. JİTEM yapılanması da buna dahildir. Bu çete mafya yapılanması tamamen Kürdistan ve Kürt halkı üzerinde yıllardır katliam, talan, ahlak dışı tüm uygulamaları yürütmüştür ve halende devam etmektedir. Uyuşturucu, tecavüzü yaygınlaştıran uygulayan, uygulatan bu çete yapılanması Kürt gençlerimizi nasıl uyuşturucuya alıştırdıklarını ve zehirlediklerini bilmekteyiz. Temelleri ahlak dışı üzerinde kurulan bu yapılanma yıllardır Kürdistan üzerinde başlattığı savaşı devam ettirdiler. Devlet Çete Yapılanması Kürdistan Özgürlük Hareketine ve halkına karşı saldırı adı altında kendisini gizlemiştir. AKP-MHP nin çürümüşlüğünü dışa vurmaları ve tüm insanlık dışı uygulamalarına karşı Özgürlük Hareketi ve Kürt Halkının yürütmüş olduğu mücadele ve direnişle faşist iktidarı zayıflatmış ve çöküşe götürmüştür. İktidarın maskesini düşürmüştür.
Bu yapılanma yıllarca kirlilikleriyle tanınsa da iktidar şekillenmesi hep kendisini gizleme, yalan, özel psikolojik savaş yöntemleriyle devam etmiştir. Faili meçhuller, tecavüzler, katliamlar talanlar, kirli ortaklıklar ve çıkarlar, işkenceler, baskılar, yolsuzluklar, insanlık dışı uygulamalar vb. TC yapılanmasında bir gelenek halini almış ve süregelmiştir. AKP-MHP’nin tamamen bu çete yapılanması üzerinde kurulduğunu tüm dünya ve insanlık bir kez daha görmüştür ve bilinmektedir. Böyle bir çirkef tarihe sahip olan bu devletin hiçbir başarı elde etme şansı olamaz. Tarihten günümüze bakalım kirli bir sistem üzerinde yürüyenlerin gidişatı ne oldu, tarihin çöp sepetine atıldılar. Yaşananlar karşısında iktidarın çaresizliği ve güçsüzlüğü gün yüzüne çıkmıştır. Bu çete yapılanmasının kendi içinde ve dışında yaşadığı çürümüşlük ve saplanmış oldukları kendi kirli bataklıklarında bir daha kurtulma şansları olmamaktadır. AKP-MHP çete yapılanması yaşadığı içteki patlamalarla şoke olmuştur ve bundan kurtulma yollarını aramaya atılmıştır, ama nafile. Kendi iktidarlığını kalıcı kılmak ve hükümranlığını dünyaya ilan etme peşinde olan Erdoğan bu sefer dibe vurmaktan kurtulamamıştır. Devletin bilinen bu kirli yüzü, bugünde kendileri bunu itiraf etmektedirler. İşte tam da bu yöne değinmek isterim:
Katliamcı, talancı, hırsız vb. ne sahip olan çete yapılanması itiraf ederken bile bazıları gülerek bazıları yalan söylemlerle iftira olduğunu ve bazıları da utanmadan birbirlerini savunurlar. Artık bu faşist iktidar tüm çıplaklığıyla ortadadır, maskeleri bir kez daha düşmüştür. Çete yapılanmasının karakteri, insanlık dışı tüm uygulamaların sahibi oldukları için ahlaksız şekillenmeyle yaşamaktadırlar. Karşılıklı kavga diyeceğim ama, kavga yürek ister, onur ister, amaç ve hedefi içinde barındıran irade ister, anlam yüklü olan kişilik karakterini ister. Bu çete yapılanmasındaki karışıklığa, dökülmeye, çürümüşlüğe, sahte ve yalanlar üzerine kurulan çıkar çatışmasına, iktidarın kirlenmişliği ve bitmişliği demek yerinde olacaktır, karşılıklı kavga demek olmaz. Bu çete yapılanmasından hesap soracak ve yargılayacak olan toplumdur. Faşist iktidar çete yapılanması yıllardır toplumu asimilasyona, soykırıma, katliama, ekonomik bunalımına, psikolojik saldırılara maruz bırakmıştır ve dahasını da sayabileceğimiz tüm uygulamalarla bastırmıştır. Bu devletin faşist, çeteleşen karakterine karşı top yekûn halkların birlikteliği ve mücadelesi faşizmi yıkacaktır, mutlaka kazanacak olan insanlık ve tüm yurtsever halklardır.
Aso ZERDEŞT
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi